9 entry daha
  • hani bir fransız gazetesinde klinik şefi irdelemiş ya malum beyefendiyi, teşhisi de koymuş ya, "adamda hybris var" deyivermiş. oysa hybris ilkin "gereksiz, düşüncesiz şiddet", sonra "rahatsız edici tavır", sonunda "kutsala diklenme, haddini aşma" anlamında. malum şahsa daha çok yakışan hybristes terimi de buradan doğuyor, kilise yunancasında "baskıcı, zalim" anlamında kullanılıyor.

    birini hybris'le itham etmek için hybris'in sergilendiği kutsal bir otoritenin varlığı apriori olmalıdır, otorite yoksa diklenmek de olmaz. terim esas olarak, yunan tragedyasındaki haliyle, şahıstaki büyüklenmeyi değil, büyüklenmenin otorite karşısındaki durumunu imler. bu yüzden hybris'i "otoriteye zarar <vermeye yeltenme>" bağlamında ?"?büyüklenme?, ?kibir?" olarak düşünmemiz gerekecek. yunan tragedyası diliyle sorarsak, beyefendide bir hybris varsa, bunun yöneldiği, zarar verme olasılığını yarattığı otorite kim? dış güçler, faiz lobisi, pensilvanya ya da berkin elvan'ın annesi olabilir mi? belki de amanpour ya da esed'dir, mişel obama da olağan şüpheliler arasında.

    yavaş hybris'lenin, saçınız başınız dağılmasın.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap