• doğduğunda biliyordu ki prenses olması için prense ihtiyacı yoktu,zaten kralın kızıydı.
  • halbuki susması gerekiyordu. o kadar asalet boşa gitti amına koyim.
  • neden sonra lafa baktı laf mı diye.
  • kimi zaman star wars veya yüzüklerin efendisi yanlarında çok mantıklı kalan öykülerdir. dün dinlediğim bir hikaye vardır ki nasıl sonuna kadar sabrettim bilmiyorum. aynen aktarıyorum, kesinlikle uydurduğum bir şey değil.

    "işte biliyorsun istanbuldaydım ben. bir yönetmen bana dizi de başrol teklif etti. bir yandan da nasıl asılıyor. neyse evine gittik. gece saat iki falan. 400 liralık şarap açtı bu. sonra yavşamaya başladı. ben olmaz dedim. zorladı beni. bende aldım çakmağı masadaki senaryolara tuttum. dedim 'bir daha sarkarsan yakarım'. nasıl korktu anlatamam. vurdum kapıyı çıktım. bilmemkimin yeğeni bana aşık. (isim vermiyorum çünkü tanımayan yoktur) bir yandan da o arıyor. dedim 'gel beni al şuradayım.' sonra onun evine gittik. yaaa bu da bana asılmaz mı? gecenin dördü. dedim bak giderim. gidemezsin dedi. gideceğim dedim vurdum kapıyı çıktım. sitenin önünden taksiye bindim.

    tam boğaz köprüsünün üzerindeyiz. yanımızdan hızla bir ferrari geçti. taksinin önüne doğru döndürdü arabayı. boğaz köprüsünün ortası inanamıyorum düştüğüm duruma bak. taksi ile ferrari burun buruna. sonra taksiciye "sen benim sevgilimi nasıl götürürsün lan" dedi. indim taksiden. taksici gitti. köprünün ortasında 10 dakika kavga ettik. tokat attım ben buna. sonra bindi arabasına gitti. ya kaldım boğaz köprüsünün ortasında. 20 dakika bekledim gelen giden yok. sonra bir taksi durdu yanımda. içinde bir kız. 'sevgilinle kavga ettin herhalde' dedi. 'evet' dedim. aldı beni taksiye de eve döndüm."

    ve ben bu hikayeyi yaklaşık 45 dakika sabrederek dinledim. hayal gücüne bak. izliyorsunuz kuzey'li, güney'li dizileri ondan sonra bak ne hale geliyorsunuz. lan bu ne?

    yönetmene inandım, dizi konusuna inandım, köprüde durdun inandım, polis falan gelmedi ona da inandım. lan hepsine inandım da, gecenin o yarısı seni sikmek için evine davet ettiği kesin olan adamların evine madem vermeyeceksin ne sikime gidersin?
  • yolda yürürken bir arkadaşına denk geldi.

    - kezban: yaaaa yüzümde birşey mi var?
    - züleyda: hayır canikom
    - kezban: yaaa, tren'de herkes yüzüme bakıyordu.
    - züleyda: güsselliğinden aşkitom
    - kezban: uffff ben sokağa çıkmayacak mıyım yaaa
  • -yeni resimlerimi gördün mü.
    +resim mi yapıyorsun.
    -yok yaa çektirdim işte.
    +hee.. nerede fotoğrafların görmedim.
    -bak facebook'a koydum.
    +güzel çıkmışsın.
    -ya bu çeken çok ünlü bir fotoğrafçı istanbul'da. ama bir daha gitmeyeceğim ona.
    +neden?
    -sıkıldım miyagi.. bu da aşık oldu bana.
    +hee.. zor tabi.

    (bkz: based on a true story)
  • söğütlüçeşme tren istasyonunda camla çevrili bölümde banliyö trenini beklerken hoş diyebileceği genç bir erkek gözüne çarptı. erkeğin ona baktığını anlayınca onu görmezden gelip her zamankinden değişik bir salınımla önünden yürüdü, biraz uzakta durdu. bu sırada trenin ışıkları fark edildi. erkek ile birlikte kapıya yöneldiler. erkek bir kaç adım önden çıktı ve arkasından gelmekte olan kezbana açtığı kapıyı aktarmak için duraksayıp geriye bakarken kezban kendisine aktarılan kapıyı tutmayıp emin ve yavaş adımlarla erkeğin açtığı kapıdan dışarı çıktı ve trene doğru yöneldi. bir erkeğin daha hakkından gelmişti. tabi ki herkes ona kapı tutacaktı. o dünya'nın en güzel kızıydı. herkese öyle bedavadan teşekkür eder miydi ?mazallah hamile kalabilirdi ...
  • avm'ye gitti ve ilk işi starbucks'a oturup check-in yapmak oldu. ardından elinde mango, zara, koton poşetleriyle fotoğraf çekinip, 'kızlarla alışveriş keyfi' diye her yerde paylaştı.
  • hikayesini facebook'tan takip etmek mümkündür:
    "bliorm bebekkn de çk şekermişm :))))))))))"
    "mervişlen sıcak çikolata keyfiii <3<3<3"
    "arkadn bni kesmeye çalışn çocuk ve bn (baktı baktı karşılk vrmeynce gitti slk)"
    "saçlarmı karamel rengine boyadm, çk yakışmş di mi? eee güzele ne yakşmz :))))))))))"
  • halil'i görünce hemen birşeyler yapmalıyım diye düşündü, ona laf sokmalıydı, hatasını anlamalıydı halil öyle ya kendisi gibi bir prenses tarafından terkedildikten sonra sevimgül gibi bir kaşarla çıkmıştı. hemen kılıflı ayfonunu çıkarıp önce arka plandaki resmine baktı gülümsedi, çok güzel olduğunu düşünerek. sonra hemen facebook sayfasına girdi ve durumunu paylaştı;

    "varlığımın değerini bilmeyene yokluğumun koyması dileğiyle ;) "
hesabın var mı? giriş yap