• bir takim insanlar hemen her durumda bu sozcuk obegini kullanirlar. misal babam
    - abi adam 128 milyar sorusunda, hala çeki alip gitmiyo
    - ben demiştim bu adam hirsli kolay kolay birakmaz.
    - adam simdide fransizlar diyo
    - ben demistim kesin fransizlar diye
    - ana! cevap hirvatlar cikti
    - ben en basta demistim bu adam hayatta bu soruyu bilemez
    - buyuk adamsin vesselam
    - evet
  • mutlu sonlarda karşı tarafa hiç batmazken, hazin sonlarda insanı sinir krizlerine sokabilecek cümlecik.

    misal "ben demiştim, bunlar harika bi çift olacak diye!" şeklinde bir kullanım, "evet aslanım benim! gel bi yanaklarından öpem!" nidalarıyla karşılanabilirken; "ben demiştim bu heriften adam olmaz diye!" yahut "ben demiştim oğlum bu karı yollu diye!" cümleleri, sadece olayın vehametinden ötürü değil, bir de söyleyenin haklı çıkmaktan duyduğu tuhaf hazzın suratına düşürdüğü ifadeyle ekstradan can sıkar.

    kendi kendine konuşma hastalığından muzdarip insanlarda ise*, kişinin hesap soran ikinci yarısının bu cümleyi sıkça kullandığı görülmüştür. kişinin kendi kendine "ben demiştim yüz vermicektin bu hatuna!" ya da "ben demiştim arama bu herifi bi daha diye!" cümlelerini söylemesi sadece garip değil, bu lafı başka birinden duymaktan çok daha sinir bozucudur. "madem öyle elim telefona giderken nerdeydin bre dangalak!" denmez mi buna şimdi? denmez.. o zaman da siz kulak ardı edip duymamazlıktan gelmişsinizdir kesin. belki ileriki tecrübelerinizde yardımı dokunur yavrucağın.

    bu çeşit hazin sonlarda, söyleyen kim olursa olsun bi yutkunup "napalım ettik bi eşşeklik!" demeyi öğrenmek gerekir. aksi takdirde hikâyenin kalan kısmı için ağlayacak gönüllü bir omuz bulmanız zor olabilir.
  • diyen kişiyi dövme isteği uyandıran bir cümledir. ve ben bunu yaptım iyi mi?
    yer alanya-istanbul otobüsü.
    beach volley turnuvası dönüşü ve otobüsün yarısı voleybolcu arkadaşlar. asker sevkiyatıyla hac yolculuklarının üstüste gelmesi yüzünden otobüsümüz tıklım tıklım dolu ve ben muavin koltuğunda gidiyorum...

    şoför amcayla koyu bir sohbet oluştu tabii kısa bir süre içinde.

    evcil: abi muavini bırakıcaz bu gidişle çok feci kalkıyorsun.
    şoför: o bilir işini yea ona bşicikler olmaz
    evcil: çok hızlısın be abi düşecek adam.
    ş: düşmez düşmez...

    adam düştü ve "abi demiştim" dedim.
    neyse yol uzun tabii. bu arada muavinin kolu düşme esnasında fena halde incinmişti atele aldılar kolunu otogarın revirinde.
    az gittik uz gittik, otobüste bir yanık kokusu geldi burnuma. abi yanıyoruz dedim... şoför amca çok tecrübeli ve bilgili biriydi. olur mu hiç canım araba son model araba dedi. sonra araba arka tarafından alev almaya başladı... orada ben demiştim demeye fırsatım olmamıştı zira apartopar indik araçtan ve arabayı köpüklerle söndürüp bakımını yaptılar. bir şekilde bertaraf ettiler sorunu. şoför yola çıkarken bana pis pis bakıyordu ama çaktırmıyordu...

    sonra uzunca bir süre kazasız belâsız gittik gittik. ta ki kocaeli otogarı'na gelene kadar. neyse orada da inecekler indi binecekler bindi. ve şoförün kapısı kapandı. her durduğumuz yerde pssssııppp diye kapanan kapı oradan çıkarken pısss diye kapandı.

    çok kıllanmıştım o sesten. zira o son vakumlamayı yapmamıştı kapı. abi dedim kapıyı bir kez daha açıp kapasan...(türk mantığım devreye girdi o an. kapatıp açarsak düzelir hesabı.) şoför amca yumuşamıştı oraya gelene kadar ve bana yok evlâdım kapı kapandı dedi. abi dedim, bak kapı o son vakumlama sesini çıkarmadı kapıyı yolda bırakmayalım sonra dedim, bana güldü gevrek gevrek...

    sonra kocaeli çıkışında kapımız adeta sky surf gibi uçtu uçtu uçtuu... olağan dışı bir tesadüf sonucu arkamızda hiç araç yoktu. sabaha karşı vakitlerdi. eğer arkamızda araç olsaydı da kapımız ona çarpsaydı biçer geçerdi sanıyorum. derhal durduk. muavin atele alınmış koluyla kapıyı almaya çabalarken ona şoför amca ve bizim ekipten birileri de yardıma gitmişlerdi. kapıyı yaklaşık 200m. ileriden bulup getirdiler ve orta koridora yatay vaziyette yolcu koltuklarına doğru dayadılar.

    şoför amca kapısı olmayan koltuğuna oturunca ona şöyle dedim: "abi yaa ben demiştim" adam bana döndü ve katıla katıla gülmeye başladı. ay sinirleri bozuldu adamın...

    yolun devamını battaniyeye sarınarak götürdü. doksanlı yılların başlarıydı ve otobüslerin anadolu yakası'ndaki son durağı harem'di. otobüsümüz harem'e geldiğinde adeta hurda gibiydi.

    ama ben demiştim!:p
  • ben dememiştim, ama o demişti.
  • ben olsam'ın yakın akrabası. en kötü ihtimalle, kapı komşusu.

    (bkz: ben olsam/@dolls)
  • genelde "bunu söylemekten nefret ediyorum ama ben demiştim " ya da " ben demiştim demeyi sevmediğimi bilirsin ama yani daha ne diyim ki?" şeklinde kullanılan, kullanan kişinin içten içe haz duyduğu kelimeler bütünüdür. zaten bu önceden denilen şey genelde kötüdür yani "böyle böyle olursa şöyle olur bak dikkat et", "bak bunu böyle yapma başına iç açarsın", "hayır sonra sen demiştin diceksin biliyorum o yüzden yapma" gibi... aslında burda daha önceden denilmiş olan şey tamamen bedduadır. bu insanlar bu denilmiş olan şeyleri o kadar çok* söylerler ki, olmayacağı varsa da olur. bir de olur olmaz şeylere sürekli bişeyler diyenler vardır ki onlar daha bi evlere şenliktir çünkü bunlar herşeye o kadar çok konuşurlar, fikir beyan ederler ki zaten eninde sonunda bi söyledikleri tutar, bunu da büyük zevkle başa kakarlar. daha söylenecek bişey yok, ben demiştim.
  • “süren bir olayın sonucu hakkında daima o kadar çok tahmin yürütülür ki, nasıl sona ererse ersin sayısız öngörüler arasında tamamıyla tersine yürütülmüş olanları da bulunduğunu büsbütün unutarak, ‘bunun böyle olacağını ben daha o zaman söylemiştim!’ diyecek insanlar her zaman bulunur.” *
  • yeni ilişkim bitti. yanıma çevrem yakıştıramıyordu ve bela olacak diyorlardı. “ben seviyorum ben yakıştırıyorum siz tanımıyorsunuz ben tanıyorum” diyip herkesi geçiştiriyordum. şimdi ayrıldık soruyorlar illa “ne oldu?” diye. anlatıyorum hiç istisnasız hepsi başlıyor “ben demiştim, annen demişti, xxx demişti dinlemedin” aferin orsp evet demiştin alkış şak şak şak şak. yılın “ben demiştim” ödülü sana gitti şıllık afeeriiinnn. şimdi kendimi ne iyi hissettim aptal sen demiştinnnn. münneccim boku yemiş ben demiştim terör örgütü, siz nolur çoğalmayın be
  • yanli$ yaptiktan sonra duyulmasi en son istenen ben bilirim cumlesi.
  • kırıcı bir cümle.
    bu cümleyi kullanmayı da, kullananı da sevmem. yapıcı olmak yerine kırıcı olmaktır bunu söylemek biraz. haklı olsanda haklılığını bu şekilde göstermemeli insan.
    he bu cümle yerine "olan oldu artık boşver" denmesi daha yapıcıdır bence. zaten yaptığı hatanın farkına varan insan hiç olmazsa birde bu cümleyle kırılmamış olur.
hesabın var mı? giriş yap