5 entry daha
  • derginin aralarında önemli ve belirgin farklar bulunan iki dönemi vardır: birinci dönem, 1 mayıs 1984-9 mart 1986 tarihleri arası onbeş günde bir çıkmış toplam 41 nüshalıktı. ikinci dönem ise, 10 mart 1986-9 ocak 1988 arası haftalık yayınlanan toplam 96 nüsha.

    birinci dönemde, daha çok yorum ve tartışma dergisiydi yeni gündem. formatı bugünkü mizah dergileri gibi tabloit. idris küçükömer'in meşhur "liberal değil sivil toplum" tarzı yazıları vardı. ancak fazla yazmamıştır dergide. bu dönem, basmakalıp şekilde sol'un içine enjekte edilen liberalizm ve sivil toplumculuk illeti diyerek nitelendirilir ancak pek de geçerli değildir. öncelikle bu "illet", aslında seksenlerden çok önce birtakım sosyal demokrat müdaheleler ile gerçekleşiyordu, bu bir. aydınlar dilekçesi'nden ayrı olarak okunamaz(dı). dilekçenin tartışıldığı en ateşli zamanlarda yayınlanmaya başlamıştı ve bi süre için birinci gündemi buydu derginin. yamulmuyorsam birtakım imzacı aydınların "savunmaları" da ilk kez burada yer almıştı. yani, "demokratikleşme" dışında belirgin bi acendası yoktu derginin.. karikatürlerini çok severim: tan oral, latif demirci, hasan kaçan vesaire.. o kadar yazı yetmemiş olacak ki, bazen vermiş olduğu özel ekler de var. bi de söylemezsem arkamdan ağlar: bu dönemdeki kağıt kalitesi çok çok çok düşüktü. zamanın şartlarına kıyaslarsak bile! sanırım arşivimizde senelerdir gözümüz gibi bakmamıza rağmen orasından burasından yırtılmayan, kopmayan, solmayan vs. nüsha sayısı iki hadi bilemedin üçtür.

    ikinci dönemde, daha fazla haber ve araştırma dergisi oldu yeni gündem. formatı dönemdaşı nokta seviyesine indi. zaten o sıralarda çalkalanan nokta'da ekibin bi kısmını kadrosuna kattı. birinci dönemde, kardeş dergileri olan aylık yayınlanan mete tunçay'ın tarih ve toplum, tanıl bora'nın gençlik ve toplum ve vecdi sayar'ın videosinema dergileri vardı; tarih ve toplum haricinde diğer dergiler kapandı ve enerji buraya akmış oldu. ikinci dönem, gerçekten sarsıcı haberlere el atmış. özellikle eşcinsellik ve kürt sorunu üzerine nüshalarını döne döne okurum. araştırma dosyaları gerçekten takdire şayan. kürt sorunu bahsinde hep 2000'e doğru'nun ismi geçer ama yolu açan bu dergiydi. özellikle demokratikleşme arzusu burada açık seçik 12 eylül karşıtlığına dönüşmüş, muhalif olagelmiştir. oklarını batırmasın diye yazayım: yayınevinin meşhur "kirpi"si sayfaların çeşitli yerlerinde karşımıza çıktı ilk.

    1984 senesinde öfkeli domuz gravürleriyle süslü "orwell'i unutturmayanlar" çağrısı ile başlayan yolculuk, kafasını ahşap zemine gömmüş devekuşu ile "1988'de güleryüzlü olmanın anahtarı"nı vererek bitmiş oldu.
hesabın var mı? giriş yap