140 entry daha
  • bazı başlıklara entry girmemek için kendimi gerçekten zor tutuyorum. özellikle de memurlara ölçüsüzce saydıran başlıklara.

    derin bir nefes alıyor, başlıktaki entrylere hızlıca bir göz gezdiriyorum ve fark ediyorum ki, küfürler havada uçuşuyor. işte o zaman yazmaktan vazgeçiyorum. gerek yok üzerime alınıp cevap vermeye; çünkü savunan da savunmayan da küfürler eşliğinde konuşuyor. e o zaman cevap yazmaya ya da üzerime alınmaya neden gerek olsun ki? böyle mükellefe böyle memur demek ki diyor ve susuyorum...

    yalnız şunu herkes gözardı ediyor ve ben bunu söylemezsem nenem darılır. bizler türkiye cumhuriyetinde yaşıyoruz, ülkemiz burası ve hali ahvali de belli. birine ya da bir gruba saydırmadan önce bunu aklımızın en baş köşesine koyup, öyle fikir beyan etmemiz gerekiyor. öbür türlü haksızlık etmiş oluruz. herkes herkese haksızlık ediyor zaten, biz bari etmeyelim değil mi?

    hemen misal vereyim. kadın ya da erkek memur farketmez, eğer gelen mükellefe gülümsüyorsanız, gülümsemeniz farklı yorumlanabiliyor ve tabir-i caizse başınıza belayı alıyorsunuz. yardım ettiğim, eşi vefat etmiş bir yaşlı amcanın iş çıkışımı bekleyip peşime düştüğünü, bana asıldığını ve bunu günlerce sürdürdüğünü bilirim. yine bir erkek memur arkadaş, gülümseyerek işlemini yaptığı ve oldukça normalmiş gibi görünen bir kadın mükellef tarafından şikayet edildi, kendisine kur yapıldığı gerekçesiyle. kadın o kadar ısrarlı ve inançlıydı ki arkadaşımızın kendisini taciz ettiğine, arkadaşı tanımasak biz de inanacaktık neredeyse.

    bence memur işini yapıyor mu, üzerine vazife olmadığı halde size başvurmanız gereken indirim vs. tarzı şeyleri hatırlatıyor mu, saygıya azami dikkat ediyor mu, sırada bekleyenler konusunda adil davranıyor mu gibi kriterlere bakmalıyız. unutmayalım ki, orada oturan memurlar da insan ve ülkemizde hemen hiçbir kurumda işleriyle ilgili psikolojik destek almıyorlar, dolayısıyla her gün gelen 100 kişinin 40'ından küfür duymak, kötü sözler ve beddualar işitmek, anamıza ve bize saydırılması ve bunları sakince karşılamak hiç kolay olmayan şeyler ve memurlar bunu atlatamayabilirler. ha haklılar demiyorum elbette, işimiz o ve işimizi yapmak durumundayız, evet buna ben de katılıyorum. azıcık anlayış bekliyoruz sadece o kadar. ağlaya ağlaya bir sonraki mükellefimin işlemini yaptığımı hatırlıyorum, mükellefim beni teskin etmeye çalışmıştı ve o giden mükellefe beddua etmişti. kendisi bile, bana hak vermişti düşünün. maalesef haklı olmak, bu ülkede geçerli bir durum değil, haklı oluşunuzdan ziyade başka şeyler artık erdem kabul ediliyor ya da... neyse işte, anladınız...

    ama bir durup düşünün lütfen, bu ülkede halk en son ne zaman gülümser oldu? siz nasılsanız karşınızdaki de size öyledir, birbirimizin aynasıyız aslında. biraz da bu açıdan bakmak gerekli belki de.

    tabi, gerçekten çalışmayan ve bankamatik memuru olanları bu söylediklerimden muaf tutuyorum, allah onları bildiği gibi yapsın ve onlara bu rahatlığı verenleri de. bu konuda, bazen bizler de vatandaşa hak vermiyor değiliz. de... lütfen ya hu, lütfen artık kurunun yanında yaşı da yakmayın. şikayet etmek ne kadar kolay. işini layıkıyla yapan bir memuru da gidin müdürüne överek onore edin o zaman, ne var yani? böylece örnek olursunuz ve belki de çığ gibi büyür bu hareket. kazanılmış bir kişi de bir kişidir. böyle böyle karanlıklardan çıkarız aydınlığa...

    bir başlık neler düşündürttü, daha var yazmaya da, işte erindim birden.

    ilgili başlık için (bkz: asık suratlı memur sorunsalı)
174 entry daha
hesabın var mı? giriş yap