• nevzat kaya flu tv
    yayınına rağmen hala kafka ya olan hayranlık ve kitaplarına olan muazzam tutku seviyemin azalmamis olması.
  • “yanımda yürüyordun milena, düşünsene, yanımda yürümüştün!
    aşık biri için ne büyük nimet değil mi?”
  • yakın dostu max brod ile ortak kitap yazma projeleri kapsamında, 1910 yılında birlikte yaptıkları paris seyahatinde genelevi de ziyaret etmişti. o ziyaretlerinden birisindeki notları:

    "etkili bir şekilde döşenmiş bu genelevler. bütün binanın büyük pencerelerinin temiz perdeleri kapalı. prag'da bile genelevlerin amazon benzeri karakterini her zaman görüyordum* burada daha da belirgin. elektrikli uyarı tertibatını harekete geçiren kadın kapıcı bizi kulübesinde tutuyor. kendisine merdivenlerde misafir olduğu bildiriliyor, yukarıda iki hanımefendi bizi kabul ediyor, boştaki kızların karanlıkta veya yarı karanlıkta oturdukları yan odanın elektrikli lambası yanıyor, etrafımızda kendilerine en uygun olduğunu düşündükleri pozisyonlarda üç çeyreklik bir çember oluşturacak şekilde ayakta duruyorlar, seçilen kız büyük bir adımla öne çıkıyor, beni seçen madam beni tutuyor... sokağa hayal edilemeyecek biçimde hızlı çıkıyorum. orada kızları tam olarak görmek çok zor çünkü çok fazlalar, gözlerini kırpıştırarak çok yakında duruyorlar. gözlerini açmak zorundasın ve bu pratik gerektirir. hafızamda sadece önümde duran var. arası açık dişleri vardı, kendini yukarı doğru çekiyordu, yumruğuyla edep yerini kapatarak elbisesini tutuyordu, büyük gözleri ve kocaman ağzını aynı anda açıp kapatıyordu. sarı saçları karıştırılmış gibiydi. zayıftı. şapkayı çıkarmayı unutmaktan korkuyordu. elini şapkanın kenarından çekmeliydi. eve doğru yalnız, uzun, anlamsız bir yürüyüş"

    * david lynch filminden sahne sanki.
    ** max brod ile ortak roman yazma projesi gerçeğe dönüşmüyor.
    *** genelev ziyaretleri şöyle tasvir ediliyor: münih'in ana tren istasyonunda demiryolundan taksiye yapılan utanç verici aktarma gibi yapay bir gecenin karanlığına yolculuk.
  • babasına yazdığı mektuplarda bugün dahi çocuk yetiştirirken yolunuzu aydınlatacak bilgiler var. milena'ya olan saplantısı ve sapıklığının da arkasında babası var.
  • " sanki ayağıma bağlanmış ağırlıklarla denizin dibini boylayacakmış gibi hissediyorum ve beni çekip kurtaracak kişi de bana el uzatmıyor. "
  • dava'yı bitirdiğimde herhangi bir yarım kalmışlık hissetmemiştim ancak amerika'nın sonunda bu hissi yaşadım.

    --- spoiler ---

    belki de davadaki gibi bir hiciv ve hikayenin dışında (ve üstünde)bir konu olmaması sebebiyle ana hikayeye odaklandım ve böyle hissettim.

    amerikan rüyasının gerçek olmaması vurgusu ilgi çekici gelmemiş de olabilir. tabii bunu amerika'ya hiç gitmemiş bir yazarın 100 yıl önce yazmış olması hala takdire şayan.

    --- spoiler ---
  • iyi ki geçtiniz bu dünyadan.
    ve ben iyi ki bunca telaş arasında size denk geldim.

    (bkz: ortamlarda satılacak bilgi)
    https://open.spotify.com/…si=yvhbm-gattg8p_4134h0yw
  • "gençlik, güzelliği görme kapasitesine sahip olduğu için mutludur. güzelliği görme yeteneğini koruyan hiç kimse yaşlanmaz." - franz kafka
    __________
    "youth is happy because it has the capacity to see beauty. anyone who keeps the ability to see beauty never grows old." - franz kafka

    a hunger artist by franz kafka
  • "elinden gelen her şeyi yapıp güzelleştiremediğin yerleri terk etmek seni kötü biri yapmaz..."

    vicdan bazıları için önemli. ne yemek yedirir, ne uyutur. benim içim artık rahat. geriye dönüp bakıyorum, herkes için elimden geleni yaptım, ama istediğim gibi olmadı hiçbir şey. hata bende sandım sürekli. meğerse değilmiş ya.. hepinizi kafamdan atıyorum. terk ediyorum sizi.
hesabın var mı? giriş yap