risale-i nur'dan vecizeler
-
üstad, kediyi sıvazladıkça kedi 'ya rahim, ya rahim' diyordu.
bidayette hır hırları arkasında "ya rahim" fark edilir. git gide hır hırları, mırmırları aynı "ya rahim" olur. "yâ rahîm, yâ rahîm" ile zikreden ve yanımda bulunan dört kedinin rızıklarıdır ki, bereket suretinde gelir, ben de ondan istifade ederim. evet, hazin mırmırlarını dinlesen, "yâ rahîm, yâ rahîm" çektiklerini anlarsın. kedi bahsi geldi, tavuğu hatıra getirdi. bir tavuğum var...
mektubat | on altıncı mektup | 70
gerçi kediler sıvazladıkça "heh şöyle yarahim, birazda şurdan sıvazla" demişler gibi geldi bana ama fabl olunca insan mantık aramıyor tabi. nihayetinde la fontain'e kargayla tilkinin peynir yediğini nerde gördün pezevenk diye soramıyoruz. kedi canını senin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap