16 entry daha
  • bugün itibariyle 1 aydır uyguladığım diyet.

    gluten yok
    süt ürünü yok
    şeker yok
    baklagil yok
    domates, biber, patlıcan, patates yok
    glutensiz tahıllar yok
    kuru meyve yok

    ve iki öğün beslenme şeklinde devam edecek bir 12 gün daha.

    başlarda sigarayı bırakanın nikotin diye içinin kavrulması gibi, şeker diye bedenim tüm hücreleriyle sinyal gönderiyordu. artık o geçti. tabii sigarada olduğu gibi yine bir ara vurabilir. onun dışındakiler zorlamadı. ama şu aralar bir şeyi ısırarak yeme (tost ısırdığınızı düşünün o hareket) isteği ve özlemi var. bu da yine sigaradaki o iki parmağın boşluğuna benziyor. bir de tabii sağlıklı menüler hazırlamak , glutene boğulmaktan biraz daha özen istiyor, yine de zor değil, sabahtan düşünmek kafi. ha ben en çok peynirde zorlanırım diyordum, neyse ki korktuğum kadar büyük eksiklik yaşamadım ama yine de bir ömür yemeyeceksin denirse (bkz: otoimmün hastalık) ne yaparım bilemem.

    gelgelelim bu 1 ayda ne oldu. kilolar üstümden sapır sapır dökülmedi zira hayatımın en stresli döneminde sağlıklı beslenmeye karar verdim. eh stres demek (bkz: kortizol) amma velakin yorgunluğum gitti, patates gibi şişkinliğim geçti, oluk oluk dökülen saçlarım canlandı, dökülmesi eser miktarda, kronik mide ağrılarım geçti ki söylemiştim hayatımın en en stresli dönemindeyim, parmaklarımda başlayan ekrem ağrılarım da geçti, umulur ki saçlarımdaki sedefe de ilerleyen dönemde bir tesiri olur.

    yemek bağımlılık ve zevk olmuş. şimdi yediğim tabaklarla doyabiliyormuşum demek ki üstüne yediğim her ilave lokma sırf keyiften, üzüntüden, tiryakilikten ve pek tabii ki o bağırsaklardaki kötü bakterilerin sinyallerindenmiş.

    du bakalım ne kadar gidebileceğim bu yolu…
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap