bir kadın ve bir erkek ^*

• bir (bkz: teoman) şarkısı olup sözleri:
  
  sözlerini unutmuş
  en sevdiği şarkının
  bakmış ne geçmiş geçmiş
  ne gelecek gelecekmiş
  uçmayan kuş
  kesmez bıçak
  hiç atmayan bir kalp
  iki yalnız bir gemide
  anısı var sadece
  
  kadın ağlar
  erkek bakar
  kadın duyar
  erkek duymaz
  kadın sorar
  erkek susar
  kadın gider
  erkek içer
  
  o şarkıydı aşkı anlatan
  sözcüklerin kölesi olmadan
  çekti ciğerim dumanını
  son sigarasından,
  dayanmıştı
  daha da dayanırdı
  ama ne gerek vardı
  hiçbirini seçemedi sonunda
  kelimeleri önüne yayınca
  
  kadın ağlar
  erkek bakar
  kadın duyar
  erkek duymaz
  kadın sorar
  erkek susar
  kadın gider
  erkek içer
  
  bazen aynı değildi
  iki aşkın hikayesi
  arada ışık yılları vardı
  karşıdandı akıntı
  belki de her şey biterse
  bir şey başlardı
  ama o hiç konuşmadı
  sadece baktı
  
  kadın ağlar
  erkek bakar
  kadın duyar
  erkek duymaz
  kadın sorar
  erkek susar
  kadın gider
  erkek içer
• (bkz: teoman)'ın (bkz: insanlık halleri) albümünden kıpır kıpır tınılı ama bi o kadar da sözlerinin gerçekliğiyle can yakan parçası.
  
  dayanmıştı
  daha da dayanırdı
  ama ne gerek vardı..?
• ergenlerle yaptığı şarkılar ve diğer zırtapoz hareketlerini görmezden gelmemize bir sebep daha olan teoman şarkısıdır.
  
  sözlerini unutmuş
  en sevdiği şarkının
  bakmış ne geçmiş geçmiş
  ne gelecek gelecekmiş
  uçmayan kuş
  kesmez bıçak
  hiç atmayan bir kalp
  iki yalnız bir gemide
  anısı var sadece
  
  bilmiyorum yaşadınız mı, ama ilişkilerin başlarında sözler verilir, işte "yatağa hiç küs girmeyelim aşkım" ya da "her çarşamba ne olursa olsun film gecemiz olsun, battaniyenin altında film izleyelim" gibi şeyler söylenir. her yerde umut vardır ve sevginin her zorluğun üstesinden gelebileceğine inanılır. sonra tartışmalar olur, sinirden koltukta uyuyakalınır, birisi yorgun gelir eve, diğeri arkadaşlarıyla çıkar, film akşamları iptal edilir. yeterince önemli olmadığını düşünmekten mi yoksa daha sonsuz zamanları olduğunu düşünmekten mi bilmem, ilişkiyi "ilişki" kılacak özel anlar kıymetini kaybetmeye başlar. taraflardan biri, meselenin film olmadığını anlamaz, diğeri de emeklerinin artık görünmez olduğunu düşündüğünden vazgeçer. birbirlerinin gözlerine bakarak söyledikleri en sevdikleri şarkının sözlerini unuturlar.
  
  kadın ağlar
  erkek bakar
  kadın duyar
  erkek duymaz
  kadın sorar
  erkek susar
  kadın gider
  erkek içer
  
  birbirine karşı körleşen iki insan, birbirini duymadan görmeden yaşamaya devam eder. kendi acıları, kendi travmaları, kendi keşkeleri ve kendi yalnızlıklarına verdikleri tepkileri birbirlerine yüksek sesle ifade edip, her seferinde daha da uzaklaşırlar.
  
  o şarkıydı aşkı anlatan
  sözcüklerin kölesi olmadan
  çekti ciğerim dumanını
  son sigarasından,
  dayanmıştı
  daha da dayanırdı
  ama ne gerek vardı
  hiçbirini seçemedi sonunda
  kelimeleri önüne yayınca
  
  umutsuzluk, -ben de zaman zaman yaşadım- sevgiyi bulamayacağına inanmak değil. daha kötüsü var çünkü, bulduğuna inansan bile kaybedeceğini bilmek. sevginin biteceğine inanmak, ne olursa olsun kaybedeceğini düşünmek. işte bu gerçekten berbat bir şey.
  
  bazen aynı değildi
  iki aşkın hikayesi
  arada ışık yılları vardı
  karşıdandı akıntı
  belki de her şey biterse
  bir şey başlardı
  ama o hiç konuşmadı
  sadece baktı
  
  sonunda, karşında iki seçenek vardır. ya kabullenir devam edersin, günlerini doldurup ölmeyi beklersin ya da aksiyon alırsın. ikisi de bir tür ölüm olmakla birlikte, ikisinden de yeniden doğup doğamayacağını bilemezsin. bi ilişkinin ölümü sevginin bitmesi ile başlamıyor, verilen çabanın bitmesi ile başlıyor. her hafta oluşturduğunuz rutine uymak, çaba. diğerini mutlu etmek için şaklabanlık yapmak, çaba. bunu görüp mutlu olmaya çalışmak, mutlu olacağın şeyleri görmek, çaba. önüne seviyor diye bir bardak çay koymak çaba. çaba harcamak ve bunu görmek... aşktan çok daha büyük değerler bunlar.
  
  teoman da bu kadar şeyi, bu kadar az sözcükle anlatabildiği için gerçekten iyi bir şairdir.