260 entry daha
  • eve henüz geldim.

    bugün ankara'da bir terör dolaşıyor, polis terörü. gaza alışkınız. günlerdir gazdan çekinen tek bir kişiye rastlamadım. ama plastik ve gerçek mermiler, gösterici üzerine renault, toma sürmeler... teröristin bu denli hoyratlaşması yeni.
    çünkü korkuyorlar.
    21'de en ufak bir acıma/insanlık belirtisi göstermeden girdiler. 22'de ise gözleri dönmüştü. onlarca gaz ve yüzlerce plastik mermileriyle taarruza geçtiler. meşrutiyetteki on bin kadar insanı 10 dakika içinde kolej metrosu'nun üst tarafına, libya caddesine kadar sürdüler. yaralanan onlarcamızı saymıyorum. meşrutiyet olarak biz düştük ve yüksel de benzer, akılalmaz terör ile düştü. dolayısıyla kızılay düştü, karanfil konur düştü. konur'da kalan dostlarımıza terör uygulanıyor diye söylendiği halde, yanlarına gitmeyi denedik, gidemedik. konur'da gördüklerine sıkıyorlar, dövüyorlar ve alıyorlardı... konur'da mimarlar odası'nda mahsur kalan arkadaşlar eve gitmek için gece 1'e kadar beklediler. leman'dakiler alt kata inip ışıkları kapattı. mülkiyeliler'in polisle müzakeresi sonrası ancak, konur'dan kurtulabilen kurtuldu...

    polis, taksiye binenleri bile indirip alıyordu. düşünün. taksinin peşinden koşan polislere rastladı bu göz.

    ahali, uyanın.
    ankara yanıyor.

    saat 23:30 gibi esat dörtyol'da 5 bin kişi vardık. kızılay'da zulmediliyor diye susmayan telefonlar üzerine oraya gitmeye çalıştık. akay'dan inip bulvara çıkmaya çabalarken 3 bin kişi kadar olan bizleri iki toma karşıladı. barikatımız yok, taşımız yok; elbette biber gazını yiyip dağıldık. sonra esat'a geçip trafiği kilitlemeye çalıştık. hatalarımızdan biri buydu. trafiği kitlemedik. halbuki bir saat bekleyebilsek, çankaya trafiğini felç edebilirdik. polisin kızılay sokaklarında, kızılay avm'de, spor salonunda yaptığı teröre dikkat çekebilmiş olurduk. yapamadık.

    ilkinde trajedi, ikincisinde fars, üçüncüsünde dördüncüsünde, artık devrimci iyimserlik, aklın iyimserliği deyin; kızılay'a ulaşabilmek için, devamlı surette akay kavşağından bulvara inmeye çalıştık. her gazdan sonra, biraz daha azaldık. sonra bir ekip, bestekar'a geçtik. gitgide azalıyorduk. saat gece 1 olmalı. sanıyorum, bestekar'da 500 kişi kadardık. ama göstericiler arasındayken ilk defa tedirgin oldum. olduk. etrafımızda gösterici kadar sivil de vardı zira. o kadar çoklardı ki, bir zamandan sonra herkesin sivil olabileceğini düşünecek denli paranoyaklaşmaya başladık. teör o boyutta. kendi eylemimizde 1984'ü yaşıyoruz...
    yine de dedim ya, bugün hiç birimizde korkudan emare yok. bugün yalnızca terör var. ve teröre karşı direnmeye çalışan yürekli insanlar...

    kendimi arıyorken, olmaktan korkmadığım yerdeyim, eylemdeyim. al beni, terör, ne yaparsan yap!

    bugün terör estirmeye yeminlilerdi. sivil polislerin tüm eylem boyunca bizleri yanlış yönlere, polis'in önüne sevk etmeleri, etrafı anlamsızca yakıp yıkmaları (anlamlı olanları, toma karşıtı barikatları, mobese'lere, bankalara saldırmayı ayırıyorum elbette) yetmiyormuş gibi, aramızdan aynı binek araçlarıyla 10 defa geçip "kaç kişiyiz, neredeyiz" diye kolluyorlar. yalan bilgi yayıp duruyorlardı siviller (kuğulu boş/kuğuluya polis girdi; akrepler kennedy'de, bestekar karışmış vs.) bestekar'dayken, devrimci olduğu belli, 3 gündür direnmekten perişan olmuş dostlarla konuşunca; burada durmanın anlamı yok, taksiyle geçecekseniz kızılay'a yaklaşmayın, hatta tunalı'dan dikmen'den de gitmeyin, paketliyorlar. ayrancı'dan dolaşın diye tavsiye aldık. taksiyle evinize bile gidemiyorsunuz. terörün boyutları o derece.

    az evvel eve geldim. 2'de hala bestekar tarafında polis bekleniyordu. 500 kişi kadar. birkaç bin kişi çukurambar'da davullu zurnalı protesto vardı. 7. cadde ve gençlik caddelerinde yaklaşık bin kişilik bir hareketlilik vardı. görebildiklerim bunlar.

    ankara yanıyor. bugüne kadar çok fazla eyleme katıldım. hiç bu kadar gaddar, hiç bu kadar gözü dönmüş bir "muarız"la karşılaşmadım. polis, bugün bizleri yoketmeye yeminli gibiydi. fiiliyatta yoketmek için saldırdılar.

    dağıtmak, püskürtmek için değil, yoketmek...

    polis bugün terör estirdi. hala ankara sathında terör estiriyor. çünkü çok korktular. dün, 7 farklı yerden 7 saat çatışmayla kızılay'ı yıllar sonra söke söke aldığımızda, örgütlü bir halkın neler yapabileceğini gördüler. ankara'nın meydanı kıyıda köşede kalmış sıhhiye, yarı yapay konur, yüksel, sakarya değil, ankara'nın meydanı kızılay meydanıdır dediğimizde, oraya girdiğimizde korktular.

    çok korktular.

    korktular çünkü biz biber gazından korkmuyorduk.

    korktular çünkü biz onlardan korkmuyorduk.

    korktular çünkü bugün, öğlen 2 3 gibi, kızılay bir festival havasında sürüp giderken, daha saldırılar başlamamışken, "aabi, gaz olmayınca zevki çıkmıyor yeaa," diye geyik konusu haline getirecek denli gülünç geliyordu polis ve gazı bizlere.

    biz korkmuyoruz, onlar korkuyorlar. copları, plastik ve gerçek mermileri, insanların üzerine sürdükleri renault'ları ve tomaları hep bu sebepten. bütün o iğrençlikleri, şahit olduğum 7 8 polis bir göstericiyi döverkenki, tekmelerkenki, 1000 tanemizi gözaltına alırkenki tuhaf halleri hep bu yüzden.

    korktular. korkmakta haklılar. korkmakta haklısınız.

    çünkü biz korkmuyoruz.

    çünkü biliyoruz, biz kazanacağız.

    yine de, bizden de kazanmamızdan da korkmayın. bilakis! biz kazanınca sizler de kazanacaksınız.

    biz kazanadığımızda, şimdiye dek olduğu gibi sadece "biz" değil, sadece "bizden olanlar", yandaşlar değil, hepimiz kazanacağız.

    biz, hepimiz kazanacağız.
61 entry daha
hesabın var mı? giriş yap