5 entry daha
  • philippe sollers ve julia kristeva'nin evlilikleri ekseninde hayata bakışlarından bahsettikleri söyleşi-kitap. en çok aklıma yatan kısmı beraberliği eriyip bir bütün olma değil de ötekine saygı duyan iki tekilligin bir arada olması şeklinde düşünmeleri oldu, bir de sadakat ile ilgili sözleri. şöyle demiş kristeva: "kadın erkek ilişkilerinde "dışarda" asıl eşinizin bedenine ve duyarlılığına saygı gösteren cinsel ve duyusal ilişkiler olabilir. işte bu sadakattir. birbirinden asla ayrılmamak ya da ötekinden başka bir kadın ya da erkek tanımamak sadakat değildir." tabii bu aralarındaki bağın sarsılmaz olduğunu bilen iki kişinin bakışı, siz yine de evde denemeyin. bu noktada içimdeki proust devreye girip mutlu insan körlüğünden bahsediyor; insan mutlu olduğu zaman başkalarının da bunu kolaylıkla yapabileceğini düşünür, bunu başaramamalarina kinamayla karışık bir şaşkınlık duyar diyor, hakiki proust insan aşık olunca diğer herkesten nefret eder demişti, ben de böyle dedim. meseleye geri dönersem; kristeva ve sollers farkında olmasa bile eğer bu şekilde bir dışlama gerçekleşiyorsa sadakat vardır zaten.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap