13 entry daha
  • gıda krizinin fragmanı niteliğinde zamdır.

    bu kriz öyle pahalılık değil, direkt olarak arz/talep dengesini vuracak bir kriz, kıtlık geliyor.

    arpa, buğday, silaj, saman, yonca, süt otu, ve dolayısıyla süt/besi üretiminde ciddi düşüş var. çiftçi artık cebinden koyamıyor. zeytin, narenciye ve yukarıda saydığım kaba yem otları ve hububatta da iklim ve mazot maliyetlerinden dolayı yine rekolte düşüşü ve arz daralması var.

    tüm tarım ürünlerinin üretimi sıkıntılı.

    süt fiyatı şu haliyle bile çiftçinin mazot/gübre/yem zamlarından doğan açığını kapatmıyor. inek sütünün litre fiyatının 10 lira civarı olması lazım.

    yan arazimiz 60 dönüm, 2 damda geçen hafta 2 kardeşe ait toplam 36 sağmal inek vardı. 20 litre altı sütü olan tüm hayvanları kesime gönderdiler. üzüldük, çünkü 16 litrede bir hayvanları vardı kuru madde ve yağı o kadar yüksek ki yoğurdumuzu ve evde tükettiğimiz peyniri özellikle o hayvanın sütünden alıp yapıyorduk. süt birlikleri ve toptan alım yapan yerlerde kaliteye maalesef bakılmıyor hepsi aynı fiyat olunca çiftçi de mecbur yüksek litreye yöneliyor. kıssadan hisse şimdi 5 hayvan kaldı. bu girdilerle 25 litre bile kurtarmıyor, son 2 senedir biz de dahil tüm süt üreticileri cepten yiyor.

    çiftçi zaten ekonomik olarak kısır döngüde. hayvan yeterince beslenip bakılamadığı için verim düşük, verim düşük olduğu için gelir düşük, eriyip gidiyor sürü varlığı.

    ekim ayında haziran vadeli 18 ton kesif yem ve hububat aldık. misal, toklu taneli yemin çuvalı peşin 181 liraydı, vade farkıyla 212 liraya geldi bize. daha vadeye 75 gün var, 6 ton yem daha alacağımız var, aynı yem şu anda 430 lira. kardayım diyemiyorum çünkü alacak bittiğinde yem fiyatı en az 4 e katlamış olacak.

    inek sütü ekim ayında 3,20 idi, şu anda 5,70, kriterleri sağlarsanız 1 lira da destek var. 3,20 den 5,70 diyelim inek çiğ süt fiyatı. koyun yemi olsa bile fikir vermesi açısından 181 liradan 430 lira yem fiyatı.

    bizim avantajımız arzı düşük küçükbaş tarafında olmamız, 400 baş kapasitemiz var. misal 100 küçükbaş yerine 20 büyükbaşımız olsaydı biz de sürüyü çoktan küçültmüştük. damızlık satmasak sadece sütle dönmez. ek gelir için bu sene 1.5 ton zeytinyağı sattık. sıra elbet bize de gelecek ve ben yaz kış hafta içi hafta sonu tatil nedir bilmeden hayvan bakıp birde cebimden para koysam bile bunu yapacak çiftçi yüzde 10'u geçmez.

    zaten bu işe girdiğimizden beri idealler ve memlekete faydamız olsun diyerek fedakarlık yaptık. daha fazla sermaye ve ekstra gelirimi hayvana gömmenin ne devlet ne tüketici gözünde bir değeri yok. ama işte devam ediyoruz.

    ben koyunlarıma aşığım, kendim yemem yediririm, tutkuyla başladık ve yine de işimizin başındayız. aksi olupta bırakmak zorunda kalsak piyasa ortalamasıyla kıyas götürmeyecek kalitede olan sattığım 1.5 ton zeytinyağımın parası bizim yıllık tüm masrafımıza yeterde artar. tüm temel besin maddelerini kendimiz üretiyoruz, zaten kurumsalı bırakıp gelme aracımız buydu ama koyun işi meğer benim işimmiş yeniden hayat buldum.

    not: direkt olarak süt işinin işinde bir çiftçi. aylık 1 ton koyun/keçi sütü sağıyoruz. şu anda koyun sütümüzü 21, keçi sütünü 22 liradan veriyoruz.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap