• bir modest mouse sarkisi. agizlarindan bal damliyo, sukela...

    woke up this morning and it seemed to me that every night turns out to be a little bit more like bukowski. and yeah, i know he's a pretty good read. but god who'd wanna be? god who'd wanna be such an asshole? god who'd wanna be? god who'd wanna be such an asshole?

    well we sat on the edge of the river, the crowd screamed, "sacrifice the liver". if god takes life, he's an indian giver. so tell me now why you'll never tell me never. who would wanna be? who would wanna be such a control freak? well who would wanna be? who would wanna be such a control freak?

    well see what you wanna see. you should see it all. well take what you want from me. you deserve it all. nine times out of ten, our heart just gets dissolved. well i want a better place or just a better way to fall. but one time out of ten, everything is perfect for us all. well i want a better place or just a better way to fall.

    here we go. if god controls the land and disease, and keeps a watchful eye on me, if he's really so damn mighty, well my problem is that i can't see, well who'd wanna be? who'd wanna be such a control freak? well who would wanna be? who would wanna be such a control freak?

    evil home stereo, what good songs do you know? evil me, oh yeah i know, what good curves can you throw? well all that icing and all that cake, i can't make it to your wedding, but i'm sure i'll be at your wake. you were talk, talk, talk, talkin' in circles that day, when you get to the point make sure that i'm still awake, ok?

    went to bed and didn't see why every day turns out to be a little bit more like bukowski. and yeah, i know he's a pretty good read. but god who'd wanna be? god who'd wanna be such an asshole?
  • "şöyle bir sorunu vardı yazarların; yazdıkları basılır ve çok satarsa kendilerini büyük yazar sanıyorlardı; yazdıkları basılır ve orta satarsa kendilerini yine büyük yazar sanıyorlardı; yazdıkları hiç basılmazsa ve kendi kitaplarını bastıracak kadar paraları yoksa kendilerini gerçekten büyük yazar sanıyorlardı. işin gerçeği şu ki, büyüklük azdır. yok denecek kadar az. ama en kötü yazarlar özgüvenleri en yüksek olan, kendilerinden en az kuşku duyanlardır." (kadınlar- 1978)
  • sanırsam 20 küsur defa arka arkaya dinleyerek bireysel rekorumu kırdığım süpersel modest mouse şarkısı.
  • "yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep, uzaktan sevdik."
  • bukowski diyor ki:
    açıklama yaparak zamanınızı boşa harcamayın. insanlar sadece duymak istediklerini duyarlar.
    cemil meriç'in de dediği gibi :
    fazladan izahat, lisanen kabahattir.
  • hair adlı müzikalde bir karakter.
  • charles bukowski için "baktım gittikçe ona benziyorum. tamam okumak için iyi ama onun gibi bir 'asshole' olmayı kim ister?" diyerek çok güzel noktaya değinen, gayet içten parça. gülümsememek mümkün müdür bunda? hem de onaylamalarla? değildir elbet.
  • "gayet anlayabiliyorum şimdi, büyük aşıkların hepsi aylak insanlardı, keyiflerine düşkündüler. dokuz-beş çalışırken eski aylak günlerinde düzüştüğüm gibi düzüşemiyordum. "
  • en iyi edebiyat öğretmeninin babası olduğunu söyleyen yazar. ustura kayışı ile yediği dayakların edebiyatını geliştirdiğini söylemiştir bir röportajında.
hesabın var mı? giriş yap