batwing

• yan masamda zaman zaman ikamet eden mobil sozlukcu, bir nevi mor kaplumbaga.
  getirdigi findikli bitter beyoglu cikolatalarinin ve dev musiki ar$ivinin ailecek hastasiyiz efenim.
  
  sabahin erken saatlerinde ba$layan cekilmez mesai saatlerinin ilk kisimlarinda mutemadiyen uyudugu gozlense de, kendisi sadik bir beyaz yakalidir, hic aksatmaz i$ini gucunu. arada bir delirip $arki soyleyebiliyor ofiste ama ben hic $a$irmiyorum, i$leri birakip cantamda getirdigim brokolileri yemeye devam ediyorum; sanirim departmanda bulunan iki $izofren oldugumuz icin hic yadirgamiyoruz birbirimizi^*.
• modalar kalabalık, adalara gelse keşke dediğimiz güzel.
• kadim dillerden loveskritçede özleye özleye daha çok sevilen anlamına gelen sözcük.^*
• odamizin dagitilmasi sonucu artik yan masamda ikamet etmemesi sebebiyle beni mutsuz etmi$ insan. caldigi guzel parcalari ve naylon olmayan gulumsemesini yan tarafimda gormemek cok bunaltici.
  
  bizi ofisten kurtarip, kirlarda ya$amamizi saglayacak yeni bir ya$am formu bulacak bi gun, ve o zaman hepimiz beyaz yakamizdan kurtulacaz!
  
  bir de bakiniz hediye ediyorum kendisine, (bkz: office space)
• yengem.
• bana yol yordam göstermiş hatta eşlik etmiş, midemi kurtarmış, çok teşekkürler edilesi, minnet duyulası, okulunu en kısa zamanda rahatça bitirmesini temenni ettiğim bağyan.
• işe başlamış, her gün etrafını şaşkın gözlerle izleyerek "napıo lan bu insanlar?" diyerek düşüncelere dalan, hemen ardından "asıl ben napıyorum lan burda?" diyerek kendine şaşıran, cevap bulamayınca "iyi bari" diyip kitabını^* okumaya geri dönen, kitapta geçen;
  
  "bu da; mutluluk ve erdemin sırrıdır-yapmak 'zorunda' olduğun şeyi sevmek. tüm şartlandırmaların amacı budur: insanlara, kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek."
  
  cümleleriyle iyice çıldırıp onu da masaya koyan, onu yeterli bulmayıp, kitabı bi de parmağıyla ittiren ve eve^* karmakarışık düşüncelerle dolu bir kafayla dönen yazar.
• potansiyel perküsyon kursu bırakıcısı. ^*
• tam da masallara inanma aliskanligimi yitirmek uzereyken beni kollarimdan tutarak bir peri masalina ceken masal prensesi^***.
  
  (bkz: stick boy and match girl in love)
• bes yil sonunda okulundan basarıyla mezun olmayi basarmis, tasi taragi toplayip eskisehiri terk edip guzel izmirine kavusacak ama bizleri eskisehirde yalniz birakacak olan taze mezun yazar.
  ayrica gidisi beni alkol batagina dusurecek kisidir^*.