#haddinibilekşisözlük

• bugün açılan ve öğretmenlerimize yönelik kabul edilemez bir ithamda bulunan başlık kapatılmış, söz konusu başlığı açan yazar sözlük'ten uçurulmuştur.
  
  ekşi sözlük, yürüdükleri zorlu ve onurlu yolda her daim öğretmenlerimizin yanındadır. bu tür ithamlarda bulunan söylemlerin ekşi sözlük'te barındırılmasının hiçbir şekilde mümkün olmayacağını paylaşmak isteriz.
• trollerin salakça hareketlerini sözlük olarak çekiyoruz, sağ olsunlar.
• ekşisözlük yönetiminin iki yüzlülüğünü gösteren hashtag'tir. madem 2 tweet atılınca başlık kaldırıyosun neden onca trolü ve diğer saçma başlıkları kaldırmıyorsun? onları kaldırmıyosan bunu da kaldırmayacaksın
• bu olayın tek sorumlusu bu tarz başlığı açan o kansızlar değil, bu başlıklara utanmadan entry giren sözlük yazarlarıdır.
  
  kardeşim kafanıza silah mı dayıyorlar entry girmeniz için?
  uyarmak mı istiyorsun? özelden mesaj atarsın.
  
  "başlığa entry girilmemelidir. lütfen girmeyin arkadaşlar!111!" diye bir başlıyorsunuz başlık oluyor 10 sayfa.
  
  yıllardır şu sözlükteyim henüz bir kere daha o tarz başlıklara entry girmemişimdir.
  hadi her şeyi geçtim don't feed troll yahu! bunu da mı bilmiyorsunuz?
  
  ne zaman o tarz başlıkları görsem dua ederim "lütfen gerizekalılık yapmasınlar" diye.
  
  ama siz ısrarla o başlıkları doldurmaya devam edeceksiniz.
  yazmayın kardeşim işte entry. doldurmayın o başlıkları kalsın 3-5 entry'de.
• bugün açılan öğretmenlik ile ilgili tatsız başlık üzerine ^*, twitter üzerinde, özellikle öğretmenler tarafından desteklenen bir hashtag.
  
  bir densizin, -ki başlığı açtıktan 5 dakika sonra silmiş- yazdıkları yüzünden tüm sözlük töhmet altında bırakılarak tatsız bir şekilde şeytanlaştırılıyor. yönetim durumun farkında olmalı ki -sanırım- başlık engellenmiş ama az önce bu tag önüme düştü.
  
  malesef ekşisözlüğün tek bir zümreye ait olduğu algısı yıkılamamış. insanlar hala burada bulunan her yazarın tüm sözlüğü temsilen yazdığını zannediyor. bu durum belki entry girerken ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini de hatırlatır bize. aynı zamanda her önüne gelenin yazar yapılmasının trollüğün önünü nasıl açtığını da görmüş olduk.
  
  edit: ilgili başlık ve twitter'da yazılanları buradan görebilirsiniz.
  ekşi sözlük twitter hesabından konuyla iglili açıklama.
• bir hadsiz yüzünden tüm sözlük hakaret altına alınmıştır.
  yönetim göreve
  sözlük yazarı olarak desteklediğim kampanyadır.onu yazan kişi bir an önce atılmalıdır.tüm sözlüğü kirletmesine izin verilmesin
• işte bu gibi durumlardan dolayı başlığa ilk yazan kişinin entry'si silinemesin. kesinlikle böyle birşey gelmesi lazım sözlüğe.
• (bkz: öğretmenlerin yılda 179 gün tatil yapması)
  (bkz: öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması)
  (bkz: öğretmenlerin 3 aylık sefalarının başlaması)
  (bkz: öğretmenler şu an ne yapıyor sorunsalı)
  
  bu tip başlıklarda öğretmenlere gösterilen nefretin sözlükte prim yapması nedeniyle zıvanadan çıkan ergenin açtığı başlığın sebep olduğu linç.
  hakkıyla çalışan tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor saygılarımı sunuyorum. bir densizin pervasızlığı adına sözlük yazarları olarak özür diliyoruz.
• oldukça seviyesiz bir başlığın sosyal medyada tepki çekmesi sonucu oluşturulan etiket.
  
  " kaliteyi düşürmeyelim " derken kast ettiğimiz şey buydu işte.
  
  insanlara o başlığı nasıl açıklayacaksınız?
  
  mesele sadece öğretmenler değil. kadınlar, doktorlar, otobüse binen yaşlı insanlar, aklınıza gelebilecek her şey hedef tahtasında olabiliyor. buyrun size örnek. söyleyince de biz suçlu oluyoruz, meriç diyerek dalga geçiyorlar, " duyar kasma " diyorlar.
• bir öğretmen olarak ekşi sözlüğü seviyorum hatta yazmaktan çok okuyorum, eğleniyorum ama buradaki insanların mesleğimizi haklı haksız yere eleştirip durması beni çok sinir ediyor. her seferinde kendimizi anlatıp durmak zorunda kalıyoruz. okurken mesleği beğenmeyen insanlar bir bakıyorsun işe başlayınca öğretmenin tatilini falan gözü görüyor. iş yapmıyor olarak tanımlıyor..
  
  inanın insanla uğraşmak ve onu eğitmeye çalışmak çok zor. sürekli olarak mücadele halindeyiz. bir yandan okul yönetimi, bakanlık, veli, öğrenci ve 3. kişiler sürekli ama sürekli eleştiri halinde. kimse yardımcı olmuyor. sanki insanlara zarar vermek için iş yapıyormuşuz gibi öğretmene müthiş bir kin ve nefret var. ve bu koşullara rağmen bizi sevmeyen, dalga geçen, oyuncağı haline geldiğimiz çocukları adam etmeye, iyi bir gelecek sahibi yapmaya uğraşıyoruz. ve burada birileri de gelip ağzına geleni sayabiliyor. cidden toplumda bu öğretmen nefreti nedir. siz bi cevap bulabiliyor musunuz artık.