844 entry daha
  • onurdan haysiyetten şereften dem vuran liderin başkan olduğu parti. bir adam nasıl olur da bu kadar sempati toplamışken bu kadar itici olabilir.
    anca baraj altı kaldığı takdirde paklanacağını düşündüğüm siyasi parti.
  • şu sıralar ilginç bir şekilde eski chp - yeni chp tartışmaları yapılıyor. hangisi daha iyiydi derken, başarısız diktatör kılıçdaroğlu, başarı abidesi, halkın dedesi, kutsal yaşlı taşşaa diye muhaliflere yutturulmaya çalışılıyor. şu entry bile debe'ye girmiş, yeni chp daha başarılıymış falan felan. he anam he, çok başarılı ama bir tuvalet terliği değil. 10 aralıkçılar döneminde chp büyümüş, kafaya gel.

    baykal'ın 2000 yılında(95-99 yıllarında da 3,5 yıl), kılıçdaroğlu'nun ise 2010 yılında chp başına geldiğini aklımızın bir ucunda tutmamızda fayda var. 90'lı yılların seçimlerini bu hesaba katarak, günümüz chp oy oranı ile kıyaslamak, buradan yola çıkarak chp 2000 sonrası çok başarılıydı demek akıldan çok uzak olur. nedenine gelip 99 seçimine bakalım link

    chp %8,7 oy alarak barajı bile geçememiş. dsp ise %22 ile lider konumda. dyp, anap, fazilet partisi, mhp gibi güçlü partiler var o dönem. mhp-chp arasındaki oy geçişi gibi bazı partiler arasında oy geçişi pek mümkün olmasa da, çoğu parti arasında oy geçişleri gayet mümkün. 95 seçimlerine bakarsanız bu geçişin ne derece olduğunu gayet net görebilirsiniz. 90'lı yıllarda partilerin güçlü ikameleri var. 2002'de ise dsp %1,21 oy alırken oyları zaten çoğunluk olarak chp'ye geçtiği için oyları %8,7'den %19,3'e yükselmiş. bunun sebebi bir başarı olması değil, dsp'nin oylarını almalarıdır. onu da tam alamamışlar zaten.

    bir de 2002 ve sonrası akp karşısındaki chp'ye bakalım.

    2002 - %19,3
    2007 - %20,8
    2011 - %25,9
    2015(haziran) - %24,9
    2015(kasım) - %25,3
    2018 - %22,6
    2023 - %25,3

    görülüyor ki 2002 ve sonrası 21 yılda chp oy oranını %19'dan, %25'e çıkarabilmiş. baykal girdiği 2007 seçiminde oylar %1 artmış, ama 1999 seçimlerine sadece rakamsal olarak akıldan uzak bir şekilde bakarsak baykal'ın dsp'den aldığı oylarla kendi oylarını %8.7'den %19,3'e çıkardığını, bunun da baykal'ın muhteşem %10'luk başarısı olduğu sonucuna varırız. elbette bu rakamsal olarak doğru olsa da mantıksal olarak akıldan uzak saçma bir düşüncedir.

    2010'da göreve gelen kılıçdaroğlu dönemine bakacak olursak 2011 seçimleri ve sonrasını ele almak lazım. bu durumda da kılıçdaroğlu'nun baykal'dan aldığı chp'nin oylarını 2011 seçimlerinde %20,8'den %25,9'e çıkararak %5'lik bir artış sağladığını görebiliriz. nasıl ki 2002 seçimlerinde dsp'nin oylarını alıp oyunu %8,7'den %19,3'e yükselten baykal için bu bir başarı değilse, aynı şekilde 13 yılda(2010-2023), ergenekon ve balyoz planlarına, fetö darbesine, yüzlerce çürümüşlüğe, hukuksuzluğa, ekonomik krize ve depremlere rağmen oyunu ancak %5 arttırabilmiş bir kemal dede de bir başarı abidesi değildir. o yüzden diyorum, sadece rakamlara bakarsanız yanılırsınız.

    bu kafa çok tehlikeli bir kafadır. kılıçdaroğlu ve kurmayları aynı kafayla şu anda alınan %47,8'lik oy oranını kılıçdaroğlu'nun aldığını öne sürüp bunu size başarı diye yutturmaya, böyle bir başarı yakalanmışken genel başkanın istifasının istenmesinin doğru olmadığını anlatmaya çalışıyor. muharrem ince'nin aday olduğu 2018 seçimleri gibi partiler ayrı ayrı kendi adayını çıkarmış olsaydı senin deden %15'i görse öpüp başına koyardın, kendi seçmeninden bile cumhurbaşkanlığı'nda oy alamazdı. kaldı ki %47,8'lik oy oranını hesap ederken chp'yi istediği için değil, akp'den kurtulmak için millet ittifakına oy verenleri de düşünmek lazım.

    kısaca eski chp-yeni chp kıyaslaması(90'lar ve günümüz) yapacak olursanız yeni chp çok daha başarısızdır. bunu hesap ederken sadece rakamlara bakmak sizi yanıltır, ülkenin içinde bulunduğu durumu ve iktidarın başarısızlıklarını da hesaba katmak gerekir. dolar 20 tl, dünyada eşine az rastlanır deprem olmuş, hukuksuzluk diz boyu, yolsuzluk almış gitmiş iken sen bu seçimi de kazanamıyorsan, üstüne bir de koltuğa yapışıp imamoğlu gibilerin kuyularını kazma telaşına girdiysen, hatta 20 bin sandığa da sahip çıkamayıp veri tabanın çöktüyse, bundan sonra babayı alırsın.

    buradan yeni chp'nin başarısız olduğunu neye dayanarak ileri sürüyorsun? bizde öyle kafadan sallamak yok. depremin olmadığı, ekonomik krizin bu kadar derinleşmediği haziran 2022'de halkın %68'i erdoğan'ın gitmesini istiyor. buyrun kaynak( dakika 11:10). hem de konda anketi. neden alamadı bu oyu çok başarılı dedem?

    ha bir de neymiş, toplumun tüm kesimlerini birleştirmişmiş dedeleri. lan elmanın yarısı nerede o zaman? %52'lik kesimi alamamış mı dedem?

    son olarak kılıçdaroğlu olmasa kim olacak diye tepki verenlere de sosyal medyada sık sık denk gelir oldum. arkadaşım, 100 yıllık parti aklı başında, demokrat bir yönetici çıkaramıyor ve onu da bize soruyorsanız, kapatın partiyi gidin. siz necisiniz orada?

    üzülmeyin temiz niyetli muhalif dostlar. hepimiz aynı şeyi istiyoruz. bir partiye yerleşmiş bir çeteyi var eden de sizsiniz, onu yok edecek olan da sizsiniz. partiniz değişmiyorsa, siz oyunuzu değiştirin. umutsuzluk olmasın, güneş bir yerden batarken başka bir yerden doğar.
  • bu artık atatürk'ün kurduğu parti değildir. bunu hepimiz biliyoruz. fakat asıl önemli nokta, ne kadar değişim yapılırsa yapılsın asla ilk ayarlarına dönemeyecek olmasıdır.
    kendini muhalefette konumlandırmış ve bütün çeşmelerinin musluklarını, arpalıklarını, rant kapılarını ona göre ayarlamış; iktidarın kurduğu sistemden gani gani nemalanan "elit"lerin eline geçmiş bu parti, daha da kurtarılamaz.

    her seçimde "köprüden önce son çıkış" diye diye bizi sandıklara diktiler, sabaha kadar oyların başında beklettiler. her seferinde de kaybettiler ve bunu seçmene yüzde bilmemne kadar oyumuz arttı başarılıyız diye yüzlerinde güller açarak hiç utanıp sıkılmadan anlattılar. biz yıllarca chp'liler olarak, onlar arpalıklarını alsınlar, ceplerini doldursunlar, nüfuz elde etsinler diye oy kullandık -bunu kısmen bilerek ama bu sefer farklı olur belki etkili muhalefet yaparlar diye umarak.

    akp seçmeninin aptal olduğunu ama biz chp seçmeninin de hiç akıllı olmadığımızı düşünüyorum. birbirimize hakaret edip durduğumuza bakmayın; onların yumuşak karnı din ve onlar din üzerinden sömürülüyorsa bizim yumuşak karnımız da cumhuriyet değerleri biz de bu değerler üzerinden sömürülüyoruz. akıllı olan siyasiler, aptal olan tüm halk.

    ben fikirlerimi kendine dava edinmemiş, savunduğum değerleri hayat memat meselesi haline getirmeyen ve bana aklı başında politikalar sunmayan hiçbir partiye oy vermeyeceğim bundan sonra. köprüden önceki son çıkış kaçalı çok uzun yıllar oldu. becerebilen geçsin direksiyona bizi doğru yola geri getirsin. ben bu beceriksizliğe, hamuduyla yutma düzenine bir gram dahi katkı koymam bundan sonra.

    öyle ekrem imamoğlu, mansur yavaş vs ile de olacak iş değil. şunu da açık söyleyeyim ekrem imamoğlu hiç de öyle demokrasi aşığı dürüst ilkeli falan filan da değil, bilen bilir, gören görür. diğer muhalefet partilerini de aynı oranda basiretsiz buluyorum ama ben chp seçmeni olduğum için oy verdiğim partiyle ilgili biraz laf gevelemek istedim. yoksa bütün muhalefetin iktidarı öyle veya böyle nasıl çanak tuttuğuyla ilgili konuşmaya başlarsak ohooo konuş konuş bitmez.

    fatih altaylı güzel demişti chp'yi artık müze yapın diye. haklı. katılıyorum. sol'un yeni bir partiye ve inanmışlık ve adanmışlıkla -tabiri caizse kanının son damlasına kadar davasını savunacak iyi örgütlenmiş ateşli bir partiye ihtiyacı var. sağ seçmen, mevcut iktidar falan filan değil kardeşim, bu ateşin önündeki en büyük engel chp. insanların gidecek başka yeri olmadığı için mecbur kala kala, lanet ede ede destek vermek zorunda kaldığı chp.
403 entry daha
hesabın var mı? giriş yap