• bu piyasayı belli başlı bir kısmı istanbul'da, bir kısmı mersin'de olmak üzere iki elin parmaklarını geçmeyen bir avuç avukat elinde tutmaktadır. tek bir yerde toplanmış belli bir mevzuatı yoktur, uluslararası sözleşmeler işin içine girer, kendine has belgeleri, senetleri, terimleri, sözleşmeleri vardır. yazılı olmayan teamüller de oldukça yaygındır.

    dolayısıyla, mevzuatı bilmek, bu konuda yayınlanmış eserleri okumak hiçbir zaman yeterli olmaz. bunları yalayıp yutsanız bile, terimleri bilmiyorsanız taşıma sözleşmelerine aval aval bakmakla yetinirsiniz. siz genel hukuk kurallarına yönelik gayet sağlam olduğunu düşündüğünüz bir itiraz yaparken, karşı taraf yargıtay içtihatlarına da girmiş bir teamülü ortaya koyup davanın seyrini değiştirebilir. o yüzden de bu işle ilgilenen avukatların çoğu ya eskiden kaptandır, sonra avukat olmuştur ya da bir dönem deniz ticareti ile uğraşan şirketlerde bir şekilde çalışma şansı yakalamıştır.

    bütün bu özelliklerinden dolayı hiçbir zaman yaygın bir hukuk dalı olmayacak, sınırlı sayıda avukatın tekelinde kalacaktır.
  • denizcilik fakültesi mezunu konuşuyor, kulak verin hukukçular ve adayları.

    öncelikle biz de okulda genel ve denizcilik hukuk'u ile ilgili dersler alıyoruz, biz sizi küçümsüyor muyuz ayıp lan.

    bu alanda ilgili olmak isteyenlere, bir şeyler yapmak isteyenlere önerebileceğim yegane denizcilik ile ilgili kitap martin stopford'un maritime economics kitabı. bir ekonomi kitabı olması haricinde denizcilik ile bilgileri en basit şekliyle alabileceğiniz bir kitaptır. navlun nedir konşimento nedir meselesini en azından "navlun insanın kendine yakışanı giymesidir" yüzeyselliğinden kurtarıp size konşimentoyu, taşıma şekillerini, navlun tiplerini yardımcı olacak şekilde anlatabilir.

    ayrıca bu alanda iş yapan avukatların az olması bana çok normal geliyor, bizim denizcilik fakültelerinde bile konular düzgün anlatılmazken, bir hukuk mezunu/öğrencisi gelecek de bu konuda uzmanlık yapacak. denizcilik sektörü kara ve deniz ayağıyla büyük oranda hala daha sektörde öğrenilen bir meslek.
  • ilk dönemin yarısının 'gemi nedir?', 'sal gemi midir?', 'sandal gemi midir?', 'kağıttan gemi yaptım denize attım, gemi midir?' tartışmalarıyla geçtiği ders.
  • deli bir avukat arkadaşımın kısaca bahsettikten sonra "allaaaaah nası canım çekti şimdi, kitapları yanımda olsa da biraz çalışsam" dediği hukuk dalı
  • daha hukuk fakultesini kazanmadan yok deniz ticaretiyle ilgilenecegim yok uluslararasi hukuk falan diye gelirsiniz bu fakulteye sonra bu dersin "d"sini ogrenmeden mezun olursunuz . neden mi ?
    cunku deniz ticareti hocalari ya dersi gercek anlamda kendileri de bilmiyorlardir ya da kendilerine rakip cikmayin ileride diye size sınırlı ogretirler. soyle ki, bu kisiler buyuk firmalara danismaliktan tutun da bilirkisilige kadar butun isleri alirlar bi yandan da hocalik yaparlar ve ogrenilmesi cok zor olan bu alanda pastadan asla size pay vermek istemezler. (ne yazik ki gercek bu)

    piyasada bu isten anlayan birkac avukat vardir ve yemek aslanin midesinde bile degildir. aslan o yemegi coktan sindirmistir. avukatlar ile yeterli bilgi yukaridaki entrylerde mevcut tekrara dusmemek lazim .

    soyle bir toparlayacak olursak, bu dersi fakultede ogrenmeniz cok zor anca finaliydi butunlemesiydi size azap olur. illa ogrenmek istiyorum ve bu alanda calismak istiyorum diyorsaniz size tavsiyem yurt disinda bu isi hakkiyla yapan bir yerde egitim almaniz .(sertifika programi, master vb.)

    not : her seyin oldugu gibi bunun da istisnalari vardir . bu sekilde davranmayan degerli hocalarimiz ve avukatlar lutfen uzerlerine alinmasinlar )
  • bu alanın uzmanı olan bir takım şahsiyetler deniz ticareti davalarından milyonlarca dolar kazanmaktadır. hemen hemen tüm hukuk fakültelerinde bilinçli olarak öğretilmediği ve uyduruk bir dersmiş gibi es geçildiği müşahade edilmektedir.

    (bkz: komplo teorisi)
  • deniz ticareti hukuku çalışırken insan kendini tam olarak işçi gibi hissediyor. sınıfsal bilinci daha çok aşılayan bir konu bilmiyorum. geminin mülkiyetinin geçişini öğreniyorsun ama biliyorsun ki bir ömür çalışsan bir gemi alamazsın. anca bi kodamanın gemi satış işlemine nezaret edersin. servet düşmanlığı gibi geliyor kulağa ama öyle diil derin düşünürseniz. zaten gemi satın alacak durumu olan kimse kasmıyordur nasıl alınır satılır diye düşünüyorum.
  • gereksizdir. seçmeli olması gerekiyor, bir sürü saçma sapirik ayrıntıyı öğrenmek o alanda uzmanlaşmak isteyenleri ilgilendirmeli.
  • genellikle hukuk fakültesinin son sınıfında gösterilen, ders içinde denizcilikle ilgili terimlerin oldukça fazla olduğu hukuk dalıdır. birde ders anlatma özürlü ve kıl bir hocaya denk gelmişseniz icra, iflas ve ceza usul hukuku yanında okulu uzatmamak adına yardırmanız gerekebilir.

    ayrıca fikri sınai hukukuyla birlikte acayip paraların döndüğünden öğrenciler arasında sıkça bahsedilir.

    heee beni ilgilendiren kısmıysa sözlük ben sadece bu ders yüzünden zamanında okulu 1 yıl uzatmışlığım vardır. sen git okulun en baba derslerini güzel bir şekilde geç sonra bu dersi finalde geçeme yaz okulunda al geçeme tek derste geçeme eee ne oldu sonunda okul bir yıl uzadı. okul biteli bir yılı geçti bu durum hala hergün aklıma gelir. güiza nın kaçırdığı gol sonrasında o yüz ifadesini okul bitene kadar üzerimden atamadım.
hesabın var mı? giriş yap