• dünyanın en büyük film sektörüdür bollywood. böyle söyleyince çok müthiş filmler yapıyorlar gibi geliyor kulağa ama öyle değil. her sene 1000 film yapıyorlarsa bu filmlerin 999'u bollywood klişelerinden kurtulamamış hollywood çakmaları filmler olur. o filmlerden biriside -eh artık 1000 filmden birisi de güzel olsun- hollywood ortaklığıyla yapılmış gerçekten güzel bir film olabiliyor. (bkz: life of pi)

    bollywood film sektörü bu kadar kötü filmler çıkardığı halde hala nasıl ayakta? cevabı çok basit. hint izleyicisi bollywood'dan çok bir şey talep etmiyor. hep yapılmış klişelerin yerini değiştirip, bir kaç yeni şey eklediğinizde -çok nadiren bu da - bir kaç müzik klip de katarak, milyonlar kazanabileceğiniz bir film senaryosu hazırlayabilirsiniz.

    bollywood filmelerinde en çok görülen klişeler:
    (bkz: ilk görüşte aşk) baş karakterimiz, güzel kızla karşılaşır. uzun uzun onu seyreder, bir rüzgar girer -ister asla rüzgar giremeyecek bir yerde olsun ister dışarıda- ve oğlanın saçlarını dağıtır. aynı rüzgar kızın saçlarını geriye atar(yani ikisi karşı karşıya duruyor olsa bile rüzgar ikisinin saçlarını da geriye atar). sonra genel olarak bir şarkı girer, girmese de artık oğlan kıza ölesiye(!) aşık olmuştur. yıllar geçse de asla unutamaz bu aşkı. kız hep başta naz yapar. sonra oğlanın ısrarlı takiplerine* dayanamayıp aşık olur.

    (bkz: ayarlanmış evlilik) bu konunun işlenmediği film bulamazsınız. nerdeyse bütün bollywood filmlerin bu konu işlenir. kızın evliliklerde asla söz hakkı olmaz, kız bir bakmış ki nişanlanmış haberi olmadan. bundan sonra olaya genel olarak düğünden kız kaçırma girer ,ama girmeyedebilir. bir çok filmde rastlayabilirsiniz bu duruma da.

    bir de çok az filmde öpüşme sahnesi olur. seviştiklerini bir şekilde anlaşılır kılsalar bile baş karakterler öpüşmez. bu kadın oyuncuların isteği olduğu kadar erkek oyuncularında isteğidir. shah rukh khan*öpüşmenin kadın oyuncunun ününü* düşürebileceği için yapmadığını söylemiş. böyle özel şeylerin kameralar ve bir set ekibinin karşısında yapmanın oldukça utanç verici olduğunu düşünüyormuş. kaynak

    bollywood filmlerinde oynayan kadın oyuncular genel olarak etli butludur. batılılara göre şişman bile sayılırlar. ama bence batıdaki yürüyen çöplere* göre oldukça güzel ve sağlıklı bir görünüme sahiptirler. bu oyuncuların hafif etli olmalarını bir sebebi de hindistandaki güzellik anlayışıdır. batıdan doğuya gidildikçe güzellik anlayışının zayıftan, şişmana doğru değiştiğini görürüz.

    bollywood'un en popüler filmleri romantik,komedi,dram türündedirler. kısacası kadınlara yönelik filmlerdir. forumlara baktığınızda hintli erkeklerin genel olarak bollywood filmlerine nefretini kustuğunu görebilirsiniz. aynı zamanda kadınların en çok beğendiği üç khan * * * nefret ederler. aksiyon tarzı filmler de vardır, ama romantik filmler genel olarak çoğunluktadır.

    bütün klişelerine rağmen sevimlilikleriyle de izletirler hintliler filmlerini. ben özellikle bu kadar eleştirmeme rağmen, hint filmlerini samimi ve eğlenceli bulduğumdan izliyorum. konusu aşırı saçma olan olan filmlerde bile eğlendirmeyi bir şekilde başarıyorlar. çoğu kişi araya katılmış müzik videolarını sevmese de ben eğlenceli buluyorum.

    bollywood'un bu utangaç muhafazakar kısmı olduğu kadar bir de, porno sayılabilecek filmler yaptığı kısmıda vardır. (bkz: kama sutra) bu filmlere rast gelmek aynı youtube'un tuhaf tarafıyla karşılaşmaya benzer. hintlilerin çok tuhaf bir cinsel zevki olduğunu çıkardım rast geldiğim bir videoda.

    son olarak, bollywood filmlerini çok fazla izlerseniz film zevkinizi etkileyebilir, film beğenme ölçütlerinizi düşürebilir. en sonunda kendinizi saçma sapan konulu filmleri beğenirken bulabilirsiniz. o yüzden en iyisi kendinizi fazla kaptırmadan izlemek.
  • bu ara şarkılarına fena sardığım, daha önce nasıııııl keşfetmemişim ahh salak kafam diyerek dövündüğüm hint şeysi.

    en sevdiklerimden bir tanesi

    en sevdiklerimden bir başka tanesi

    en sevdiklerimden diğer bir tanesi

    en sevdiklerimden ciğer paresi

    veeee en sevdiğim

    herbirini en az 1 milyon kere dinledim. bildiğin hintçe anlıyorum ya.
  • son yüzyılda arka arkaya patlayan iki dünya savaşı ve sayısız kıtlıktan ötürü oradan oraya göç eden ailemin bireylerinin hepsi ayrı ayrı ülkelerde doğdular. benim bir çocuğum olur da türkiye'de doğmazsa beşinci kuşağa devreceğiz. bu geçişler esnasında dedemler 10 yıl kadar hindistan'da kalmışlar. annem orada doğmuş. ananem ve dedem ise hint kültürünü çok sevmiş. bugün hala ananemin tarifiyle evde körili bir şeyler pişirilir ve çapati ile götürürüz. türk mantısının yanında mangolu achaar yeriz vs.

    evdekilerin bu hint kültürü sevdası yüzünden çocukluğum bollywood filmleri izlemekle geçti. özellikle dedem için öyle bir tutkuydu ki güney asya civarında yaşayan kimi tanıyorsa kaset sipariş ederdi. türkçe bir tane türkü bilmeyen ananem çamaşır asarken bu filmlerden öğrendiği şarkıları mırıldanırdı. o yüzden bende derin izler bırakmıştır bollywood.

    eskiden yeniye doğru filmleri izlerken en çok dikkatimi çeken mevzu kast sisteminin sinema sektörüne bile sirayet etmesi olmuştu. örneğin bollywood efsanesi olmuş bir kapoor ailesi var. 1929 yılında baba prithviraj kapoor sinemaya adım atıyor ve üç oğlu mirasını devralıyor. üç çocuğun arasında raj kapoor öyle bir yıldız oluyor ki diğer ikisinin şöhreti devede kulak kalıyor. onun da üç oğlundan ikisi çok saygı duyulan aktörler oluyorlar. ortanca oğlan kendisi gibi film yıldızı olan bir aktris ile evleniyor. dünya güzeli iki kızları oluyor. tabi ki onlar da hint film endüstrisinde birer yıldız oluyorlar. bu kızlardan kareena kapoor daha çok tanınıyor sanırım.

    diğer meşhur oyunculardan da tonla örnek var. amitabh bachchan'ın oğlu abhishek bachchan'da bir yıldız. dedesi de ünlü bir şair ve kompozitör olarak aynı sektöre hizmet etmişti. yine bir efsane olan salim khan'ın oğlu salman khan başka bir örnek. hatta saif ali khan'ın da annesi ve büyük babası da oyuncuymuş. bunu da az evvel farkettim. yani olay, will smith'in oğlunu aktör yapmaya çalışmasından farklı çünkü hindistan halkı ailenin izinden gitme olayına aşina. hatta bir yıldızın çocuğu olduğunda onun nasıl bir yıldız olacağına dair iddialara giriliyor.

    bu arada en başta belirtmem gereken kısım şimdi aklıma geldi. her hint filmi bollywood filmi değildir. farklı ekolleri vardır. başlıkta konuyla ilgili güzel entryler var o yüzden tekrar yazmamayım. sadece bağımsız filmlerin veya slumdog millionaire gibi ortak yapımların bollywood filmi sayılmadığını bilin yeter. en azından ben öyle kabul ediyorum. diğerleri bariz şekilde yer yurt belirtseler bile geleneksel hint filmi klişelerini taşıyorsa benim için o yapım bollywood listesine girer.

    bildiğiniz gibi gelenekselleşmiş dans ve müzik işi bu filmlerin olmazsa olmazıdır. bunlardan hoşlanmayan izleyici zaten hiç yaklaşmaz. benim de aralarında beğendiğim koreografiler ve müzikler olmasına rağmen bazılarından nefret ederim. hele dedemin zoruyla izlediğim zamanlar imdb yok ki puanına, yorumlarına bakıp film seçelim. kaç bin kilometre yoldan kaset gelmiş ben bunu izlemem dede diyemiyorsun. rahmetli de her filmde bir şekilde beğenecek bir nokta bulur ve bana onaylatırdı. adam hint kültürüne aşık olduğu için tek kötü kelam ettirmezdi. aa bak bilmem ne yiyorlar diye başlar sanki hintlilerin körisiz/baharatsız yemekleri varmışcasına bunun içinde köri veya bilmem ne baharatı var derdi. günümüzdeki yapımların bir çoğunda hala yoğun bir dans kullanımı var ama sağolsun aamir khan gibi adamlar dozu yerinde tutuyor, filme güzelce yediriyorlar. yoksa hala kalluri vaanil tarzı terden koltuk altı sırılsıklam olmuş keten gömlekli adamlar izlemeye devam edecektik.

    laf aramızda amitabh bachchan'a da kıl olurum. aktörlüğü iyi fakat şarkı türkü işini beceremediği fikrindeyim. mevzu illa dans müzikse, raj kapoor ve nargis'in düetleri bu adamın sahneleri yanında çok nadide eserler. fanatiklerine amitabh kötüleyince analarına sövmüş gibi algıladıkları için sessiz söylüyorum. bollywood hastası bir ev arkadaşım vardı. herif şarkıları ezbere bilmesi ve günde üç film izlemesi yetmiyormuş gibi favori filmlerini izlerken dans ederdi. benim de hint sinemasına inceden bir aşinalığım yüzünden kendisi gibi fanatik olduğumu zannediyordu. işten sabahın köründe gelip bir kaç kere yarak kürek film müzikleriyle uyandırınca sikicem şimdi amitabını da baçcanını da deyince adam ev arkadaşlığımızı bitirmişti. lisedeyken doğuş'a balici dediğim için ağlayan kız arkadaşımdan sonra gördüğüm en ruh hastası insandı.

    lan konu yine nereden nereye geldi. eski filmler arasında çok sevdiğim fakat en fazla bir kere daha izleyebileceğim eserler var. onları dedem gibi doğru zamana saklıyorum. yeni dönem çalışmaları ise türkiye'de bile insanların ilgi gösterdiği türden olmaya başladığı için ara ara açıp izliyorum. özellikle aamir khan başlığında son bir kaç yılda resmen patlama yaşandığına bakılırsa ileride sağlam bir hint sineması kitlesi olacak ülkede. şahsen ben de severek izliyorum çalışmalarını ama nedense hala en tepeye koyamıyorum kendisini.

    toplam beş buçuk saat süren gangs of wasseypur'u aynı türde olmasalar bile 3 idiots'dan daha başarılı buluyorum. hakkında sözlükte hepi topu beş entry var ve geneli beğenmemiş. bense bollywood'dan böyle bir iş çıktığı için tamamen ayrı bir yere koyuyorum. marjinallikten değil de zaten hep işlenen konuları daha güzel anlatmış olması beni cezbetmiyor. yeni yeni bu sinemayı keşfedenlerin yorumlarına dikkat ederseniz aamir khan filmleri için hep aynı cümleleri kurduklarını fark edersiniz. toplum eleştirisi yapıyor, şunu bunu itin götüne sokuyor vs. halbuki bollywood'un temelinde bu var. ingiliz sömürgesini, toplu tecavüzleri, kast sistemini eleştiren tonla film var.

    sözün özü herkeste ayrı tatlar bırakan bir sinemadır. kimisi shahrukh khan ekolüne hastadır. tuttuğunu koparan, aşkın bokunu çıkaran tarafını sever. kimisi amitabh bağımlısıdır ferdi tayfur gibi en alakasız yerlerde türkü çığırmasına kapılır. yalnız, sevenlerinin tek ortak noktası hikayelerin basma kalıplığına rağmen içeriğin eğlencesine kapılmasıdır. ilk beş dakikadan filmin sonucuna ulaşırsınız fakat sona giden yoldaki hikaye sizi bağlar. hatta benim ruh hastası arkadaşım ve dedem gibi dans bile ettirir. herkesinki fezaya yükselirken bizim sinema sektörümüzün yer kabuğuna doğru ilerlemesi ise ayrı bir başlığın konusudur.
  • starından figüranına kadar herkesin çatır çatır dans ettiği film sektörüdür. bu açıdan inanılmaz derecede saygı duyarım kendilerine.
  • sinemanin ulasabilecegi en naif noktalardan biridir. bu nedenle gozyaslari silinmeli, muzigin ritmine uyulmali ve sapka cikarilmalidir.
  • an itibariyle gelmis gecmis en cok hasilat yapan hint filmleri

    1. p.k.
    2. bajrangi bhaijaan*
    3. baahubali*
    4. dhoom 3
    5. chennai express
    6. 3 idiots
    7. happy new year
    8. kick
    9. krrish 3
    10. bang bang

    *: hala gosterimdeki filmler
    highest grossing
  • yıllar yılı hiçe saydığım, eziklediğim, indirip izlemediğim ama şu son 3 günde adeta damardan almaya başladığım oluşum. perşembe akşamı harddisk'imdeki filmlere göz atıyordum ne izlesem diye. ben normalde filmleri düzenler, klasörlere afişleri de ekler öyle koyarım, bir baktım barfi! diye bir film ne afiş var ne altyazı. neydi ki bu deyip indirdim altyazıyı. o kadar uzun zaman önce indirmişim ki unutmuşum resmen. açtım rastgele bir sahneyi müzikler falan hoşuma gitti. izlerim ben bunu dedim ama gözüm de korkmadı değil 151 dakika film sonuçta. barfi oynuyor ben mutlu oluyorum bir bakıyorum şarkılara tempo tutar olmuşum az kaldı kalkıp göbek atacaktım. 151 dakikada duygudan duyguya sürüklendim kah hüzünlendim kah sevindim. velhasıl-ı kelam perşembe gecesi böyle son buldu. baktım cuma gecesi de yapacak bir şey yok uzun zamandır herkes tarafından çok övülen 3 idiots' ı izleyeyim dedim iyi ki de izlemişim ama izledikten sonra üzülmedim de değil ben niye daha önce izlemedim bu filmi diye. ve gelelim bu geceye tazecik, bir günlük aamir khan hayranı olarak araştırdım, hangi filmleri var diye bir baktım taare zameen par diye bir film az önce de bu filmi izledim ve bu filmi de çok beğendim. buradan çıkaracağım sonuç da şudur: önyargı kötü bir şeydir, her şey zamanla değişir, bollywood da değişmiş kanal 7' de yayınlanan o korkunçlu hint filmleri -küçükken bir tane vardı izlediğim. evlerden ırak böyle entrika görülmemiştir, hala aklımda. neyse şimdi onu hiç anlatmayayım- gitmiş yerine bu sımsıcak, eğlenceli filmler gelmiş. yalnız ne ara dansa geçiyorlar onu hala anlayabilmiş değilim sözlük. bir tek o değişmemiş. *

    edit: ablamın* bu konuya yorumu: alnında kırmızı nokta çıkacak yakında *
  • hollywood'un artık jeneriğinden filmin geri kalanını anlayacağınız tekdüzeliğinden, avrupa sinemasının iç bunaltan gerçekçiliğinden sıkılan sinema severlere ilaç olan film merkezi. bir de kendi içerisinde aamir khan, shah rukh khan, salman khan gibi ekoller bulunduruyor ki bizim bir zamanlar sahip olduğumuz yeşilçam kültürü keşke dirilse de bollywood gibi bir sinema anlayışımız olsa dedirtiyor.
  • bir süre sonra beni sırf müzikleri için izlettiren filmlere sahip olan sinema endüstrisi.
  • acayip bir çekiciliği olan dünya. saçmasapan şeylerle yüzünüzde aptal gülümsemeye neden oluyor.
hesabın var mı? giriş yap