• ing. deforme olmus, sekli bozulmus.
  • overdrive olarak da kar$imiza cikabilen terim.kimileri icin bi vazgecilmez, kimisi icinse copluktur. kanimca vazgecilmez olmakla beraber, "distorted" bi tonda yapabileceginiz numaralar, yetileriniz dahilinde, clean'dekinin kat kat fazlasi olabilir.
    adini hatirlamadigim, pek bilindik olmayan bi amfi markasinin bi serisinde, clean-od switch'inde hell/heaven yaziyordu.*

    bi de ogut vereyim: yeni ba$layanlar, zoomlara bosslara $unlara bunlara para saydiracaginiza, iki tane adam akilli hoparlor alin, bir de mix programi indirin, gitari bilg.e jaklayip calisin, geli$tirince istediginizi almaniz en bi mantikli olandir.

    edit: bahsi geçen gitar amfisinin adı blue devil gx112 imiş. magwol'a teşekkürü bir borç bilirim.
  • sinyalin içinde bulunduğu manyetik alandan kaynaklanan bozulmaya,radyolarda duyulan cızırtıya,verilen isim.bükmek anlamına geliyor.ya da normal bükümü bozmak
  • overdrive ile aynı anlama geldiği düşünülür sıklıkla.. gelmez; zira distortion, gelen ses dalgalarını bükerek/bozarak tonun değişmesini sağlayan bir efekttir. overdrive ise "distortion" diye bir efekt ihtiyacının doğmasına neden olan, -zamanında- amfilerin yetersizlikleri sonucu ortaya çıkan (ve tabi "oha güzelmiş lan bu" şeklinde reaksiyon alan) bir bozukluktur.
    heves edip aldığınız ilk 10/15 watt lık amfinizin drive channel'ını kullanarak sağladığınız distortion efektine uzunca bir süre "işteee buuuu, şu seslere bak! vijuuuuwwwww djıın djın djınnn " şeklinde ayılıp bayıldıktan sonra, gerçek* bir distortion pedalı kullandığınız andaki duygu silsilesi pek bir gariptir.
  • bir müzik eserinin armoni kurallarina uymayan bölümlerini anlatmak icin kullanilan kelime.bozukluk.
  • güzel sanatlarda biçim bozma anlamında kullanılan kelime.
    özellikle plastik sanatlar'da, fotoğrafta ve dansta verilerini doğadan alan ve belirli normların ya da normal * biçimlerin bulunduğu kabul edilen görüntülerde biçimi abartarak sunma, " normal" in göstergelerini tümüyle yok etmeden değiştirme. biçim bozmada amaç, daha güçlü bir etki yaratmak ya da güçlü bir anlatım sağlamaktır. dişavurumculuk ya da gotik sanat gibi duygu ve anlatımın vurgulandığı, izleyiciyle iletişimin etkili olmasının amaçlandığı sanat türlerinde biçim bozma yoğun olarak kullanılmıştır. öte yandan özellikle 20. yy' ın serbest yaklaşımı içinde picasso ya da henry moore gibi bir çok sanatçı biçim olanaklarını artırmak için, kaynakları doğa olsa bile biçimbozmayı bir araç olarak kullanmışlardır. gerçeküstücülük' teyse biçimbozma, duygu ve düşlerdeki gerçekleri anlatabilmenin aracı olmuştur. öte yandan yeni- dişavurumculuk gibi, "normal" kavramlara bağlı olmayan ve doğanın tüm görüntü kullanımlarından bağımsız biçim yaratan sanat üsluplarında biçimbozmadan söz edilemez; çünkü bu üsluplarda normalin ne olduğu hakkında belli ilkeler yoktur. fotoğrafta biçimbozma çekim sırasında aynalar ya da merceklerle ya da çekimden sonra baskı sırasında mekanik ve kimyevi yöntemlerle görüntüyü değiştirerek elde edilir. *
  • genel olarak anlamı bozunmaktır. kaynak teknolojisinde ise, kaynak esnasında yüksek sıçaklık nedeniyle, genleşen metallerde soğuma esnasında meydana gelen artık gerilmeler neticesinde oluşan istenmeyen şekil değişiklikleridir.

    artık gerilmelerin ve disyorsiyonların etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

    artık gerilmeler ve distorsiyonlar, kaynaklı parçanın performansını olumsuz etkiler. özellikle çentikli bölgelerde kırılmalar görülebilir.
    gözenek ve aşırı yüzey girintileri gibi kaynak hataları da çentik etkisi yapar.
    artık gerilmeler ve distorsiyonların olumsuz etkilerinden, uygun kaynak prosedürleri, kaliteli işçilik ve sıkı denetim ile kaçınılabilir.
    yüksek hidrojen seviyeleri de kırılganlığı artırır.
    dikişin bıyutları gerekli değerlerde olmalıdır.
  • ses sistemlerinde bass seslerin neden olduğu kalite bozulması anlamına gelir. bass sesler woofer ve mid-bass diyaframlarının ileri geri hareketiyle, yani hava basıncı ile oluşur. bu woofer ya da speakerların, volume abartildiğinda aşırı salınıma girerek sesi "boofuurtt boofuurtt" şekline çevirerek sinir bozmasına distorsion denir.
  • aile ve arkadaşlarımın sesinden sonra en çok duyduğum 3. ses. o sesi duymak, susamak, acıkmak gibi bir şeydir. onsuz yaşayamaz bazıları.
  • perspektifte, gözün algı sınırlarının dışına çıkılması sonucu oluşan bozulma demektir. en çok üç kaçış noktalı perspektifte (yükseklik de gözün algı sınırının dışına çıkarken) rastlanır, böyle bir resme bakarken kişi kendini karınca gibi hisseder.
    (bkz: maurits cornelis escher)
hesabın var mı? giriş yap