2635 entry daha
  • baştan edit: daha önce oy kullanan seçmenin metropoll %61'inin, mak %65'inin önceki seçimlerde en az bir kez akp veya erdoğan'a oy verdiğini açıkladı. ben kalan %35 azınlığın içindeyim. ne akp, ne erdoğan'a hiç oy vermedim, bu seçimde de vermeyeceğim.

    ülkemizde seküler ve muhafazakar seçmenler arasında pek fazla oy geçişkenliği yoktur!
    1950 seçimlerinden beri, takriben %60 sağ & muhafazakar ve %30 sol & seküler oy paylaşımı var.
    ayrıca %10 kadar da ortada gezinen, koşullara ve çıkarlarına göre vaziyet alan yanardöner bir kitle var.
    bu %10'luk kitlenin tamamı sol & seküler tarafa kayarsa 1977 veya haziran 2015 seçimlerinde olduğu gibi bu taraf %40'a kadar çıkıyor. sağ & muhafazakar tarafa kayarsa 1965, 1969 veya 1995 seçimlerinde olduğu gibi sol %30'a iniyor, sağ blok%70'e kadar çıkıyor.
    1977 seçimlerinde ortadaki yanardöner kitle, sol veya seküler olmamasına rağmen chp'ye oy vermişti. bu seçimde de bu kitlenin aynı refleksi göstereceğini ve chp, yeşil sol, tip başta sol & seküler partilerin toplam oyunun %40'ı bulacağını düşünüyorum. eğer sol & seküler partilere oy verenler ve devletçi, milliyetçi iyi partiye oy verenler firesiz kılıçdaroğlu'na verirlerse kendisi başkanlığı kazanacaktır!
    "amma velakin";

    -----giriş-----

    cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan tüm genel seçim sonuçlarını ve önemli siyasi olayları özet geçelim;

    =>1950 genel seçimleri: demokrat parti, %55,2-tek başına iktidar

    =>1954 genel seçimleri: demokrat parti, %58,4-tek başına iktidar

    =>1957 genel seçimleri: demokrat parti, %48,6-tek başına iktidar

    -----27 mayıs 1960 askeri darbesi- islami cemaatlerin chp'ye karşı desteklediği demokrat parti abd'den istediği krediyi alamayınca moskova (o dönem sovyetler birliği) ile yakınlaştı. laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle askeri darbe ile hükümet düşürüldü, parti lideri adnan menderes, dışişleri bakanı fatin rüştü zorlu ve maliye bakanı hasan polatkan idam edildi.

    =>1961 genel seçimleri: kapatılan demokrat parti adalet partisi ve yeni türkiye partisi olarak ikiye bölündü. seçimden sonra adalet partisi chp ile koalisyon kurdu.

    -----22 şubat 1962 askeri darbe teşebbüsü- demokrat parti'nin yerine kurulan adalet partisi'nin yüksek oy alması ve cemaatlerin desteğiyle iktidara yürümesi üzerine 27 mayıs'ı yapan subay tasfiyelerini önlemek, seçimleri askıya alıp askeri yönetimi devam ettirmek amacıyla yapılan darbe teşebbüsü başarısız oldu. harekata katılan tüm subaylar emekli edildi.

    -----20 mayıs 1963 askeri darbe teşebbüsü- 22 şubat 1962'de başarısız olan aynı kadro tarafından koalisyon hükümetini devirmek, seçimleri askıya alıp askeri bir yönetim kurmak amacıyla yapılmıştır. bu darbe girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı. elebaşları talat aydemir ve fethi gürcan idam edildi. kara harp okulunda öğrenim gören darbe destekçisi öğrencilerinin tamamı okuldan atıldı.

    1964'te süleyman demirel adalet partisi'nin başına geçti, hükümeti düşürdü.

    =>1965 genel seçimleri: adalet partisi, yüzde 52,9-tek başına iktidar

    =>1969 genel seçimleri: adalet partisi, yüzde 46,5-tek başına iktidar

    -----9 mart 1971 askeri darbe teşebbüsü- moskova ( o dönem sovyetler birliği) ile yakın ilişkiler kurulmasını ve nato'dan çıkılmasını hedefleyen, başını ilhan selçuk, doğan avcıoğlu gibi sosyalist yazarların çektiği bir grup sivil ve ordu mensubu, askeri darbeye yeltendi. natocu subaylar abd istihbaratının yardımıyla darbeyi bastırdı. olaya karışan tüm subaylar emekli edildi. asker, sivil tüm darbeciler (bkz: ziverbey köşkü)'nde kontrgerilla tarafından işkenceyle sorgulandı.

    -----12 mart 1971 askeri darbesi-9 martçı sol darbeciler tasfiye edildikten sonra, laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle hükümet düşürüldü. nato ve abd'ye rağmen 1967'deki sovyetler birliği ziyaretinden itibaren moskova ile yakınlaşan adalet partisi lideri süleyman demirel zorla istifa ettirildi.

    =>1973 genel seçimleri: sağ & muhafazakar oylar, süleyman demirelin adalet partisi, necmettin erbakanın milli selamet partisi, alparslan türkeş'in milliyetçi hareket partisi, ferruh bozbeylinin demokratik partisi olarak dörde bölündü. c.h.p & milli selamet partisi koalisyonu kuruldu. 1974 kıbrıs barış harekatından sonra bu koalisyon hükümeti dağıldı.
    adalet partisi, milliyetçi harekat partisi ve milli selamet partisi "milliyetçi cephe" hükümetini kurdular.

    haşhaş ekim yasağının kaldırılması ve chp & msp koalisyonu döneminde yapılan 1974 kıbrıs barış harekâtı sonrasında abd'nin 1975 yılından itibaren türkiye’ye ambargo kararı alması iki ülke arasındaki ilişkileri bir hayli germişti. 25 temmuz 1975 tarihinde süleyman demirel’in başında olduğu adalet partisi, milliyetçi hareket partisi, milli selamet partisi ve cumhuriyetçi güven partisi'nden oluşan milliyetçi cephe hükümeti türkiye'deki tüm abd üslerinin kapatılması kararını aldı. bu kararla “türkiye’deki sayıları 21’i bulan bütün abd üs ve tesisleri kapatıldı ve incirlik hariç hepsine el koyuldu. incirlik üssü’nde nükleer bombalar bulunması ihtimaliyle nato görevlerinde kullanılmasına herhangi bir kısıtlama getirilmedi. diğer tüm üsler türk komutanların yönetimine geçti. hemen sonra türkiye genelinde terör tırmanışa geçti.

    =>1977 genel seçimleri: sağ partiler beş parçaya bölünüp seçime girdiler. chp doğudan aldığı oyların da yardımıyla birinci çıktı ama hükümeti kuramadı. sağ partiler birleşip sola karşı yeniden 'milliyetçi cephe hükümeti'ni kurdular.
    ecevit gensoru verip hükümeti düşürdü. adalet partisinden istifa eden tüm milletvekillerine bakanlık vererek yeni hükümet kurdu. (bkz: güneş motel vakası)
    tüsiad dahil çoğu sanayici ve iş adamları dernekleri gazetelere tam sayfa ilanlar vererek c.h.p ve ecevit'e karşı açıkca tavır aldı. undan ampüle, benzinden yağa kadar birçok ürün karaborsaya düştü. ekonomi çöktü. 1979 yılında manisa, edirne, muğla, aydın ve konya'da yapılan ara seçimlerde adalet partisi %53 oyla tüm vekillikleri kazanıp, c.h.p'nin oyu yüzde 20'lere gerileyince chp hükümeti düştü. süleyman demirel azınlık hükümeti kurdu.

    bu dönemde nato'dan ayrılan yunanistan geri dönmek istiyordu. a.b.d türkiye'ye yunanistan'ın dönüşü için sürekli baskı yapsa da hem ecevit, hem demirel hükümetleri, yunanistan'ın dönüş kararını veto ettiler.
    tüm yaptırım ve tehditlerine rağmen türkiye'nin el koyduğu üsleri de geri alamayan a.b.d 1978'de silah ambargosunu kaldırdı, ama bu süreçte hem ecevit, hem demirel, moskova (o dönem sovyetler birliği) ile ticari ilişkilerin arttırılması yönünde tavır aldılar, ve üsleri abd'ye vermedikleri gibi 1980 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde abd'nin önerdiği tüm adayları reddettiler.

    -----12 eylül 1980 askeri darbesi-laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düşmesi ve sağ-sol kavgasını sona erdirmek gerekçesiyle süleyman demirel'in başında olduğu hükümet düşürüldü. tüm siyasi partiler kapatıldı.

    12 eylül 1980 askeri darbesinden hemen sonra, türkiye ile abd arasında imzalanan türkiye-amerika savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması yürürlüğe girdi. askeri cuntanın başı kenan evren'in tüm komuta kadamesini ikna etmesiyle üsler abd'ye geri verildi.

    darbeden hemen sonra abd'nin dönemin ankara büyükelçisi james spain, askeri cunta'nın başı kenan evren ile görüştü. kenan evren, yunanistan'a yönelik vetosunu kaldırdı ve atina nato'nun askeri kanadına geri döndü.

    ayrıca 12 eylül 1980 darbesinden hemen sonra cuntanın başı kenan evren'in ısrar ve inadı ile türkiye vizesiz avrupa'dan çıkarıldı. 1963'te imzalanan anlaşma nedeniyle istese de vize uygulaması mümkün olmayan avrupa ülkeleri kenan evren cuntasının türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşlarının kitleler halinde darbeden sonra ülkeden kaçmaya başlaması üzerine, 'sınırlarınızı vatandaşlarımıza kapatıp türkiye'ye vize koyun' talebi üzerine bu uygulamaya gitmişlerdir.
    ab'nin iki önemli ülkesi olan fransa ve almanya'nın türkiye'ye vize uygulamaya başladığı tarih 5 ekim 1980'dir. belçika, hollanda ve lüksemburg'un vize uygulamaya başladığı tarih 1 kasım 1980'dir. danimarka ise 1 mayıs 1981 tarihinde türkiye'ye vize uygulamaya başlamıştır.
    böylece a.b.d'nin isteği ve kenan evren eliyle; tüm devrimciler ve ülkücüler bertaraf edildi. türkiye avrupa'dan uzaklaşıp abd güdümlü ılımlı islam projesi'ne dahil edildi. (bkz: yeşil kuşak projesi)

    =>1983 genel seçimleri: anavatan partisi, yüzde 45,1-tek başına iktidar

    =>1987 genel seçimleri: anavatan partisi, yüzde 36,3-tek başına iktidar

    (bkz: 6 eylül 1987) referandumu ile ucu ucuna 12 eylül yasaklı liderlerin yasağı kalktı. süleyman demirel, alparslan türkeş, necmettin erbakan gibi yasaklı liderler siyasete geri döndü. sağ & muhafazakar oylar bölündü. (bkz: 26 mart 1989 yerel seçimleri)'nde sağ partilerin bu bölünmesi ile shp aradan sıyrıldı ve %28 oyla istanbul, ankara, izmir dahil 40 ilin belediye başkanlığını kazandı.

    =>1991 genel seçimleri: birinci parti: d.y.p/ikinci parti:anap----- doğruyol partisi-s.h.p koalisyonu

    =>1995 genel seçimleri: birinci parti: refah partisi/ikinci parti:anap-----refah partisi-dyp koalisyonu

    -----28 şubat 1997 askeri darbesi: laik türkiye cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye düştüğü gerekçesiyle hükümet düşürüldü. d-8 teşkilatı adı altında islami ülkeler birliği kurmaya çalışan ve nato'dan çıkılması gerektiğini söyleyen necmettin erbakan'a 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirildi. refah partisi kapatıldı.

    =>1999 genel seçimleri: dsp-anap-mhp koalisyonu

    =>2002 genel seçimleri: akp, yüzde 34,2-tek başına iktidar

    =>2007 genel seçimleri: akp, yüzde 46,5-tek başına iktidar

    =>2011 genel seçimleri: akp, yüzde 49,8-tek başına iktidar

    =>2015 (haziran) genel seçimleri: akp, yüzde 40,8-akp tek başına iktidar için eksik olan 18 milletvekilini bulup hükümeti kuramadı, erken seçim kararı alındı.

    =>2015 (kasım) genel seçimleri: akp, yüzde 49,5-tek başına iktidar

    -----15 temmuz 2016 askeri darbe teşebbüsü- akp ile abd güdümündeki fethullah gülen cemaati arasında başlayan iktidar kavgasının son halkası. ülke genelinde yoğun çatışmalar yaşandı, sivillere ateş açıldı. meclis bombalandı. darbe gecesi ülke çapında 248 kişi öldü, 2.200 kişi yaralandı. darbe bastırıldı. olaya karışan tüm askeri üst komuta kademesi yakalandı. darbe teşebbüsü ile bağlantılı yaklaşık 350 bin kişi gözaltına alındı, 100 binden fazla kişi tutuklandı. ülke çapında üç aylık periyotlar hâlinde, toplam yedi kez olmak üzere iki yıl boyunca olağanüstü hâl ilân edildi. 4.130 kişi doğrudan darbe suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapse mahkûm edildi.

    =>2017 başkanlık referandumu: %51.4 evet

    =>2018 (haziran) başkanlık seçimleri: recep tayyip erdoğan, %52,5

    =>2023 (mayıs) başkanlık seçimleri: seçim sonuçları henüz belli değil...

    görüldüğü üzere necip milletimiz 1950-2018 yılları arasında yapılan genel seçimlerde çoğunlukla sağ muhafazakar, dindar partilere oy vermiştir.
    mamafih, sağ & muhafazakar partilere defalarca tek başına iktidar olma şansı verirken, chp gibi seküler partilere bu şansı bir kez olsun vermemiştir.
    en büyük ekonomik krizler, sosyal ve siyasal olaylar sağ & muhafazakar seçmenin tercihini hiç etkilememiştir.
    sağ & muhafazakar partiler seçimle değil, ancak menderes, demirel, erbakan gibi askeri darbelerle veya özal gibi sağ & muhafazakar oyların üçe, beşe bölünmesiyle devrilmiştir.
    ümmetçi, biatçı gelenekten gelen sağ & muhafazakar seçmenin büyük çoğunluğu sol & seküler partilere oy vermemektedir.
    azınlıkta olan sol & seküler seçmen ise 1970'lerden bu yana çeşitli sebeplerle anadolu'nun muhafazakar illerinden istanbul, ankara, izmir, muğla, aydın, antalya gibi metropollere ve batı kıyılarına göçmektedir. nitekim geçmişte menderes ve demirel'in kalesi olan batıdaki bu il ve ilçelerde bu göçün de etkisi ile son yıllarda chp birinci parti çıkmaya başlamıştır. anadolu genelinde zayıf olan ve tarihte hiç tek başına iktidar olma şansını yakalayamamış chp, ülke nüfusunun %30'una yakınını barındıran istanbul, ankara ve izmir gibi metropollerde kuvvetlidir;
    chp, yerel seçimlerde
    istanbul'da 1973'de %63, 1977'de %59, 2019'da önce %48, sonra %54 oy almıştır.
    ankara'da 1973 ve 1977'de %41, 2019'da %50 oy almıştır.
    izmir'de 1973'de %44, 1977'de %52, 2019'da %58 oy almıştır.

    lakin, chp metropollerin en fakir semtlerinde ve anadolu genelinde güçsüzdür. taşrada birçok ilçe ve beldede yerel seçimlerde aday bile çıkaramamaktadır. onbinlerce sandığa görevli koyamamaktadır. 2018 seçimlerinde kendi parti merkez üyesi 50 binden fazla sandıktan veri alamadıklarını, 20 binden fazla sandığa görevli koyamadıklarını itiraf etmiştir.

    en başta yazdığım üzere;
    ülkemizde seküler ve muhafazakar seçmenler arasında pek fazla oy geçişkenliği yoktur!
    1950 seçimlerinden beri, takriben %60 sağ & muhafazakar ve %30 sol & seküler oy paylaşımı var.
    ayrıca %10 kadar da ortada gezinen, koşullara ve çıkarlarına göre vaziyet alan bir kitle var.
    bu %10'luk kitle sol & seküler tarafa kayarsa 1977 veya 2015 haziran seçimlerinde olduğu gibi bu taraf %40'a kadar çıkıyor. sağ & muhafazakar tarafa kayarsa 1965, 1969 veya 1995 seçimlerinde olduğu gibi sol %30'a iniyor, sağ %70'e kadar çıkıyor.

    durum böyleyken, türkiye'de 1950'den bu yana yapılan bütün seçimlerde eğer muhafazakar sağ partiler üçe, beşe bölünmeden seçime girmişse mütemadiyen kazanmaktadır.

    yani, cumhuriyetin kurucusu chp için kabullenmesi zor olsa da, chp'nin bu demokratik yapıda, iktidara gelmek için kendi içindeki bölünmeleri engelleyip, karşı tarafı bölerek oradan oy devşirmekten başka yapabileceği hiçbirşey yoktur!

    -----gelişme-----

    2018 seçimlerinden sonra ülkece;
    tarihimizin en yüksek enflasyonu (bkz: enag)
    tarihimizin en büyük sel felaketleri,
    tarihimizin en büyük orman yangınları,
    tarihimizin en büyük deprem felaketleri,
    tarihimizin en büyük göçmen işgalini yaşadık.
    bunların yanısıra;
    damat berat albayrak'ın ekonominin başına geçip doları uçurması, et zamları, süt zamları, doğalgaz zamları, akaryakıt zamları, bedelli askerliğin resmileşmesi, otomobil ve ev fiyatlarının 2018 seçiminden bugüne ortalama % 1500 (yazı ile, yüzde binbeşyüz) oranında artması, tuik'in açıkladığı fantastik enflasyon rakamları, enflasyonu yüksek açıklayan tüm bürokratların görevden alınması, trump'ın tehditleri sonucu geri vites yapılıp rahip brunson'un serbest bırakılması, akp'li belediyeler ve kamu kuruluşlarındaki yolsuzlukları açığa çıkaran sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması, tüm ülkede oluşan soğan ve marul kuyrukları, ankara'da ucuz sebze kuyruğunda oluşan 1,5 km sıra, patates mafyası diye suçlanan çiftçilerin depolarının devlet görevlilerince basılması, thy'nin 8 milyar tl zarar açıklaması, milli piyango'da yapılan hilelerin ifşaları, ab'nin bizimle olan tüm müzakereleri askıya alması, istanbul belediye seçimlerinin iptal edilmesi, ana muhalefet liderinin tüm devlet erkanının gözleri önünde sabıkalı bir inek hırsızı tarafından yumruklanması, devletin televizyonunda abdullah öcalan'ın mektubuyla hdp'lilerin tarafsız kalmasının istenmesi, merkez bankası başkanının görevden alınması, türkiye'nin parasını ödediği f-35 uçak programından kovulması, dünya'da kişi başı en çok çay tüketilen ülke olan türkiye'de 1 numaralı çay üreticisi çaykur'un yüz milyonlarca dolar zarar etmesi, covid dönemi maske dağıtılamaması, covid aşısını bulan türk doktorlara seküler oldukları için dinci gazetelerde aylarca hakaret edilmesi, yeni gümrük vergileri, iktidarın en önemli siyasetçileri ahmet davutoğlu ve ali babacan'ın suçlayıcı açıklamalar yaparak akp'den ayrılıp kendi partilerini kurmaları, muhalif tv kanallarının kapatılması, borsa istanbul'un %10'unun katarlılara satılması, sorular çalındığı için ösym başkanının görevden alınması, sedat peker ifşaları, son 20 yıldır ülkede en çok ziyaret edilen sitelerden biri olan ekşi sözlüğün kalıcı olarak kapatılması gibi yüzlerce olaya maruz kaldık.

    şu yukarıdakilerden sadece 2 (yazı ile iki) tanesini yapan herhangi bir seküler parti çoktan baraj altına inerdi.
    nitekim; 1993 yılında satın alınan klorun bedelinin yüksek gösterilerek iski'de yapılan 670 bin dolar yolsuzluk suçlamasıyla; shp ilk seçimde kazandığı tüm belediyeleri kaybedip iktidardan düşmüş, 1995 seçimlerinden önceki kurultayda parti kendini fesh etmek zorunda kalmıştır.
    eski ticaret bakanı akp'li ruhsar pekcan’ın 2021'de kendi şirketiyle bakanlıktan milyonluk ihale aldığının ortaya çıkması sonucunda ise, olayla ilgili soruşturma bile açılmadan apar topar görevinden alınıp, konunun üzeri hızlıca kapatılmıştır.

    bu ne demek? bu şu demek, zaten azınlıkta olan seküler seçmen muhafazakarlar gibi biat etmez. sorar, sorgular, küser, bölünür;
    =>onun için koalisyonla iktidarın ucundan tutsa bile, uzun soluklu olamaz, mütemadiyen kaybeder.

    muhaliflere göre halihazırda çok büyük bir ekonomik kriz var. merkez bankası rezervleri tarihte ilk kez eksi atmış milyar dolar a indi. çok büyük felaketler yaşadık, devlet hepsinde çaresiz kaldı. ve bu yüzden erdoğan yenilecek.
    zaten, zatı şahanelerinin seçimi kaybetmesi için ülkenin borçlarını ödeyemeyip temerrüde düşmesi haricinde herşey gerçekleşti.

    lakin çok ilginç bir biçimde;
    devletten aldığı sosyal yardımlarla hayatta kalanlar, akşam yatağa aç girenler, hayatı boyunca tek bir gün otele tatile gidemeyenler, tiyatro demiyorum tek bir kez sinemaya; fasıl demiyorum hanımını koluna takıp bir kere olsun dışarıya yemeğe gitmemiş olanlar, en fakir en gariban, en tutucu şehirlerde, kasabalarda, köylerde, semtlerde yaşayanlar, çöp toplayanlar, yoksulluk değil açlık sınırı altında yaşayan aziz ve muhterem mutaasıp kardeşlerimizin çoğunluğu ısrar ve inatla krizin olmadığını söylüyor. marul, ekmek kuyruklarında beklese bile biatçı kitlesi erdoğan'a sonsuz kredi veriyor.

    ama onun yaptığı yüzlerce 'icraatten' tek bir tanesini muhalifler yaparsa tatavacı, herşeyi bilen, okumuş, yazmış, hayatın anlamını çözmüş muhalif kitle muhalif partilere hemen arkasını dönüveriyor!'

    erdoğan bu konuda ilk değil.
    =>parlementer demokrasi'ye geçtiğimizden beri necip milletimiz kendisine zihnen ve fiziken en çok benzeyen, yerinde olmak istediği, yerinde olsa kendisi gibi davranacak olan, davranan adamlara oy vermiştir.

    buradaki muhalif kardeşlerin çoğu akp'liler ile muhattap olmadığı için bu kitlenin ekonomi bozulunca politik görüşlerini değiştireceğine yürekten inanıyorlar. her seçimden önce ekşi gibi platformlarda akp'lilerin çok pişman olduğunu, akp'nin ve siyasal islamın artık sonunun geldiğini iddia edip, kendisi gibi düşünmeyen herkesi akp'li ilan ediyorlar.

    doğduğundan beri çankaya'nın dışına çıkmamış, müstakil villada oturan müzisyen bir arkadaşım var. 20 yıldır bütün seçimlerden önce bana anketlerden bahsediyor, chp'nin iktidara yürüdüğünü, siyasal islamın bittiğini müjdeliyor.
    ve her seçimden sonra siyasal islamın neden bir türlü bitmediğini anlamlandıramayıp bunalıma giriyor.
    kendisi chp kayıtlı üyesi, chp'nin sosyal demokrat ve sol bir parti olduğunu söylüyor ve garip, gureba çoğunluğun niçin partisine oy vermediğini bir türlü anlayamıyor.

    chp istediği kadar sosyalizm & sosyal demokrasi, emek & proleterya, yoksulların & ezilenlerin hakları nutku atsın.
    kurulduğundan beri hiçbir serbest seçimde tek başına iktidar olamamasına ve 1950'den bu yana hepi topu üç kere koalisyon ortağı olmasına rağmen hala istanbul, ankara, izmir, bursa, antalya, adana gibi şehirlerimizin en eğitimli, en zengin muhitlerinde tulum chp çıkmaktadır.

    chp'nin asıl kitlesi kurulduğundan beri askeri ve sivil bürokrasidir. batılı gibi yaşamak isteyen kentsoylulardır. kısaca, eğitimli, entellektüel, seküler, pozitivist azınlıktır.

    karşılarında ise batıcılık, batınilik, sekülerlik ve çağdaşlıktan hiç mi hiç haz etmeyen çoğunluk vardır.

    muhaliflerin çoğu kabul etmek istemese de;
    ===> atatürk cumhuriyeti çoğunluğa "rağmen" kurmuş, cumhuriyetin ilanından harf inkılabına, saltanatın ve hilafetin kaldırılmasından alfabe ve takvimin değiştirilmesine kadar tüm devrimlerini necip milletimize sorarak değil, azınlığın desteğiyle çoğunluğa "rağmen" "zorla" yapmıştır!
    çağdaşlıktan, laiklikten, ilimden, bilimden hiç mi hiç haz etmeyen köy kökenli ve muhafazakar "çoğunluğun" kentsoylu ve seküler chp'den gıcık almasının sebebi de tam olarak budur!

    peki, aylardır kemal bey'i ve chp'yi birinci çıkaran anketçilerin tahminleri doğru mu?
    kemal bey gerçekten ilk turda işi bitirecek mi?
    chp gerçekten %35 alıp birinci parti çıkacak mı?

    bütün seçimlerde olduğu gibi, muhalif kardeşlere göre iş çoktan bitti; onlara göre chp'nin zaten %25 oyu var. onun üstüne 3 puan deva, 2 puan gelecek, 1.5 puan saadet, yarım puan da demokrat parti oylarını ekledin mi %32 yapıyor. eh, ekrem ve mansur başkanların estirdiği hava da 3 puan getirse, işte sana %35 oy.
    bu ve buna benzer hesaplar yapan muhalif arkadaşların ne sosyal medyada, ne yakın çevresinde tek bir tane akp'li yok. ama her seçimde olduğu gibi, bu seçimde de necip milletimizin artık uyandığını ve oylarını yağmur gibi chp'ye yağdıracağını iddia ediyorlar.
    chp sempatizanları, ortalığı heyecana verip, 'milletimiz nihayet uyandı. siyasal islam bitti. chp % 35 oy alacak' diyerek birbirlerini gazlıyorlar. buna itiraz eden herkesi de aktroll ilan ediyorlar. =>yaptıkları yanlış mı? pek değil. çünkü zaten azınlıktalar. ve gerçekleri gözardı ederek iktidar heyecanı yaratmasalar, morali bozulan muhalifler sandığa gitmeyecek. iktidar da sayısal çoğunluğunun eziciliğine güvenip daha cüretkar icraatlere girişecek.

    =====> değerli kardeşlerim; siyasette 2+2 her zaman dört etmez! yani chp'nin sabit %25 oyuna sağ muhafazakar deva, gelecek, saadet ve demokrat partilerin oyunu ekleyip, üzerine biraz ekrem imamoğlu ve mansur yavaş serperek %35'e ulaşamazsınız. bilakis geçmişte 'tüm chp'li & kemalist kadroları devletten temizlemekle' övünen cemaatçileri seçilecek yerlerden listenize doldurursanız %35 yerine %25 oyu bile öpüp başınıza koyarsınız.
    60 milyon seçmenin yaklaşık 26 milyonunu barındıran marmara ve ege bölgelerinde chp akp'yi geçemiyor.
    34 milyon seçmeni barındıran, diğer 5 bölgede ise birakın akp ile kafa kafaya girmeyi, bu bölgelerdeki 54 il'in 5 tanesinde bile birinci çıkamıyor.
    bu durumda; chp, akp'yi nasıl geçecek? toplamda % 35 oy'u nasıl alacak? seçimi nasıl kazanacak?
    aldığı %25 oyla kemal beyi başkan seçtirse bile ittifak yaptığı islamcı partileri, milliyetçileri, hdp'yi, cemaati ve bilimum grubu nasıl zapturap altına alacak?

    =====> şu an, artık ekonomik olarak gidecek yeri kalmamışken siz recep tayyip erdoğan'ın yerinde olsanız ne istersiniz? bu seçimi kazanmak mı, yoksa dövizi yukarı salıp, ekonomik çöküşün ve 2023 hayallerinin gerçekleşememesinin tüm suçunu muhalefete attıktan sonra bir sonraki seçimde daha farklı kazanmak mı?
    efendim? necip milletimiz bu numaraları yemez mi?
    necip milletimizin sağduyusuna mı güveniyorsunuz?
    muharrem ince'den bir yol olmaz; partisi sıfır çekip, sıfır milletvekili çıkarır, ama seçim akşamı gene suçu muhaliflere atıp kaybolur, sinan oğan ise beklenenden çok mu oy alır?
    yeniden refah partisi, büyük birlik partisi, zafer partisi, genç parti ve adını bilmediğim diğer tüm partiler sıfır milletvekili mi çıkarır?
    akp bütün bu olanlara rağmen güneydoğu ve batı kıyıları hariç tüm haritayı ilçe bazında gene sapsarı mı yapar?
    bu necip millet akp'yi gene birinci mi çıkarır?
    yaşadığımız bütün bu felaketlere rağmen olur mu bu?

    başka ne olur?
    seçim sürerken, twitter'dan sandık başında yapılan hile videoları izlenir...
    her iki tarafta daha seçim yasakları sürerken ilk sandık sonuçlarıından büyük farkla önde olduklarını müjdelerler...
    seçim yasağının kalkması uzadıkça, yüksek seçim kuruluna yönelik hakaret dozu yükselir...
    artvin, ardahan, ağrı, van, hakkari gibi doğudan gelen ilk seçim sonuçlarından sonra muhalifler zafer çığlıkları atmaya başlarlar...
    internet yavaşlar...
    gelen ilk verilerden sonra, daha %10'u bile açılmamış sandıklardan 'vay o ilde o parti şu kadar almış, bu ilde bu kadar almış, ne kadar da şaşırtıcı, hayret doğrusu' goygoyları yapılır...
    uslanmaz mao'cu 'yüzde sıfır nokta sıfır dokuz' doğu perinçek'in cia'yı suçlayıp, milli mutabakat hükümeti çağrısı yapar...
    bir takım ufak tefek tatsız hadiseler vuku bulur...
    provokatörler ortalığı gazlar...
    internet daha da yavaşlar...
    muhalifler yurtdışı oylar açıldıkça, -başta hollanda, belçika, avusturya, almanya'dakiler olmak üzere- tüm gurbetçilere küfreder..
    (özellikle hollanda hükümetine %70 tayyip'e oy veren kitleyi sınırdışı edip, yerlerine burada yaşayan muhalifleri alması çağrıları yapılır...)
    muhalifler evde rakı içerken muhalif sandık görevlilerine sosyal medyadan 'sandıkları terketmeyin!' diye gaz verir...
    meclis sonuçları geldikçe muhaliflerin morali darmadağın olur....
    başkanlık seçimi veri girişleri yavaşlar...
    ekonomik yıkıma, tarihin en yüksek enflasyonuna ve yaşanan tüm yangın, sel, deprem felaketlerine, ses kayıtlarına, itiraflara ve skandallara rağmen akp birinci parti çıkar ve en yakın rakibine gene fark atar... =====>bastıra, bastıra bir daha yazıyorum; ekonomik yıkıma, tarihin en yüksek enflasyonuna ve yaşanan tüm yangın, sel, deprem felaketlerine, ses kayıtlarına, itiraflara ve skandallara rağmen akp açık farkla birinci parti çıkar ve en yakın rakibine (kıps ;) gene fark atar.
    =====>muhaliflerin çoğu sorunun aday değil seçmen olduğunu, cumhuriyetin necip milletimize rağmen kurulduğu gerçeğini kabul etmez ve birbirlerini suçlamaya başlarlar...
    alkolün etkisiyle muhalifler arasında sanal küfürleşmeler yaşanır...
    yılmaz, oğuzhan, devrim gibi muhalif görünümlü tuzu kurular meclis sonuçları geldikçe muhalefeti topa tutmaya başlar. daha başkanlık sonuçları resmi olarak açıklanmamışken yılmaz ulusalcı, oğuzhan milliyetçi, devrim sosyalist adayla erdoğanın karşısına çıkılmadığı için hata yapıldığını. necip milletimizin yıllardır bu adayları beklediğini iddia eder...
    tatsız atışmalar devam eder...
    deprem bölgesi kahramanmaraş, adıyaman, malatya, elazığ, şanlıurfa, gaziantep, kilis, osmaniye il ve ilçelerinden sonuçlar geldikçe muhalifler çok ama çok sert tonlarda isyan eder...
    halk tv, daha çoğu sandık açılmamışken, seçimi bırakıp 'doğan inşaat çatı izolasyonu' ve 'turşu' reklamları girmeye başlar...
    geceyarısına doğru iki taraf da kendi zaferlerini ilan ederler...
    bazı bölgelerde elektrik kesintileri olur...
    akp bazı bölgelerdeki sonuçlara itiraz eder, ysk çoğunu kabul eder...
    muhalifler bazı bölgelerdeki sonuçlara itiraz eder, ysk çoğunu reddeder...
    tatsız atışmaların dozu artar...
    seçim veri akışı muhaliflerin güçlü olduğu ilçelerde saatlerce durur.
    itiraz edilen bölgelerde yeniden sayım başlar...
    chp'nin binlerce sandıkta gene gözlemcisi olmadığı ortaya çıkar...
    sırma saçlı çok sert açıklamalarda bulunur...
    troller sosyal mecrayı bütün güçleriyle trollemeye girişirler...
    mobil veri interneti yavaşlar, bazı yerlerde tamamen durur...
    bir takım kimliği belirsiz kişiler sokağa inip, yurt genelinde havai fişek ve çatapatlarla ortalığı dumana boğarlar...
    herşey bitti derken, ekrem imamoğlu'nun, "kimsenin hakkını yemeyiz. hakkımızı da yedirmeyiz! tüm sandık tutanakları elimizde. başkanlık bizim." çıkışıyla muhaliflerin eline ayağına tekrar can gelir...
    yılmaz gibi muhaliflikten beslenen dolar milyoneri ulusalcı & baykalcı kurnaz muhalif köşe yazarları bunun üzerine hemen ekranlara çıkıp yenilgiyi kabul eder ve millet ittifakına çok ağır hakaretletde bulunur...
    muharrem ince'nin millet ittifakına hakaret ederken çekilen görüntüleri yandaş ekranlarda dönmeye başlar...
    =====>meclis akp ve mhp'de kalır...
    sırma saçlı 'başkanlığı vermeyiz.' der...
    iki tarafta birbirlerini oy çalmakla suçlayıp belli başlı bölgelerde sayılan oyların tekrar sayılmasını talep eder...
    tatsız restleşmeler yaşanır...
    en eğitimli, en donanımlı en tuzu kuru kesim "eh. şimdi ne olacak?" endişesiyle yorgun gözlerle ekranlara bakarken necip milletimizin en fakir, en eğitimisiz, en gariban kesimi her seçimde olduğu gibi mutlu bir şekilde kafayı vurup ostura ostura uykuya dalar...

    1950'den beri tüm seçimlerde " millet artık uyandı. siyasal islamın son seçimi" diyen kardeşler yine bedbaht olur...
    =====>necip millet ise bağrından çok daha genç, çok daha dindar, çok daha kindar menderesler, erbakanlar, tayyipler bulup çıkarmaya devam eder...

    akp nin haritayı gene sarıya boyamasıyla 'boş tencere iktidar devirir' goygoyu bilmemkaçıncı kere boşa çıkar...
    çok farklı ve özel olduğu iddia edilen, muhaliflerin bütün ümitlerini bağlandığı bu kuşağında bundan önceki kuşaklardan farkı olmadığı ve milletimizin çoğunluğu gibi necip olduğu ortaya çıkar...
    cici demokrasi oyunu devam eder...
    istiklal marşı
    kapanış.
    olabilir mi?
    seçim akşamı, göreceğiz.

    tarihinde seçim yoluyla hiç tek başına iktidar olamayan c.h.p bundan sonra ne yapmalıdır?
    sağ muhafazakarları ve sağ milliyetçileri kendi tarafına çekmeye devam ederek güçlü olduğı istanbul, ankara izmir gibi metropol belediyelerini elinde mi tutmalı, yoksa deniz baykal zamanındaki gibi gerekirse baraj altında kalma pahasına ulusalcılığa geri mi dönmelidir?
    başına kim gelirse gelsin chp neden garip gurebadan oy alamamaktadır?

    chp'nin ittifak yaptığı saadet, deva, gelecek, partileri dahil, necip milletimizin çoğunluğu dinini, örf, adet ve geleneklerini muhafaza etmek istiyor.
    necip milletimizin çoğunluğu çocuklarını cemaatlere vermek istiyor, bu cemaatlerin ülke yönetiminde söz sahibi olmasını istiyor.
    necip milletimizin çoğunluğu chp'yi ve temsil ettiği değerleri zulüm olarak görüyor.
    necip milletimizin çoğunluğu sekülerlerden, batı değerlerinden & çağdaşlıktan, pozitivizmden, nefret ederken (burası çokomelli)
    =====>chp bu oy oranıyla, başkanlıktan parlementer demokratik sisteme dönerek ne yapmak, nereye varmak istiyor?
    asıl önemlisi bu seçimlerden sonra, 21. yüzyıl boyunca necip milletimizin çoğunluğu sağ muhafazakarlıkta ısrar ederek, cumhuriyet halk partisi ve temsil ettiği değerlerden nefret etmeye devam edecek midir?

    =====> sayın muhalifler; en önemli vaatimiz dediğiniz eski parlementer sisteme döndüğünüz an, filmi 2002'ye geri sararsınız. %30-40 arası oy alan muhafazakar parti, eğer kurnaz demagog pragmatist genç bir lider bulursa gene sittin sene başınızdan gitmez...

    zaten bu necip millet eğer kemal bey'i başkan seçerse, 21 yıllık tayyip erdoğan ve akp iktidarının ekonomik günahlarının tüm suçunu üstüne atmak istediği içindir.
    2023 hayallerinin gerçekleşmemesinin tek sebebi olarak chp zihniyetini suçlamak istediği içindir.
    chp liderini bir dahaki seçime kadar bile beklemeden sokaklara dökülüp devirdikten sonra en az 20 yıl daha islamcı bir liderle devam etmek istediği içindir.

    -----sonuç-----

    =====>1994 seçimlerinde chp'nin başında olup istanbul ve ankarada shp ve dsp'ye rağmen aday koyup solu üçe bölen ve siyaset sahnesine recep tayyip erdoğan ve i. melih gökçek'i kazandıran, 2003'te yasaklı tayyip erdoğan'a başbakanlık yolunu açan eski chp genel başkanı deniz baykal siyasi kariyerini nasıl tamamladı? kızı şu an hangi partiden milletvekili olmak için uğraşıyor?
    baykal'ın sağ kolu savcı sayan, hangi partiden belediye başkanı oldu, şu an kimin yanında?
    geçmişin en azılı akp karşıtları sayın devlet bahçeli, numan kurtulmuş, süleyman soylu ve yiğit bulut şu an nerede?
    alparslan türkeş'in çocukları bu seçimde hangi partilerden adaylar?
    =====>2014 seçimlerinde muhalefetin kurtarıcı diye aday gösterdiği ekmeleddin ihsanoğlu şu an nerede?
    =====>2018 seçimlerinde muhalefetin kurtarıcı diye aday gösterdiği muharrem ince şu an nerede?
    akp'li cumhurbaşkanı abdullah gül, akp'li başbakan ahmet davutoğlu, akp'li dışişleri ve ekonomi bakanı ali babacan, akp'li meclis başkanı cemil çiçek, akp'li adalet bakanı sadullah ergin, bavulcu mehmet baransu, rasim ozan kütahyalı ve sevgili eşi şu an nerede? bunlar bu seçimde kime oy verecekler?
    ergenekon davasında akp tarafından müebbetle yargılanan davanın kriptosu denilen mehmet ali çelebi chp'den milletvekili olduktan sonra akp'ye nasıl savruldu?
    turan feyzioğlu akp'nin başdüşmanıyken nasıl chp düşmanı ve kktc büyükelçisi oldu?
    2019'a kadar tayyip için mitingler yapan sedat peker nerede, geçmişte tayyip erdoğana tehdit mektupları yazan çakıcı nerede?

    1970'lerde birbirini vuran sağcı, solcu tayfa 1999'da nasıl koalisyon kurdu?
    hani bozkurtların nefesi kanalizasyon borusu bağlayan birilerinin ensesindeydi?
    açılım, saçılım sürecine ne oldu? akp & hdp karşısında chp & mhp varken akp & mhp karşısında chp & hdp ittifakına nasıl evrildi?
    zamanında 'tam bağımsız türkiye' diye bağıranları taşlayanlar, şimdi nasıl 'yerli ve milli' oluverdi?

    makara, kukara bir yere kadar kardeşlerim....
    o ergen aklınız ve saflığınızla siyaset için kendinizi öne atmayın, minnoş kalbinizi kırar, çok üzerler sizi...

    yanisi şu; artık (bkz: altın çağ) filan beklemeyin.
    zatı şahaneleri de eninde sonunda yenilecek. ama necip milletimiz hep yaptığı gibi, ondan çok daha kindar, çok daha dindar birisini eninde sonunda bulup başına getirecek.

    velhasılıkelam;
    sorun muhalefetin başına aliyi veya veliyi geçirmek değildir.
    sorun recep tayyip erdoğan da değildir.
    =====>sorun, necip milletimizin çoğunluğunun laiklikten, pozitivizmden, evrimden, devrimden, çağdaşlıktan, batı medeniyeti ve onun temsil ettiği "herşeyden" ve "herkesten" nefret etmesidir.

    bu necip milletin,
    bu ahlaklı milletin,
    bu şerefli milletin,
    bu namuslu milletin,
    bu haysiyetli milletin,
    bu saf, temiz, iyi yürekli milletin muazzam entellektüel birikimini, ucu bucağı olmayan engin bilgisini ve sonsuz ferasetini çok ama çok hafife alıyorsunuz kardeşlerim!

    dua ve lipa ile;
    https://c.tenor.com/fatqqp3c2dkaaaac/dua-dance.gif
127 entry daha
hesabın var mı? giriş yap