hesabın var mı? giriş yap

  • bir evlendiricilik programında hanım teyzenin teki koca adayında aradığı özellikleri sıralamakta iken damat adayı amcalardan biri lafı yapıştırır;

    - doktor, mühendis bir bey istiyorum. şöyle olsun böyle olsun bidi bidi...
    - tramvay durağına gelmişsin metrobüs bekliyorsun!

  • şüphesiz ki ucuz ve samimi olmasıdır.

    tezgahlar mütevazidir, ürünler kaliteli, fiyatlar uygundur.
    içeri girerken dükkandaki en pahalı şeyi alabileceğini bilmek insanın öz güvenini artıran bir şey arkadaş. ben bunu bilirim, bunu söylerim.

  • aşağıdaki diyaloğun geçtiği toplantıdır.

    --- spoiler ---

    +yaşam odası var mı?

    - var

    + kaç tane var?

    - yaşam odasına girmek yerine kaçış yolundan çıkmaz mısın?

    + kaç tane var?

    - 2 tane

    + neredeler?

    - çalışma alanından uzak diye söktük.

    +yaşam odası var mı?

    - yeni yapıyorduk

    +yaşam odası var mı?

    - yok

    + ihmal var mı?

    - kesinlikle yok

    --- spoiler ---

  • "emre fena ayar vermiş.." diyen gerizekalıların sürekli savunmaları olduğu sürece nah türk futbolu gelişir,

    aq ergenleri gelmiş bide ayar vermiş diyor. gelmiş bjk bu adamdan kurtulsun, yok taktik kötü demiş. ne cahil insanlarla muhatabız yarabbi.

    tanım: fb futbolcusunun sözleri.

  • laik bükücü olmak iyi bir şey değil. laiklik, amerikada müslüman kimlikli birinin emniyet müdürü olmasını sağlıyor. çünkü devlet, dini kimliğe değil liyakata bakıyor.

    tanım: kendisini sevmem. fikirleri de benim için değersizdir

  • the observable universe is far too small to contain an ordinary digital representation of graham's number, assuming that each digit occupies at least one planck volume.

    yani diyor ki, her bir sayı 4x10 üzeri -105 metreküp hacme sahip olsaydı şu anda bildiğimiz evren bu sayıyı ifade etmeye yetmezdi. düşünün artık nasıl bir sayı, kaç basamak olduğunu bırakın, a üzeri b üzeri c üzeri d gibi basamaklı sitemler bile bu sayıyı ifade etmekte yetersiz.

    (bkz: oha)

  • adamın biri doktorun karşısına çıkmış: "aman doktor bey, yaman doktor bey; bende bir sorun var ki sormayın - şimdi bende feci bir gaz sorunu var afedersin: oturuyorum osuruyorum, kalkıyorum osuruyorum, yatıyorum osuruyorum falan fıstık... işin tuhaf yanı ne biliyon mu, gaz ne kokuyor ne de duyuluyor - hani yani kimse durumu çakmıyor allahtan da, diyeceğim, bende yarattığı rahatsızlık öyle böyle değil! derdime bir çare..."

    doktor sessizce başını sallamış ve hemen bir reçete yazıp hastanın eline tutuşturmuş; demiş "bu ilacı al, bir ay sonra beni yine gör..."

    bir ay geçmiş, aynı adam girmiş kapıdan, burnundan soluyor: "ulan doktor ben senin ağzına sıçayım! gazım var dedik, duyulmuyor dedik; sen bize bir ilaç verdin - hala aynı gaz var, üstelik şimdi ses de çıkarıyor!"

    doktor gülümsemiş: "oo iyi, kulakları açmışız demek; şimdi sıra burnunda!"