2 entry daha
  • aslında paradoks değerde değil değeri ele alan burjuva mantık anlayışındadır. ikitsatta değerin nereden geldiği hep tartışma konusu olmuştur. adam smith bir malın değerini belirleyen şeyin onun üretilmesi için gerekli emek zaman niceliği olduğunu söyler. jean baptiste say ise bir malın değerini belirleyen unsurun onun sağladığı fayda olduğunu ifade eder. bu şekilde emek değer yaklaşımı ve fayda değer yaklaşımı şeklinde iki farklı yaklaşım ortaya çıkmıştır. adam smith fayda değer yaklaşımını savunanlara yönelik olarak "madem bir malın değerini belirleyen şey onun sağladığı fayda, o vakit neden elmas sudan daha pahalıdır?" diye sorarak ayar vermiştir.

    karl marx da emek değer yaklaşımını savunanlardandır. marx da emek gücü ile emeğin bir farkı olduğunu ortaya koyması ve artı değerin tahlilinde ricardo'dan ayrışması ve ayrıca emek değeri açıklarken normal üretim koşulları ve o esnada geçerli olan hüner derecesi ve emek yoğunluğundan bahsetmesi açısından yeni bir bakış açısı getirir ve fayda değer yaklaşımı karşıtları arasında gösterilir.

    karl marx'ın das kapital'inin giderek iktisat dünyasında kapitalizme ilişkin eşsiz bir çözümleme olarak kendisini belli etmesi ve fayda değercilerin aldığı ağır darbe, stanley jevons ve karl menger'in öncülüğünde marjinal fayda yaklaşımının ortaya çıkmasına yol açmıştır. buna göre bir malın değerini belirleyen şey, onun elde kalan son biriminin sağladığı fayda kadardır. marjinalistler çözümlemelerine adam smith'in su ve elmas örneğine "çöldeki adam için su mu değerlidir yoksa elmas mı?" sorusuyla karşılık vererek başlamışlardır. denizde boğulmakta olan burjuva iktisadı bu teze hemen sarılmıştır.

    ancak ne yazık ki, çöldeki tek bir adamın suya olan ihtiyacı dünya ekonomisini zerre kadar etkilemez. zira dünya genelinde çölde her yıl susuzluktan ölen onlarca insan olsa dahi hala dünya genelinde elmas, üretilmesi için gerekli olan emek zaman niceliği sudan daha fazla olduğu için sudan daha değerlidir. başka bir açıdan da, çöldeki adam açısından suyun değerli olması çölde suyu bulmak için harcaması gereken emek zaman niceliğinin yüksek olmasından kaynaklanır. yoksa çölde bir vahanın kenarındaki adamın su için elmas vereceği görülmez.

    bununla birlikte fayda, değerin büyüklüğünü belirleyemese de, tamamen de yok sayılamaz. marx bu konuda net ve basit bir cevap vermekte ve birileri için kullanım değeri olan (ya da olduğu düşünülen) bir şey zaten üretilir, bir malın kullanım değeri yok ise de (ya da olmadığı düşünülüyorsa) üretilmez diyerek olayı aslında noktalamıştır. elbette aslında hiçbir faydası olmayan şeyler de üretilebilmektedir. bu durum da yine burjuva iktisatının, marjinalistlerin vs. iktisadi hayatta insan davranışlarının ve beklentilerinin "rasyonel" olduğu görüşünün çürümüşlüğü ile ilgili bir durumdur. zira insan davranışları ve beklentileri özellikle iktisadi hayat söz konusu olduğunda rasyonelden ziyade "adaptif" özellik gösterir. marx, rasyonel beklentiler yaklaşımını eleştirirken das kapital'in ilk bölümlerinden bir dipnotta "burjuva iktisatçıları insanların ansiklopedik bir iktisat bilgisi olduğunu varsayar" diye dalgasını geçmiştir zira...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap