2 entry daha
  • 2004 senesinin yaz ayları, kırıkkale civarında radyodan ses kalitesi yüksek bir yayın başlıyor (hmm ulusal çapta yayın yapan biri olsa gerek)

    - neyse efendim, bu arada bir bektaşi fıkrası anlatmak da faz oldu
    (buraya ne alaka ise sitcom böcükleri kahkaları ile konuk oluyor)

    - efendim bir gün imam efendi camide namaz kılmak için gelen insanlarla konuşurken gözü bektaşi'ye ilişimiş. allah allah demiş, bunların burda işi olmaz ama hadi hayırlısı.. neyse, namaz kılınmış, imam efendi namazı kılınırken arada bir bakmış bektaşi orda, herkes gibi namazını kılıyor. şaşırmış, namazdan sonra bektaşi'nin yanına gidip:
    - hakkını helal et, demiş, bugüne kadar senin arkandan "bunlarınnamazı, niyazı olmaz" dedim, sen beni utandırdın, gelip her mümin gibi namazını kıldın. senden özür diliyorum. yerin cennet olsun senin.

    demiş. bektaşi kıskıs gülmeye başlamış; imam efendi şaşkın şaşkın bakarken ağzından baklayı çıkarmış:
    - ah be imam efendi, namaza gelmiyorum diye bunları söyledin; bir de bu namazı abdestsiz kıldığımı söylesem neler diyeceksin.

    burada sitcom böcüklerimiz yine kahkahalar ile ortalığı şenlendirken, sunucu kardeşimiz ağzından lafını çıkartıyor:

    - aman efendim, bu sadece bir fıkra yoksa hiçbirimiz namazla dalga geçecek kadar bektaşi değiliz. şimdi kısa bir reklam arası, sonrasında buradayız efendim..

    bu lafı söyledikten sonra reklam girdi, elimde direksiyon yola takıldım kaldım, bu nasıl bir zihniyettir derken "tgrt fm" lafını duyunca uyandım.. ne desem bilemedim ilk başta, sadece küfrettim, sonra aklıma akra, tgrt fm ve diğerleri geldi; sizlerin satır aralarınızı çok seviyorum dedim içimden.. satır aralarındaki yüzünüzü, yüzünüzden akanları görmeyi çok seviyorum, dedim, sonra sadece sustum..
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap