hesabın var mı? giriş yap

  • ekşi sözlük'ün, "sizi çok sevmiyoruz. sandığınız kadar umrumuzda da değilsiniz. dün var olan ve yarın da olacak olan biziz neticede. siz en iyisi günü yaşayın." diyen yüzü. moderatörler arasında böyle bir görev dağılımı mı vardır, kendisi mi isteklidir hep merak etmişimdir. sözlüğü sözlük yapan yazarların her fırsatta ne kadar değersiz, bir ayağı çukurda gereksiz canlılar olduklarını kendisinden duymayı yadırgamıyorum artık.

  • bundan sonra sizden başka yerden iskender yemem. sizin gibi firmaların da ayaklı reklam tabelası olurum gerekirse.

    akp sermayesine karşı öyle bir kinim var ki çevremdeki herkes uyuz olur bu huyuma. bütün firmaların, holdinglerin, şirketlerin sus pus olduğu yerde bu reklamı çektiğiniz, çekebildiğiniz için teşekkür ederim.

  • atatürk 14 yıl eğitim görmüş.
    14 yıl boyu fransızca eğitim almış.
    fransızca eğitimi veren de osmanlı devleti’nin okulları.
    düşman olmak cahil olmayı gerektirmiyor.

  • ne zaman bu ulke icin bir sey yapacak olsaniz bu adamin kafasi paramparca edilmis bir halde bir derede bulundugunu, kendisini vahsice oldurenin devlete calisan bir muhbir oldugunu, bir sene bile hapis yatirilmadigini, annesi ve esine cesedinin bile gosterilmedigini, sonra o cesedin mezardan cikarilarak bir posete kondugunu ve o posetin de kimbilir kimlerin elinde gezdikten sonra kayboldugunu, bu zavalli adamin bir mezarinin bile olmadigini unutmayin.

    ben unuttum, yazar oldum, bu ulkenin derdini bu ulkenin insanini yazdim, kafami cekicle parcalamalari disinda belami buldum. siz unutmayin.

  • az önce almanya'daki kuzenimin söylediğine göre, istanbul'a uçak bileti bulamadığı için taksiyle yola çıkmış teknik direktör. ayakkabı bile giymemiş adam, terlikleriyle ve gazi eşofmanıyla apar topar çıkmış evden.

    edit: lan yazık adama be. aykut istifasını geri alınca öyle ortada kaldı adam. 7 bin euro taksi parası da cabası...

  • benim için kalp krizi geçirdigi günkü haliydi. babanın kalp krizi geçirdigi ögrenilir ve apar topar memlekete gidilir. yogun bakımda oldugu için hergün yanına bir kisi girebilmektedir. üçüncü gün sonunda (ilk annem sonra abim) nihayet bana sıra gelir. sterilize kıyafetler giyilir ve içeri girilir. ardından baktım ki yatakta neredeyse ölü vaziyette durmaktadır. yanına gidip sarılınır. iyi oldugunu ve yakında çıkacagını kendine dikkat etmesi gerektigi hakkında biraz konusulur. ardından gözlerimin içine bakarak der ki 'seni okutamayacagım diye çok korktum'. o an aglamamak için yapılan bir ton çabadan sonra tekrar sarıldım ve sadece kendisine dikkat etmesini istedim ve ayrıldım. iki gün boyunca rüyalar ve kabuslardan sonra sonunda çıktı ve hayatına ailesi için dört elle sarıldı ve hayatına devam etti. ama o anı asla aklımdan çıkaramam. teşekkürler baba iyi ki varsın.