gamelan

• hint okyanusu ticareti sebebiyle çok eski tarihten beri hint ve çin kültürlerinden etkilenmiş olan java'nın antik çağlardan bugüne kalmış nadir kültür öğelerinden olduğu söylenir. gamelanın teknik olarak batı müziğinden en büyük farkı şarkıyı yüksek perdedeki seslerin (örneğin vokal) değil, düşük perdedeki seslerin taşımasıdır. daha tiz sesli metalofonlar kendhang davullarıyla birlikte şarkının arka planını oluştururken melodiler genelde daha pes sesli gonglar ile yaratılır.
  
  bugün bile batı müziğine alışkın kulaklara son derece acayip gelen gamelan, popüler müziğin öncülüğünü yapan ve avant-garde'ında bulunan müzisyenleri çok eski zamandan beri etkilemiştir. anladığım kadarıyla şu aralar türkiye'de en çok sevilen klasik müzik eseri olan gnossienne'leri yazarken erik satie 1889 paris fuarı'nda duyduğu gamelan müziğinin hipnotik duygusunu yaratmaya çalışmıştır.
  
  bunun dışında steve reich, philip glass gibi çağdaş müziğin en ilerici bestecilerinin belli dönem müziklerini çok etkilemiş, daha önemlisi japonya'da ryuichi sakamoto'nun takıntısı haline gelip akira'nın efsane soundtrack'inin direkt öncüsü olmuştur. kısacası müzik tarihini takip ederseniz bugünlerde modern elektronik müziğin az çok her yerinde gamelan duyabilirsiniz -- bu sadece autechre, orbital, xiu xiu, björk tarzı eleştirmenlerin sevdiği alternatif müzikleri değil, 2006 yılında her nokia telefonun zil tonu olan tokyo drift'i de içerir.
  
  hayatınızda gördüğünüz en kafa açan şeylerden biri için bali'de gamelan'ın eşlik ettiği barong isimli mitolojik lsd aslan karakterinin dans ettiği performansları izleyebilirsiniz:
  https://www.youtube.com/watch?v=bjydqb9gf6u