1 entry daha
  • tam da kafamda bu konuyla ilgili entry girmek varken elime özgür gündem mevkutesinin 24.08.2003 tarihli nüshası geçti; o kadar güzel açıklanmış ki konu... kısaltarak alıntılıyorum:

    ''23 ağustos, köle ticaretinin yasaklanması günü. 1865 yılında resmen yasaklanmasına rağmen, dünyada yaklaşık 30 milyon köle olduğu tahmin ediliyor.

    1850'lerde abd'de bir köle satın almanın bedeli 50.000 doları bulurken, 21. yüzyılda 100 doların altına inmiş durumda. belirlemelere göre, dünyanın yarısı günde 2 doların altında bir gelirle geçiniyor.

    tarihin en büyük köle nüfusu 30 milyon olarak tahmin edilmektedir. bu yalnızca resmi olarak belirlenen bir sayı. yani zorla çalıştırılan çocuklar, ''seks'' ticaretinde kullanılanlar, kaçırılanlar, mülteciler ya da düşük ücret ile 12-13 saat çalıştırılanları kapsamıyor. bu sayı bile atlantik-ötesi köle ticaretinin yapıldığı dönemde afrika'dan kopartılan insanların sayısından fazla.

    bugün küresel ekonominin önemli bir işgücünü dünya köleleri oluşturuyor. tayland'da 12-15 yaşları arasında 800 ile 2000 dolar arasında satılan bir seks kölesi kadın, sahibine yılllık yüzde 800 oranında kâr bırakıyor. hindistan'da yaşları 14 ve altında olan ve günde 8 saatden fazla çalışan 15 milyon çocuk köle var. 27 milyon köle üzerinden kazanılan miktar yıllık yaklaşık olarak 13 milyar dolar.

    avrupa konseyi yayınladığı bir raporunda, avrupa'da köleliğin hâlâ hüküm sürdüğüne dikkat çekiyor. rapora göre, avrupa'da binlerce kadın hâlâ köle olarak çalıştırılıyor. kadın kölelerin daha çok fransa, belçika, britanya, avusturya, ispanya, italya ve türkiye'de çalıştırıldıkları belirtiliyor. araştırmalar sonucu binlerce kadın kölenin, afrika, uzakdoğu, latin amerika'dan getirildiği saptandı. bu kölelerin çoğunun ise avrupa'da görev yapan diplomat ve işverenlerin ev ve işyerlerinde çalıştırıldığı ortaya çıktı. en çarpıcı olan ise, köle çalıştıranların yüzde 20'sinin avrupa vatandaşı olması. ingiltere'de, 29 değişik ülkeden gelen 4.000'den fazla kölenin bulunduğu belirtiliyor.

    birleşmiş milletler çocuk örgütü (unicef) rakamlarına göre, batı afrika'da her yıl 200 bin çocuk, 8 sterlin karşılığında satılıyor. çoğu benin, togo ve mali gibi ülkelerden gelen çocuk köleler, gabon ve fildişi sahilinde başta kakao, değerli ürünlerin hasatında çalıştırılıyor.

    çin'deki laogai, dünyada çalışma zorunluluğu olan hapishanelerin en büyüğü. 1200 tutuklunun üretttiği telefon çipleri, deri eşya, kozmetik ürünleri, ilaçlar gibi 200 farklı ürün dünyaya ihraç ediliyor. dünyada üretilen çayın üçte biri bu işçiler tarafından toplanıyor.

    dünyada kakao tohumu üretiminin yüzde 45'i fildişi sahili'nde gerçekleştiriliyor. burada çalışanların yüzde 80'i köle işçiler. yani dünya kakao üretiminin yüzde 36'sı köleler tarafından yapılıyor.

    dünyada köleler tarafından kurulan ilk ve tek ülke olan haiti'de yoksul anne ve babalar, çocuklarını, daha iyi bir eğitim ve bakım vaat eden bakıcı ailelere veriyor. yüzde 75'ini 7 ile 14 yaş arası kızların oluşturduğu çocukların çoğu, hayatları boyunca yeni ailelerine hizmet ediyor, diğer çocuklardan farklı muamele görüyor ve hiç eğitim almıyor.

    kaçak işçiler, sırf bir iş sahibi olmak için haftada 7 gün, günde 14 saat zor koşullara razı olup, işi ayarlayan aracılara büyük miktarda borçlanıyor. maaşlarıyla ne insan gibi yaşamaları, ne de borçlarını ödemeleri mümkün olmuyor.

    avrupa'da yılda 120 bin genç kadın ve çocuk, fuhuş ticaretinde kullanılıyor. yalnızca makedonya'da, yaşları 15 ile 30 arasında değişen 3000 kadın, geçen yıl seks kölesi tacirlerinin eline düştü.''
161 entry daha
hesabın var mı? giriş yap