76 entry daha
  • abd üniversitelerinde ders verirken, albert einstein'a öğrencilerin en çok sorduğu soru şuydu:
    "tanrıya inanıyor musunuz?"
    her seferinde şu cevabı aldılar:
    "spinoza'nın tanrısına inanıyorum."

    baruch de spinoza, descartes ile birlikte 17. yüzyıl felsefesinin büyük rasyonalistlerinden biri olarak görülen hollandalı bir filozoftu.

    o'na göre tanrı şöyle derdi:

    --- spoiler ---
    "dua etmeyi kes!
    dünyaya çıkıp hayatın tadını çıkarmanı istiyorum. şarkı söylemeni, eğlenmeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum.
    kendine inşa ettiğin karanlık, soğuk tapınaklara girip benim evim demeyi bırak. evin dağlarda, ormanlarda, nehirlerde, göllerde, sahillerde. ben de orada yaşıyorum ve orada sana olan sevgimi ifade ediyorum.
    sefil hayatın için beni suçlamayı bırak. sana bir sorun olduğunu, günahkar olduğunu, cinselliğinin kötü olduğunu söylemedim. seks sana verdiğim ve sevgini, coşkunu, neşeni ifade edebileceğin bir hediyedir. bu yüzden seni inandırdıkları için beni suçlama.
    benimle alakası olmayan kutsal diye adlandırılan kitapları okumayı bırak. eğer beni bir gün doğumunda, bir manzarada, arkadaşlarının bakışında, evladının gözlerinde okuyamıyorsan, beni hiçbir kitapta bulamazsın!
    bana ''işimi nasıl yapacağımı söyler misin?" diye sormayı kes. benden bu kadar, korkmayı kes. seni yargılamıyorum, eleştirmiyorum, sinirlenmiyorum, rahatsız etmiyorum. ben saf sevgiyim.
    af dilemeyi bırak, affedilecek bir şey yok. eğer seni yaratsaydım... seni tutkularla, sınırlarla, zevklerle, duygularla, ihtiyaçlarla, tutarsızlıklarla doldurdum. özgür iradeyle. içine attığım bir şeye cevap verirsen seni nasıl suçlayabilirim? seni yaratan bensem, olduğun gibi olduğun için seni nasıl cezalandırabilirim? sonsuza dek kötü davranan tüm çocuklarımı yakacak bir yer yaratabilir miyim? hangi tanrı bunu yapar?
    akranlarınıza saygı duyun ve kendiniz için istemediğiniz şeyi yapmayın. tek isteğim hayatınızda dikkat etmeniz, uyarı sizin rehberinizdir.
    sevdiğim bu hayat ne bir sınav, ne bir adım, ne bir provakasyon, ne de cennete bir ilk. bu hayat burada ve şimdi tek şey ve ihtiyacın olan şey.
    seni kesinlikle özgür bıraktım. ne ödül, ne ceza, ne günah, ne fazilet, kimse kalem, kimse kayıt tutmuyor.
    hayatında yaratmakta kesinlikle özgürsün. cenneti ya da cehennemi.
    bu hayattan sonra bir şey olup olmadığını söyleyemem ama sana bir ipucu verebilirim. yokmuş gibi yaşa! sanki tek şansınız bu; zevk almak, sevmek, var olmak için.
    yani, sonrasında hiçbir şey yoksa, sana verdiğim fırsatın tadını çıkarmış olacaksın. varsa da emin olun ki doğru mu yanlış mı diye sormayacağım. beğendiniz mi? eğlendiniz mi? en çok neyi sevdin? ne öğrendin?...
    bana inanmayı bırak. inanmak; varsaymak, tahmin etmek, hayal etmektir. bana inanmanı değil, sana inanmanı istiyorum. sevdiğinizi öptüğünüzde, küçük kızınızı kucakladığınızda, köpeğinizi okşadığınızda, denizde banyo yaptığınızda beni içinde hissetmenizi istiyorum.
    beni övmeyi bırak, nasıl bir egomanyak olduğumu sanıyorsun?
    övülmekten sıkıldım. teşekkür edilmekten yoruldum. minnettar hissediyor musun? kendine, sağlığına, ilişkilerine, dünyaya dikkat ederek bunu kanıtla. keyfini dile getir! beni övmenin yolu bu.
    işleri karmaşıklaştırmayı bırak, hakkımda öğretilen şeyleri muhabbet kuşu gibi tekrar et. ne için daha fazla mucizeye ihtiyacın var? çok fazla açıklama var mı?
    kesin olan tek şey burada olduğun, yaşadığın, dünyanın harikalarla dolu olduğu"
    --- spoiler ---
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap