• "ruhum bedenden oynar yadıma sen düşende" sözü, yıllar yılı "midede kelebekler uçması" klişesinden bıkan bünyelere birebir. nasıl bi betimleme arkadaş o...
  • sabir mirzaev'e ait şarkıdır.
    orjinal sözleri ise aşağıdaki gibidir:

    dağlara çen düşende
    bülbüle gem düşende
    ruhum bedenden oynar
    yadıma sen düşende

    bu gala daşlı gala
    cıngıllı daşlı gala
    korkaram yar gelmeye
    gözlerim yaşlı gala

    kızıl gül olmayaydı
    sararıp solmayaydı
    bir ayrılık bir çlüm
    heç biri olmayaydı

    bu gala daşlı gala
    cıngıllı daşlı gala
    korkaram yar gelmeye
    gözlerim yaşlı gala

    bulağ başı buz olar
    üstü dolu gız olar
    eğil desmalın götür
    ben götürsem söz olar

    bu gala daşlı gala
    cıngıllı daşlı gala
    korkaram yar gelmeye
    gözlerim yaşlı gala
  • salvador dali sergisinde (bkz: istanbul da bir surrealist salvador dali), dali'nin sevgilisine ithaf ettiği resimlerin olduğu bölümden geçerken çığırdığım türkü. bana, entellektüellerin ve dahi entellerin, önem verdikleri bir şeyle eğlenildiği zaman çok sinirli bakabildiklerini bir de oradaki güvenliklerin benden çok daha güçlü olduğunu öğretmiştir. sergiden çıkarken, hafif bozuştuğum arkadaşıma sana zeytin dali uzatayım diye espri yapmam da kayıtlara geçilmiş, akabinde eşim, dostum, akrabam, sevenim kalmamıştır. e salarsan avam tabakasını oraya, böyle kelime esprileri ile eğlenir durur tabi. dostlar sağolsun.
    (bkz: gala)
  • dinlediğim en iyi versiyonu şudur:

    http://www.youtube.com/watch?v=1fn4t0lyzzi

    hem klibi de şahane.

    (bkz: leyla ile mecnun)
  • "bu bala gaşlı bala" diyeni de duymuştum.. bu şekliyle hiçbir yerde bir örneğini göremedim.. yanlış da olabilir nihayetinde ama, maksat, seneler evvel duyduğumuzu kaydetmiş olalım..

    yani bu rivayete göre, türkü taşlı bir kaleden değil, güzel kaşlı bir bebeden söz ediyormuş..
  • ahmet kaya'dan dinlenildiğinde etkisi katlanan türküdür.

    bazı türküler/şarkılar vardır, çağrıştıracağı buruk mânâyı hiç bilmez/düşünmez yazan; "bir ayrılık, bir ölüm/heçbiri olmayaydı" diyen ve ince bir sızıya dönüşen bu türkü de onlardandır.
  • kosmos adlı güzide filmde pek de güzel kullanılmasından sonra kendini hatırlatmış, 2 gündür aralıksız dinletmiş türkü.

    85 civarı doğumlular için ilkokul öncesi günleri hatırlatma etkisi var bir de. kumandasız grundig televizyon, trt, belkıs akkale...
  • leyla ile mecnun versiyonunu, çok sıkıldığım zamanlarda bir doz alıp rahatladığım eser.
  • karşıyaka tribünlerinin sıkca söylediği bir tezahurata kaynak olan azeri türküsü;

    şampiyon olmasan da
    kupayı almasan da
    en büyük sensin yine
    koysan da koymasan da

    bu yaka başka yaka
    en büyük karşıyaka
    sikecek ibnelerin
    topunu karşıyaka
  • çevirisi:

    gala -> kale
    daşlı -> taşlı
    cıngıllı -> küçük taşlı veya çakıllı

    azerice:

    dağlara çem düşende
    bülbüle gam düşende
    ruhum bedenden oynar
    yadıma sen düşende

    bu gala daşlı gala
    cıngıllı daşlı gala
    gorkaram yâr gelmeye
    gözlerim yaşlı gala

    kızıl gül olmayaydı
    sararıp solmayaydı
    bir ayrılık bir ölüm
    heç biri olmayaydı

    bulağ başı buz olar
    üstü dolu gız olar
    eğil desmalın götür
    ben götürsem söz olar

    türkçe:

    dağlara ot düşünce
    bülbüle gam düşünce
    ruhum beden'den oynar
    aklıma sen düşünce

    bu kale taşlı kale
    cıngıllı taşlı kale
    korkarım yar gelmeye
    gözlerim yaşlı kalır-sa

    kızıl gül olmasaydı
    sararıp solmasaydı
    bir ayrılık bir ölüm
    hiç biri olmasaydı

    bulak(pınar) başı buz olur
    üstü dolu kız olur
    eğil mendilini götür
    ben götürürsem söz olur
hesabın var mı? giriş yap