30 entry daha
  • üzerine gereksiz derecede gidilen eski chicago bulls genel menajeri.

    1- "pippen'a düşük kontrat verdi, adamı sömürdü"- en çok gördüğüm eleştiri bu ve temelde en mantıksız eleştiri de bu. bu eleştirinin temeli basketbol izleyicisinin (nba değil) salary cap sistemini bilmemesi ve nba oyuncularının sözleşmesinin de futbol oyuncularının sözleşmesi gibi olduğunu sanması. pippen'ın sözleşmesi dönem için normal bir sözleşmeydi, sadece süresi ciddi manada uzundu. bu konuda haddinden fazla küfürlü mesaj aldım ama gerçek bu. ama bunun sebebi dönemin koşullarını okumamak/bilmemek ve o dönemle bu dönemle bir tutmak. öncelikle bu dönem (2019-2020) 109 milyon dolar olan maaş boşluğu pippen'ın yeni sözleşme aldığı dönemde (1991-1992) 12.5 milyon dolardı. pippen o dönem şampiyonluğun 2.adamı olmuş olsa da muhteşem bir maaş alma ihtimali zaten yoktu, zira michael jordan yıllık 3.2 milyon dolara oynuyordu ki pippen da ertesi sezon 2.8 milyon dolara oynadı, jordan'la arasındaki maaş farkı 500 bin dolardan azdı. pippen'a verilen sözleşme tıpkı stockton'ınki gibi 7 yıllıktı ve 1998'de sona eriyordu. stockton'ın pippen'a göre avantajı lige 3 sezon daha erken girmesi ve sözleşme bitimiyle maaş boşluğu artışının denk gelmesiydi, 1995'te %50'ye yakın bir artışın gerçekleşmesi ile stockton 3 yıl 15 milyon dolarlık bir sözleşmeye imza atmıştı, pippen'ın ise o dönemde sözleşmesi 2 yıl daha devam ediyordu ve zam mümkün değildi. krause'un eleştirildiği en saçma nokta budur, nba'in maaş boşluğu kuralları çerçevesinde oyuncusunu en uzun süreli kontratla tuttuğu için suçlanıyor adam.

    2-"şampiyon kadroyu dağıttı"- gene nba bilmemekten kaynaklı bir görüş daha. nba mekaniği bir takımın uzun yıllar dominasyonuna engeldir zaten. lüks vergisi uygulaması olsun, draftte alt sıralardan seçmek olsun, bunların hepsi güçlü takımların sonsuza dek hüküm sürmesini engellemek için vardır. 1998 şampiyonluğu sırasında jordan 35, rodman 37, pippen ve kerr 33, harper 34 yaşındaydı. 1998-1999 sezonununda lokavtın sezonu kısaltması sayesinde belki son bir şampiyonluk daha kovalayabilirlerdi ama bunun için hem jordan hem pippen'a ciddi bir maaş vermeleri gerekiyordu ve bu maaştan sonra takım 2019-2020 golden state warriors durumuna düşüyordu yani takımda jordan, pippen, harper ve kukoc haricinde kaliteli oyuncu kalmıyordu. üstelik verecekleri maaşlarla takım lüks vergisini aşacak ve muhtemelen zarar edecekti. san antonio spurs'ün 21 senedir playofflara kalması bu yüzden çok büyük bir başarı ama spurs o başarıyı 29.sıradan tony parker, 57.sıradan manu ginobili, 15.sıradan kawhi leonard seçerek uzun süreli kıldı ve bunu çoğunlukla avrupa'yı yakından takip ederek başardılar. avrupa yapılanması olmayan chicago'nun bunu yapma imkanı ise hiç yoktu ve dolayısıyla kartları yeniden karmaları gerekiyordu.

    3- "jackson'a yallah çekti"- phil jackson nba koçları arasındaki en zorlu karakterlerinden biridir. krause'un sezon sonunda yeniden yapılanma teklifini reddetmesi olsun, 2004'te shaq-kobe kavgasının artık bambaşka boyutlar almasından dolayı lakers'tan ayrılması olsun, yenilgiyi ve kendisine baş kaldırılmasını kabullenen bir adam değildir asla. new york knicks başkanlığı döneminde bile kristaps porzingis ve carmelo anthony'nin üçgen hücum oynanmasına karşı çıkmaları üzerine ikisini de takaslamaya çalışan bir adamdan bahsediyoruz, jackson çok obsesif bir adamdır. büyük isimleri mental açıdan hazırlaması kendisini başarılı kılmıştır ama burnundan kıl aldırmaz, öyle de sert adamdır zen master. dolayısıyla jackson'a kimse kolay kolay yallah çekemez, anca knicks'te olduğu gibi draft antrenmanları sırasında uyuyakalması falan lazım onun için. bulls'un yeni planlaması kendisine ters olduğu için ayrılmıştır, zaten 1998-99 sezonunu dinlenerek geçirdikten sonra 5 sezon lakers koçluğu yapmış, 4 final oynayıp 3 de şampiyonluk almıştır. her daim zirveye oynar yani, 2011'deki hedefi de son bir three-peat yaparak koçluğu bırakmaktı, öyle bir manyaktır yani. (dallas'a takıldı tabii o hayaller o ayrı)

    1999 sonrasını eleştirirsiniz, anlarım. elton brand'le ron artest'i takaslaması, eddy curry-tyson chandler üzerinden yapılanması falan saçmadır. ama o dönem hamle şansı kısıtlı olan, her türlü lüks vergisi ödeyecek olan yaşlı bir takıma sahip krause. ve ilk baştaki amacı takımı jackson ya da jordan önderliğinde yeniden yapılandırmaya sokmadan yeniden yapılandırmak, başarıda geride kalmamak yani ki nba'de bir genel menajer için yeniden yapılanmak en kötü şeydir. gençleri hazırlamak süre ister, playoff görememek sabır ister, bunlar ciddi sıkıntılı şeyler takımlar için ve taraftarlar kelle isteyince önce menajerler gider. 1998 sonrasındaki ajandası hatalı değil yani, sonrasındaki seçimleri hatalı olsa da stratejisi doğru yani. ama insanlar nba'deki dominasyonu real madrid, barcelona dominasyonu ile karıştırıyor, öyle olunca da krause abi borçlu çıkıyor haliyle, ona da yapacak tek şey her devri kendi koşullarıyla değerlendirmek.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap