• haklısın dostum adres neydi?
  • 200 gramdan başlayıp 100 grama düşen penis ağırlığı içeren beyanat. biraz daha okuyunca 2 grama düşecek diye yarıda çıktım. en son kendine bağlayacak konuyu belli oldu.
  • çok istiyorsan karını, kızını, ananı, bacını bana yolla diyenleri okudukça bizim herifler kadını mal gibi düşünmemeyi ne zaman öğrenecekler diyorum bende. hediye paketi mi istiyorsun, bir eşyasını mı ödünç istiyorsun insanlardan salak evladım.

    anasının bacısının kızının karısının bir iradesi yok mu? bütün kadınlar sana gelmek için evlerindeki erkeğin iznini mi bekliyorlar sanıyorsun. sana bugüne kadar gelmemiş olan o kadınlar, baba, koca, oğul, abi izin verdiğinde koşup gelecekler mi zannediyorsun.

    3 laftan biri gavat. diğeri karını, bacını bize gönder. üçüncüsü de batının ahlaksızlığı, modernizm, kaka medeniyet, yaşasın islam, muhteşem geleneklerimiz.

    niye kötü? çünkü öyle. bir kaç entry dışında bir şeyleri sorgulamaya, anlamaya, anlatmaya çalışan yok. bir boka yaramayan entry'lerinizle kafamızı sikip duruyorsunuz.
  • paylaşmak değil de eşin başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi diye daha genel ele alalım:

    iyi ya da kötü bir şey değildir. içgüdüsel (bazen de öğrenilmiş şeyler sonucu) olarak kabullenebildiğin, hoş bulduğun veya kabullenmenin hatta aklına getirmenin bile imkansız olduğu kafayı sıyırıp katil olduğun bir durumdur.

    şimdi burda bence kültürel bir faktör var mesela eşini başka kadınla paylaşan kadına en batılı batı medeniyetinde bile cuckold denmiyor, hatta bizdeki gibi vahşi bir ortadoğu kültüründe bu kadın kuma kabul ederse anlayışlı eşini seven itaatkar halim selim kadın oluyor. buna aynı zamanda cinsiyetler arası biyolojik fark da denebilir. belki kadınlar, belki bazı kadınlar kendisine çocuklarına yeterli kaynak ve refakat sağladığı sürece güçlü erkekleri başka kadınlarla paylaşabiliyorlar.

    biyolojik-içgüdüsel faktör, erkeğin kıskançlığının default durum olduğu kabulünün de kaynağı olabilir. ancak kültürüne göre erkekler aldatılma durumunda hiç de "oh ne iyi ne egzantrik medeni bir durum oldu" demedikleri halde, yine, hiç de katil olmayı düşünmüyorlar, veya şiddetin bir derecesinin faili olmuyorlar. kuvveden fiile çıkma oranı binde bir gibi hatta. burda da kuvveyi birken bin yapan ve namus için şiddeti teşvik eden "bir kültür"ün belirleyici olduğunu söylemeliyiz.

    kısacacası gavattır vs.dir bunlar sadece kelime, tıpkı (bkz: namus) gibi tanımsız. eşşekte de sığırda da olan içgüdünün oluşturduğu; kültürün tanımladığı birer kelime, ama ahlak vs. gibi, evrensel mantığı, kadına erkeğe eşit uygulanabilen, oluşan somut zararlar-faydalar-haklar-özgürlükler gibi şeylere indirgenebilen bir mesele ile alakalı değil. ahlaki bir mesele değil.
  • 200 gram 10 dakikayla başlayıp 100 gram ve 5 dakikaya kadar pazarlıkta inmek

    (bkz: ölümü gösterip ameliyata razı etmek)
  • penis'in ağırlığı 200 gram olarak verilen bir söylem.

    ağırlık = hacim * kan yoğunluğu

    silindir hacmi= pi * yarı çap^2 * tutar

    yarı çapı 2cm, uzunluğu 15cm olan bir penis ele alalım. *

    kan yoğunluğu = 1.055 g/cm^3

    yani ağırlığı= 3.1416 * (2^2) * 15 *1.055 = 198, 86 gram

    ölçtün mü lan diyenler için, ölçmüş olduk. ama böyle bir önerme yapanın penisi sadece 3cm'dir olsa olsa. bu da penisinin ağırlığını yaklaşık 39 gram yapar.
  • (bkz: cuckold)
    (bkz: swinger)
  • başlığı okuduktan sonra yorumları okumadan bayağı bi düşündüm. kendi adıma bu konuda paylaşmak kavramını hiç aklıma getirmemiştim. başkalarının yaşadığı ilişki biçimini yorumlamayı...daha doğrusu yargılamayı doğru bulmuyorum. zorlama olmadığı müddetçe beni ilgilendirmez.

    konu ben olunca paylaşılmak ya da paylaşmak istemem. eşim beni belki zaman'la sevmeyebilir...yanında oturduğum halde beni görmeyebilir...kendisi ve hayata bakışı değişebilir ve ben artık onu, istemeden de olsa, mutlu eden insan olmayabilirim. çocuklar olunca insan pat diye ayrılık lafını atmaz ortaya...bocalar, boğuşur...belki herşeyi aşıp tekrar birbirini deli dolu sevebilir. ama herşey denedikten sonra yinede olmuyorsa...ve o başkasıyla tanışırsa...aramızda ayrılık konusu dürüstçe belirlenmediği müddetçe bir birliktelik yaşamasını yadırgarım kesin. zaten birşeylerin ters gittiğini insanlar çok önceden sezmeye başlar. eşim bana hep çok iyi davrandı. çok tatlı...iyi bir insan. ona inanılmaz bir vefa borcum var. çok severek evlendim. bir an dahi pişman olmadım. bana bunca güzellikler yaşatan bir insanı ben mutlu edemiyorsam artık...mutluluğu bulduğu yerde yaşaması için ayak bağı olmam. yeterki dürüst davransın. acımaz mı peki? çok acır ayrı konu.
hesabın var mı? giriş yap