• bundan tam yirmi iki sene önce tee ben çok küçükken, oturduğumuz yere çok yakın olan küçükarmutlu'ya babamın bir arkadaşına laf aramızda biraz borç para almaya gitmiştik.
    zaten kardeşimle sürekli oraya gidip çam ağaçlarından kozalak topladığımızdan, semtteki teyzelerin bize zorla ısırgan çorbası içirip, bahçe eriği filan yedirdiğinden, geceleri sokaklarımızda koşan adamların ve onların arkalarından devriyelerin geçtiğinden semte çok alışkındım ve çok da seviyordum.
    o gün, 1992 yılında babamın elinden tutmuş yürüyorken bir gümbürtünün, hengamenin, koşuşturmanın, bağrışmanın ortasında kaldık, bir sürü polis arabası, bir kaç panzer. ortalık savaş alanı. babam beni arkasına çekip olayları izlemeye başladı, ben de arkasında şapşal çocuk yüzüyle bir gözüm olaylarda bir gözüm babamın sırtına gizli ne olduğuna bakıyorum.
    sonra çığlıklar, çığlıklar, çığlıklar.
    panzer altına yedi yaşında bir çocuğu aldı, üstünden geçip geri manevra yaptı bir daha geçti. gözlerimi sımsıkı kapattım, babamın sırtına alnımı dayayıp iyice saklandım.
    oradaydım.

    (bkz: sevcan)
1109 entry daha
hesabın var mı? giriş yap