9 entry daha
  • üniversite bölümlerinin tek profesör kadrosu açtığı dönemde ki 70 li yıllar olsa gerek, kendisi mimar sinan üniversitesine başvuruda bulunmuştur. aynı kadroya nejat diyarbekirli de "hun sanatı" adlı eseriyle başvurur ve içerisinde oktay aslanapa'nın da bulunduğu jürinin kararıyla kadroyu alır. bu duruma çok içerleyen mustafa cezar haksızlığa gelemez ve sanat tarihi dünyasının en özel metin eleştirilerinden birisi olan "hun sanatı üzerine" adlı eseri yayınlar. bu eserinde nejat diyarbekirli'nin profesörlüğe kabul edildiği kitabının ne kadar içi boş olduğunu yazdıklarının başka eserlerden copy paste yapıldığını , fotoğraflar fazla yer kaplasın diye büyük koyulduğunu çok sağlan argümanlara dayanarak anlatır. ve o dönemde de var olan bütün akademik torpilcilerin ve çakma profesörlerin içinde gezdirir. bu yüzden örnek alınası çok kıymetli ve değeri bilinememiş bir profesördür. akademisyen olmayı düşünen bütün genç sosyal bilimciler tarafından "hun sanatı üzerine" adlı eseri okunmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap