• ruhunuzun cayır cayır, yavaş yavaş yandığını hissetmenize sebep olandır.
    genellikle ilişkinin bitişinin ilk evresinde ve aylar içinde yalnızlığın sanıldığı kadar kolay olmadığı; kimsenin onu gibi hissettirmediği, yeni biri ile tanışmanın bile omuza ağır bir yük gibi bindiği zamanlarda hissedilir...

    unutmak için, bir dargın bir barışık ilişkinin bir sonu olmadığına ve onsuz da mutlu olacağına ikna olmak için çareler aradığında fark edersin gerçeği..
    senden hoşlanan, aslında böyle bir evrede olmasan muhtemelen senin de hoşlanacağın o çok tatlı insana bir türlü ısınamayınca, arkadaşlarınla bile vakit geçirmekten kaçındıkça fark edersin:
    kimse onun yerini dolduramayaktır.
    yavaş yavaş kendini sorgularsın...
    acaba ben mi çok abarttım? acaba fazla beklenti içine mi girdim? yanlış mı yorumladım hareketlerini?...
    belki de öyle demek istemiyordu.. belki bunu söyleyerek şunu söylemeye çalışmıştı..

    sessizliğin bir yüzü olduğunu görürsün böyle zamanlarda.
    sessizliğin korkunç ve mide bulandırıcı bir yüzü vardır karşında. bir zamanlar onunla ettiğin kavgaları düşünüp, haklı olduğun zamanlarda bile susmuş olmayı dilersin.
    iliklerine kadar özlersin.
    elin telefona gider ama kulağına fısıldayan gururun engeller yazmak istediklerini; ''özlese yazmaz mıydı? aramaz mıydı? özür dilemez miydi?''...
    umutsuzluk, özlem, acı ve aşk..
    her birinden hissedilebilecek en yoğun baskı kafanın ve kalbinin sınırlarını ezip geçerken, sen hiç uyumamış saati sabah 7:30 etmişken; ve artık hiçbir ümidin kalmamışken, hissettiklerini paylaşmaktan ve orada bi yerde seninle aynı şeyleri paylaşan o birilerine ''yalnız değilsin'' demekten başka bir şey elinden gelmez..

    bu arada, ''yalnız değilsin.''

    saat 07:34

    edit: cok tesekkur ederim mutlu ettiniz - ediyorsunuz mesajlariniz ve dahi entry'leriniz ile.. guclu hissetmek biraz da icini paylasmak ve anlasildigini hissetmekle mumkun oluyor galiba..
  • geçicidir.
  • ilk ayrılık anında düşünülen şey. biraz zaman geçer ve sonra "daha önce böyle sevmedim" dersiniz.
  • depresyon. "bir daha x olmayacak" duygusu. çakılı kalma duygusu.

    kurtulmak için yol: die melancholie ist eine frau.
  • gecici degildir cunku o aci sizi buyutur ve birdaha kimseyi o kadar masum, o kadar koru korune sevemezsiniz.

    gececek merak etmeyin, tekrar seveceksiniz ama onun gibi degil.
  • ıkı volta at geçer dediğim duurmdur.
  • lan ben bu hissi 10 yildir yasiyorum. hayatimdaki insanlar degisiyo bu hissiyat hayatima her yeni giren insandan sonra yeniden peydah oluyo. bu aralar yine ayni durumdayim. sevemicem ben ondan sonra artik kimseyixdsfaga. tanrim bu duyguyu benden tez zamanda al. ameno.

    edit: her yeni gelen insandan sonra eskiyi hatırlamıyorum. yenisi için bu duyguyu hissetmeye başlıyorum*
  • bir histen ziyade bir gerçeklik olsa iyi olur. bir daha olursa toparlamam çok zor , bir daha onu sevdiğim gibi sevmem için onun olması ya da onun gibi birinin olması gerekir ki bu da sıfıra sıfır elde var sıfır demektir. ben ne kadar temiz seversem o ,o kadar ruhsuz ve hissiz kalacak ben en sevdiği şarkı olsam, en sevdiği roman ,en sevdiği giysisi , en sevdiği ne ise o olsam günü gelip sevdiğimi söylediğimde o ,bana buz,bana taş , bana duvar olacak. ne kadar aydınlatır isem aydınlatayım hep karanlıkta kalmayı seçecek çünkü benim adım aşk değil , arkadaş. bu yüzden kimseyi bir daha onun gibi sevmesem iyi olacak.
  • geçici falan değildir amk
    geçmiyor
    aylar geçsede de o his geçmiyor,
    yıllar geçiyor ama o his geçmiyor,
    geçici diyenler gerçekten sevmemişir net
    şimdi buraya sayfalarca yazsam da anlamıcaksın
    o kadar sevince, o kadar çok sevince, çok özel oluyor
    aynısını beceremiyor insan,
    geçmiyor amk hissi
    çok güzel kadınlar çıkıyor karşına, acayip mükemmel sevişmeler yaşıyorsun.
    ama hep içinde derinde bi yerde, o his kalıyor.
    o kadar derin ki, oraya kadar hiçbir kadın ulaşamıyor.
    ulan diyorsun, bak bu daha güzel, o daha sevecen, şu seni daha çok seviyor
    ama olmuyor amk
    olmuyor
    hiçbirisi için onun kadar derin olmuyor
    hayatın kesinlikle daha güzel geçiyor,
    ama keyifli geçmiyor amk ya
    sevmek çok ilginç bir his, güzel olanı, zevkli olanı, mükemmel olanı aramıyor
    "o"nu arıyor kalp...
    lanet ediyorsun içindeki bu sevgiye, yok etmeye çalışıyorsun, hatta o kadar uzun sürüyor ki başarıyorsun bile
    ama o his var ya o his...sevemicem hissi
    geçmiyor amk
    çünkü o his, çok saf idi, çok temiz idi.
    o saflığı, o temizliği, o aidiyeti
    evet, o aidiyeti bulamıyorsun kimsede
    kendini ait hissedemiyorsun kimseye,
    ona ait hissettiğin kadar

    ...geçmiyor

    *

    gençler mesaj atıp atıp durmayın, sidik yarıştırmıyoruz. geçer geçer, dram yapma filan...kimse bir daha sevemicem demiyor, "onu sevdiğim gibi bir başkasını sevemicem" diyor.. ve inanamıyorsunuz biliyorum ama haklılar. ondan çok daha güzel kızlar sevdim, inanın güzellik yarışmasına katılsa ilk üçe girer, ondan çok daha karakterli ve kaliteli kızlar sevdim, onların sayesinde tv denen aptal kutusunu unuttum o derece, ondan çok daha ateşli anlar yaşadım, lan ben cennetteyim herhalde dediğim çok anlar oldu...ama hiç birisini onu sevdiğim kadar temiz, onu sevdiğim kadar saf, onu sevdiğim kadar karşılıksız, onu sevdiğim kadar içten, yarın yokmuşçasına sevmedim, sevemedim. gönül ideal kadın aramaz, bunu unutmayın. kimse mükemmel değil zaten. gönül "o"nu arar hep; kahretsin ki anlatıcı bellek denen şey de geçmişten hep iyi anları highlight ederken kötü anları makaslar...

    dram yaşamıyoruz ayrıca. o hissi bir daha yaşamayacağını bilmek bir dram değil, gençsiniz bunu da anlamanız zor. yeri gelince keyifli bile olabiliyor bu. çünkü "o hissi yaşadım ben" diyebiliyoruz. o hissi deneyimlemiş olmak bile süper bir şey. sanırım bu da deneyim gibi, zamanla olgunlaşan bir durum. sorun etmiyoruz yani.
  • kısa sürer.
    kimse yeri doldurulamaz degildir.
    kimse unutulmaz değildir.
    kimse vazgeçilmez değildir.
    kimse mükemmel değildir.
    insan duyguları değişkendir.
    o yüzden böyle iddiali cümleler kurmayin.
hesabın var mı? giriş yap