• önceden gogıl mı vardı? bi level üstü sözlük okumaktır.
  • (bkz: yürek hoplatan başlıklar)

    11 yaşındaydım, televizyonu kapatıp ansiklopedileri açtım. bir daha televizyonla ilişkim olmadı. ansiklopedileri de her zaman delice sevdim. bir süre sonra hayatımıza bilgisayarlar girdi ve matbu ansiklopediler "yetersiz" kaldı elbette. ama ben hala google'a sorarken bir tuhaf olurum, uzun süre arayamam bulmaya çalıştığım şeyi, pes ederim kısa sürede. bilgi kirliliğinden bunalırım. bilmek istemediğim şeylere maruz bırakılmaktan rahatsız olurum. mesela bu yeni nesiller bilgi kirliliği deyince boş boş bakarlar. neden? çünkü ansiklopedi karıştırmamışlar! uzun uğraşlarla derlenip, süzüle süzüle kağıda dökülen bilgiyle tanışmamışlar.*

    velhasılıkelam, çok güzeldir. çocuk olmak ve torson kadar büyük ansiklopedileri karıştırmak. içlerinde kaybolmak... yürek hoplamasının sebebi de yalnız değilmişim hissidir.
  • çocukken anabritannica ve temel britannica setleri elimden düşmezdi hiç noldu peki hiç bir şey olamadım o ayrı :)
  • bir keresinde boşaltım sistemi ödevi vardı. ben de açtım ansiklopediyi başladım okumaya. sonra bir de ne göreyim? idrar torbası için sidik torbası yazıyor.
  • 20. yüzyıl ansiklopedisi seti sayesinde bayilarak yaptigim eylemdi. neden, nicin, bu nasil calisir, soyle, nasil sorularimdan oyle bunalmis olacak ki babam bir gun bu setle cikageldi. o zamana kadar da sordugum her soruyu sabirla cevaplamistir; bugunku kariyerimde emegi tahmin edilebileceginden de cok. dolayisiyla bu seti de cok severdim. oyle ki kuzenimin alip getirmedigi 1 cilt haric kalan 9'u halen evdedir. bir donem, saklayip gelecekteki cocuklarima da ayni zevki tattirmayi dusundum ama bilime yoneltmek icin odunc verdigim yegenimde tek bir kipirdanma bile olmadi. sayfasini araladigindan bile supheliyim hatta; belki de aralasa severdi. hep bu modern dunya urunlerinin teknolojik cazibesi...
  • 24 cilt meydan larousse'umla katıldığım şukela aktiviteydi.
  • 8 yaşında filandım.
    dayımın bilgisayarıma kurduğu oyunlardan biri olan satrancı oynamak için hırs edip ansiklopediden oyunun amacını, taşların hareketini v.s. öğrenmiştim.
    kendi başıma bilgisayar ile oynayarak bayağı ilerletmiştim.
    hey gidi günler o zamanlar meraklıymışım.
  • lan bi tek ben manyak değilmişim diye sevinmeme neden olan başlık.
    18 cilt rehber ansiklopedisinin her bir cildinin her bir sayfasını okumuşumdur.
    o dönemden aklımda kalan tek bilgi babamın;
    "lan itoolu ne demek üç zayıfım var bak ev ansiklopedi dolu aç da oku. heeey gidim heey bizim zamanımızda bunlar olacaktı ki ben porofosor olurdum porofosooor."
    serzenişiyle öğrendiğim okumanın meslek seçimindeki önemi ve yeridir.
  • o siyah beyaz ince kağıtlı, mis gibi kokan ansiklopedileri karıştırmaktan güzel şey mi vardı?

    vardı tabii april o'neill vardı bir de she'ra vardı ama ansiklopedi de çok güzeldi be abi!
  • kagit kokusu, merak, öğrenme arzusu, o yaşlar için diğer olmasi gerekenlerin bazilarinin sıkıcı gelmesi ile yapilir. ılkokuldayken bir yaz oturup meydan larousse'u bitirmeye çalışmışlığım vardı. şimdi hatırlıyorum da nasıl bir kafa yapısıysa bitmeyeceğini anlayinca sinirden ağlar gibi olmuştum. *
    ama kesinliklen ileride olacak çocuğumun da böyle olmasini istiyorum.
hesabın var mı? giriş yap