• türkiye'de bu edebiyata ilgi duymaya başladıysanız, öğrenci iseniz veya kıt kanaat geçinen biri iseniz ve e-kitap okuyamıyorum diyorsanız; geçmiş olsun artık paranız yok.

    ben bu illete lise hazırlıkta bulaşmıştım; yıllar önce. yüzüklerin efendisi ile seriye adım attım. fakat bu dünyaya adım atınca, ister istemez arkasından blind guardian, iced earth, manowar geldi.

    arkasından frp geldi. arkasından crpg geldi. oyun dergilerinin revaçta olduğu zamanlar okuduğum frp sayfaları beni cezbetti. cd-oyun ve level dergilerinde bu tarz sayfalar beni coşturdukça coşturuyordu. yeni yeni yapılanan forumlara üye oldum ve sonrasında ise o sonsuz kuyudan içeri atladım.

    şimdi neden fakirlik derseniz; bu tarz kitaplar genellikle seri oluyor ve sağlam seriler onlarca kitaptan oluşabiliyor.

    yüzüklerin efendisi 3 kitap fakat tolkien külliyatına girdiğinizde sizi silmarillion, bitmemiş öyküler, beren ile luthien, gondolin'in düşüşü falan bekliyor.

    daha da derine inerim, ben ingilizce biliyorum derseniz de harper collins baskısı the history of the middle earth adlı 12 cüzden oluşan külliyat sizi borç batağına sürükleyebilir.

    tabi bundan sonra takıntı başlıyor. jrr tolkien'den hobbit resimleri adlı sayılı basım bir kitap şu an yok, nadirkitap'ın ellerini ovuşturan sakinleri sizi bekliyor. tolkien'in biyografileri, çocuklarına yazdığı "noel baba'dan mektuplar", roverandom, akademik bir çalışma olan "peri masalları üzerine", sonra bu kitapların daha kapsamlı incelemeleri olan "hobbit ve felsefe", "tolkien'in ağacı" falan derken kendinizi 25-30 kitap sahibi olarak buluyorsunuz ve bunlar sadece tolkien külliyatına ait.

    zaman geçiyor fantastik edebiyatın derinliklerinden biri sizin kulağınıza "dragonlance" diye sesleniyor. kendinizi ağacın tepesine yapılmış bir handa, baharatlı patates yerken buluyorsunuz. fakat ceplerinize dikkat edin; özellikle yakınlarda bir kender varsa.

    işte bu evrene girerseniz ve bu evreni severseniz, türkçe'ye basılı olan herşeyi okuyacağım derseniz: tebrikler sıçtınız.

    artık çoğu kitabı bulunmuyor. ejderhamızrağı serisi kaç adet yayınevi batırdı bilmiyorum ama bu kitapların lanetli olduğu herkes tarafından biliniyor. toplam 54 (sanırım) kitaptan oluşuyor ve bazı kitapları şu an 200 liraya satılıyor. bazı kitaplarını ise bulmak tamamen şans işi.

    "ben ingilizce biliyorum, yurtdışında daha türkçe'ye çevrilmemiş kitapları var mı bu serinin?" derseniz, kaçar giderim buralardan. hem de arkanızdan küfrederim. ama hala ısrar ediyorsunuz, değil mi? alın size okuma sırası, ben karışmıyorum:

    http://www.angelfire.com/folk/native_son/dl/

    kuyuda düşmeye devam ediyoruz. düştükçe düşüyor, devirler değişiyor ve çark tekrar dokuyor. evet; zaman çarkı sizi bekliyor.

    ithaki bir ara bu kitabı basmayı durdurmuştu ve söylentilere göre nadirkitap o senelerde şampanya patlatıp partiler düzenliyordu. ciltli kitapları 100-150 liralardan satılıyordu. hele bir de yeni bahar denilen o meşhur "sıfırıncı kitap" vardı ki, insanlar o kitabı bulabilmek için av partileri düzenliyordu. neyse ki artık seri ithaki tarafından tekrar basılmaya başlandı fakat yine de 750 lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor.

    "margaret weis ve tracy hickman ikilisini çok sevdik, var mı daha bir şeyler?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

    var abicim var. var, olmaz olur mu var. ama kitapları yok. sahafların kapılarında sanki o ismi görür gibiyim hala.

    (bkz: ölüm kapısı serisi) veya (bkz: death gate cycle)

    bu seri 7 kitaptan oluşuyor ve bazı kitapları şu an 150 liradan satılıyor. (bkz: nadir kitap bunu beğendi)

    benim acayip sevdiğim ve kendine has bir büyü düzeni olan bir seridir. ayrıca dünyanın geçmişi ve yapılanması çok iyi anlatılmıştır.

    neyse. bitti mi? bitmedi.

    arkadaş ne doyumsuz insanlarsınız? hala daha var mı diye soruyorsunuz. uzun serilerden hoşlanmaya başladınız anlıyorum ama bak canınızı yakarlar, üzerler sizi. yapmayın.

    peki; benden günah gitti.

    (bkz: unutulmuş diyarlar)

    arkadaşlar; doğum günü değil de cenazenize çelenk olarak bu kitapları isterseniz insanlar ölümünüzü onurlandırmak için bu kitapları toplamak zorunda kalacaklarından, tüm türkçe baskılarına ancak bu stratejiyle ulaşabilirsiniz; yani ölümden sonra.

    ejderhamızrağı serisi ile beraber yayınevlerini batıran serilerden biri de budur. benim saydığım toplam 48 kitabı var (elminster serisini saymıyorum çünkü türkçe'ye baskısı tamamlanamadı) ve bu kitapları toplamak için büyük bir yolculuğa çıkmanız gerekiyor. bu kitabın anti-kahramanı olan drizzt do'urden üzerine yüzlerce yazı yazıldı. karakter analizleri onbinlerce kişi tarafından çıkarıldı. kitap o kadar güzel ki... neyse, sonra fakir kalınca beni suçlamayın özendirdi falan diye.

    artık arkanıza yaslanıp bu güzel serileri bitirebilirsiniz... ama... hala sizi bir şey dürtüyor değil mi? kan kokusunu alan kurtlar gibisiniz.

    kan demişken,

    ravenloft'a hoş geldiniz.

    (bkz: ravenloft)

    bu karanlık seri, türkçe olarak 11 kitaptan oluşuyor ve bazı kitapları artık sadece karanlık bir diyarda bulunuyor. kahramanlar hayatlarını ortaya koyarak bu kitapları oradan bize getiriyor ve nadirkitap sitesine koyuyor. o yüzden fiyatları maalesef biraz pahalı. mesela ölülerin dansı ve şeytanla uyumak kitaplarının her biri 90 lira. hayırlı işler olsun efendim.

    neyse bu da bitti. ama az önce bir kişi bana bir mektup yolladı. mektuba noktası virgülüne dokunmadan yazıyorum:

    "abi merhaba, fantastik edebiyat övüyormuşsun. ben psikopatın tekiyim. bir seri olsun mesela, ben o seriye başlıyayım, toplamda 1800 sayfa falan okuyayım ama serinin devamı olmasın. yazar olacak hıyar ağası hala otla bokla uğraştığından o kitabı bitiremesin ve ben de yıllarca o kitabın bitmesini bekleyeyim. var mı böyle bir seri?"

    mektubu hemen cevaplıyorum. evet var. siz de bekleyenlere katılmak isterseniz buyrun sizi buradan alalım:

    (bkz: the kingkiller chronicle); namı diğer "kralkatili güncesi".

    bunu yazan abimiz ya depresyondan, ya da imposter sendromundan, ya da tamamen götünün keyfinden dolayı bu seriyi bitirmiyor-bitiremiyor. en son kitabı olan bilge adamın korkusu, mart 2011'de yazıldı. patrick rothfuss abimiz, canlı yayınlarda kitap hakkında soru sorulmasına bile tahammül edemiyor şu an. hadi buyrun, yüreğiniz varsa gelin.

    neyse. baya yazmışım. daha yazardım fakat artık yeter. fakat bu kitapların yanında brandon sanderson abimizin kitaplarından söz etmesem olmaz, ayıp olur.

    bu abimiz ise kendisine cosmere denilen bir evren yaratmış, ve içinde bir sürü hikaye geçiyor. fakat seriler birbiri ile bağlantılı değil. ayrı gezegenlerde geçiyor diyen de var, ayrı boyutlarda geçiyor diyen de var. dallı budaklı bir okuma sırasına sahip ve türkçe'ye hala çevrilmekteler.

    serinin okuma sırası neye benziyor diye soracak olursanız; şöyle bir şey:
    https://i.redd.it/n7zi4z0iqpw31.png

    bunu basan yayınevinin sonu da umarım diğer lanetli yayınevlerinin sonuna benzemez.

    bahsetmediğim başka bir seri ise, netflix dizisi ve oyunlarıyla meşhur, polonyalı "the witcher" serisi. şu an 7 kitap türkçe'ye çevrildi. dahası var diyen var, bitti diyen de var. ben 7 tanesini aldım ve yazarının ölmesini bekliyorum yoksa ikinci bir patrick rothfuss vakasını kaldıramam*

    umarım eğlenmişsinizdir. neyse, şakalar komiklikler buraya kadar. cidden fakir kalırsınız. annenizin bileziklerini satarsınız. kripto para işine girersiniz bu illet yüzünden. yankesici olursunuz. geleceğiniz yanar. ben uyarımı yaptım.

    son bir sözle kapatıyorum.
    (bkz: ama her şeye değer)

    iyi yolculuklar.

    edit: yerdeniz serisi arada kaynamış, ursula ablamızın ruhundan özür diliyorum ve bu serinin de önünde saygı ile eğiliyorum.

    edit 2: kırk kanaat, kıt kanaat olarak değiştirildi. ben dedemden öyle duyardım ve hayatım boyunca öyle kullandım, yaktın beni trakyalı dedem hhdaafgasdfss

    edit 3: asoiaf serisi yok demişler, doğrudur, dizisinin berbat finali yüzünden artık hafızamdan nasıl silmişsem seriyi; hiç aklıma bile gelmedi. bu kitabın da sonu ne olacak belli değil, aman dikkat. yazarı da epey yaşlı. bir hatırlatma daha yapayım; dizi bir kaç sezon sonra kitaba sadık kalmıyor ve hikayeyi kendi yazıyor. yani o berbat final kitapta yok.
  • bu türün okurları kabaca klasikçiler ve fütüristler olarak ikiye ayrılır, şöyle ki;

    klasikçiler için önemli olan hikayelerin derinliğidir. uzun betimlemelerden sıkılmaz, kitap içindeki şiirlerden keyif alırlar, çizimlerin betimlemelere uygun olması çok önemlidir. favorileri ya yüzüklerin efendisi ya yerdeniz büyücüsü'dür. tolkien'i ataları olarak kabul ederler. orta dünya ile ilgili her şey kutsaldır. sinema uyarlamalarına karşıdırlar. büyük çoğunluğu kendi fantastik öyküsünü yazmayı denemiştir ama tamamına yakını 8-10 sayfadan sonra "ileride bir zamanda" dönmek üzere rafa kaldırmıştır projesini. kitaplara özen gösterirler. imkanı varsa mutlaka orjinal kitap alırlar. fantastik edebiyata ek olarak tarihi roman okumayı severler. favori karakterleri çoğu zaman baş kahramanlar değildir, faramir'i, kurik'i severler. masallara saygı duyarlar. bilimkurguya pek itibar etmezler.

    fütüristler ise, dinamizmi sever, rakamlara bayılırlar. 1'e 50 kazanılan meydan savaşları, yüzlerce kişiye karşı bir avuç kahraman, kaçışlar, kovalamacalar aksiyon aksiyon ve aksiyon isterler. doğa betimlemelerinden nefret ederler. şiirler sıkıcıdır. savaş bölümlerinden delicesine keyif alırlar. zindan ve ejderha oyunlarına bir dönem ilgi duymuşlardır ama çoğunlukla magic takılırlar. bilgisayar oyunları ile haşır neşirdirler. kötülerle oynamayı tercih ederler. farklı kitaplardaki kahramanları karşılaştırmaya bayılırlar. kim kimi yener diye saatlerce tartışabilirler. favori karakterleri ya drizzt ya da raistlin'dir. filmleri dört gözle beklerler. oyunların sonradan kitaplaştırılmış hikayelerinden keyif almakta üzerlerine yoktur. çoğu sonuna kadar okuyamamıştır ama yine de yüzüklerin efendisi'ne saygı duyarlar. içlerinde birçok kılıç fetişisti vardır. fantastik edebiyattan bilim kurguya geçişler çoğu zaman bu guruptandır. salvatore'a taparlar. s. king kara kule'yi bu kadar uzatmasa bu topluluğun ilahi olacaktır ama bu fırsatı kaçırmıştır.

    iki gurup da güzel insanlardan oluşur. klasikçiler biraz daha sakin insanlardır ama hepsinin muhabbeti çekilir. ortak özellikleri alayının erkek olmasıdır. klasikçiler arwen'e aşık, fütüristler kitiara'ya hastadır. tek tük istisnalar olsa da kızlar ilgi göstermez bu türe.
  • kaçış edebiyatı olmakla suçlanır pek çok kişi tarafından. kaçış edebiyatı olmak niye suç ise...
  • sanırım edebiyatın bu alanını en iyi açıklayan cümle şudur:
    “fairy tales are more than true – not because they tell us dragons exist, but because they tell us dragons can be beaten.” - g.k. chesterton

    (bkz: yerdeniz büyücüsü)
    (bkz: ursula le guin)
  • ursula k. leguin'in "yerdeniz büyücüsü" ile başlayıp, "atuan mezarları", "en uzak sahil", "tehanu"yla devam eden, son olarak "öteki rüzgar"la nihayetlenen yerdeniz serisinin adını zikretmeden geçmenin haksızlık olacağı, türkiye'de kıymetinin pek bilinmediğini düşündüğüm, okumaya bayıldığım edebiyat türüdür. türkiye'de barış müstecaplıoğlu'nun perg serisi de türün iyi bir örneğidir kanımca.
  • zaman zaman kacis edebiyati olarak anilabilen, turun okuyucusunun icinde olabilmek icin cok sey feda edecegi dunyalar ve atmosferleri barindiran yazin turunun "harry potter neden bu kadar populer oldu?" temali bakis acisindan "olabilirlik/ulasilabilirlik" anafikriyle incelemesi icin; (bkz: #17844078)
  • asagidaki link incelenebilir en iyi 25 seri listesi icin ( tabii kime gore neye gore denilebilir )

    http://www.bestfantasybooks.com/…-fantasy-books.php

    ya da en iyi fantasy kitaplari oldullerini almis kitaplar icin asagidaki linke bakilabilir;

    http://en.wikipedia.org/…ntasy_award_for_best_novel
  • en güzel örneklerinden biri de stephen king reyizin dark tower'ıdır. nasıl yazılmamış şaşırdım. *
  • ursula k le guin in "fantezi iç benliğin dilidir" diyerek çok güzel özetlediği edebiyat türü.
  • george r. r. martin fantezi üzerine başlıklı yazısına şöyle bir girizgâh yapar. “en iyi fantezi, rüyaların dilinde yazılandır. rüyalar kadar canlıdır, gerçekten daha gerçektir... en azından bir an için... uyanmadan önceki o büyülü an için.”

    fantastik edebiyat okuyoruz, çünkü prometheus ateşi çaldı; çünkü gılgamış ölümsüzlük otunu bir yılana kaptırdı; çünkü thor’un çekici şimşekleri var etti; çünkü beowulf ejderhayı binlerce yıl önce alt etti; çünkü shakespeare’in cadıları kazanı kaynattı; çünkü topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı.
hesabın var mı? giriş yap