9 entry daha
  • bundan 11 sene önce bile türkiye şampiyonu idi. o yıllarda ben igik'te grekoromen güreş çalışıyorken onu antremanlarda gördüğüm gibi bazen de antreman çıkışında büfede çalışırken görüyordum. evet her başarılı güreşçimiz gibi onun da geçim sıkıntısı vardı.

    sonra 1996 olimpiyatlarında şampiyon oldu. 2000 olimpiyatlarında yine şampiyon oldu. bu arada kuşkusuz başka ulusal ve uluslararası başarıları da olmuştur fakat az bilinen gerçek şudur ki hamza yerlikaya son yıllarda artık lösemili kardeşi için maçlara çıkıyor ve rivayete göre kazanmış olduğu madalayaları bile bu uğurda satıyormuş.

    2004 olimpiyatlarında o siklette yine hamza vardı, 12 yıldır başka hiçbir güreşçi yetiştirmemiştik. hamza ise eski hamza değildi. yüzündeki ifade onun spordan yorulduğunu değil, yaşlandığını değil ama dert tarafından kemirildiği söylentilerini doğrular nitelikteydi. ruhu yorgundu hamza'nın. bir de üstüne salto bağlamada beyaz rus'un hakemce görülmeyen kolu ile saltoya izin vermemesi, hamza salto kurduğunda ise kendisi kollarını arkada buluşturamayacak duruma düşmüş gibi yapması ve masa hakeminin dahi buna göz yumması insanı çileden çıkarır nitelikteydi. son saniyelerde artık "bitse de gitsek" moduna giren hamza maçın bitiminde masa hakemine sitemde bulunarak pistten ayrıldı.

    belki "kargaya yavrusu şahin görünürmüş" diyeceksiniz ama hamza'nın yenik hali bile beyaz rus'un şebek gibi sevinen halinden daha görkemliydi.

    edit: an itibariyle kendisi aslanlar gibidir.
385 entry daha
hesabın var mı? giriş yap