tdsn
-
#3 the silence
:editorial (spectre/flare/bnx)
tamam tamam biliyorum, bulunacagim ilk meetingde beni linch edeceksiniz..
ama ishte burda, sonunda :d [6 ay mi oldu cash?]. fakat gordugunuz gibi
oldukcha uzun (122k!) bakalim bunu okuyabilecek misiniz? :)
yenilikler arasinda ilk once tdsn tag sisteminin deishmish ve gelishmish
olmasi ayrica eski readerlarla uyumsuz olmasi geliyor. gidin readlerlarinizi
fixin shimdi :) (gerekli ayrintilari tags adli articleda bulabilirsiniz).
tag olayindan bashka yeni "shey"ler de var.. mesela reviewlar geri geldi,
ve iki turk productioni (heretical ve emanon) review edildi. interview
koshesinde bu ay scene'in renkli simalarindan kris/rebels/clique'i konuk
ediyoruz :d party report koshesinde izmir'de yapilan scene partisinin iki
raporunu bulabilirsiniz :d. coding corner devam ediyor, gfx corner'da da
junkie/tds'in lightwave ichin yazdigi tutoriallari bulabileceksiniz.
umm onceden dedigim gibi bu sayi en buyuk sayi oldu ve tdsn yasasina
uydu :). [tdsn #n < tdsn #(n+1)]. bunun olacagini tahmin etmiyorduk :) fakat
#4'de daha fazlasini isteriz :d
bu arada delag/no carrier/opl'e 5dk'da bu sayida gormush oldugunuz logoyu
yaptigi ichin teshekkur etmek istiyorum. teshekkurler delag! :d
spectre/flare/bronx
--co-editorial:
evet, tdsn#3 ile karsinizdayiz. 6 ay gecikme ile aslinda 4'e gelmish olmamiz
gerekirdi ama idare edin. hem bakin bu sayida size 120kblik mega tdsn'i
getirdik[gozlerinize aciyorum]. benden size oneri bu sayimizi bir seferde
okumaya calishmamaniz, yoksa beyinde ve gozlerde kalici zararlara neden
olabilir. aksam yatmadan once 10 pgdnlik tdsn okursaniz kendinize iyilik
etmish olursunuz sanirim.
6 ay gec kaldik ama bir bilseniz neler oldu bu aylar icinde. bikere en
onemlisi ve en kotusu +keller, msglar, reviewlar yazilmadi. [bikacini zorla
yazdirdim hatta :)] ayrica spec'in elektirikleri kesildi, telefon sapigi oldu,
kahvesi bitti. spec'le yaptigim bir kavga sonucunda bir grup kurdum[faab]; ama
ne alaka hich sormayin...
bu sayida bayagi bir gelishme kattettik. boyutu [ #4'ten fazla birsey
ummayin.. yada 1 sene bekleyin anca gecer 120kb'i :))], tagleri ve icerigi ile
yepyeni. icerik umarim her sayida biraz daha gelisecek ve genishleyecek. tag
olayina gelince, uzgunum ama tdsn readerlariniz bu sayida errorler verip
cakilacaklar. her sayida tdsn taglerini degishtirmemiz olasi oldugundan ben
birtane "ai'li tdsn reader compo" aciyorum, kolay gelsin.
compo demishken aklima tdsn#2'de ilan ettigimiz "tdsn logo compo" geldi.
digecegim shu ki nasil scene lan buuuuuuu!!!!!!$^#%^&#%^*#%^*@^ sadece 2 logo
ve 2si de airbug'dan [yalarim]. bu baglamda airbug'i hem logo compo 1. ve 2.si
hem de yilin scener'i seciyorum. [ ve yilin sapigi tabii! ]
neyse fm bu sayiyi da okuyup bitiriniz. gozlerinize dikkat, ruh sagliginiza
daha bi dikkat ediniz.
cash/no carrier/faab
:news
@ tdsn'in tag sistemi gelishti! [ readerlarinizi update edin, tags adli
articleda ayrintilar yaziyor -ed ]
@ tdsn "arkabahce" adli edebiyat/kultur dergisinin daha yeni yayinladigi
olgu'nun "kumandasiyla komshusunun televizyon kanallarini degishtiren
adam" yazisini aylaaar once tdsn #1'de yayinlamishti.
t d s n yayincilikta 1 (biiiir) numara!!!! :d
@ plecxus (gfx) ve blackmagic (code) arteffect'e joindi.
@ heaven's lord arteffect'ten atildi.
@ ssg/arteffect fatalvision sourcelarini release etti.
@ cash free as a bird'u kurdu, airbug free as a bird'e katildi,
(free as a bird [faab] bir amiga grubudur)
@ turbo/bronx pc aldi!
@ whip/analog'in oglu burak 3 aylik oldu! ;)
@ spectre/flare bronx'a katildi.
@ ms! askerde.. ozledik seni!!
@ sam/bronx'in uzaylilar tarafindan kachirildigi uzaylilar tarafindan
yalanlandi!! nerdesin sam!!
@ tms overdose'dan gitmezse bishiler yapacak.
@ turbo/bronx 5-6 aydir bluejean'da hiphop sayfasi yapiyor :)
@ golem dagildi..
@ quattro memberlist: equinox (music,gfx), image (code), mathman (code),
mcf (code,gfx)
@ lost (gfx) ve cosmo (code) the dark sect'e katildi.
@ shock productions kuruldu, memberlist: cash/no carrier, spectre/flare
@ shock productions emanon'u release etti. (1 day production) [15 mart 4pm]
@ shock productions dagaldi. (ayni gun icherisinde) [15 mart 5pm]
@ raven yakinda introsunu release edecek.
@ realtime'in demosu irony yakinda chikiyor!
[www.geocities.com/siliconvalley/vista/3042/irony.htm]
@ compex scene meeting ]['ye gelenler arasinda
cash,disq,suicyco,delag/no carrier, ati,dodo,mosquito,sensei/realtime,
junkie,lost,cosmo/tds, poison/raven vardi :)
@ tds musician ariyor!
@ suicyco/no carrier m68k linux'una x kurdu!
:rumours
@ aegis/asc scene'i birakti?
@ entropy/opl 3 seneden sonra kod kasti!! ama sadece 2 satir!
@ quasar gelecek aylardan birinde re-organize olacak, gruptan
bir chok kishinin atilacagi ve hatta grubun isminin deishecegi
soylentiler arasinda :)
@ tds gfxdisk yapmayi planliyor :)
@ no carrier tiridine banacak :)
@ delag/no carrier spectre/flare'i gordugu anda yok edecek..
[ bir java appletin vardi senin, ama bi tane, nooldu? -ed ]
@ entropy/opl'in akbille ilgili ilginch planlari var :)
@ tdsn #3'un bir de ozel ms!/bronx versionu kagitta chikacak.
[ pardon airbug, senin ichin yapamadik! ]
@ emanon ][!
@ eho 'di chikamayan intro' re
[ sui, ve sensei'ye en ichten sevgilerimizle ]
:messages
to: airbug hayranlari
from: airbug/realtime/faab
msg: bugunlerde mali darlik icerindeyim, finansman saglayin bana.. email
airbug@lords.com, sonra bana para gonderin, bir 17 inchlik monitoru bile
yok bu zavalli gfxer-wannabe'nin
to: airbug/realtime/faab
from: disq/no carrier
msg: yaliyosunuz bakiyorum bayim. ben de sizi yaliyorum..
to: airbug/realtime/faab
from: cash/no carrier/faab
msg: cok sapiksin be sekerim... bi doktora gorun sen? [kendine mesela? /=,))]
to: airbug/realtime/faab
from: spectre/flare/bronx
msg: al tdsn'ini!! :)
to: all
from: sniper/tds
msg: tidiesen #2'de #1 news olmusuz... editore saygilar... :)))
to: all
from: suicyco/no carrier
msg: lala
to: archmage/tds
from: junkie/tds
msg: > ehore selamlar
^^^^^^^^^^^^^^^^
hadi lan,ehore de ne olii ?
to: archmage/tds
from: sniper/tds
msg: <junkie^tds> > note:taylan irc de emrah gelsinde igelim onla diyor...
<junkie^tds> ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
<junkie^tds> dur ben ona burdan clear spring (% 95 alkol..) getireyim de
<junkie^tds> icme neymi$ gorsun :)
<sniper^tds> :)) getirsin de, uzerine dokup yakiim :))
to: arteffect
from: airbug/realtime/faab
msg: eski$ehirde yalayasim gelir sizin parlak tenlerinizi
to: ati,sensei,dodo,mosquito/realtime
from: airbug/realtime/faab
msg: yalarim luleden.
to: ati/realtime
from: cash/no carrier/faab
msg: "abi shimdi shu poligonun normaliylen bilmemne acisinin karsisindaki
seyi seedince.." benim de kafami karishtirdin. /=,))
to: barbarian/bronx
from: airbug/realtime/faab
msg: cok vah$isin tatli hayvanim benim... seviyorum seni
to: barbarian/bronx
from: airbug/realtime/faab
msg: yalamak istiyorum guzel kulaklarini
to: barbarian/bronx
from: cash/no carrier/faab
msg: olm kopma sceneden.. /=,)
to: bill 'top' gates
from: airbug/realtime/faab
msg: gecen sefer yuzune yedigin pasta ile kurtuldun.. bi dahaki sefere bu
kadar iyi bir insan olmayabilirim..
to: bond
from: ms!/bronx
msg: eheh.. :)
to: bruce dickinson
from: airbug/realtime/faab
msg: hoca, yalarim
to: cash/no carrier/faab
from: airbug/realtime/faab
msg: canimsin,, seviyorum seni, a$igim sana...
to: cash/no carrier/faab
from: spectre/flare
msg: yani ne diim sana, 30 sn'de bir rumour uyduruyorsun, bravo :d
to: cosmo,lost/tds
from: sniper/tds
msg: benim disimda herkes gordu sizi... atip, yeni elemanlar alacam, hic
havasi kalmadi... mayis'in ortalarina dooru toplanti war... ququ... :)
to: cybill shepard
from: airbug/realtime/faab
msg: ne doyumsun karisin sen oole ?!?
to: delag/no carrier
from: cash/no carrier/faab
msg: ee.. sey.. ne dicektim ben? amaaaaan boshver.
to: delag/no carrier
from: spectre/flare
msg: bi tane java appletin vardi senin.. ama bi tane vardi.
evet bi tane. :)
to: delag/no carrier
from: spectre/flare
msg: de 'speedy' lag
to: delorean
from: airbug/realtime/faab
msg: arkada$im yalarim..
to: disq/no carrier
from: airbug/realtime/faab
msg: diskim bir tanem.. o a$k gecelerini ya$ayalim tekrar.. sabirsizim
to: disq/no carrier
from: cash/no carrier/faab
msg: hiyar!
to: dodo/realtime
from: cash/no carrier/faab
msg: vrnnnnnn vrnnnnnnnnnnnnnnnn [gaz] /=,)
to: emanuella beard
from: airbug/realtime/faab
msg: artik sikildim senden.. seni terkediyorum hayvan.. :}
to: entropy/opl
from: cash/no carrier/faab
msg: yeni akbilleri helecanla bekliyorum /=,)
to: haggard
from: spectre/flare
msg: aaaaaa laaaaaaa lunaaaaaaaaaaa :ddd
to: junkie/tds
from: airbug/realtime/faab
msg: direktman kasi$.. direktman boole
to: junkie/tds
from: spectre/flare
msg: al lam cdni, tnx tnx :d
to: junkie/tds
from: cash/no carrier/faab
msg: alemin krali lise biiiiiiiiiiiiiiiir...lise biiiiiiiiiiir!!!!! /=,))
to: kris/rebels/clique
from: airbug/realtime/faab
msg: sari saclarindan sen sorumlusun..
en sevdigim olur musun ?
$iyir yazdim sana
versene bir kere bana
(bir kereden hi$ bi$ey olmaz..)
to: kris/rebels/clique
from: cash/no carrier/faab
msg: yaa sana sormayi unuttugum bikac soru daha vardi. burcun ne?
ugurlu sayin ne?
to: kris/rebels/clique
from: spectre/flare
msg: tdsn page chok guzel olmush, kutluyorum yine. :)
to: lazy
from: spectre/flare
msg: emanon is dedicated to you, lazy! :d
to: mosquito/realtime
from: cash/no carrier/faab
msg: hep "vizzzzz"la e mi? /=,))
to: mosquito/realtime
from: spectre/flare
msg: saoooooool
to: ms!/bronx
from: cash/no carrier
msg: gel teskereeeeee gel teskereeeeee
to: ms!/bronx
from: lazy
msg: gno olm ozledik seni.. cabuk gel.. :)
to: ms!/bronx
from: spectre/flare/bronx
msg: kolay gelsin..
to: ms!/bronx
from: airbug/realtime/faab
msg: emes... emes.. emesim.. em beni.. askerden gel ve beni em
to: no carrier
from: arena
msg: hmm, tum ncrr elemanlarina selamlar, acaba cash'in amiga'ya ne zaman
oyun port edecegini bilen var mi ...
to: others
from: cash/no carrier/faab
msg: sizden olmamasi lazim nerdeyse.. huh /=,)
to: pentagram/bronx
from: ms!/bronx
msg: caniiimm ..
to: pentagram/bronx
from: airbug/realtime/faab
msg: sari$inin adi.. esmerrin dadi derler.. ama ben sari$inin da tadini aldim
esmer aramiyorum
to: pentagram/bronx
from: cash/no carrier/faab
msg: goremioz seni. nerelerdesin?
to: pentagram/bronx
from: spectre/flare/bronx
msg: neredesin sen?
to: plecxus/arteffect
from: cash/no carrier/faab
msg: tr.scene homepage'i yap olm /=,)
to: poison/raven
from: cash/no carrier/faab
msg: intronu sabirsizlikla bekliom. /=,)
to: roots
from: airbug/realtime/faab
msg: roots... bloody roots.. hakk scene rox
to: sam/bronx
from: cash/no carrier/faab
msg: olm bi gelion bi gidiyon. saklambac mi oynuoz nedir?
to: scene
from: ms!/bronx
msg: ben askerdeyken kendinize iyi bakin.. ben gidiyom..
anne al beni burdan..
to: scene
from: spectre/flare
msg: niye hich msg yok!?
to: sensei/realtime
from: cash/no carrier/faab
msg: hokateaaaaaaaaaaaaaaayht! osssssssssssss...
to: sniper/tds
from: cash/no carrier/faab
msg: 3dfx suck mirim.
to: spectre/flare/bronx
from: ms!/bronx
msg: noldu olm tdsn 3.. ama dur.. ben bunu okuyosam.. ama aslinda $u an..
hmm.. bu biraz kari$ik.. neyse..
to: spectre/flare/bronx
from: cash/no carrier
msg: olm isin gucun yok boole on-line messagerlarla ugrasion.. ben sana
ne diim shimdi :))
to: spectre/flare/bronx
from: airbug/realtime/faab
msg: merhabalar.. dilinin tadini cok sevdim.. tekrar yalamandir tek dilegim.
to: spectre/flare/bronx
from: cash/no carrier/faab
msg: lam 6 ay bekletmekle biraz abartmadik mi? neyse gecmish olsun. /=,)))
to: spoax
from: sniper/tds
msg: olm, gel gruplari birlestirelim... eleman acigi had safhada...
taylan@geocities.com
to: ssg/arteffect
from: cash/no carrier/faab
msg: bak nasi kodmusun tdsn readerini.. kod bakalim bashtan! /=,)
to: ssg/arteffect
from: airbug/realtime/faab
msg: hobasina $inanay $inananay nay nay nay.. :p
to: suicyco/no carrier
from: cash/no carrier/faab
msg: ehehe.. sonyaglarina ne oldu?
to: suicyco/no carrier
from: disq/no carrier
msg: ylrm
to: suicyco/no carrier
from: spectre/flare
msg: x kurmushsun, demin konushtuk :d
to: taf/quasar
from: spectre/flare/bronx
msg: kokten chozum /kline *.*.*.* :)
to: tdsn #1'de compiler-review yazana...
from: sniper/tds
msg: gussel fena olmamis, ama ben hitnet'te yazdigim da fpk-pascal da
vardi... atlamissin onu, uzuldum!!! :))))
to: tron/no carrier
from: cash/no carrier/faab
msg: tembel gfxdudeum benim...
to: turbo/bronx
from: ms!/bronx
msg: yalarim mutamadiyen..
::raven (poison/raven)
selam
hikaye shoyle... adamin biri varmish... biz ona kisaca poison diyelim...
bizim poisonun bilgisayarla ilk tanishmasi amiga ile olmush... bigun amigada
bi oyunun basinda buyuk bir yazi ve arkasindaki yildizlar ile bir intro
gorur... tabii bizimki bunun intro degil oyunun bir parcasi oldugunu zannetmis
boyle seyleri giderek sik gormeye baslayinca onun intro oldugunu etrafindan
ogrenmish... sonra bunun daha uzun surenlerini gormeye baslamish...poison
bunlarinda sonradan demo oldugunu ogrenecektir...ama kaderi coktan aglarini
ormeye baslamistir bile...bizim poison giderek bunlarin bir hastasi olmaya
baslamish...daha sonra bunun gibi sheyleri yapmak icin coder olmaya karar
vermish...(nerden bilecek bashini derde soktugunu! salak ishte)...ilk olarak
basic ogrenmish...daha locate komutunu ogrenmeden line komutunu ogrenmish...
sonra bu coder ishini iyice buyutmeye bashlamish...daha sonra adinin ilk once
darkman sonra flash sonra ............ en daha sonra ghost rider oldugunu
ogrenecegimiz grafikerle tanisir...daha sonra adinin bm umut oldugu diger
arkadashi ile tanishir... fakat bm umut biraz nazlicadir...bi turlu bu ishlere
girmeye ikna olmaz... neyse...bizim asil ikili demo&intro ishine kendilerini
iyice gaptirirlar... aradan uuuuzzzzuuuuunnnn bi zaman gecer.... bu uzun zaman
ichinde bizim salak c64 ile tanishir...ve ona ayri bir ashkla sarilir...o
kadarki 65535 adrese 255'e kadar sayi girerek her adresin ne ishe yaradigini
anlayacak kadar ibreyi sapitmishtir...hatta elinde asm compiler olmadigi ichin
op-code'larla asm prog yazmaya bashlamishtir...(ve hala hatirlamaktadir 65
15...lda 15)...fakat bizim salak bi kitap almayi aklina getirmemishtir bile
(salaaak)...bu arada bizim ikili bi grup kurmaya karar verirler... code
islerini bizim salak (poison) gfx islerini ghost yapmaya karar
verirler...muzik ise shimdilik calintidir... bizim salak kendi bashina o uzuun
zaman icinde bi seyler yazmistir...yani pishmeye baslamishtir... ve ilk ortak
koalisyonlu introlarini yaparlar...(laf arasinda fenada
olmamistir)...sonralari poison'a kotu kader gene aglarini ormeye
bashlamistir...ve poison bi kac ay icinde kendini istanbul'un bi kosesinde
bulur...ve yanliz gecen gecelerinde tek dostlari irc'de buldugu bi kac
kishidir...ve bi gun intro&demo ishlerine bakan bi kanalda birini bulur...
grubundan bahseder...tsdn diye bi dergi oldugunu ogrenir...kanaldan onu alir
ve cok hosuna gider...ardindan ikinci sayiyida alir...ve kendi grubunun ismini
ilk defa baska bir yerde gorur...ve gunlerce kargalarin bokunu yeme
saatlerinde ayakta olmasinin ilk meyvesini alir...cunku onceki mekaninda
millete yaptigi sheyleri gosterdiginde biyik alti gulmeleri hic hosuna
gitmemektedir...artik yaptiklarini onaylayan birilerini gormustur...artik
aksamlari irc'e takilmasinin bi nedeni kalmamishtir...diger bir yandan da
graphican'inin bi kac ay sonra istanbul'a gelecegini bilmeside ayri bi
konudur...bu andan itibaren yillar sonra buldugu kardeshleri ile yarisha
girmesini kimse engelleyemeyecektir....
not: hey millet elime bi kac intro'nuz gecti...elinizden daha fazlasi
gelmiyormu yaw...hadii bakiiim ben geldim...artik oyle bi scroll bi
kup'le, bi logo ile basinizdan savamiyacaksiniz....cok azili bi rakip
geldi.. uyarayim dedim... !!yalarim!!...
poison/raven
::1. manifesto (palpatine)
bir coder nasil kodmalidir
1. coder azar azar kodlamakla yetinmemelidir. ucundan, kiyisindan
kodlamakla yada kodluyormus gibi yapmakla scene yurutulemez. kodulacak
sey lame bi fikir bile olsa tam anlamiyla kodlamak sarttir.
2. kodlanmayan fikir agirlasir.
3. beklemek erdem degil caresizliktir.
4. herkes kendi kodunu yazmak ve gelistirmekle yukumludur. bireysel kodlar
olmadan, evrensel bi koddan soz edilemez. aksini dusunene lamer denir.
5. olmuyorsa olmuyor kurali: m$ programcilari kullansin diye optimizer
kodlamak kadar anlamsiz bi is daha bulunabilir, ama zor olacaktir.
6. coder dedigin koddu mu oturtur.
7. islak olmayan bi kodlama sureci dusunulemez.
8. mohorovicic kanunu: her programda kodlama stilinin degistigi bi satir
vardir. bu noktaya kisaca moho. kod sureksizligi denir. buraya kadar
temiz ve optimize kod yazmaya calisan coder, buradan sonra cabucak
bitsin anlayisi icerisine girer.
9. baskasinin kodunu, text'leri degistirip ben yaptim diye rel eden adama
lamer denirken, baskasinin web sitesini hack edip oraya bi seyler yazan
yahut baskasinin kodunu kirip, ben sunu bunu kirdim diye ortalikta
dolasan adamin goklere cikarilabilmesi, amerika'lilara ozgu deger
yargilari gerektirir.
10. coder, fool-proof dedikleri turden kod yazmaya calismaz, cunku douglas
adams'i coktan okumustur ve evrenin 'fool' yaratmakta kendinden daha
becerikli oldugunu bilir.
11. gauss yasasaydi iyi coder olurdu.
12. tanri, butun evreni tek opcode'ta render edebilen bi coder mi yoksa?
13. visual diller pandora kutusudur ve kapatmak mumkun olmasa bile bu
ugursuz kutunun acilmis oldugunu hatirlamak yararlidir.
14. elegance is a 'must'.
15. -turk coder'lari cok guclu. (alman hatun helga)
16. nasil, sci'i takip edip dergilerde falan su universite bu durumda, bu
univ. su durumda, yeterince makale yazilmiyor, vs vs, yazilari yazdigi
halde kendi konusunda bi tek makale yayinlamayan prof.lar, dr.ler bilim
adami sayilmazsa, kodlama yada gfx. music gibi islerle ugrasmadan geyik
yapanlarda scener sayilmaz.
17. scener olmak icin insanin kendi disinda bi sey olmasi gerekmez, scene
mag. ve party'leri takip etmesi scener'larla sohbet etmesi bile
yeterlidir. bu madde 16. madde ile celiskili degildir.
18. kagida bi kac satir yazmakta zorlaniyorum ama klavye'de sayfalarca
dokturebilirim, sonum ne olacak acaba?
19. database, dtp, cad gibi isler aslinda tam coder'lik islerdir. ama bu
alanlardaki teknolojik gelismenin onlenip, kimi firmalarin ve insanlarin
kazancinin garantiye alinmasi icin yalnizca programcilarca yapilir.
20. programcilar iyi insanlardir, programlari hizli yazarlar, neseli ve
olgun insanlardir. bilgisayardan anlamazlar ayriii.
21. bu manifestodaki madde sayisi yazarin 98'de cikan versiyonuna esittir.
::scene'de sorun ne? (ssg/arteffect)
herkesin bildigi gibi, turkish pc demoscene'in tek eksigi "release"ler...
basit intro'lardan bahsetmiyorum... demo'lar... $oyle ba$layip yarim saat
suren insani surukleyen demolar... yok i$te... pc'de ben hic turk demo'suna
rastlamadim... war diyen ortaya ciksin...
peki niye yok -veya yok denecek kadar az-? tom byron $oyle der: "eger bir
scene'de demo'lar release edilemiyorsa tek sebebi siki$ soku$ yoktur". tom
burada sacmalami$ besbelli.. pc scene'inde demo eksikliginin major sebepleri
$unlardir:
1 vakit yoktur. insanlar demo yapmak icin cok $evkli ve her turlu
potansiyele sahiptirler ama gunduzleri i$te geceleri de e$te olduklari
icin bir turlu demo kodlayamazlar. bu kesim konumuzun di$inda kaliyor.
2 beceri yoktur. coder'lar eblek eblek visual basic'te frp oyunu
kodlamaya cali$irlar. grafikerler adobe photoshop'ta hayvani plug-in'ler
kullanip i$lerin yava$ gitmesinden $ikayet ederler. muzisyenler ise
muzikleri cubase gibi programlarda yaparlar ve daha sonra coder'a "ne
demek 128 kanal midi calamiyorum" diye $ikayet ederler. bu kesim de
konumuzun di$inda kaliyor.
3 neyin eksik oldugunu kendileri de bilmezler. i$te bu kesim konumuz
dahilinde. turkiye'de demo gruplarinin cogu kaliteli coder'lar, baba
grafikerlerden ve de ote muzisyenlerden olu$mu$ken neden demo cikmaz?
bo$una du$unmeyin bunu ne onlar ne de ba$kalari biliyor. bunu ben $imdi
burada anlatacam dikkatle dinleyin:
eger elinizde bir coder, bir grafiker ve bir muzisyen varsa ve hala bir
demo cikaramiyorsaniz eksik olan tek $ey vardir: fikir. demo'lar sanat
eserleridir ve her sanat eseri gibi bir tema uzerine kurulu olmak
durumundadirlar. eger bir demo coder'in dondurdugu kuplerden, grafikerin
cizdigi alakasiz grafiklerden hele hele de muzisyenin yaptigi post-modern
muziklerden olu$uyorsa hele hele bunlar bir de alfabetik siraya gore
dizilmi$se o $eye demo denmez... halk arasinda bu tur sacmaliklara "coder'in
kup dondurdugu, grafikerin alakasiz grafikleriyle bulanmi$ ve post-modern
muziklerle bezenmi$ i$e yaramaz program" denir.
ne demi$tik? fikir. demo kodlarken tum elemanlari motive etmek icin oyle
bir fikir bulmalisiniz grup elemanlari "evet lam boyle bir demo yaparsak cok
kral" olur demeli ve i$e ellerinden geldigince sarilmamlilar.
demo'ya ba$lamak icin giri$ noktasi olarak "fikir"i secmemizin ana nedeni
eseri beceriden bagimsizla$tirmaktir. boylece iyi bir fikirle en boktan coder,
en gotten grafiker ve en bagirsaktan muzisyen bile iyi bir i$ cikarabilir.
fikir bir kere ciktiktan sonra ortaya cikacak eserde kod, grafik ve muzik
orani elemanlarin becerilerine gore dengelenebilir..
ornek verecem dayanamadim: mesela bir gun grubun hq'suna girdiniz ve "ulan
cok iyi bir fikir buldum bakin bir demo kodlucaz uzayli falan olcak ayni event
horizon'daki gibi bir gemi geliyor ve hangara giriyor falan sonra gemide
mistik olaylar olacak burada kodir konu$acak muzik olayin aki$ina gore gidecek
texture'leri ben cizerim" dediniz... millet te atladi "woa! evet! huleean!"
diye.. ama suklum puklum oturan coder'iniz suskun... "niye susuyon lan, lale?"
diye sordunuz. o da kekeleyerek "am.. ama.. ama... ben 3d bilmem kiii" dedi...
"hassiktir" demeden once bir du$unun.. coder'iniz 3d yapamiyor olabilir peki
ya grafikeriniz? madem coder o kadar maharetli degil verin grafikere... olmadi
grafiker de mi beceriksiz... eh o zaman dagitin grubu, durdugunuz hata...
scene'in seviyesini yukseltin...
fikir'le yola cikmanin ba$ka avantajlari da war... insanin dogasi geregi
bir$eyi ogrenmeye ba$ladiginda eger ogrendigi $eyin ne i$e yarayacagi hakkinda
bir fikri yoksa ogrenmesi cok zor olur. dolayisiyla once fikir'le yola
ciktiginizda insanlara ba$tan olaylari ogretmek yerine kendilerinin neleri
ogrenmeleri gerektigini gostermi$ hatta onlarin hayal gucunun de olu$acak
esere cok daha rahatlikla katilmasini saglami$ oluyorsunuz...
peki fikir bulurken nelere dikkat etmeli? yaa.. atladiniz hemen her
akliniza gelen fikre sonra grup elemanlari "event horizon? o da ne?", "uzay
cok banal abi yaa, yerde gecen bi$ii yapsak?", "abi ben noon'un stars'i gibi
bi$ii du$unuyodum" dediler... eh. yaziyi sonuna kadar okumazsaniz ba$iniza
gelecegi bu tabi. neyse. fikir bulurken aklinizda tutmaniz gereken en onemli
$ey, fikrin size ve grubunuza ne kadar yakin olmasi gerektigidir. buldugunuz
fikir ozellikle gunluk ortak payla$tiginiz $eylerden ortaya cikarsa "mesela
atiyorum: "coke" isminde bir demo yapiyorsunuz... coca cola kutulari donuyor
ortamda... arkada musician'in trackladigi bir "always coca cola" caliyor... ne
kadar guzel bir fikir yarabbi... ustelik her gun ictiginiz koladan ortaya
cikan bi$ii." grup onu olu$turmak icin hevesle atlayacaktir ortama.
bundan dolayi diyecegim o ki, "abi demo kodlayalim hayvani efektler olsun"
demeden once "demo kodlayalim guzel olsun" deyin.
$imdi uzayin bakalim hadi.
finest,
ssg
::bunalim coder #4 (ms!/bronx)
defalarca geldik gözgöze,
birincisi yalni$lik,
ikincisi tesaduf,
ucuncusu mucize.
hayir.
ne tesaduf.
ne mucize.
sadece,
gözlemizle sevi$tik,
gizlice...
yasadiklarim yasiycaklarimin yarisi bile diil dedim birden.. aklima
gelmisti.. hos oldu dedim.. paylastim dusuncemi boylece.. yillardir onla hep
bisiler paylasiriz zaten.. o yasadiklarimiz hakettiklerimizin yarisidir
derdi.. ordan aklimda kaldi heralde.. bilemiyomki.. geliyo iste insan aklina..
insan aklina geliyo hersey arasirada hediye alcam ona gunlerdir aklima bisi
gelmiyo ne alsam diye.. ayip olmasa vercem eline parayi git kendin al diycem
ama o zamanda olmuyo.. olay o diil yani..
disket alsam.. evinde bilgisayar yok.. zaten napcak disketi simdilik..
yakinda evlencez ve benim disketleri bikac sulaleye yeter.. hele 5,25"'ler..
kullanmasamda severim onlari.. amiga'mi hatirlatir hep.. move.l #$7fff,
$94(a6) .. aklima geldi birden yazdim iste.. bosverin.. 532xx neydi ulan
c64'de sprite icin v base.. hrmm.. hay allah.. nerden nereye..
sprite dedimde, eskisehir'de herkes iciyodu.. kesin bi ipnalik var..
icmiycem abi.. killaniyom..
yeni yila gireli 06:09 saat/dk oldu.. yanimda pepsi, sagda bi camel..
saatim karsimda, kanal bos.. mp3 background'da, bronx.holyfire.com ist'da..
oyle iste.. parca parca aklima gelenler.. bisiler yazmak istiyorum, hemde
acaip cok istiyorum, ama ne yazikki onumde bi notepad, elim fj tuslarinda,
oyle kek gibi bekliyorum.. (uzumlu kek -selam garfi)
ne biliim, eskiden yeni yila girme olayi bi farkliydi.. daha bi guzeldi..
bu arada millet subat'da ms'den kurtuluyoz! ne mutlu bize! partisi
yapcaklar. ulaean, uelaan.. simdilik sesimi cikartmiyorum.. ulan ne guzel
olcak.. soyle kabaca izm: ms!, pentagram, whip, mqb, cougar, tyi, scotch,
askerim, airbug, darktower, lazy, orig, gumba, os2lord, stranger/alg ; esk:
ssg, fatalica, qube, bloody, cori, heretic ; ist: disq gelse ulan ne guzel
egleniriz yaw.. ehore!!
bundan yillar yillar once, penthy'nin organizasyonunu yaptigi bi party
olayi vardi.. nobody yer bulmustu, biz tum event'leri planlamisti, event
handling planlanmisti, kisaca bi tek party'i yapmak kalmisti.. ancak velakin
ama turbo'nun baslattigi gelemiycem abi! tribine, bicok kisi eslik etmisti..
boylece organize edilen ilk party, party'e sadece 1 kac gun kala
ertelenmisti..
penthy dedimde, penthy'i anlatiim biraz.. bundan 6-7 yil kadar once, ben
isparta'dan kalkip izmir'e geldigimde, burada tanidigim tek kisi surf's
rocker'di. onuda sahibi oldugu laser bilgisayar'dan zamaninda 100 disket demo
aldigim icin taniyodum.. (evet, evet! bizzat heriften 100 amiga demo disketi
satin aldim) istanbul'daki bi arkadas sayesinde izmir'de nobody ve whip'ide
tanimistim.. axon da var listede ama o ayri bi hikaye.. neyse, ben nobody ve
whip ile tel ile o kadar cok konusmustumki gunler sonra `gercekten, yuzyuze
tanistigimizdakonusmalar -selam ms!` -selam whip, nobody, naber?
seklindeydi ve sanki yillardir ahbapmisiz gibi oturup demo izlemistik.. sonra
nobody bizi metallic'in dukkanina goturmustu.. onla'da muhabbet etmistik
baya.. bundan gunler sonra ben `ulan, isparta'da kek gibi tek basima idim,
yoksa izmir'dede baska amiga scener yokmu uleann` konulu metallic gorusmemde,
metallic phobia ve giga diye 2 kisiden bahsetmisti.. (phobia=penthy).. neyse,
tabi elimde onlari nerde nasil bulcagima dair tek bilgi izmir apuc'da
bulabilcegimdi.. bende kalktim gittim apuc'a, sordum telefon adresleri varmi
diye, veremeyiz dediler.. uzuntu ve muz kabuguydu.. bende apuc'dan cikmis eve
dogru gidiyodumki, yolda bana dogru gelen bi tip gordum ve konusmalarimiz
aynen suydu ms: sen o'musun? phobia: evet, sende o'sun galiba arghh!'di
yani.. 2 tip, birbirimizi tanimadan, definitionlarimizi bilmeden, sadece
birbirimize bakip tanismistik.. iyiydi yani.. ;)
bu arada su an tv'de speed oynuyo, ulan birisi turkiye'de gitcek bi
otobusun kapisina vurup cami kircak ve otobus soforu durup, inip levye ile
adami dovmuycek. olcak is diil.. bu arada hatirlayamayanlar icin soliim otobus
2525 nolu..
film olarak speed'i sevmisimdir, kac kere izledim bilemiyom.. cinliler
yapiyo abi.. cinli dedimde, back to the future 3'de, prof bozuk entegreyi
buyutec ile incelerken tabi bozulur bu, baksana made in japan diyo, marty'de
iyide prof en iyi malzemeleri japan'lar yapar diyor.. ;) ve tabiki sonraki
sahnede prof o kucuk entegrenin yerine bi elektronik devre yapmis ve bu
devrede arabanin ön kaputunun uzerini kapliyo.. ;)))
mentol, kamfor, okaliptus yagi, hindistan cevizi yagi, sedir agaci yapragi
yagi, terebentin yagi, timol, vazelin.. bunlar ne isemi yarar?? ;)) sormayin!
ama bilen bilir.. ehehe..
biraz once oturdum, bi suru resim scan'ledim.. iyi oldu.. hep seyin
dusunurum firsat buldukca resimlerimi scan'ler sonra cd'ye kaydederim.. yillar
sonra bile cd'lerin saglam kalcagini varsayarsak, eger fotograflara bisi olsa
bile ben onlari cd'den bakarim.. ama soyle bi durumda varki, o da acaba yillar
sonra bu cd'leri okuycak bi reader olcakmi??.. yani 5,25" disketleri 2-3 yil
oncesine kadar kullanirdik.. simdi ise hic bi anlamlari yok.. o hesap, acaba
dvd vs'den sonra acaba backward compability olayini hice sayip, bunlari
okuycak bisi bulamazmiyiz? .. bilemiyom.. ama eminim birilerinden cikar bi
reader, o zamanin cd'si ne ise artik, once hd'ye atar sonra o yeni formata
ceviririm heralde.. dusunsenize su an elimde 500 kadar cd oldugunu
varsayarsak, ki bunlarin 200 kadarini kendim hazirladim, benim icin onemli
sayilirlar, bunlarin icinden 100cd'lik onemli data ciksa ve o zamanin
formatinda ise bugunun 100cd'si 1 cd tutsa ne ilginc olur. sen otur, o kadar
ugras sonra hepsi elinde kucucuk bi yuvarlak icinde olsun..
gecen cougar ve penthy ile konusurkende bu geyii yapmistik, oturuyoz, bi
cd'yi mp3'e ceviriyoz ve 50-60mb bisi tutuyo.. 1 cd=11 music cd ortalama..
komik geliyo.
ayrica yine ayni gun cougar'larda icerken batsin bu dunya sarkisini
soyleyemedikye, yuh bize.. ulan soyle bi efkarlanalim dedik onuda yapamadik..
ehuehu..
yine ayni gun penthy'lerde bi 15 dk uyumustum, ne guzel uykuydu.. sagol
penthy.
bu cougar denen herifle biz bir ara kustuk.. nedenini aylar sonra
ogrendim.. oyle bi salaklik iste.. ikimizede yuh diyom.. eheh, yine o gun
cougar'larda penthy gelmeden biz slayer dinleyip elimizde bagetler dave'e
eslik etmeye calisirken ortada davul olmadigi icin bacaklarimiza, yastiklara
vs vurdugumuz icin bagetleri bacaklarimiz hafif morardiya; bu da oylesine bi
ani iste.. ;)
bu dave yuzunden yine gecenlerde rezil oldum.. yolda walkman dinleyerek
gidiyodum namely slayer-south of heaven albumu ve spill the blood sarkisi,
kendimi parcaya o kadar kaptirmisim ki, yolda yururken davulu calmaya
calisiyodum, tabi seke seke giden bi tip gorunuyodu heralde disarda, abicim
adamda aksak ritimler caliyo olcagi o.. youuuuuu spiiiiillllll theeee
bloooooddddd...
en son hatirladigim davul yuzunden rezil olmam bi otobuste olmustu, manowar
dinlerken double cross calma cabalarim, ve kulaklik nedeniyle cikardigim
sesleri duymamam, ve cevredeki insanlarin bana garip garip bakislari ozetli bi
olay..
bu arada iyi hatirladim, bagetlerim cagatay'da kaldi, ondan bi ara alayim..
dun isyerindede bi wasburn gitar ile marshall anfi vardi.. ben ona baktim o
bana.. bilmiyom abi iste gitar calmasini napiim.. yani oluyo bazen aciyom
ft'yi caliyom ama yok olmuyo gercek gitar ile calmak.. zor yani.. bu arada
whip'ide burdan saygi ile aniyorum..
whip dedimde, ulan herif ile o kadar yil arkadasligimiz oldu, bi suru
olaylar vs.. ama herif simdi bi okulda ogretmen ve 3 aylik bi oglu var.. zaman
ne kadar da cabuk geciyo.. ama goreceli bi olay tabi.. einstein'in zaman ile
ilgili anlattigi bi olay vardir; `guzel bi kadinla 1 saat gecirirsiniz, size 1
dk gibi gelir, ama bi atesin ustunde 1dk gecirirsiniz size saatler gibi
gelir`..
hay allah! bu doc'dada 8k'ya ulastim.. durayim artik ben.. bi sonraki
bunalim coder'da gorusmek uzere, ben ms!, hepinize iyi gunler diliyom..
::3dfx (sniper/tds)
hitnet'te son gunlerde (bugun neymis? hmm... 26.12.97.cuma) 3dfx'le ilgili
bi ton soru, sual gordum... aralarinda 'matrox mystique'un 3dfx destegi var
midir?' vb. gibi oldurucu olanlar da vardi. aslinda bu yaziyi butun sorulara
ve aldiktan sonra bilinmesi gerekenlere toptan cevap olarak yazmistim, ama 200
kusur satirlik yazi da (yaw, 3 saat olmus bea... amma kaptirmisim... bu kadar
ugrasmisim, tidisien'e de yazi yazacam demisim, gonderiim bari!! elde var
biiiirrr!!! :))) messy diil article olur. hitnet'te messy olarak harcanir mi??
bilgisayarlarin b.kunu cikartane kadar kullanan, her tarafini kurcalayan en
cok adamda scene'de olur... madem 2.5-3 aydir 3dfx kullaniyorum, her tarafini
kurcalamisim, almak isteyenleri biraas bilgilendiriim...
* 3dfx nedir?
- 3dfx sadece bi chipset'tir ve 3dfx interactive tarafindan uretilmektedir.
bu chipset ayni zamanda arcade makinalarinda kullanilanlarinin aynisidir.
3dfx interactive firmasida bu baba chipseti isteyen firmalara satarak
paraya para dememektedir. diamond monster, orchid right???? vs. gibi
kartlarda bu chipset kullanilir ve yapilan testlerde genellikle hepsi
paso ayni performansi gostermistir.
* 3dfx niye bu kadar populer?
- 3dfx chipsetlerinin bu kadar populer olmasinin sebebi arcade
makinalarinda kullanilan chipset'in aynisi olmasi. yani o arcade
makinalarindaki 30+ fps, ustun kalite ve hizli grafiklerinin arkasindaki
chipset. 3dfx int. firmasi pc'ye girmeden oncede bu isle ugrastigi, dier
firmalar gibi 'hadi 3d acc. kart cikartalim! benim karinin
kredikartlarini odeyemiyorum!! biras daha para kazanalim.' diye ise
girmedikleri icin ne yaptiklarini biliyorlar. bu da kartin ilk ciktigi
zaman en yakin rakiplerine 1.5-2 katina yakin fark atmasindan ve
rakiplerinin 3dfx'in performansini yeni yakalamasindan, ama 3dfx'in 2-3
ay icinde voodoo ][ chipsetiyle voodoo'yu hizda 3'e katlamasindan
(dolayisiyla rakiplerini de (hehe... yandi, bitti herifler! 2 sene
bellerini dogrultamazlar. :)) ) rahatca anlasiliyor. bu yuzden rakipsiz
konumdalar. voodoo ]['in fiyati $300 (+kdv??) gibi bekleniyor ve voodoo i
ile tamamen uyumlu olacak(mis). voodoo i hem dos, hem de windoze
platformunda cok iyi calisioo ve firma bu konuda oyun gelistiricilere her
turlu konuda destek veriyor. (adam o kadar kart yapmis, satsin diye
destegi verecek dabii ki!) bunlara bide kartin nerdeyse bilinen her turlu
3d olayini destekleyip, hizlandirdigi (anti-aliasing, bi/tri-linear
filtering, mip-mapping, texture-mapping, z-buffering vs... vs...)
eklenince pc'de neden 3d standartini koydugu aynen anlasilir. (adamlar,
bu 3d oyunlar icin 3d acc.'dir diye matrox mystique'u cikartiyorlar ama
kart texture bile kaplayamiyor, bindir cpu'ya :)) ne annadim ben bu
isten?? )
* 3dfx biras fazla mukemmel gozuktu... yok mu bunun dezavantajlari?
- 3dfx'in dezavantaji windoze icin de windowed olarak calismamasi... (yahu
bu hakkaten bi oyun karti icin eksik mi?) daima full-screen mode'da ca-
lismasi, 640x480x16b'den daha yukariya cikamamasi... baska bence onemli
bi eksigi ise autocad vb. cizim programlari icin driver/destegi
olmamasi... kisaca tamamen bi oyun karti olmasi... o kadar hizli ve iyi
grafik kalitesiyle bilumum 3d cizim programinda preview'lar ve 'isigi
sagdan sola kaydirip, hangi position'da en etkileyici durduguna baksam?'
gibi realtime denenip, yanilinacak isler icin mukemmel olmasina ragmen
destegi yok.
* 3dfx'in su an ki modelleri nelerdir?
- 3dfx'in su anda iki modeli vardir... voodoo ve voodoo rush... voodoo
sadece 3d chipsetken, voodoo rush 2d+3d chipsettir. ama voodoo rush'in
tutulmamasinin sebebi dier 2d kartlar kadar iyi 2d'si olmamasi (windoze
acc.!!) ve 3d'sinin de ayni (?? benzer ??) chipset olmasina ragmen voodoo
kadar hizli olmamasidir. (ne hikmetse??)
* 3dfx'in gelecekti modelleri nedir?
- 2-3 aya kadar 300$ (+kdv??), voodoo i'in 3 kati performansiyla voodoo ][
in cikmasi beklenioo... daha yuksek cozunurlukleri ve daha fazla rengi
destekleyecek. ayrica voodoo i'de olmayan bi donanim ozelligi ise 1'den
fazla voodoo ][ ayni bilgisayara takilip performans ayni oranda
katlanabilecek. bence oyunlar icin cok gereksiz olan bu ozellik
(simdikinin 3 kati perf.'la 3 tane quake2 acarim :))) ) tamamen 3d cizim
programlarina istenen performansi saglamak icin kondu. bu da windowed
mode ve prof. destek demektir... :)))) boylece butun eksileri kalkmis
oluyoo...
* 3dfx hangi cozunurlukleri destekliyor?
- 3dfx su an hatirladigim kadariyla 320x240x16b(?), 512x384x16b,
640x400x16b ve 640x480x16b cozunurluklerini destekliyor ve 166mmx+
cpu'larda cogunluklada 25+ fps ile oyun oynarken insani zevkten
inletiyor. ozellikle sonuncusu butun oyunlarin kullandigi standart
cozunurluktur. quake2 ve benzeri 166mmx+'lari bile 256 renkte inleten
oyunlarin 65536 renge cikmasi (effekt goruntu kalitesin abarmasi), ustune
ustluk 2 katina yakin hizlanmasi tamamen manyak bi olay.
* destekledigi standartlar nelerdir?
- direct3d ve opengl destegi var... zaten glquake, hexen ][ gl mode vb.
butun gl grafiklerinin 3d hizlandirici olmadan calismasi su an icin im-
kansiz. (2-4 ghz pentium icat olana kadar boole! quake2'yi standart gl
driver'la 320x240'da calistirin ne demek istedigimi anlarsiniz. ne o
oole, 1-2 fps... oggghhh!!!) ayrica windoze'da direct3d kullanan butun
oyunlar otomatikman 3dfx'i de kullanmis olurlar ve kartin butun
avantajlarindan yararlanir.
* driver/support vs...
- karti alinca www.3dfx.com 'dan en son windoze driverlarini, ve glide
denen dier runtime lib.'lerini alip, her zaman up-date tutun. bence
3dfx'den cekilen driverlari diamond monster (veya baska bi 3dfx kart
(???)) icin kullanmanin hec bi zarari yok. zaten kartin uzerindeki
chipset 3dfx ve 3dfx interactive'de kendisi kart uretmedigine gore,
sitelarindaki driverlarinin baska bi aciklamasi olamaz. rahatca cekin
koyun!
* oyun patchleri vs...
- benim daima kullandigim ve genellikle de patch'lerini buldugum yerler:
www.download.com
www.3dfx.com
www.gamesdomain.com
www.ogr.com
bi de oyunun kendi site'i :)))
* 3dfx nasi takilir?
- diamond monster gibin sek 3d kart bilgisayara ise soole monte edilir: 2d
kartin monitor cikisi 3dfx kartina girer (dabii ki ara kablosuyle beraber
gelio meret!), 3dfx'in monitor cikisida monitor'e girer! yani bi nevi
modem-tel. kablosu muhabbetti! pci v2.1 uyumlu board ister ve haliyle de
pci slota takilir.
* 3dfx alirken nelere dikkat etmek lazim??? oole su anki sistemime alip
monte etsem, olur mu??
- 3dfx'in voodoo'su ( ve buyuk ihtimalle alicaginiz olan ) sadece 3d kart
oldugu icin yanindaki 2d kartinda onemi buyuk... 3dfx calisirken 2d kart
by-pass modunda olsa bile matrox millenium ile ismi bile duyulmamis adi
bi kartin yanina takilan diamond monster'un oyunlarda 14'den 30 fps'ye
kadar degisen performans verdigini gordum... o yuzden mumkun oldugu kadar
iyi bi 2d kartinin yanina takin yoksa verdiginiz paranin karsiligina
alamazsiniz!! o kadar iyi 2d kartiniz yoksa coktan degistirmenin zamani
gelmis demektir...
* en son yenilikler ve kullanicilar arasi tartismalar icin...
- her turlu tartisma/haber/oyun patchleri vb. geyikler icin news.3dfx.com'u
ziyaret edin. ayrica ht.donanim'i da unutmayin beyler :)))
* peki sagdan soldan bizim de arayip bulduklarimiz disinda neler
yazacaksin???
tamam, simdi de karti aldiktan sonra b.kunu cikarmak istediginiz de
yapilacaklara gelelim...
** kartin ayarlariyla nasi oynarim? bazi pek ortalikda gozukmeyen ayarlari
falan var mi?
-- 3dfx'in belki de en ilginc ozelliklerinde biride otoegzec.bat'tan bi cok
ayarinin toplu halde degistirilmesi... soole bi bakalim:
set sst_grxclk = ?? kartin belki su ana kadar bi donanimda gordugum en
baba ozelligi software-over-clock olayi. bunun
(bildigim kadariyla) diamond monster icin standart
degeri 57, diger kartlar icinde 50 (??? mhz ???)
fakat en fazla 62-64 falan yapabilirsiniz ve zaten
normalde uzerinde cay demlenecek kadar isinan bi
kartta 1-2 fps icin yapmaya degmez. 170$'lik bi
karti yakmak istemezsiniz heralde...
su ana kadar hic bi yerde okumadigim, kendi
makinamda gordugum ilginc bi dolayli over-clock
yolu ise su... standart olarak 66mhz calisan
mainboard'unuzu non-document'ed (destekliyorsa
eger. :))) ) 75 veya 83 mhz over-clock ettiginizde
1-1 performans artisini 3dfx'inizden de
aliyorsunuz... cpu hizinin artisindan daha yuksek
bi artis... herhangi bi aciklamasi olan? n'olursa
ossun, karti over-clock'lamadan
over-clock'luyorsunuz. ( o da ne demekse!!) ( yaw,
simdi aklima geldi. bi de over-clock macera- lari
mi baska bi article'da yaziim. hangi board 75 ve
83mhz bus-speed destekler, hangi hdd'ler 83mhz
bus-speed'i kaldirir, ekran kartlari n'olur? cpu
nasi yakilir?? elde var ikiiii!!! )
set fx_glide_no_splash = 1 her oyun baslatilinca cikan 3dfx int.
logosuna kil olmaya basladiysaniz '1' ile
kapatin, '0' ile de gene gicik
olabilirsiniz.
set sst_fastmem = 1 bazi bilgisayarlarda uyumsuzluk yarattigi sooleniyo
yaratmazsa '1' ile acik tutun. %2-%5 gibi ufak bi
performans (belki??) saglar...
set sst_fastpcird = 1 'fastmem' bolumu copy-paste...
set sst_rgamma = ??? \
set sst_ggamma = ??? -> r/g/b olarak gamma degerini belirler. standart
set sst_bgamma = ??? / olarak 1.70 cogu monitorde goruntuyu kurtarir.
set sst_screenrefresh = ??? ne yani aciklama mi yazicaz buna da??
** pc'yi over-clock'ladik yada yeni driverlarini yukledik. performans
testlerini nasi yapicaz?
-- net'ten bi yerden wizmark denen 3dfx firmasi tarafindan 3d cardlarin
performansini olcmek icin yazilmis programi indirin. her seferinde
kartinizin perf. hakkinda bi fikir sahibi olabilirsiniz. mesela directx
5.0 ve 3dfx'ten directx 5.0 icin driverlarini install ettigimde %5-%10
arasi bi yavaslama olmustu. (windoze sux!!) ikinci bi yontem de
glquake'de (quake'in 3dfx patch'i) console'dan 'timedemo demo2' yazip
sonundaki fps'yi not etmektir... bunu yaptiktan sonra normal quake'de de
aynisini deneyip 2+ kati performans farkini gorup, grafiklere
kusabilirsiniz.
** 3dfx icin 170$ fiyata deger mi?? almak lazim mi??
-- once gidip bi yerde 3dfx'in en sevdiginiz oyunu ne hala soktugunu gorun
ondan sonra karar verin. ama paraniz yoksa ve 1-2 icinde de olmayacaksa
yakinindan bile gecmeyin. icinizde kalir, ruhunuzu emip bitirir,
kudurtur. aksamlari fogged, anti-aliased, 30+ fps islak ruyalar
gostertir. bu ruyalarda hatuna ne kadar yaklassaniz da bozulmadigini(!)
(no pixel!) gorur, fena olursunuz! adama karisini, kopegini sattirtir.
bence her cent'ine deger. en son yeni cikan oyunlarin cogu bi 3d
hizlandirici istiyor ve alinacak bi kart varsa o da endustri standartini
belirleyen 3dfx'dir. her oyun bu karti destekliyor, ayrica... o kadar
yukarda anlattik iste!! ayrica bi cok kimsenin gozunden kacan olay ise
200+mmx cpu'unuz varsa ilerde kici kalkik pentium ][ isterim diyen
oyunlar gelinceye kadar up-grade gereksiz olur. 200+mmx cpu'lar 32+mb
ram'da cogu isi yapip, halledecek kadar hizlilar. 3dfx gibi bi 3d acc.
kullaninca cpu'nun da uzerinden buyuk bi yuk kalkiyor ve normalde
133mmx'de surunecek oyunlar son derece hiz li calismaya basliyorlar.
boolece cok hayvani isler ve son oyunlari oynamak disinda gercek bi
up-grade gereksiz oluyoo. gecenlerde aldigim sadece 3d acc. cardlarla
calisan bi oyun 3dfx icin 133(recommend) ve baska bi 3d hizlandirici
icinde 200(recommend) diyodu. cpu uzerinden max. yuk kaldiran kartlardan
biri de 3dfx'dir. carmageddon benim alet 83x3'de (250mhz) de calisirken
bile adam gibi hi-res oynanmiyordu (ne ya o? arabayi bi 50m. otede
goruyorum, sonra herif arabami sasesine kadar dagitmis!! - yahu herifler
bunu nasi bi makinada yaziyoolar. hadi alpha yada sgi'lerde yazdiniz,
cross-compile ettiniz, hic mi oturup 3d-engine acaba hi-res'de duzgun
calisioo mu diye test etmediniz?? herkeste de pentium ][-300 yok ya??
adam gibi yazin su oyunlari yada hi-res koyup, oynayamiyinca delirtmeyin
adami!!) ama 150mmx ve 3dfx'le son derece hizli oynandigini gordum.
up-grade'i 170$'lik bi masrafla rahatca onleyebilirsiniz arti yukaridaki
butun ozellikleri... :)))
** 3dfx gibi bi 3d acc. card'i demolarda kullanan yok mu??
-- su ana kadar 3dfx kullanan bi demo gordum. bu aralar hornet'de
(www.hornet.org) top download'da 1 numara. ismi vertigo. hem dos, hem de
windoze altinda calisio ve 3dfx'li olani hiz/muzik/efekt/design acisindan
mukemmel. normal hali mi?? bosverin gitsin, goz zevkinizi bozmayin.
** peki, 3dfx'i biz de kullanmak istersek?
-- 3dfx'in site'inda (www.3dfx.com) sdk'si (10mb!) var. windoze, dos, ve
galiba l/unix icin [linux? linux ichin linux glide war, ve linux glide
aksine 10mb diil 800k ;) -ed] c/c++ source code ve bilumum lib.'leri ile
gelio. hehe... artik hayvani code optimize etmeye, phong/groud shading,
z-buffering'e vs... hesaplatmaya son! hele hele, acaba 166mmx'de calisir
mi?? vb... sorunlara kokten cozum!! yaz engine'i birak 3dfx'e... ohh
beaa...
** 3dfx'i yukarda goklere cikardin, sanki herkesin bunu almasini istiosun
gibi bi durum var. ne kadar para aldin??
-- 3dfx int. yada bu yazi icin para verecek herhangi bi yerle alakam yok.
(hoop!! abi, 3dfx'ten para geldi mi?? - nee?? gelmis mi?? ok!! yaziyi
gonderiim o zaman...) sadece bu kadar iyi bi kart ve almak isteyenler de
varken gidipte baska bi karta para vermenin mantigi yok. bu karti bugune
kadar goren/kullanan herhangi birinin memnun olmadigini gormedim. 3d acc.
card alirken/aldiktan sonra bilgilenin diye yazdik. alin, hayrini gorun!
gorusuruk...
the 'axxlerated' sniper
the dark sect
taylan@geocities.com
::bunalim coder #5 (ms!/bronx)
bunalim coder 5 (ilgili kisiye ithafen)
---------------------------------------
hayatinin merkezi olan birileri vardir derdi hep.. geceler, gunduzler
boyu dusundum, evetti yaa. hani hep olur bisiyi bilirsin ama farketmezsin ta
ki birisi sana soyleyene dek.. iste buna onlardan biriydi..
soyle bi gecmise baktigimda hep bi merkezim oldugunu farkettim.. ama
hatirlayabildigim en son canli merkezim ortaokulda dedem idi. lise ile
beraber cansiz merkez'i tercih etmistim.. yada tercih etmistim lafi fazla
iddiali oldu.. bisi bulamadim yerine siz dusunun artik..
kac yil oldu bazen ben bile hesaplayamiyorum.. yilllar.. yillardir hep
cansiz merkezimi sevmistim, ve kesinlikle bi alternatife ihtiyacim olduguna
inanmamistim yada soyle desek farkli bir merkez bilmedigim/tatmadigim icin
hep kendi merkezime dayanmistim.. derlerdi `olm, ciktigin/sevdigin bi kiz
yokmu?` .. yoktu.. dusundum bi kere daha.. yoktu.. bi kere daha dusunmedim
sonra.. yoktu..
merkez noktamin baska bi merkeze kaymaya nasil basladigini tam olarak
farkedemeden 2 gunde olaylar oldu.. olanlar oldu.. gunler varki zevkle bi
bilgisayarin basina oturup bisiler yapmadim.. ben boyle diilim, degildim..
onu gordum, tanistik, biraz konustuk, bi ogle yemegi yedik, aksam
biyerlere gittik.. vee.. tanrim boyle kolay yazabildigime bakmayin, hala ben
bile anlamamiyorum.. bu kadar kolay olmamaliydi.. olmamali..
cek bi firt daha sigaradan.. yaw, sadece 1 gun yaa. sadece birgundur
gormuyorum, ama merkezim su an benden uzaklarda biyerde, merkez noktasi
olmayan hersey gibi dengesizim..
kizim nerdeydin sen bunca sene yaa? off.. inanmiyorum.. sen o kadar sene
cikma ortaya, tam ben herseyi bosvermisim, okulu askere gideyim bitsin bu dert
diye birakmisim, kek gibi yasarken ortaya cikilmazki.. cikmamaliydin.. ama
cook gec..
eski patronum cuneyt'i her zaman cok sevmisimdir, onla yaptigimiz
muhabbetlerden biri esi figen ile ilgiliydi.. nasil, ne zaman? ozetli
sorumun cevabi bana o an icin anlamsizdi.. `okulda tanistik, konusurduk, sonra
cikmaya basladik, -ona hic cikma teklif etmedim- sonra evlilik planlari
yaptik, -ona hic evlenme teklif etmedim- ve 2 senedir evliyiz.. anlamamistim,
her zamanki gulumsemem ile anlamis gibi bakmistim.. anlamadigimi biliyodu,
anlamamida beklemiyodu.. buda kelimeler yetersiz, yasaman lazim'lardan
biriydi iste..
size bu merkez olayini anlatcak degilim, anlatabilcek durumdada degilim..
benim derdim su an merkezim nerlerde..
yinede hani bilirsiniz, elbet birgun herkes evlenir geyii cercevesinde olay
duzeni genellikle su sekilde gelisir; (ee, turkiyede 1:3 erkek:kadin orani
oldugu dusunulurse) biriyle tanisirsin, lisede, universitede yada biyerlerde
calisirken, onunde bi dert yoktur -askerlik varsa bile bu bikac yil sonradir,
en azinda 6 ay sonradir-, baslarsiniz konusmaya, merkeziniz o olur ve olan
olur tabi.. sonra diger olaylar buzdolabi, camasir makinesi ozetli
konusmalar.. askerlik olayi varsa arada bi nisan yaparsin ve mustakbel es
oturur askerden donene kadar seni bekler.. sen arasira telefon acar, ona
mektuplar yazarsin, bi ara izin alir, gelir gorusursun..
birisini askere nisanli gondermenin bence soyle bi hikmeti var; her ne
kadar aileni cok sevsende, askerdeyken derdin onlar degildir.. o an icin
kendini, askerden sonraki gelecegini hesaplarsin, bunalir yasar gidersin
askerligi.. ama.. eger seni evde bi bekleyen merkezin varsa olaylar farkli
olur.. eve donmek icin artik bi nedenin vardir..
bana onu sevmistin, degil mi? demisti.. evet dedim kisaca, `peki niye
bunu ona soylemedin?diye sordugundan cevabim dogruyduben onu oyle
sevmedim` ama yinede soru beni dusundurdu.. daha sonra yine dusundum, ve bu en
son dusundugumden sonraki dusuncede ise aslinda dusunmekten baska bisi
yapmadigimi farkettim.. evet, sadece dusunuyodum, birisi sigara ikram eder,
alirim icerim, guzel sagol derim.. ama bunu sesli olarak demedigimi
farkettim.. paralel sekilde kisileri sevdigimi ama onlara onlari sevdigimi
soylemedigimi farkettim.. bi gunde bicok sey farketmistim, bu guzeldi, mutlu
oldum, sonra boyle bisiye mutlu olduguma uzuldum, sonucta boyle bisiye mutlu
olduguma uzuldugume sevindim.
.. ben hic simdiye kadar birisine seni seviyorum demedim.. dediysem bile
bunu seni seviyorum anlaminda dememisimdir, zor simdi bunu anlatmak.. `seni
seviyorum`.. simdi daha rahatim.. yazarken kolay oluyo, bide bunu soylemek
lazim,.. kolay degil..
hala bilemiyorum nasil?.. yani beni taniyanlar bilir.. simdiye kadar degil
bi kizla gorusmek, bi kizla konusuyo olmam -ayak ustu bile- garip karsilanir..
cunku hep evlenmiyecegimden ve buna neden olarakta cok guzel bahaneler
soylerdim.. bahanelerim hala gecerli sayilir; olay evlenmekle bitse, zor bi
olay olmasa gerek, ama bitmiyor. bunun yillar suren beraberligi, cocuk(lar) ..
evet en onemlisi cocuk(lar).. bende bir zamanlar cocuktum, bilirim ne zordur
cocuk yetistirmek.. cunku ilk 6 yil cocuk ile ugrasirsin buyusun diye, sonraki
seneler ilk orta ve lise dengi okullar muhabbeti baslar.. sonra universite,
sonra onu evlendirme.. ve sonra bir baskasi bu yaziya benzer bi yaziyi benim
kizim icin yazar.. olayi bikac cumleye sigdirdik gibi gozuksede oyle diil,
kolay diil..
butun bunlari niye mi yazdim.. bi bilsem.. eger biliyosaniz siz bana
soyleyin.. belki merkezimin beklenmedik degisiminin paniginden, belkide su an
arkada calan yeni turku'nun etkisinden, belki de . . bilemiyorum.. su an
hersey icin cok gec, yada hersey icin cok erken....
neyse, yak bana bi sigara daha..
::bir coder bilgisayari ... (ssg/arteffect)
bir coder bilgisayari olmayinca vaktini nasil gecirir?
acikcasi bundan bir kac gun once tdsn'in yeni sayisini okurken "bir coder
bilgisayari olmayinca vaktini nasil gecirir" isimli bir article gorseydim hic
okumadan gecerdim. son bir kac gunde bunun degi$tigini hissediyorum. cunku
bilgisayarim yok.
niye bilgisayarim yok? biraz tatile ihtiyacim olup karaburun'a gittigimden
degil aksine tx board'umun overclock olamama gibi bir problemi olmasindan...
neyse, ben duzgun cumle kurmaya cali$maya devam edeyim... insan (hele hele
bu insan bir coder'sa) bilgisayarinin kiymetini bilgisayari olmayinca anliyor.
once o kadar dert etmiyordum bunu nasil olsa gitarim war, arkada$larim war,
kitaplarim war falan falan...
ilk bilgisayarsiz gunum eve geldigim gece butun gitar tab'larimin
bilgisayarda kayitli oldugunu hatirladim... bildigim parcalari calmak da 12.
cali$tan sonra ilginc gelmemeye ba$liyor. 13. kez cryin/aerosmith denerken
niye ben biraz bi$iiler okumuyorum dedim ve evdeki 1990'dan kalma bilim ve
teknik dergilerini okumaya ba$ladim. eski bilim ve teknik'leri okumak iyi
oluyor insan "windows 2.x cok gorevlilik ve grafik arabirim sunuyor", "genetik
kopyalama mumkun mu?", "sanal gercekcilik gercekten olabilir mi?", "laser
nereye kadar?", "i$ik hizi da ne?" gibi article'lar okuyunca guluyor. evde 7-8
bilim ve teknik vardi ve beni bu $ekilde 3 saat kadar idare etti. baktim ki
saat daha gecenin 2'si (sabah 4-5 gibi yattigimi du$unursek) ve i'm out of
bilimtekniks... ne yapacam diye du$unurken son bilim ve teknik'in arkasinda
zekasayar ko$esinde "hangi sayinin 5. kuvveti 5277319168'tur?" diye bir soru
gordum. hehe. nasil olsa vakit bol, ba$ladim 5277319168'u carpanlarina
ayirmaya. ustelik bilgisayar olmadigindan sadece kagit kalem kullanarak :))
bir kac saat bununla ugra$tiktan sonra cozumun 88 oldugunu buldum. bu da
bitmi$ti. saat sabahin 4:30'unu gosteriyordu. hafif uykum gelmi$ti, "neyse"
deyip yattim.
ertesi gun daha zordu. cunku ikinci kez 5277319168'in yanitini bulmak
kesinlikle cok sikici olacakti. ba$ka bi$iiler yapmam lazimdi. roman falan
okiim deyip raflari tararken gozume bir cift cpc464 (evet evde iki tane war)
carpti! muhaa... bilgisayarsizliktan kurtulmu$tum... benim aletin monitoru ve
klavyeyi kenara ko$eye atip yerine cpc464 kurdum. (bu sahnede cpc464'un
gorunumu kumlarin icinden yillar sonra cikarilan karr isimli arabanin ciki$
sahnesiyle ayni) cpc464'e oyun kasedi ararken kasetler arasinda etiketsiz
kasetler gordum. baktim ki bi$eyler kayitli seti de icerden odama getirdim
kasetleri dinlemeye ba$ladim. bir baktim aralik 92 ve ocak 93'te mikrofonla
yaptigim ses kayitlari :)) (btw: o zaman bilgisayarim yoktu ve tahmin edin
vakit gecirmek icin nasil bir yol bulmu$um heheh).. neyse bir kac saat
nostalji gecirdikten sonra cpc'ye dondum ve wec le mans oynamaa ba$ladim.
(aslinda ondan once 180 darts, solomons key ve crazy cars falan da denedim ama
sarmadi onlar). ho$ wec le mans ta sarmadi. ama beni yine sabahin 5'ine kadar
idare ettiler.
bu article'i yazarken bir bilgisayarsiz gunun gecesine daha gebeyim.
article'i zaten bloody'lerin orda yaziyom. bakalim gelecek gunler neler
gosterecek ve zalim kader ssg'ye ne turden hangi $eytani oyunu oynayacakti?
-ssg
::bunalim coder #6 (ms!/bronx)
can't escape when bronx is to strike. misery shatters your soul and you
cannot break the chains within your body. you're ordered to obey, but you
override them. never you betray, for you are not 1 of the sacred. when the
holy, the so called holy drowns in deep filth, you stand still watching them.
saying nothing but allocating buffer for the words you wish to scream out. you
alwaze know they will not/never be able to defeat the power within you,
yourself. you bow your head, but not to the mindless bastards.
yer : ev'lerden biri. .
bgnd: offspring caliyo. .
kolay mi dersin.. hicte degil.. inan hic kolay degil.. her zaman bi
yerlerden baska yerlere tasindigimizda bi parcamin orda kaldigini
hissetmisimdir.. eski evimiz, orda bi cok intro yazildi, bi cok scener gecti
ordan.. saatler, gunler, aylar boyu muhabbet yapildi..
eski evimi anlatayim bari.. orda gercek amiga coding'ine basladim.. orda
ilk intromu yazdim, orda amiga icin music disk yazdim ve yine orda pc icin ilk
music disc'ine basladim.. orda iken biber bizde kaldi.. orda iken damla, ahu
bize geldi.. orda sam, wea ile saatlerce konustuk.. analog party yaptik..
litrelerce pepsi harcadim, bi suru camel ictim.. ordan ilk bbs baglandim..
kardesim orda nisanlandi.. o eve sigara icerek cikabilen nadir insanlardan
biriydim.. orada iken her gelen bu evden tasin tasinma masraflari bizden
dediler.. orda terminator 2'yi izledim.. orda giga overdose'dan sandalyeden
dustu.. orda penthy mr.flag esprisi yuzunden sandalyeden dustu.. orda dd
disketlerimi hd yaptim.. orda 6 yillik bi tarih var.. en son zaten benim odayi
tasidik.. ben, mqb ve ihsan (kiz kardesimin nisanlisi).. son gun benim
bilgisayarlari tasirken, mqb ile oturduk, son kez orda pepsi ictik..
ayrilirken odama soyle bi baktim.. disardan beni izleyenler bombos bir odaya
niye oyle okuz ve tren olayi gibi baktigimi anlayamayabilirler.. ama ben o
bos odaya baktigimda bosluk diil, bir cok sey goruyordum.. iste su kosede
duran hoparlorum uzerinde kedim uyuyup kalmisti.. iste su duvarda turbo'nun
cizdigi seyler vardi.. iste su kosede duran yatakta kimler uyumadaki..
gecen arkadasin biri bi adult video cd getirdi, bak suna dedi.. sevmem ulan
bunlari bilirsin dedim.. sen bi kere izle dedi.. peki dedim, taktim basladim
izlemeye.. ulan daha filmin baslangicinda bi jeep ile gidiyolar, jeep'in
plakasi 48 bla bla, diger jeep ise 34 bla bla plakali, sonraki sahnede zaten
turk bayragi vs felan.. yani ozet olarak turkiye'de mugla taraflarinda
cekilmis bi film!.. ehehe.. kendime bi kopya aldim, bi ani baabinda.. ilk
adult video cd'm.. anlatayim istedim.. bi daha olmaz.. tamam..
bide gecen sonunda biri benim evlilik ile ilgili olan, `erkek, kadindan
kucuk olmalidir` teorimi onayladi.. mutluyum.. teorimde suna dayaniyo.. malum
kadinlarin yas ortalamasi, erkeklerden fazla.. yani bir kadin bi erkekden daha
uzun yasiyo.. simdi buna ragmen, bide gidip kendinden kucuk bi kadinla
evleniyon.. noluyo sonucta. hem genetik olarak kaybediyon, hem kendi ellerinle
kendinden kucuk biriyle evlenip kesin olarak ondan once olup gidiyon.. haa.
diyorsanki bu kotumu, aslinda diil, yani ben sahsen, karimin benden once
olmesini istemezdim, yani o aci ile sonra nasil yasardim bilemem.. iste
teoride burda guzellesiyo, sen cesitli formullerden yola cikip, mustakbel
karinin ortalama yasiycagi yili buluyon, kendine bakiyon, eger yaklasik ayni
senede oluyosaniz, evlencen, boylece, hem o, hem sen fazla aci cekmiyo olcan..
buda boyle bisi..
ilerde daha ilginc teorilerim ile geri doncem, somebody stop meee!
saat gec oldu, (yani daha dogrusu bicok kisi icin saat erken oldu) ben
kalkayim..
p.s: bu bunalim coder series'e devam etmiycem.. hadi size hayirli gunner
diliyom ben..
::izmir parti raporu 1 (kris/clique)
izmir parti raporu
7-8 $ubat 1998
kris/clique
gnostic'in askere ugurlama partisine gitmek uzere cumartesi saat 03:00 gibi
istanbul'dan yola koyulduk, ben ve bloody ile beraber $oforumuz master abi
(master/clq degil) ve esquire vardi. yola cikar cikmaz kasimpa$a istikametinde
polis kontrolune yakalandik, $oforumuz 1,5 kucuk raki icmi$ti, izmir
maceramizin baslamadan bittigini dusunurken dil alti numarasiyla alkol testini
atlattik ve yarim saatlik gecikmeyle yola cikabildik.. ortalama 130km hizla
araba vapuruna binmeden izmit korfezini dolasarak 5bucuk saatte izmir'e
vardik. sabah 09:30 gibi alsancak'a geldik ama parti yeri reyhan cafe'yi
bulamadik. gnostic'e telefon ettik ve bizi buldu oraya goturdu. icerde
arteffect tayfasi vardi ama kalabaliktan giremedik. bi sure bekle$tik ve
gnostic yandaki kafeye transfer olacagimizi soyledi. bos olan kafeye girdik
biseyler atistirdik ve oteki kafedeki elemanlarin gelmesini bekledik. bi sure
sonra onlar da geldi va yaklasik 15 ki$ilik bi ekip olu$tu. tani$tik. gelenler
butun arteffect (ssg, cori, heretic, qube, fatalica) clique (bloody, kris,
scotch) airbug, cougar, darktower, wideman ve ismini hatirlamadigim 1-2 ki$i
daha. birden ne oldugunu anlayamadan ankara raksnet'ten wideman ayaga kalkti
ve irc hakkinda seminere ba$ladi. bizi getiren master ve esquire yarim saat
oturduktan sonra i$leri oldugundan istanbul'a donduler.
wideman bi sure bi$eyler anlatti kulak veremedim, anladigim kadariyla
milletin de cani sikilmi$ti, ssg garip espriler yapmaya ba$ladi. arteffect
eski$ehir'den 8 saatte gelmi$ti ve onlar da bizim gibi uykusuzdu. ssg uyuyacak
yer bulalim dedi. sonra gnostic kizarkada$ina gidecegini ve ak$am 7'ye kadar
takilacagini soyledi bu toplulukta soguk du$ etkisi yaratti. aramizda
gnostic'i scene'in en saticisi secmeye karar verdik. gnostic gitti. toplulukta
bronx'tan kimsenin olmamasi ilginc bi durumdu.
toplulugun bi kismi sinemaya gidelim dedi, ama biz olaya anlam veremedik
sinema'ya her zaman gidilebilirdi ve izmir'e sinema icin gelmemistik.
scotch/clq'a telefon ettik i$ten 12 gibi cikacagini soyledi 1 saat kadar onu
bekledik. sonunda scotch geldi, arteffect, wideman, cougar ve airbug starship
troopers'a gitmeye karar verdi, aksam sinema cikisinda bulusmayi
kararlastirarak ben, bloody ve scotch clique tayfasi topluluktan ayrildik.
yakindaki bi pizzaciya giderek karnimizi doyurduk. sonra sahilde izmir'in tek
rockbari denizati'nda (ismini yanlis hatirlamiyosam) biraz ictik. sahildeki
doldurma calismalari nedeniyle denizi gorememiz sikiciydi. biraz daha izmir'i
dolastik ve aksam oldu elemanlarla bulu$ma yerine gittik. yolda cougar'la
karsilastik ve izmir saat kulesi onunde cougar, scotch, ben ve bloody beraber
fotograf cektirdik. sonra elemanlarla bulustuk ve icmek icin yer aramaya
basladik. sonunda pavyon gibi bi yere geldik ve ust kata aile salonuna ciktik.
ortaya buyuk bi masa yapildi. turk scene ailesi olarak masaya kurulduk :)
etrafta opu$en sarilan ciftler vardi. alt katta masanin ustunde bi kadin gobek
atiyordu. penti/bnx ve gnostic geldi. ben cok yorgun ve uykusuz oldugumdan
fazla icemedim, gecenin ilerleyen saatlerinde uyuklamaya basladim. ama benim
haricimde bayagi bi muhabbet dondu. sonra kalktik uyumak uzere 3 taksi
halinde. darktower'in evine gittik. ev bayagi soguktu. halinin uzerine yattik,
allahtan battaniyeler vardi, tiki$ fiki$ yatarak anca battaniyeleri yettirdik,
benim ba$im acaip agriyodu qube'den bi vermidon aldim. bi sure kraltv'deki
klipleri elestirdik ben uyudum hemen. sonra elemanlar vodka-kola-lahmacun
olayina girmisler. ustum acildigindan bi sure sonra uyandim cori ile bloody
ayisi battaniyeyi cekmisler dimdizlak kalmisim. sonra uyumaya calistim ama
horlama ve zortlama seslerinden uyuyamadim. pazar sabahi saat 10'da kalktik,
ssg'nin embriyo gibi kivrilarak uyumasi ilgincti. millet stuff olayi icin
gnostic'in evine gitmeye karar verdi. scotch, bloody ve ben yine topluluktan
ayrildik ve topcunun yeri'nde corba ictik. alsancak'ta sahilde scotch ve
bloody nargile cektiler, kahve ictik. sonra bi pub'a girdik orda bayagi ictik.
pub'da amiga500 vardi biraz kingpin dart oynadik bi yandan da ictik. ordan
ciktik baska bi bara girdik. orda daha pis ictik. biranin uzerine raki icip
midemi iyice bozdum. ordan ciktik gerisini pek hatirlamiyorum. scotch zillere
basip kacmaya basladi sonra biz de basmaya basladik cok zevkliymis cocukken
hic zile basip kacmamistim. bi polis gorduk yavasladik onunla muhabbet ettik.
bloody polisi kafaladi. izmir polisi iyiymis. sonra zilzurna otogara gidip
kamil koc'tan bilet aldik. bi bufeden tavuklu pilav ayran olayina girdik.
vakit geldi scotch ile vedalastik. otobus yola cikti ve ben 10. dakikada 2
torba kustum.
daha nice partilere.
::izmir parti raporu 2 (!) (ssg/arteffect)
prologue:
onceden dunya bir toz bulutu halindeydi.. sonra bu gazlar siki$ti ve
microsoft dogdu.. (aradaki gereksiz kisimlari atladim).. microsoft'un dogum
tarihine yakin zamanlarda scene adi verilen ve c64'teki cracker gruplarin
birbiriyle software swapping yaptiklari bir sanal sosyal topluluk olu$tu...
scene yillar gectikce o kadar buyudu ki birakin ayni nicke sahip insanlari,
ayni isme sahip birden fazla grup ortaya cikti.. bu cok onemli degildi fakat
en zoru ayni isimde iki tane scene ciktiginda oldu: "c64 scene" ve "c64
scene"... sonradan insanlar kari$ikligi farkedip scene'lerden birini
kaldirdilar.. fakat hangisinin gercek c64 scene'i oldugu uzun sure
tarti$ildi.. bazilari iddia eder ki exodus, ikari+talent gibi gruplarin
yokolu$ sebebi yanli$ zamanda yanli$ scene'de olmalaridir.
zaman gectikce scene'in populerligini farkedenler scene'i c64 platformundan
cikarip diger platformlarda da ya$atmak istediler. ilk ba$arisiz deneme bir
dec pdp-11 ile yapildi... birakin gouraud shaded vektorleri, dec pdp-11'de
precalculate ettiginiz sinus table'i bile koyabileceginiz kadar bir hafiza
yoktu. sonra insanlar daha fazla gelecek vadeden amiga'yi denediler.. ve
tuttu.. amiga, custom chip'leri ve yuksek hafizasiyla c64'ten kat kat ustun
bir bilgisayardi. fakat c64'ten amiga'ya gecen coder'lar ilk zamanlarda buna
ali$madi. bundan dolayidir ki ilk amiga intro ve demolari 64k icinde cali$ir
ve start adresleri $801'dir. hatta bazi urkek coder'lar amiga'da farkli bir
playfield set etmeye bile cekinmi$ler ve workbench altinda bir pencere icinde
cali$an demolar yapmi$lardir.. (bkz: andromeda'nin d.o.s)..
tabi coder'lar o kadar da aptal degillerdi.. custom chip'leri ilk ke$feden
coder'in yazdigi kod, (microsoft basic ile) for a=1 to &hffffffff: poke
a,rnd(1)*255:next oldu... coder, uzerine zimmetli amiga'yi yaktigindan dolayi
i$inden atildi ama amiga'nin yeni bir yonunu ke$fettigi icin scener'larin
gonlunde taht kurdu. (ismi neydi onun? neyse).. scene'de acilan bu yeni cigir,
amiga uzerinde, copper bars, flat shaded vectors, gouraud shaded vectors,
wormhole, shadebobs, vb vb gibi efektlerin dogmasina yol acti.. bu taa ki
92'ye kadar devam etti...
pc diye bir platform wardi.. insanlar bunda bo$ vakitlerini muhasebe takibi
yapmakla ve ucan hard disklerini recover komutu ile kurtarmaya cali$arak
gecirirlerdi. the party ]['de ibm'in bile tahmin edemedigi bir$ey oldu ve
"second reality" release oldu... second reality bir demo'ydu... future crew
isimli bir grup arsiz veledin kodladigi bu zamaninin en iyi tasarlanmi$ ve bir
o kadar iyi kodlanmi$ demolarindan biriydi. amiga di$inda da bazi $eylerin
pc'de olabildigini gosterdi... ustelik pc'ler ucuzdu... heryerde
bulunabiliyordu ve alti ayda bir yanan agnus chipini degi$tirmek zorunda
kalmiyordunuz. bu yuzden pc tarafina egimli pazar iyice bukuldu...
pc scene'inin geli$imi diger scene'lerden farkliydi. cunku c64 ve amiga
zamanlarinda konfigurasyon sabitti bundan dolayi alete en alt seviyelerde
hardware efektleri yaptirabiliyor ve yaptiginiz demo'nun diger alette
cali$acagindan emin olabiliyordunuz. pc'de oyle degildi... her gun yeni bir
i$lemci, daha hizli ekran kartlari, yeni standartlar, microsoft mouse gibi
yeni donanim cikiyordu ve demo coder'lari bu konfigurasyon ce$itliligine
yeti$memeye ba$ladilar. sonunda demolar tek bir taban uzerine oturdu: cpu...
efektler tamamen cpu tabanli oldu... plasma'lar, vektorler, wormhole'lar...
her$ey algoritma ve matematik gerektirmeye ba$ladi.. artik rastgele portlara
rastgele bir deger yolladiginizda buldugunuz guzel bir efekti
kullanamiyordunuz... bu scene'de genc programcilarin yeti$mesini engelledi?
hayir... yine elin veledi kalkti 15 ya$inda vektorleri ogrendi, dot
productlari ogrendi... yani scene, evrim teorisini kanitladi...
turkiye'de ise pc scene'i yurtdi$ina kolayca ayak uyduramadi... yurdum
insani pc'yi ke$fettiginde yurt di$inda coder'lar glenz jelly vektorler
donduruyordu... biraz vakit aldi ama release'ler cikmaya ba$ladi... hala
zamani yakalayamami$ olsa da pc'ler ciktigindan beri bir turkish pc demoscene
vardi.. hayal meyaldi.. bulanikti... ama oyleydi... no carrier gibi direk
pc'de dogmu$ gruplar cikmaya ba$ladi... hitnet'in programlama alaninda scene
geyikleri yapilmaya ba$landi... insanlar xor ax,ax mi yoksa sub ax,ax mi daha
hizli hesabi yapmaya ba$ladilar... ama bu uzun surmedi... bunu bu konuma
getiren insanlar pc scene'in tek ileti$im kaynagi hitnet'ten ellerinde olmayan
sebeplerden uzakla$tilar (alex, gokhan, master/clq, ms!/bnx, detail/clq, vs
vs).. turkish pc demoscene yine bulanik bir donemine girdi...
bir mucize oldu... 1997 yilinin ba$inda turk telekom interneti bedava(!)
yapti.. her ne kadar uzun surmediyse de onemli bir adim oldu... scenerlar,
alakali insanlar irc'ye takilmaya ba$ladilar... ama bir kanallari yoktu... bir
gece ssg, qube ve fatalica isminde uc $ahis #zurna'da konu$amamaktan yakinip
yeni bir kanal actilar: #coders... #coders, ilk kuruldugunda scene'in amacina
hizmet etmek gibi bir amaci olmadiysa da #zurna'da konu$maktan muzdarip bir
eleman ms!/bnx'un da #coders'a mudavim olmasiyla kanalin popularitesi artti...
daha sonra hitnet'te reklami yapilan #coders'a no carrier'dan da elemanlar
gelmeye ba$ladi... ilk zamanlarinda secret olmayan bu channel'a her onune
gelen girdigi icin scene alakali insanlarin da bir kismini tanimamiza olanak
oldu... irc ve hitnet sayesinde scene'de kim var kim yok ve ne yapiyorlar
bilmemize olanak oldu..
secret channel olmasina ragmen scene arasindaki mental baglar sayesinde
popularitesini koruyan #coders... hemen hemen tum turkiye pc (hatta c64+amiga)
scene'ine ev sahipligi yapti... elinden gelebildigince...
end of prologue
part i
~~~~~~
ocak 1998'de ssg kanala $oyle yazdi:
<ssg> ben parti istiyom hulleeaann...
bunun uzerine scotch/clique hic beklenmeyen bir cevap verdi:
<scotch> tamam hoca istedigin parti olsun...
<ssg> ho?
ms!/bnx'un askere gitmesinden istifade edip hem ona veda partisi yapacatik,
hem de bir scene toplantisi gibi bi$ii yapacaktik... fikir cok iyiydi ve
organizator ba$tan beri scotch'tu... (hangi scotch hala bilmiyorum*)...
(*=efsanelerde iki tane scotch'un varligindan soz edilir.. ying ve yang'in
parcalari gibi olan bu iki scotch'tan sari$in bembeyaz olani iyiligi,
optimizmi temsil ederken, esmer kapkara olani da kotulugu ve ters olan her$eyi
temsil eder. derler ki doganin dengesi bu iki scotch uzerine kurulmu$tur)
kanaldaki uzun tarti$malardan sonra 7-8 feb gunlerinde partinin yapilmasina
karar verildi..
tum scene davet edildi... herkes cagirildi... turkiye scene'inin en irak
noktalarina haber salindi. deniz a$iri memleketlere guvercin yollandi..
part ii
~~~~~~~
eger bindigimiz otobusun prenses oldugunu ve koltuklarinin da uyunamayacak
kadar rahat oldugunu, yolda cikan firtina yuzunden yolda durup firtinanin
dinmesini bekledigimizi, otobuse garip yaratiklarin saldirdigini (hatirliyom
"ciftlik" tabelasi wardi orda bi yerde) ve izmir'e 6 saatte gidecekken 8.5
saatte gitmemizi saymazsak mukemmel bir yolculuktu diyebilirim...
ufak bir ayrinti: cori zaten izmirdeydi ve otogarda bizi kar$ilayacakti.
tabi normalden biraz daha gec vardigimiz icin ne yuzundeki gulucukler samimi
ne de elindeki 45'lik kuru siki'ydi... biraz tatli dille cori'yi tamamen bizim
kontrolumuz di$inda cikan olaylardan dolayi geciktigimize ikna ettik.. konak'a
gidip oradaki tansa$ bufesinde ac karinlarimizi doyurduk.. tavsiye: ucuz fiyat
ve iyi lezzet... yemek olayi bittiginde saat 9:15'ti... 10'da scotch'larla
bulu$acaktik. scotch bize (daha dogrusu #coders topic'ine) "ctesi sabah
10:00'da alsancak reyhan cafe'de bulu$alim (scotch) sevinc pastanesini bulun
orada kime sorsaniz gosterir" yazmi$ti... tabi bunu yeterli bulmadigim icin
ayni zamanda ms!'ten bir ascii art map te aldim...
alsancak'a vardigimizda i$lerin o kadar kolay olmadigini anladik. oncelikle
sevinc pastanesi etrafindaki kimse reyhan cafe diye bir yerin varligindan
habersizdi ve "nerede olabilir?" diye sordugumuzda hepsi farkli yonleri
gosteriyordu. en sonunda i$in kaynagina inmeye karar verdik ve bizzat sevinc
pastanesine sorduk. sevinc pastanesi bize kar$i tarafta alakasiz (ve hatta
gelirken bizim oradan gectigimiz) bir yeri i$aret etti. pek inanmasak da
birden ms!'in cizdigi map aklima geldi. tabi ya. dik ucgen, burger king ve bu
bulmacanin eksik kisimlarini tamamliyordu. yalniz ms! haritada bir yanli$lik
yapmi$ti.. yine de dorduncu elementin yardimiyla reyhan pastanesi (cafe
degilmi$ evet)'ne vardik... iceri girdik scotch oldugunu belli eden insan
goremedik. sadece bize dik dik bakan iki ki$i wardi onlardan ikisi de
scotch'un iki turunden birine benzemiyordu. garipsedik ve bir yerlere oturduk.
tam cori'nin cep tel'iyle scotch'la goru$urken o bize bakan insanlarin aslinda
cougar ve airbug olduklari ortaya cikti. $a$irdik, tani$tik. oturduk...
konu$urken o sirada darktower ve wideman geldi. (acikcasi wideman'i ilk ba$tan
ms!'in italyan arkada$larindan biri sandigimi itiraf etmeliyim)... neyse ms!
ve lazy de geldi ve darktower+wideman+ms!+lazy ayri bir masada ayri bir
muhabbet'e gectiler. bu arada esas toplantinin aslinda reyhan'da degil
alakasiz ba$ka bi yerde (wallahi ismini unuttum zaten hic sevemedim orayi akin
pastanesi miydi neydi) oldugu anla$ildi. gittigimizde orada kris/clq,
bloody/clq ve iki tane de bloody ve kris'in "abi" diye hitap ettikleri
insanlar wardi... uzun bir masaya gecildi. masaya oturur oturmaz wideman
birden "aslinda irc'nin gecmi$i cok eskilere dayanir..." $eklinde hic kimsenin
beklemedigi ve $ok etkisi yaratan bir konu$maya ba$ladi. wideman son cumlesi
olan "...i$te irc'nin dunden bugune tarihcesi budur arkada$lar"i soylediginde
saatlerimiz 12:00'yi gosteriyordu. uyuyanlar uyandirildi ve geyik faslina
gecildi... scotch'un gelmesi gerekiyordu ve eleman gelmedigi icin geyik fasli
uzun surdu. saat ak$am 8'i gosterirken (ehhehe $aka)... saat 1:00 gibi "artik
scotch'u beklemeyelim!" "gidelim burdan!" "susma! sustukca sira sana gelecek!"
$eklinde fikirler ortaya atildi.. (arada bir kestane $ekeri ve biten harfiyle
ba$layan isim soyleme (cok israrlarimiza ragmen kisaltma degil) oyunu
fasillari wardi... sinemaya gitme fikri benimsendi. zaten arteffect olarak
starship troopers'a gitme karari almi$tik... (btw: digerlerini bilemem ama ben
uykusuzluktan olmek uzereydim... bkz: otobus suresi)... ne olacaksa olsundu ve
tam yola cikacakken scotch geldi... scotch bize her$eyin yolunda oldugunu ve
eger kafamizi ayaklarimizin arasina alirsak carpi$ma esnasinda hic bir yara
almadan kurtulabilecegimizi soyledi. sinemada (konak sinemasi) bulu$ma karari
alarak arteffect olarak scene'in kalanindan ayrildik.. sinemaya geldigimzde
saat 14:25 miydi neydi.. film ba$lamak uzereydi kimseler yoktu.. yine de
14:30'a kadar bekledik ve kimse gelmeyince sinemaya girdik... ssg olarak
sinemada uyumayi du$unuyordum ama filmdeki efektler guzeldi... (eglenceli
filmdi vesselam).. uyuyamadim.. filmin yarisinda bir baktik ki cougar ve
darktower!!! yeniden kavu$manin sevinciyle birbirimize sarildik ve dakiklarca
agladik... sinema ciki$inda bulu$mak uzere sozle$tik ve filmin diger yarisini
daha mutlu bir $ekilde seyrettik.
film ciki$i komunistlerin saldirisina ugradik. az yara bereyle kurtulduktan
sonra scotch'un sinema ciki$ina gelecegini de duyunca oradan uzakla$tik. sakin
bir yerde plan yapmamiz gerekiyordu ve cougar, wideman, darktower ve arteffect
olarak konak'in umumi tuvaletlerinin onundeki banklari sectik. burada bir kac
fikra anlatildigini, bir kac genetik geyigin gectigini, "herkes nereye gitti?"
sorusu soruldugunu, "prodigy iyidir abi" dendigini ve bunlarin hepsinin
wideman tarafindan yapildigini hayal meyal hatirliyorum...
süreler sonra scotch, kris ve bloody geldi... saat ak$am 18:00 falandi
sanirim... (bi dakka crc check yapcam: 3+1+1+1+5 = 11) evet. 11 ki$iydik... ve
sorun oydu ki hic bir yenek yenen mekanda 11 ki$iyi alabilecek yer yoktu..
sonradan ogrendik ki izmir'liler 11'i ugursuz sayi kabul ediyorlarmi$. bunun
uzerine yoldan yanimiza egitilmi$ bir muhabbet ku$u aldik ve konak-alsancak
arasi bi yerde "abone" isimli bir ickili mekana geldik... giri$te aklimiza "ya
disq ve cash gelseydi?" sorusu geldi... sonra onlarin adina dua ettik ve
besmeleyle iceri girdik... yukarida iki acik cam arasinda serin mi serin bir
yer bulduk... acliktan artik olmek uzere olan arteffect tayfasi beyin, midye,
bagirsak ve borkenek kari$imi bir menu yedi... btw: mekanin patatesleri
mukemmel. eger bir gun oraya giderseniz patates yiyin... neys.. biralari
ictikce ne muhabbet ettigimizi unutmaya ba$ladim... bir ara penti^bnx geldi..
sanirim mekanda airbug da vardi ama nasil? sonra ms! geldi... masa
muhabbetinde bize e$lik eden cougar ve darktower'a ictenlik dolu sevgiler
gonderiyoruz.
ikinci biradan sonra (zaten iki tane ictim topu topu galiba?), her$ey
bulandi... :) ha bir ara fatalica dugune gitti!? ne alaka? bir geyikler
dondu... neler dondu yaa?... neyse sanirim biz 23:00 gibi falan oradan ciktik?
yoksa 22:30 muydu? neyse... oyle gec bir saatte yola ciktik... darktower'in
evine gitme fikri cikti. ama scotch oraya sigmayiz diye kris/bloody ve
yanda$larini bizden ayirmak istedi. $iddetle kar$i ciktik. yalniz darktower
bir ara "...ben tup almi$ miydim.." diye bir$ey mirildandi.. ignore ettik...
taksiler tutuldu... penti ve airbug'la vedala$tim sanirim!? cougar ile de
mi vedala$tim? bir taksiye bindirildigimi hatirliyorum... darktower'in evine
geldik.. dikkatimizi ilk ceken $ey "soguk" (aslinda dikkatimizi cekmiyordu
cunku gun boyunca donmu$tuk (izmirde donacagim da aklima gelmezdi)) oldu..
bira yuzunden reflekslerim yava$ladigindan ilk battaniye kapma yari$inda
bloody ve kris'i gecemedim... sonradan kris'in ayakucuna ili$tim.. heretic ve
darktower bira almaya gittiler... yine bir geyikler dondu... bi ara scotch'un
ayakta askerde yapilan muayeneleri !? yok o doktoruydu.. neyse bi$iiler
anlatiyodu.. kris uyudu.. ben bi ara darktower'in gitarini calmaya yeltendim
ama gitar bana normalden daa buyuk gorunuyordu :) bir kral tv muhabbeti oldu..
sonra heretic ve darktower geldi... darktower'in dizinde bir sorun wardi...
acikcasi bu olayin tek uzucu kismiydi belki de bu... neyse kendisine tum scene
olarak acil $ifalar diliyoruz.. bira ictik... bira iyi geldi... soguk olsa da
insanin icini isitiyor sonradan.. gece 2:30 3:00 gibi insanlar uyumak
istedi... zaten cogunluk uykusuzdu ve hemfikirce yatmaya karar verdik...
fikri vermek kolaydi da darktower'in salonunda uyumak zordu... yer olarak
ben odanin en sicak (*en sicak = -5 derece falan) yerini yani wideman'in
yanini sectim... ms!'te zekice bir hareketle wideman'in obur yanini secti...
neyse biz battaniyelerimizin yarisini wideman'le payla$mak ko$uluyla
wideman'in yanina yattik.. digerlerinin yati$ konumlarini gormedim (ozellikle
qube'unkini ve scotch'un yatacak yer arama maceralarini gormeyi cok
isterdim)... uyumadan once bizi (wideman, qube, ben, cori, heretic) gulmekten
geberten bir olay oldu ama onu ne burada anlatmaya dilim elverir ne de ne..
hehhee... belki de party'nin en komik olayiydi...
neyse uyandigimda boynumdan yukarisini hissetmiyordum... resmen kafam
donmu$tu... hayatimda ilk defa kafamin dondugu hissini tattim.. bi ara birinin
cep telefonundan birine "ben oluyorum" diye telefon ettigini hatirliyorum..
scotch sagolsun tupu bitmi$ (anlayin, anlayin) katalik'i cali$tirmayi ba$ardi.
ama bu mutluluk sadece 10 saniye surdu... neyse biz gune$e cikmi$ ve
"emdirmekle" me$gul, bloody ve kris'in yanina ciktik... gune$ vardi ama pek
isitmiyordu. ama biz en ufak foton tanecigini bile kacirmak istemiyorduk.. bir
corbaciya gidilmesi du$unuldu.. ama grup kalabalikti... hmm.. yine 11 ki$iydik
herhalde.. bir grup (wideman + qube + ms!) ayrildi ve ms!'in evine gitti...
kalan gruptan da scotch heretic, cori ve beni ms!'in evinin yakinlarinda bir
corbaciya goturdu... kris ile bloody'nin akibetini ben de bilmiyorum..
party'nin ms!'in evinde gecen tarafi hem scene'i fazla ilgilendirmediginden
hem de orada gecen bazi olaylari burada anlatmamizin ba$imiza ne kadar i$
acacagini kestiremedigimden burada bunlari anlatmiyorum.
ssg/arteffect signing off.
party'de sik sik duydugumuz quote'lar:
"10 dakka sonra gelicem" --scotch/clq (daha sonra heretic'in bizi
uyandirmasiyla anladik ki scotch bir walkman'i telefona dayami$ hep ayni lafi
soylemeye ayarlami$)
"benim uykum war" --ssg/aft (en cok uyuma imkanim olan starship troopers'ta
filmin efektleri yuzunden uyuyamadim, pi$manim)
"skip undo" --kris/clq (ulan kris, sen bizi guldurdun allah ta seni
guldursun)
"benim cinsel tercihim erkekler yonunde degil" --wideman (acikcasi gun
boyunca wideman'in neden bunu vurgulamak istedigini anlami$ degilim henuz.
korktu mu bizden nedir?)
"emdircen abi" --bloody/clq (hic daha once gune$ enerjisiyle cali$an coder
gordunuz mu?)
"hadi goru$uruz" --fatalica (gun boyunca fatalica bi yerlere gitti. dugune
gitti, mahkemeye gitti en sonunda da ankara'ya gitti)
ps: biliyorum i$in party report kismi prologue'dan kisa surdu. ama acikcasi
party'leri oldugu gibi anlatsam sonraki partiye de gelmezsiniz siz. bari
meraklanin biraz da.
:::heretical (cervus/exprec)
aslinda bu musicdiski ilk edindigimde parcalarin icerdigi anlamdan cok beni
asil ilgilendiren,olayin teknik yapisiydi....hangi samplelar nasil kullanilmi$
hangi effectler,nasil uygulanmi$ ve butun bunlar 4 kanala nasil
sigdirilmi$?..gibi detaylardi ilk ba$ta beni du$unduren...
ama $imdi bu yaziyi yazmadan once bir kez daha tam olarak dinledim ve $imdi
du$unuyorumda...gercekten etkileyici..ritmlerin kullanili$i...melodiyi
yonlendiren jazz basslar ve degi$ken,aksak,melodik sololar....cok ho$ bi
cali$ma....
belkide dinleti keyfinin yaninda olaya sanatsal bi acidan bakmak daha dogru
olur...ve eger bu $ekilde incelersek bu musicdiski trip hop sinifina sokmamiz
uygun olur diye du$unuyorum...bunun yansimalari ozellikle "acikkapi,kar$i ev
ve organizma"da goruluyor....tabi degi$kenlik oldukca etkin bunun
yaninda...mesela "organizma" oldukca hareketli bi jazz bass riff ile
ba$ladiktan sonra bu aktifligi pasifleyici bi trip hop ritmiyle dengeleniyor
ve arkasindan ritm doluyor ve bi anda aksak,carpici bi hale donu$uveriyor..
ustelik bunlari hissettirmeden yapiyor...
bunun yaninda gayet hareketli parcalarda yok degil...mesela "bombardiman"
chemical beats tarzinda ve 303 soundlarla suslenmi$... yada "harikulade
degirmen" vocoder ile $ekillendirilmi$ vokaller.. .atari 800 oyunlarindaki
nostaljik uzay gemilerinin ate$ sesleri...ve tum parcaya yon veren sololar..
ancak diskin genellinde acikcasi beni en cok etkileyen ise
"heretical"....tam bir future jazz...old school-hip hop tarzi aksak bi
ritm,telleri gev$emi$ bir gitar ve muthi$ bir bass..ardindan gelen organ
sololar....
heretic musicdiskin genelinde trip-hop,blues,jazz soundlari kullanmi$..ve
bundada gercekten ba$arili olmu$...saglam bi icki e$liginde icilrse tadina
daha cok varilir gibime geliyo...unutmadan...parcalari dinlemeden once mutlaka
o parcanin *.txt fileini okuyun derim...gerisi size kalmi$....
:::emanon (ssg/arteffect)
$imdi oncelikle emanon bir ne? emanon bir demo. aslinda 4k demo compo'da
belki de derece alabilecek bir demo. ama ne yazik ki 157k. :)
olayi anladigim kadariyla spectre/flr ve cash/ncrr bir gun oturmu$lar bir
demo yazalim demi$ler.
bir gunde cikan bir i$ icin muzikleri saymazsak guzel bi demo. grafiklerin
sadeligine ikide bir c64 intro/demo'lari seyreden biri olarak ali$igim zaten.
coding'e gelince. spec'in bitmap rotation'i iyice kavradigi ortada :)) blur
konusuna deyinmeyecem ama demo'daki sine6 efektine hasta oldum... :)) bir de
bir yerde bugli bi rotation kodu kullanmi$lar o da guzel bi efekt olmu$.. :)
(ciddiyim lm)
$imdi oturup her son jenerasyon 64'ler dergisi yazari gibi bu demo'ya da
rating vermek vardi ama niye vereyim? bir gun demolar para ederse o zaman
parasiyla olceriz degerlerini ama $imdi sanata su katmaya gerek yok...
bir gunde yazilan demoya bu kadar review.
:::fulcrum by matrix (spectre/flare)
mekka/symposium'98'de 1. oldu, yapilmasi ichin 10 ay chalishildi, ve sadece
10 dakika surdu..: fulcrum, matrix.
demo chok iyi bir 3d engine icheriyor.. 32bpp color depth, volumetric light
efektleri, chok iyi shading ve shadowlar, 3d smoke, particle efektleri, 3d
bloblar, ve bir chok efekt, ilginch ve etkileyici bir konu eshliginde
kendilerini gosteriyorlar..
fulcrum'in konuyu anlatishinda ilginch bir zaman akishi var. demo bir robot
(!?) ile losh bir ishikla aydinlatilmish dar bir sokakta bashliyor.. robot'un
binaya girmesinden sonra bir patlama yashaniyor, bu sahneler anlatilirken
krediler ekrana nero'nun mukemmel grafikleri, ve skyphos'un etkileyici
muzikleri eshliginde yaziliyor. bashlangichtaki patlamanin nedenini demonun
sonunda anliyorsunuz. zaman kavrami gerchekten guzel tasarlanmish, demo
aslinda konunun bitishiyle bashliyor ve nedenini daha sonra tam chozemedigim
ilginch bir hikayeyle anlatiyor, ve tekrar basha donuyor, yine ayni sahne
fakat gorush achisi daha farkli, bu yuzden patlamanin nedenini robot binaya
girdikten sonra gorebiliyorsunuz.. (?) :d
kod chok iyi fakat animasyonlari hazirlamak ichin de uzun zaman
chalishilmish. aurelius modellemeyi ve animasyonu gerchekleshtirmish. bunun
ichin digisnap 3ds max ichin 3ds converter ve export plug-inlerini yazmish.
nero texturelari hazirlamish. sharon ve digisnap 3d engineleri kodlamishlar
(evet engine-ler, chunku iki tane var :d)
grafiklere deginmeden gechemeyeceim, nero'nun ve made/bomb'un chizdigi
mukemmel grafikler gerchekten gorulmeye deger. :) fakat muzikleri de unutmamak
gerek! etkileyici, ozellikle son partin muzigi mukemmel!
uhm.. duyuyorum..: "ahh yine mi sadece 3d? chok kotu!". hayir kesinlikle
degil. her demo gibi onlar da buyuk emek harcanarak yapildi ve sonuch
gerchekten etkileyici. kod bakimindan da yeni sheyler yapilmish, bazi sheyler
ashilmish. insan yine "ahh, chok mukemmel efekt" diyebiliyor. muzik ve
grafikler karshisinda donup kalabiliyor. hikayenin akiciligi ve 3d efektler
insani buyuleyebiliyor.. ben buyulendim.. tipki genocyd'i izledigimde oldugu
gibi. sonuch gerchekten gorulmeye deger. :)
bu arada demo 16mb'da chalishmiyor.. shu an 16mb'im var ve shu an demoyu
tekrar izleme firsatim olmadi.. download etmeden once bunlari dushunun :) tabi
32bpp kullanmak ichin univbe'ye ihtiyaciniz olacak.
notlar: graphix: 100%
etkileyici, mukemmel, music: 98%
beyin bulandirici, code: 99%
ilginch. design: 100%
intview:kris/rebels/clique (cash/no carrier)
date: 1 mayis-1 time: 23:00-01:00 place: irc.raksnet.com.tr #tdsn
c- cash/no carrier k- kris/rebels^clique
-c: evet kris, shu an clique ve rebels'desin ve rebelste sanirim aktif
olarak grafikerlik yapiosun.[tabi isin de var ama neys] kimse scener
dogmadigina gore nasil bulashtin bu ise?
-k: 1984'te babama zorla c-64 almistim.. bi sure onunla oynadim.. sonra
kitaptaki program dokumleri dikkatimi cekti, gunlerce onlari
ve dergilerin verdigi dokumleri yazdim. basic dilini ogrendim ve bir
listeleme programi yazmaya basladim bu 3
sene surdu.. sonra canim sikildi biraktim.. yeni oyunlar geldikce
oyunlarin basindaki mesajlarin guzelle$meye ba$ladigini farkettim ve
bunlarin nasil yapildigini merak etmeye ba$ladim.. o sirada ingilizce
bilmedigimden bunlarin onlari yapan firmalarin reklamlari oldugunu
zannediyordum.. cocukluk i$te.. (bu arada 75'liyim) :)
-c: :)
-k: bi sure sonra bilgisayarcinin biri bana bunlarin bi programla
yapildigini soyledi (demo meykirla :) ..
sene 87; sonra paint magic diye bi program buldum.. onla resim
yapmaya basladim ama disk drive'im olmadigi icin kaydedemiyodum.
saatlerce cizip sonra soyle icli icli ekrana bakip kapatiyodum
bilgisayari..
o sene amiga500'ler gelmisti turkiye'ye ve acaip pahaliydi.. babami
yine kandirdim ve c64'u satip ustune para ekliyip aldik bi $ekilde
aleti. amigayla beraber photon paint diye bi program vermi$lerdi..
amigayi kurduk abimle.. photon paint'i calistirdik. ekranda 4096 rengi
ayni anda gorunce agzimin suyunun klavyeye damladigini hatirliyorum..
sonra o oyunlarin basindaki renkli seyler yine dikkatimi cekmeye
basladi ve artik onlarin ne oldugunu biliyodum.. o siralarda turkiye'de
cok az grup vardi.. hatirladigim kadariyla the joker crew, tacs from
turkey, zombi boys..
-c: hepsi c64 grubumuydu?
-k: tjc c64.. otekileri amiga. digerlerinin c-64 bolumu olduysa da o
zaman haberim yoktu..
sonra elime dpaint gecti.. ilkonce program hosuma gitmedi, sadece 32
renkte cizebiliyodun ama bi sure sonra bunun daha iyi bi program
oldugunu anladim.
a&c dergisinde editorluk yapmaya baslamistim.. 1989 sonuydu.. orda
kadem/tjc ile tani$tim.. ben grafikle ugrasiyordum ama o 16 renkle
c-64'te benim amiga'da cizdiklerimden daha iyi ciziyordu. o bende bi
itici guc oldu. kadem bana oldukca yardimci oldu.. sonra mr.dj ile
tani$tim ve accuracy'ye girdim, ilk grubum oldu..
-c: accuracy ile neler yaptiniz peki?
-k: turkiye'nin ilk megademosunu cikardik ve 1990
commodore show'da 2. olduk teleteknigin yari$masinda. sonra coderimiz
ace bronx'a gecti ve amiga bolumu dagilma a$amasina geldi.. ben de bazi
ki$isel problemler ya$adim bazi grup elemanlariyla.. sonra her$ey
duzeldi ama grup sultansoft icin oyun yapmaya ba$layinca demo projeleri
aksadi.. ben de 1991 sonunda rebels'e girdim..
-c: amiga bolumundeydin?
-k: evet amiga bolumu..
-k: c-64 icinde amiga'da 16 renkli grafikler cizdim ama convert etme
firsati olmadi bi turlu
-c: rebels'e girisin nasil gerceklesti?
-k: oldukca fazla grafik cizmistim ve rebels benim favori grubumdu (kafa
sallayan kadinin oldugu equalizer'i kim hatirlamaz? megademo2) sonra
danimarka'dan jake'e mektup yazdim.. 1 ay sonra cevap geldi ve rebels
uyesi olmu$tum artik.. :)
-c: o zamanlar mektuplasarak haberleshildigine gore grafikleri de bir
disketin icinde postayla gonderiyordun?
-k: evet aynen oyle, o zaman bbs'ler 2400-9600'du .. 14400 yeni cikmisti
ve cok pahaliydi.. 1000$ gibi fiyatlar hatirliyorum, hst us robotics
icin.
-c: clique'a girmeden once bronxla bir diskmag cikardiniz. biraz
anlatirmisin?
-k: evet.. rebels'e girdim pekcok sey degisti.. rebels o zaman demo
chart'larinda ilk 5 icerisindeydi ve oldukca populerdi.. dolayisiyla
birisine mektup yazdiginda hemen cevap geliyordu. mektup zamaninda
eliteness denilen salak bi kavram vardir.. elite ki$iler her mektuba
cevap vermezler ama eger gonderen de elite olursa sana cevap
verirlerdi.. 9 ay once attigim mektuplarin bile cevabi gelmeye
baslamisti rebels'e girince. sonra birgun bloody ve ben bi diskmag
cikarmaya karar verdik.. yapabilecegimiz en kolay, zevkli ve devamli
$eyin bi diskmag olduguna karar vermi$tik.. fakat bir sorun vardi..
derginin kodu.. turboyla telefonda konusuyorduk bir gun ve ye$ilkoy'de
bir meeting duzenlemeye karar verdik.. konu$urken bi ara soz diskmag
konusuna geldi..
-c: eliteness kavrami hala var.. ve bu bicok kisiyi sinir ediyor... sen
hich elite davrandin mi?
-k: evet.. elite olduktan sonra sana mektup yagmaya ba$liyor.. sende
onlara cevap yazamiyorsun.. bir ara 300 mektup kontagimin oldugunu
hatiliyorum.. onlara cevap yazmayinca 'elitlik' yapmis oluyorsun bi
cesit.
-c: yani eliteness kisilikten degil de imkansizliklardan kaynaklaniyor?
-k: salak bi kavram oldugunu soylemistim.. elite olanlarin da olmaya
calisanlarin da davranislari cok salak geliyor bana $u an. neden
kaynaklandigini bilmiyorum.. buyuk bi gruba girince bi $ekilde elite
oluyorsun.. sonra bunun $artlari seni buna zorluyor.. her mektuba cevap
vermiyorsun.. bazi kontaklarina daha kisa mektup yaziyorsun.. hatta drop
ediyorsun vs..
-c: peki, dergiye geri donelim...
-k: konu kod olayina geldi.. biz yurtdisindan rebels'den bir dergi kodu
almaya calisiyorduk.. o sirada rebels phenomena ile baltazar isimli bi
dergi cikarma asamasindaydi ama dergi release edilemedi bi turlu. biz de
derginin kodunu eternal'e aliriz diye dusunuyorduk.. turbo kullanilmayan
2 tane dergi kodlarinin oldugunu soyledi ve seve seve bize
verebileceklerini soyledi.. ustelik istedigimiz ozellikleri
ekletebilecektik. bu fikir bizim aklimiza yatti. fakat turbo'nun dedigi
dergi kodlari oldukca eksikti.. barbarian kisa bir surede
yeniden, istedigimiz sekilde bi dergi kodu yazdi.. 92 yazinin sonuna
dogru dergi kodu bitmisti ve dergiyi cikardik hemen.
bloody ve ben yaklasik 700 tane disket kopyaladik.. mektup yazdik..
mektuplari print-out almak 2 gun surdu. 2 gun uyumadik.. cok
yoruldugumuzu hatirliyorum.. 2 tane bavulla acibadem postahanesine
gittik.. hooligan/bronx bizi o halde gordu... turk scene'in gelmis
gecmis en buyuk gonderisini yaptik.. postanede cok komik olaylar oldu
ama bu da baska bir yazinin konusu :)
-c: o zamanlar heralde bir mag cikarmak bugunku kadar kolay degildi...
-k: tabii canim.. hersey posta uzerinden oldugu icin yavas oluyordu ve
oldukca masrafliydi. stamp cheating bi nebze yardimci oluyodu.. zarflari
da yapikredi'nin para yatirma zarflarini ters cevirerek yapiyorduk.
-c: eternal chartlara girdikten sonra bazi tartismalar oldu sanirim..
-k: eternal eurochart'a 6. olarak girdi, anarchy'nin stolen data'sinda
3. oldu, european top twenty'de 6.
-c: oldukca basariliydi yani? /=,)
-k: butun chart dergilerine girmistik.. eternal, amiga chartlarina giren
ilk turk produksiyonu olmu$tu.
fakat eurochart'a "rebels ve bronx" olarak girmisti.. vigo bunu bi
sorun yapti ve turbo yine bi meeting icin yesilkoy'e cagirdi bizi.. ama
benim ve bloody'nin bundan haberi yoktu.. oylesine bi meeting olacagini
zannediyorduk.. megersem onceden planlanan biseymis. turbo ordaydi..
sonra barbarian geldi.. sonra vigo.. takim tamamlaninca turbo
barbarian'a dondu ve 'evet barbarian' dedi. barbarian'in ikina sikila
'abi biz kodu geri cekmeye karar verdik' dedigini hatirliyorum...
ilk once $a$irdim sonra cok komik gelmi$ti bana kahkahalarla guldum.
vigo yabanci grupla
olmaz bu i$ demi$ti... (bunu demesinden bi sure sonra vigo'nun iris diye
bi gruba girmesi ilginctir..)
-c: vigonun agirina giden bronx'un yanina rebels yazilmasi miydi?
-k: rebels'in once yazilmasi.. benim dergiyi rebels produksiyonuymu$
gibi tanittigimi zannetmesi.. halbuki biz mektuplara 'it's an
independent production' demi$tik ve 700 mektupta o satiri fosforlu
kalemle cizmi$tik.
-c: sonra ne oldu?
-k: bi sure tarti$tik.. sonra herkes kendi yoluna dedik.. eller
siki$ildi.. arkada$ca ayrildik ordan.. bloody ve ben evimize donduk.. bi
sure sonra yabanci dergilerde vigo'nun $ahsima kufurlerle dolu yazilari
cikti..
-c: peki bundan sonra eternal birdaha cikti mi?
-k: evet cikti.. yakla$ik 13 ay sonra 2. sayisini cikardik.. 2. sayisini
ben kodladim. bu arada o tartismadan bi sure sonra bronx eternal'in
sadece panel grafigini degistirerek cemetery news olarak cikartti..
-c: o kadar isin arasinda m68k asm ogrenmek zor olmadi mi?
-k: m68k ile zaten ugrasiyordum.. hatta swap yapmaya ilk bi s'em up
oyunu trainer ederek baslamistim. gondericek hic yeni stuff'im yoktu..
bloody bir oyun getirdi onu 5 kisiye yolladim 3'unden cevap geldi. 1
tanesi diskmag yollamisti. ordaki adreslere yazip bir yigin kontakt
yapmistik.bu dedigim olay rebels'e girmeden once tabi. sonra kontaklara
gondericek bisi olmayinca basit bi intro yazip yollamistik..(bloody ve
ben)
93 yazini eternali kodlamakla gecirdim.. ve dergi yeniden 4. olarak
eurochart'a girdi.. cemetery news 2 sayi daha cikmisti ama chart'a
girememislerdi bile.. 2. sayiyi miracle adina cikarmistik.. razor
1911'in propaganda dergisi eternal 2'yi butun zamanlarin en iyi kod ve
dizaynina sahip dergisi secmisti. dergi 2 sene kadar chart'larda
kaldi.. sonra okul yuzunden olaydan vazgectik..
-c: peki clique'e nasil girdin?
-k: clique ile tanismaya gittik.. zaten daha onceden master ve remix'i
taniyorduk.. bu daha buyuk bi bulusma oldu.
94 yaziydi.. clique bir demo cikaracakti ve grafige ihtiyaclari
vardi. ben yaparim dedim.. bazi seyler cizdim ama biz olayi eglenceye
donusturduk, ictik falan...
clique'te hersey cok degisikti simdiye kadar hicbiyerde gormedigim
arkadasligi kaynasmayi gordum.. clique'te su ana kadar kimse gruptan
ayrilmadi ve de atilmadi.. (yurtdi$indaki elemanlar haric) bence bu
arkadasliga verdigimiz onemin bi gostergesi..
aslinda bu basli basina bi yazinin konusu. diger gruplar surekli
kuculup buyurken, parcalanirken clique hep 1 kaldi ve kuruldugundan bu
yana hep buyudu. kimse ayrilmadi.
-c: clique o zaman kac kisiydi?
-k: yaklasik 20 ki$i. tam bilmiyorum remix'e sormak lazim.
-c: efsane olmasinin bi nedeni olarak gosterebilir miyiz?
-k: evet.. arkada$lik ve script..
-c: clique sanirim amiga icin pek birsey yapmadi?
-k: amiga'da 1 intro cikardik detayla beraber.. muziklerini
heatbeat/cncd yapmisti.. clique'in ilk aga introsu ve herhangi bi
platformdaki son production'u oldu...
clique amiga'da demo olarak pek bi$i yapmadi 1-2 intro di$inda.. ama
master ve mit bir yigin bbs util kodlami$ti.. onu hatirliyorum..
gifdescript ve jpegdescript gibi bbs yazilimlariyla gelen default
program olan utiller olmu$tu..
clinique.. turkiye'deki ilk demoya yonelik bbs... oldukca uzun sure
online oldu.. sonra 96'da chronique bbs'i actik ama crash edip duran bir
a1200tower yuzunden fazla calistiramadik.. zaten internet butun bbs'leri
oldurdu. bir sure sonra cable modem ve isdn yayginlasinca eski gunlere
geri donecegiz umarim.
-c: sanirim closed board tipi bir bbsti...
-k: evet, butun amiga bbs'leri gibi
-c: c64 icin grafikleri neyle ciziyordun? [amigada?]
-k: dpaint'te 16 renk bi palet hazirlamistim. 160x200 ciziyorsun.. ama
hic convert etme firsati olmadi
-c: 64 icin grafik cizmedin yani?
-k: cizmedim.. sadece bi font cizmistim kullanildi mi bilmiyorum..
-c: peki grafik yonunde yogunlasmanda herangi bir neden var miydi?
kucukken resime kabiliyetin var miydi mesela?
-k: evet resimden hep 5 pekiyi almisimdir, abim mimar oldugundan bana
bayagi etkisi olmustur..
-c: :))
-k: heue..
-c: peki grafiker olarak basarilarin var mi? chartlar ornegin?
-k: rebels'e girmeden once cok dagilan bir demoda grafigim
kullanilmamisti o yuzden taninmiyordum. assembly92 invitation'unda bir
grafigim kullanildi, sonra eternal cikti..
eurochart'a 10. olarak girdim. eternal'in ciktigi evrelerde butun
chartlara girdigimi hatirliyorum.. sonra 94'te skidrow-dualcrew shining
doomsday partisinde grafiklerim olan switchback demosu 1. oldu..
-c: peki kendi tekniklerin basarinda etkili oldu mu?
-k: evet, kendim degisik tarama teknikleri gelistirdim.. o zamanlar daha
cok satranc tahtasi seklinde tarama yapiyorlardi paletten daha cok
yararlanmak icin... ben o tur tarama tekniginden kactim ve buyuk pixel
bloklariyla verdim o etkiyi. bu teknigi kullanan cok az grafiker vardi o
zaman.
-c: o zamanlar grafikerler fxler kullanmazdi.. logolari oturup pixel
pixel yaparlardi.. son zamanlarda grafikerler isin kolayina kaciyor.
bunu nasil degerlendiriyorsun?
-k: yarismalara scan edilmis resimlerle katiliyorlar.. tabi bu teknigi
olduruyor.. isin eski heyecani kalmiyor.. tabii teknigi kucumseyenlere
birsey demiyorum fikir daha onemli tabi.. ama bence mukemmellik hem
fikir hem de teknik butunlugu.. logo cizen de kalmadi zaten dikkat
edersen. logoyu scan edemezsin cunku.
photoshop buyuk bi program... bunda illustrasyon yapabilirsin.. ayni
dpaint'te yaptigin gibi.. ama scan edip ona effekt uygulamak diger
grafikerlere haksizlik bence. cunki grafiker olmayan insanlar bunu
farkedemiyor ve onlara haketmedikleri bir saygiyi kazandiriyorlar..
ama bunun yaninda scan grafiklerin kullanilmasi gereken yerler var..
mesela teknoklip seklinde demolar.. bunun disinda bir compoya scan
resimle katilmak pek ahlakli bi davrani$ degil.. tabii o resmi kagida
sen cizmemissen..
bir kadin resmi scan et.. yanina dragon ciz.. huoop #1..
-c: artik oldukca gec oldu.. scene'e son bir sozunle bu roportaji
noktalamak istiyorum.
-k: buranin suyundan midir bilmem turk scene'in nufusu 50'yi
gecmemistir.. umarim bu ilerde degisir.. eskiden bilgisayarla bu kadar
ugrasan insan yoktu ama o zaman scene daha hareketliydi.. artik internet
te var.. yani eskisinden daha saglikli bir donanim ve ileti$im ortami
var. peki eksik olan ne?
butun tanidiklarima sevgiler.. ozellikle clique'teki dostlarim, kadem,
dj, ghost, antifeel, max ve turk scene'in altin cagindaki herkese..
-c: bu gusel roportaj icin ben tesekkur ederim. /=,)
-k: ben de :d
::z-buffers (ati/realtime)
herzaman programcilarin basini agritan olaylardan birisi de ekrandaki
poligonlarin hangisinin gorunup hangisinin gorunmedigidir. eger bi de
poligonlar ic ice giriyorsa is icinden cikilmaz bir hal alir.
cogu yuzey saklama algoritmalari arasinda en verimli olani z-buffer adi
verilen bir algoritmadir. asagida bu algoritmanin detayli aciklamasi vardir.
1. tüm noktalar için renk dizisini arkaplan rengiyle, derinlik dizisini de
mümkün olan en küçük deger ile (mesela integer kullanylacaksa -32768 ile)
doldurulur.
2. ekrana basylacak noktalar için:
a. noktanin derinligi hesaplanir.
b. eger hesaplanan z degeri derinlik dizininde ayni noktaya karsilik
gelen degerden büyükse (yani nokta daha derinde ise) hiçbir islem
yapylmadan sonraki noktaya geçilir.
c. eger hesaplanan z degeri derinlik dizisinde ayni noktaya karsilik
gelen degerden küçükse (yani nokta daha yakinda ise) derinlik
dizisindeki noktanin eski z degeri, hesaplanan yeni z degerine; renk
dizisindeki noktanin degeri de basilacak noktanin rengine esitlenir.
eder ekranimiz sadece poligonlardan olusuyorsa ekrandaki tüm noktalari, o
noktaya karsilik gelen poligon denklemlerinde yerine koyup z degerlerini teker
teker bulmamiz gerekir. bu islem gayet uzun zaman alir.bunu azaltmanin bir cok
yolu vardir.
poligon içindeki herhangi bir (x, y) koordinatinin z degerini biliyorsak
(x+1, y) koordinatinin z degerini kolayca bulabiliriz. eger poligonun
denklemini
ax + by + cz + d = 0
olarak kabul edersek,
z(x+1, y) = z(x, y) - a/c
olur.
z degerlerini hizlica bulmanin bir baska yolu da gouraud'daki algoritmanin
bir benzerini kullanmaktir. poligonlar basilirken gouraud'daki hesaplanan renk
degeri yerine poligonun z degeri kullanilir. ve bulunan bu z degerlerine gore
islem yapilir.
ati/realtime
graphix:lightwave -1- ä(junkie/tds)
selam tdsn okurlari;
ben junkie,the dark sect adli grubun grafikeri ve sysopuyum.bundan sonra
lightwave 3d ile ilgili yazilar yazacam.verecegim uygulamalar umarim size lw
yi geli$tirmenizde faydali olur.en ba$ta size lw nin kullanim mantigini
anlatacam daha sonra uygulamalara geçecez.lightwave, modeler ve layout denilen
iki bölümden olu$uyor.modelerde modellerinizi hazirliyor,layouttada onlari
hayata geçiriyorsunuz.size bütün butonlarin neye yarayacagini anlatmayacagim
zaten uygulamalarda kullanildikça anlayacaksiniz.buradaki uygulamalar lw 5.0
için yazilmi$tir.$imdilik uygulamalari kolay tutacam daha sonra detaylara
geçecez.
******uygulama 1******metanurbs******
metanurbs un anlami non-uniformal rational b-splines demektir bunlar
matematiksel egrilerdir.
lw_modelerde eni boyu e$it bir kutu yapalim.kutumuzu yaptiktan sonra tab
tu$una basarsak bu obje burb model haline gelir.nurb modeller daha çok organik
modellemede kullanilir(insan,hayvan).kutumuzu nurb haline getirdikten sonra
modify/drag aleti ile istediginiz noktalardan çeki$tirerek objenizi
istediginiz $ekle sokabilirsiniz.lightwave de objelerin yapimini çogu basit
bir kutu dan geçer.unutmamaniz gereken bir nokta nurblu modelinizi layouta
geçirmeden önce freeze etmelisiniz..
******uygulama 2******extrude/lathe/mirror*****
extrude: 2 boyut içeren $ekillerini istediginiz koordinatta 3 boyutlu hale
getirmeye yarar.™rnek olarak yaptiginiz bir texti 3d yapabilirsiniz.
lathe: kesit halinde bulunan objenize bir orta nokta verip onun etrafinda
dönmesini saglarsiniz.™rnek olarak bardak,vazo vs.
, |
, |
, | -> etrafinda dönecegi eksen.
, |
, |
, , |
, |
mirror: eger objenizin aynisindan kar$isina simetrik olarak kopyalanmasini
istiyorsaniz mirror kullanirsiniz.mesela bir surat çiziminde iki kulak,iki göz
yapacaginiza mirror kullanin...
******uygulama 3******particles(randomize points)
tool/custom menüsünün altinda bulunan randomize points isteginiz sayida
nokta yapmanizi saglar.
/square=noktalariz dagildiginda bir 4gen sheklinde olur./
/sphere=noktalariz dagildiginda bir küre sheklinde olur./
/constant=noktalariniz sabitdir./
/falloff=noktalar rastgele dagilir./
particles sayesinde yildiz,duman(steamer veya glow ile),sis,alev türü
efektler gerçekle$tirebilirsiniz.yalniz her randomize points yaptiktan sonra
points2polygons yapmayi unutmayin.
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
center plug-in: objeleri çizdikten sonra center etmezseniz layoutta
objenizi rahat kontrol edemezsiniz...
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
******basit bir animasyon yapimi******
- modeler'i çali$tirin.
- objects/text 'e girin ve istediginiz texti yazdiktan sonra font seçip ok'e
basin. (yazinizi z axisinde yani faceden yazin)
- multiply menusunden extrude'a girin ve z axisinde 30cm'e kadar extrude edin.
- space tu$una basin ve alttan polygons'u i$aretleyin.klavyenizdeki ‚ tu$una
basarak bütün polygonlari seçin.
- polygon menusunden surface'a girin ve bir surface ismi yazarak apply edin.
mesela:text,logo kafaniza göre takilin.
- objects/custom'dan objectinizi centerladiktan sopnra save edin.save ederken
dosya adinin sonuna .lwo yazmayi unutmayin.
- modeler'i kapatip layout'a geçin.
- objects menusunden load object 'e basarak yaptiginiz objeyi yükleyin.
- objectiniz seçiliyken motion graph'a girin (lw 5.5'de graph editor).
- girdikten sonra enter a basarak create key at frame 'e 100 yazin.
- motion graph penceresinde x position yazan yere basin ve heading angle'i
seçin.
- 100 karedeki key'in current value :360 yapin
- bu uygulmayi pitch angle ve bank angleda da uygulayin.
- use motion 'a basin.
- preview/make preview a girin ve last frame'i 100 yapin.
- ve izleyin
ben burda kullandigimiz motion graph'a ilerde daha detayli olarak yer
verecem. sadece fikir sahibi olun diye gösterdim.(yeni ba$layanlar için.)
//$imdilik yazimi burda bitiriyorum.kendinize iyi bakin......//
junkie //tds
[end of tdsn 3]
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap