the black keys
-
gereğinden çok geç keşfettiğim efsane bir sounda sahip 2'li. sons of anarchy pilot bölümüyle tanıdım ki iyi tanımışım the black keys'i.. son 5 - 10 yıl içinde çıkan sanırım en iddalı grup diyebilirim. blues & rock sentezini öyle harika yerine getiriyorlar ki sevmemek elde değil.
arctic monkeys ile whatever people say i am that's what i'm not debut'ından beri haşır neşirim mesela, hatta o zamanlar bir oasis hatta daha fazlası olacaklarını iddaa etmiştim, keza o derece bir kalite ve başarı yakaladılarda. the black keys ise tamamem apayrı bir dünya.
ilk 3 albümde ki o safkan blues havası ciddi şekilde uzun zamandır bu alanda çıkan en iyi iş denebilir. o sound, o riff'ler, vokal ve baskın gitar tınılarının harika uyumu.. mesela hard row ya da keep me ya da ilk albümden brooklyn bound .. bir pink floyd led zeppelin jimi hendrix kalitesini her şarkıda hissedebiliyorsunuz. attack and release sonrası sound biraz daha değişmeye başlasa ve blues&rock kıvamından biraz daha alternatife "günümüz black keys'ine" kaysada yine de sevmemek elde değil. çünkü her albüm farklı bir yerden sevdiriyor kendini. brothers ve el camino albümleri ise grubun kimliğini değiştiren örnekler olarak ele alınabilir.
son 10 yılda çıkmış en başarılı grup, kesinlikle. bir kere alışınca, dinlemediğiniz gün olmuyor. hele ki benim gibi çevrenizde bilen veya dinleyeni yoksa, daha da bir özel geliyor insana.
şahsi playlist'im ise şöyle;
busted
brooklyn bound
hard row
keep me
set yo free
thickfreakness
girl is on my mind
so he won't break
hell of a season
money maker
lonely boy
howlin' for you
tighten up
too scared to love you
she's long gone
little black submarines
lies
ten cent pistol
weight of love
your touch
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap