• yemek masasının uzerinde aylardır normal zamanda yanan ama yemek zamanı yanmayan bir lambanın bulunması, ve de kocanın aylardır yapılan itiraz ve uyarılara ragmen kılını kıpırdatmaması

    koca tarafından yapılan uyarı uzerine edit : o lambanın kendine ozgu bir karakteri, kişiliği varmış, belki de bu bir felaket orgusunun başlangıcıymış bu nedenle devamını gormek adına mudahele etmemeyi tercih etmiş.

    en dumuru olayın kendisi mi? yoksa yapılan uyarı mı? ben bisi anlamadım, anlayan varsa beri gelsin.
  • adile naşit'li, münir özkul'lu, filmlerde yaşanan olaylardır.
  • sakin sakin takılıyorsunuzdur evde, sonra bi wc ye gidiim dersiniz, klozete yerlesirsiniz. tam karşınızda bir duşa kabin vardır gözleriniz oraya takılır kabin üzerinde ki yunus balıklarını sayarsınız... sonra birden bire gümbürtü kopar ve bir sürü moloz yığını duşa kabinin üzerinde ki duvardan aşağı doğru gelir, kabin bir anda moloz ve taş yığını dolar, sizse kırmızı kiremit rengini çoktan almışsınızdır çünkü ortalık tozdan görünmez, zaten deprem fobiniz vardır, noluooo lan die bir an panikler, tam altınıza kakayi veriyorken dona kalırsınız klozet tepesinde, doktorun dediği gibi derin derin nefes alırsınız olayı çözmeye çalışırsınız. kafazını banyodan dışarı uzatırsınız, herşey normaldir, apar topar toplanır üst kata koşarsınız ve kapıyı açan komşuya durumu anlatırsınız ( tuvalet detayı hariç )

    sonunda anlaşılırki üst kattaki komşu fayansları kırdırmakta ve yeniden yaptırmaktadır, ve sizin banyodaki ufacık delikten tüm kırılan taşlar molozlar aşağı gelmiştir.. o ufacık delikten o kadar taş duvar nasıl gelmiştir komşuda anlam veremez ama beraberce temizlersiniz...
  • aa: anne, be: baba

    aa ütü yapmaktadır, ütünün suyu bitmiş, su koymak ister. mutfakta, çaydanlıkta su vardır.

    a: beeeee, çaydanlığı getirsene
    b mutfağa gider, muzurluk olsun diye çaydanlığın içindeki suyu döker ve boş çaydanlık götürür
    a çaydanlığı alır, yere su dökmemek için ütünün ağzına odaklanır ve dökme hareketine başlar.
    b izlemektedir
    çaydanlığın tabanı yerle 90 derece yapınca,
    a: boş galiba bu

    b kopar.

    lhurgoyf'a durumu aktarır, lhurgoyf da kopar.
  • haftasonu evin boş olmasını fırsat bilen shien, yakın arkadaşlarını eve davet eder.
    arkadaşlar ellerinde 2 şişe tekila ve tabu ile gelirler. plan basittir: anlatıcı her anlatamadığı kelime için bi shot yapacaktır.
    oyuna başlanır, tekilalar içilmeye başlanır ancak sırayla içilmesini yavaş bulan bir arkadaş 5 6 shot yapmak istediğini söyler ve her erkek gibi kendisine dokunmayacağını ekler.
    hızını alamayan arkadaş 7 shot'ı indirir ve tuvalete gitmek için ayağa kalktığı gibi kütük gibi yere yığılır. zor bela kaldırılır banyoya götürülür.
    15 dakika kadar sonra içerden ses gelmeyince sevgilisi tuvalete girer, elemanı soğuk duşa sokar sonra da yatağa yatırır.
    ardından tuvalete giren shien tuvaletin içi hariç her yere kusulduğunu görür. dahası kusmuktan lavabo tıkanmıştır. bir daha evde tekila partisi verilmez.
  • kısa süre sonra çöpe atılacak olan poşetleri annenin daire kapısının önüne çıkarması, apartmanın afacan çocuklarının bizim çöpü karıştırması, gelen sesleri duyan bizlerin kapıyı açıp benim röntgen filmlerinden birini çocuğun birinin elinde görmemiz.
    bir an aklımda mahallenin benim akciğer, sinüs filmlerimi gördüğü canlandı. ne reklam olurdu ama` :swh`
    sonuç olarak ufaklığın elinden röntgenler alınır, baba çöpü atmaya götürür.

    edit: ufaklıklara toka verdik röntgenler yerine.
  • iki sokak ötede oturan arkadaşın, evi aramak için telsiz telefonu eline aldıgında "şimdi 0 222 kodluyomuyuz" diye sorması. burdaki dumur edici kısım bu şahsın evinde de telsiz telefon kullanıyo olması. hadi hayatında ilk defa kullanırsın filan sorarsın da şimdi ne farkı var bunun senin evindekinden. biri beyaz öbürü siyah olunca kafa karıştı heralde.
  • yeni taşındığı evde temizlikle kafayı bozan bir adet master öğrencisinin akşam işten eve gelince aç karnını doyurmak adına mutfağa girip tabak çanak arasında dolanırken yancı lavabonun* deliğinden çıkmış kendine bakan bir adet yeşil şey görmesi üzerine stephen kingin içinden parmak çıkan lavabo deliğini hatırlayıp parmağı şaşırtmak adına hızla lavabo süzgecini kaldırması ve tüm deterjan kalıntısına rağmen yeşermeyi başarmış bir 'eskinin kavun çekirdeği bugünün kavun bitkisi' görmesi gibi hadiseler bütünü.
    ardından o doğal seleksiyonu atlatmış taze bitki deterjanından arındırılıp güneşsiz evde barınabilmiş olan tek bitkiden çalınan toprakla bir bardakta yaşatılmaya çalışılarak doğanın inadına destek olunur, yalnızlık hafifler...
  • bagırmaya üşenen bir şahsın* anneyi cep telefonundan arayarak "annecim su getirir misin?" demesi. annenin neye ugradığını şaşırarak ne?, anlamadım? şeklinde tepkileriyle bu ricayı 3 kez tekrarlatması sonucunda ricayı algılayarak telefonu kapatması. az sonra mutfaktan oturma odasına elinde bir bardak su ve suratındaki dumur ifadesiyle gelmesi. oğlunu tebrik edip suyu da verip mutfaga geri dönmesi. oglanın da bu esnada gevşek gevşek sırıtıyo olması.
hesabın var mı? giriş yap