hesabın var mı? giriş yap

  • bir kaç gün içerisinde karakola giderek ilk adımını atmayı planladığım kampanyadır.

    şöyle diyeceğim:

    "karakolunuzun görev alanında bulunan mahallede ikamet etmekteyim. bir kaç gündür gece 2-3 sularında ellerine davul almış motosikletli ve kamyonetli şahıslar bu davulları çalmak suretiyle mahallede dolaşmakta ve huzur ve sükunumu ihlal etmektedirler. bu şahısların tespit edilerek haklarında kabahatler kanunu, çevre kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca adlı işlem yapılmasın talep ederim".

    peşin not: anne-babamın da doğruladığı üzere ilk orucumu 6 yaşında tuttum. son 20 yıldır zaruret hali hariç bir ramazan orucunu bile kaçırmadım. hatta teravih namazını hatimli kıldıran camiler'in müdavimiyim. şuan size oruçlu olarak sesleniyorum.

    gelin özeleştiri yapalım. oruç tutmayanlara "inanmıyorsun bari saygı duy" demek kolay. senin oruç tutmayanlara saygın var mı? hatta oruç tutanlara saygın var mı? gecenin vaktinde istisnasız herkesi rahatsız ediyorlar ve buna karşı çıkmayı bırak, destek oluyorsun. çocuğu olan var, hastası olan var. benim gibi yemeğini yeyip yatan, sahura kalkmak istemeyen var. nasıl bir hoşgörü dini bu? gerçek islam bu değil. vallahi de billahi de bu değil. bak bu sefer gerçekten de değil.

    bu zulümdür, eziyettir, dinde yeri yoktur. ve ben inanıyorum ki allah bunun hesabını hepimizden soracaktır. buna bir son verilsin; oruç tutan müslümanlar tarafından.

  • tartışmasız doğru harekettir.bu sınavlara yılda 1-2 defa giriyorsunuz,sınav saatinden 1 saat önce orada olacak şekilde programlanın.sınavı unutturacak derecede büyük kaza bela olmadığı sürece zaten 1 saatten fazla sürmez yolunuz.

  • (bkz: ttnet)
    (bkz: telekom)
    (bkz: turk telekom)

    herhangi bir problem olduğunda biri diğerine, öbürü öbürküne, sonra hepsi ttnet'e suç buluyor.

    olm siz birlikte değil misiniz? tripli sevgililer gibi dakka başı ayrılıyor musunuz ?

  • (bkz: hazır mıyız arkadaşlar)

    gene yüzlerce kişiyi söğüşleyip amacına ulaşacak kızdır. iyi alıştılar amk. yurtdışında sıradan bir okuldan kabul al, parayı millet versin sen de abd'de iki sene o bar senin bu kafe benim elin conileriyle sefa sürüp instagram'da like kas. memleketin diğer çocukları da okul bitince işsiz kalıp öğrenim kredisi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünsün.

  • uykuda konuşmak veya somniloquy, uykuda iken kişinin konuşması anlamına gelen bir parasomnidir. uyku sırasında bilinçsiz konuşmayı içeren bir uyku bozukluğudur.

    uyku konuşması fiziksel olarak zararlı değildir, ancak hasta için çok utanç verici olabilir. buna ek olarak, yakınlarınızda uyumaya çalışanlar için sıkıntı olabilir. konuşan hastalar; başka birinin uykusunu bozabileceğinden korktuğu için, bu ortamlarda uyumaktan da çekinebilir.

    sahne ve şiddet

    uyku konuşmaları, hem aşamaları hem de şiddeti bakımından ele alınır:

    aşama 1 ve 2: bu aşamalarda kişi, 3. ve 4. aşamalar kadar uykuda değildir ve konuşmalarını anlamak daha kolaydır. aşama 1 veya 2'deki bir uyku konuşmacısı, mantıklı olan tüm konuşmalara sahip olabilir.

    aşama 3 ve 4: kişi daha derin bir uykudadır ve konuşmalarını anlamak genellikle daha zordur. inleme veya anlamsız konuşmalar içerir.

    uyku konuşmalarının şiddeti, ne sıklıkta gerçekleştiğine göre belirlenir:

    hafif: uykuda iken konuşma ayda bir kereden az olur.
    orta: uykuda iken konuşma haftada bir kez yapılır. konuşma, diğer insanların uykusuna fazla müdahale etmez.
    şiddetli: uykuda iken konuşma her gece olur ve odadaki diğer insanların uykularına müdahale edebilir.

    kimler risk altında

    uyku konuşması herhangi bir zamanda herhangi bir kişinin başına gelebilir. ancak çocuklarda ve erkeklerde daha yaygın gibi görülmektedir. ayrıca genetik faktörler de önemlidir. bu nedenle, uykularında çok fazla konuşan ebeveynleriniz veya diğer aile üyeleriniz varsa, risk altında olabilirsiniz. aynı şekilde, uykunuzda konuştuğunu biliyorsanız ve çocuklarınız da varsa, çocuklarınızın da uykusunda konuştuğunu fark edebilirsiniz.

    uyku konuşmaları, hayatınızın belirli dönemlerinde artabilir ve aşağıdakiler tarafından tetiklenebilir:

    -hastalık
    -ateş
    -alkol
    -stres
    -depresyon
    -uyku eksikliği

    diğer uyku bozukluğu problemlerinde kişinin uykuda konuşma ihtimali artar:

    uyku apnesi
    uyurgezerlik
    kabus görmeye yatkınlık gibi.

    ne zaman doktora görünmeli

    uykuda iken konuşmak genellikle ciddi bir tıbbi durum değildir, ancak bir doktora görünmenin uygun olabileceği zamanlar vardır.

    uyku konuşmanız, uyku kalitenize müdahale edecek kadar aşırı ise veya sizi yorgun bırakıp gün içinde etkiliyorsa doktorunuzla konuşun. nadir durumlarda, uyku konuşmalarının nedeni altta yatan başka problemler olabilir.

    uykuda iken konuşmanızın; uyurgezerlik veya uyku apnesi gibi daha ciddi bir uyku bozukluğunun belirtisi olduğundan şüpheleniyorsanız tam bir muayene için bir doktora görünmeniz yararlı olacaktır. 25 yaşından sonra ilk kez konuşmaya başlarsanız bir doktordan randevu alın. yaşamın ilerleyen dönemlerinde başlayan uyku konuşması, altta yatan tıbbi bir durumdan kaynaklanabilir.

    tedavi

    uyku konuşmaları için bilinen bir tedavi yoktur. ancak bir uyku uzmanı veya uyku merkezi, durumu yönetmenize yardımcı olabilir. bir uyku uzmanı, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu dinlenmeyi sağlamaya yardımcı olabilir.

    uykuda iken konuşmanızdan rahatsız olan bir partneriniz varsa, her ikinizin uyku ihtiyacınının yönetilmesi konusunda bir uzmanla konuşmak yararlı olabilir. denemek isteyebileceğiniz diğer bazı şeyler:

    -eşinizin kulak tıkacı takması
    -herhangi bir konuşmayı boğmak için odanızda white noise(arka fon sesi) kullanma gibi.

    aşağıdakiler gibi yaşam tarzı değişiklikleri de uyku konuşmanızı kontrol etmeye yardımcı olabilir:

    -alkol kullanmaktan kaçınmak
    -yatmadan önce ağır yemeklerden kaçınmak
    -beyninizin uykuya dalması için gece ritüelleri ile düzenli bir uyku programı oluşturmak

    genel görünüm

    uykuda konuşma, çocuklarda ve erkeklerde daha sık görülen ve hayatınızın belirli dönemlerinde ortaya çıkabilecek zararsız bir durumdur. herhangi bir tedavi gerektirmez ve çoğu zaman kendi kendine çözülür. yani kronik veya geçici bir durum olabilir. ayrıca uzun yıllar boyunca yok olup sonra birdenbire ortaya da çıkabilir.

    ancak yukarıda belirtildiği gibi uyku konuşmaları sizin veya eşinizin uykusuna müdahale ediyorsa ve yaşam kalitenizi düşürüyorsa doktorunuzla konuşun.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, psychologytoday, webmd

  • sadece 1 (yazıyla bir) gün için babanın, o genç ellerdeki kredi kartını alması ile 36 bölümlük komedi-dram türk dizisi çıkarabilecek gençlerdir.

  • zamanında nazım hikmet'ten diye paylaştığım yazıdır. ki o dönem ortalıkta dönüyordu. ben de yaralı bir zamanımda paylaşmıştım. nazım hikmet'e ait değilmiş. neyse kim yazdıysa yazı çok güzel, ki o dönem bu yazı bile iyi gelmişti bana. umarım yaralı dostlara az da olsa yara bandı olur.

    bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....