• bir kadının yeni tanıştığı erkekten hoşlandığını göstergesi olan söz.
    ne kadar çok söylerse o kadar hoşlanıyor demek bile mümkün :)
  • nereden baksan asgari sekiz yüz dokuz yüzyıldır türkçe'de var bu kelime ve ilelebet de var olmaya devam edecek inşallah, çünkü sesi güzel, anlam yelpazesi güzel, deyimlere girişi güzel. gici, kici, gicik, giciyik, artık eskiler nasıl söylemeyi tercih etmişlerse. meninski sözlüğü'ne de bakmak lazım telaffuz ipuçları için, ama ne yaparsın el altında mevcut değil.
    gıcık, uyuz benzeri kaşıntıdan tut tırmalanma, tahriş olma, kimilerinde (misal benim peder bey'de olan) patlıcan yiyince boğazda oluşan gıdıklanma hissine dek geniş bir yelpazeyi kapsayacak kalitede bir kavram. e tabii yalnızca fiziki rahatsızlık için değil, etrafta pek hazzedilmeyen kişilere yönelik görüş beyanı için de malum, kullanımda. gerçi şimdikiler herhalde "gıcık" kelimesini çocuksu bulduklarından genelde "bende kaşıntıya sebep veriyor" ya da "ben ona uyuz oluyorum abi ya" diyerek kelimeyi kullanmaktan eriniyorlarsa da kendime misyon edindim, kelimenin raf ömrünü tamamlamasına müsaade etmeyeceğim, nerede olursa kullanmaktan geri durmayacağım. hem zaten etraf gıcık kaynıyor, kullan kullan bitmez.
  • doğruları yol yordam bilmeden direk söyleyen insanlara verilen sıfat.
  • cihan ceylan'ın uykusuz dergisindeki yeni karakteri.
  • boğazda bir tıkanıklık, trafik yoğunluğu, yemek borusundan nefes alınmadığı halde aslında yemek borusundan nefes alınıyormuş da nefes alınamıyormuş gibi bir nefessizlik hissi, öksürmek fakat kuru öksürmek, gıcığın kendisine gıcık olmak, gece yatma saaaaaatiiiii (şu anda bütün notaları saydım farklı oktavlarda ve saaa aaaa tiiii diye heceleyebildiğim güftenin bestesinin notalarını şu parantezin içine koyamadım, bende müzik yeteneği olduğunu iddia edenlere selam ediyorum, almanyadaki akrabalarımın ellerinden öpsünler) efektiyle sesin kartlaşma sürecinde yaşanan gıcık, su içmek üzerine bir değişiklik olmaması, gıcığın 'kendiliğimden gidicem ben sen uğraş dur' diye havalara girmesi, gıcığa parmak sokup onu söküp atmak istemek fakat gıcığın aslında soyut bir madde olması, parmaklanamaması, gıcık yani adı üzerinde. gıcık. ağzını burnunu kır.
  • cihan ceylan'ın işinde iyice ustalaştığının kanıtı olan karakter. sami gibi efsane olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. ilgiyle takip ediyorum.

    "en sevdiğiniz süper kahraman?.."
    - kesinlikle betmen! çok karizma!
    - bence ayrınmen! zeki çünkü.
    - örümcek!
    - süpermen tabi ki.
    + keloğlan ya da nasreddin!
    - hmm düşündürücü bir cevap.
    - ya yok .mına koyim sırf gıcıklık!
  • ingilizcede kesinlikle çevirisi olmayan türkçeye münhasır bir kelime.
  • içten içe sevdiği insanın yaptığı espiriden sonra söylenen bir iltifattır (bkz: hoşlanmak)
  • öksürünce geçen şey
  • birisini cok onemsersiniz, sonra o birisi onun icin cok seyi goze alabileceginizi biliyordur ve bunu bile bile ...
    onun tercihi siz olmazsiniz... iste o zaman olunan sey: gicik.
hesabın var mı? giriş yap