• yeğenimin hayatında çok büyük bir yere sahip alanlardan biridir..

    her gün tv'deki, gazetedeki, internetteki ve hatta trabzon'da bir iki tane bulunan, sokaklara yerleştirilmiş büyük reklam panosu şeklindeki hava durumu bilgilerini takip ediyor kendisi.. ama özellikle tv'deki hava durumu programlarını izlerken, resmen ağzının suları akıyor.. haber dinlerken, çıt sesi bile duymak istemeyen babalara dönüşüyor.. o esnada konuşmamız kesinlikle yasak.. tv'den aldığı bilgileri kaydetmesi lâzım.. çünkü bunları internette ve gazetedeki hava durumu bilgileri ile eşleştirecek..

    gökhan abur ve bünyamin sürmeli oldukça sevilen insanlar bizim evde.. ama bizimkinin favorisi trt çocuk hava durumu.. alkışlar eşliğinde izleniyor.. heyecan var çünkü trt çocuk'taki hava durumunda.. ntv ve cnnturk'te her daim trabzon'a ait tahminler veriliyor ama trt çocuk'ta her gün bir bölgeden belirli şehirler seçiliyor.. işte bu yüzden yeğenimde, trabzon'un ismi zikredildiği gün bir bayram havası, bir alkış durumu oluyor ki evlere şenlik.. o'nun bu sevindirik hallerini gördükçe kendi çocukluğumu düşünüyorum.. o zamanlar istanbul'da yaşadığımız için, böyle bir şeye sevinme durumum hiç olmamıştı.. aksini yaşamamıştım ki.. istanbul'un es geçildiği bir konu yoktu ki çünkü..

    - teyzeeeee bak, trabzon'u gösterdiler.. sen de çok mutlusun değil mi?

    mutluyum tabii.. insan bu duruma bile sevinebiliyormuş.. küçük şehir, insana küçük şeylerden mutlu olmayı öğretiyormuş..
  • azeri bir dayının "menden bu gadar. verdiğim malumatlara yani o gadar da inanmayın çünkü yer onun göğ onun" diyerek bitirdiği programcık. gece gece tebessüm ettirmiştir.

    azeri dayıdan hava durumu
  • 1938 yılında hava durumu "dün" olarak veriliyormuş.
    istanbul üniversitesinin gazete arşivini açmasıyla tesadüfi olarak bir tane açayım neymiş bu dedim ve 7 mart 1938 tarihli ulus gazetesinde gördüm bu durumu.

    --- spoiler ---

    dün hava iyi geçti
    dün şehrimizde hava öğleye kadar açık sonraları bulutlu ve rüzgarlı geçmiştir. günün en düşük ısısı sıfırın altında 2, en yüksek ısısı da sıfırın üstünde 8 derece olarak kaydedilmiş-tir. yurdun doğu ve orta anadolu bölgelerinin bir kısmında hava kapalı ve yağışlı, diğer bölgelerinde bulutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların karemetreye bıraktıkları su mikdarı sinopta 1, kastamonu, erzincanda cüzi mikdardadır. karın kalınlığı erzurumda 40, karsta 39, van ve rizede 12 santimetre, bazı istasyonlarda da leke halindedir.

    --- spoiler ---

    kaynak
  • yaşlılar bilirlermiş eskiden, her şeyin vakti zamanı belliymiş çünkü. hatta rahmetli anneannem bir mani söylerdi. bir sürü söylerdi de, bunu annem hatırlattı geçen gün:

    küçük ay* yolları eğriltir,
    mart doğrultur,
    abril* siler süpürür,
    mayıs çiçek getirir.
  • son dönemde yapılan tahminlerin gerçekle uzaktan yakından alakası yok. millet uzaya çıkıyor amk. parçalı bulutlu diyorsun gün boyu, camdan bir baktım sokağı sel almış amk. cnn türk resmen kolpalıyor, inanmayın.
  • adam skiyorlar göz göre göre hafız. her gün izliyorum. bir hafta önce finikeye indim deniz buharlaşmış, giremedik. dedi ki yarın 4-5 derece artacak. mevsimidir artsın tabi. ertesi gün klima "abi bi yudum su ver allahını seversen" dedi, verdim. yine o akşam daha da artacak dedi. ayıp dedim ama arttı. kaçtım fethiyeye geldim havadardır diye. dar evet. az önce yine dedi haberde, "akdenizde nem oranı artacak, sıcaklık 4-5 derece daha yükselecek." you gotta be fuckin' kiddin me dedim. ama bakıyosun yine antalya 36 derece.
    o 8-10 dereceye noldu hafız? duşta mı ölçüyosunuz boş bulunup.

    enerjinin korunumu yasası bize mi güvendi lan. biz mi koruyoruz? gidin sisteminizin galaksinizin önünde koruyun enerjinizi.

    (bkz: yan cehennem yan beş kamyon kömürle geliyom yan)
  • ozan kotra albümü. öncelikle ozan kotra'ya bize bu güzel albümü verdiği ve üretmeye devam ettiği için teşekkür ediyorum.

    iki gündür dinliyorum.

    sorma arkadaş , albümün ilk parçası. ozan kotra bu şarkı için "barış manço, cem karaca, erkin koray döneminde yaşasaydım nasıl bir şarkı yapardım? diye düşünerek yaptım bu şarkıyı" demişti sanırım. biz daha bu şarkıyı ilk söylediğinde defalarca dinlemiştik çok sevmiştik. albümün en iyi şarkısı bence.

    hasta mı oldun, şifa mı buldun eğer rock müzik seviyorsanız, girişine aldanmayarak baştan sona dinleyin. eğlenceli noktalar bulacaksınız. timsah abiye ithafen yazıldığını düşünüyorum. ayrıca tarz olarak değinmek gerekirse, ozan kotra'nın efkarı ve alaturkayı sevdiğini düşünüyorum. sevdiği şeyi yaptığı için tebrik ediyorum. ayrıca bu şeyi ben de seviyorum. rakıyla dinlenir.

    hava güzel kadıköy'de flört'ü hiçbir zaman yalnız bırakmadığını gördüğümüz kadıköylü arkadaşlarımıza bir armağan. buram buram eski, bildiğimiz, tanıdığımız flört kokuyor. ankara'da yaşayan biri olarak ben beğendim. havalar güzel hissettiriyor hakikaten.

    sen varsın kime yazıldığını biliyorsunuz bence. sound biraz fazla sert geliyor. bu da tekrar dinlenmesini zorlaştırıyor. içerik, konu, amaç on numara.

    mevzu benmişim bu şarkıya şöyle bir bakış açım var; müziğin hareketlendiği kısımda gereğinden fazla bir "eğlence" seziyorum. tabii ki şarkının sonuna doğru eğlenceli lirikler girmesiyle müzik lirikle uyumlu oluyor ama başlardaki sitem havası geçtiği için bir duygu karmaşası yaratıyor insanda. zaten, karmaşık duygularla yazıldığını düşünüyorum. black keys'in little black submarines şarkısını dinleyin, orada da akustik başlayıp hareketlenen çok benzer bir hava var ama duygu frekansı hep iki sınır arasında gidip geldiği için, şarkıyı dinlemeden önce ne hissedeceğinizi tahmin edebiliyorsunuz. bu şarkıyı dinlemeden önce hissedeceklerinizi tahmin etmek zor. bu şarkıyı daha mı iyi yapar, daha mı kötü yapar bilemiyorum ama bilinmezliğin güvensizlik yarattığını düşünüyorum. çok çok daha iyi olmaya müsait bir şarkı. kesin anlatamadım ama kısa tutmam gerektiği için diğer şarkıya geçiyorum.

    dön bir tanem eski yumuşak, romantik, akşamüstü şarkısı. çok güzel. asla sıkmayan bir havası var şarkının. umarım ozan kotra da bu şarkıyı göz önünde tutar da hayatımızda şakalar, bu havalarda dönme bana, bir tek sen gelmedin gibi bir yeri olur.

    halim yok bu zamanda birçok sanatçının yapması gereken fakat gerek dinlenilmeme kaygısıyla, gerek iktidar korkusuyla kimsenin bırakın yapmayı, düşünmeye bile korktuğu bir şarkı. işte öyle kıymetli bir şarkı. çok vurucu dizelere sahip, unutulmaz bir şarkı bence. teşekkürler ozan kotra.

    unutulmuyor - senin yüzünden bu şarkıyı ilk dinlediğimde çok sevmemiştim. ha, şimdi seviyor muyum, pek sayılmaz. yerine göre güzel tabii ki.

    mehtaba karşı yine bir alaturka. aslında bu şarkıyı şarkının kendi kitlesine ulaştırsa, tüm rakı masalarını süsler bu şarkı.

    humbarap yaya hikayesini dinlemek lazım. eleştiriye açık değil bence.

    sonuç olarak, albümü çok sevdim, dinlenir. sadece şunu tavsiye vermek isterim, buradaki parçalar ayrı albümlerde çıkabilirdi. ozan kotra - alaturka ayrı albüm çıksa kimse bir şey demez, albüme tüm parçaları koyduğunuz için insanlar eleştiriyor tabii ki. darbukayı duydum kapattım diyor adam. yani aslında müziğiniz geleneksel olduğu için değil, pazarlama anlayışınız geleneksel olduğu için geniş kitlelere ulaşamıyor, para yapamıyorsunuz. bunu düzeltin rica ediyorum, olmadı ben de bildiklerimi söyleyeyim size, yardımcı olayım. güme gitmesin bunca güzel şarkı. olmaz demeyin, bal gibi olur bu devirde.

    eline emeğine sağlık ozan abi.
  • çocukluğum "bitse de spor haberleri başlasa" diyerek beklemekle geçtiği için bir türlü sevemedim bu hava durumunu. bugün bile haberlerden sonra spor bültenini seyredebilmek için hava durumunun sırasını savmasını beklemek sinirimi bozar. ne zaman spor izleme umuduyla tv'yi açsam, inadına karşıma hava durumu çıkar. bir de yıllarca benimsemiş, şartlanmışım "hava durumu bitince spor başlayacak" diye; binbir zahmetle katlanırım bu mini bültene, nihayet biter, bir de ne göreyim spor bülteni derken araya "gece gündüz" yok efendim lifestyle diye bir program sıkıştırmışlar; haybeye seyrederim, kıs kıs güler bana hava durumu. söz konusu kanalın formatını ezberleyene kadar anam ağlar ondan sonra.
    hiç sevemedim seni hava durumu bilesin. hiç de ilgilenmiyorum ertesi gün havanın nasıl olacağıyla. bitmeni beklerken vakit geçsin diye trt'deki coğrafi bölgeler sıralamasını ezberlediğim günlere lanet okuyorum, bunu da bilesin.
  • trt'nin tek kanal olduğu yıllarda mantıklı olan ancak günümüzde hatalı olan bir sıralamayla sunulur. şöyle ki: önce marmara bölgesi, ardından sırasıyla ege, akdeniz, iç anadolu, batı ve doğu karadeniz, doğu anadolu ve son olarak güneydoğu anadolu bölgesi.
    trt tek televizyon kanalıyken, zaten herkes sırasıyla haberleri ve hava durumunu seyrederdi. zapping hayatımıza girmemişti. önce, en kalabalık bölgenin hava durumunu vermek mantıklıydı.
    günümüzde, bırakın reklamlarda zaplamayı, ilgimizi çekmeyen haberleri bile zaplayarak geçiyoruz.
    bu durumda, yani zaplarken hava durumuna da denk geldiğimiz oluyor. ama biraz önce başlamış olan program örneğin karadenize ulaşmışsa, büyük bir nüfusun yaşadığı bölgeleri bitirmiş oluyor. biz de zapımıza devam ediyoruz.

    demem odur ki, yukardaki sıralamayı tersden sunmaları lazım. en kalabalık bölgeyi, en sona bırakarak, hem zaplarken hava durumuna rastlayan izleyiciyi yakalama fırsatı olur, hem de ilk başta istanbul'u izleyip başka kanala geçen izleyici, daha uzun süre kanalda tutulmuş olur.

    işim gücüm yok, böyle şeyler düşünüyorum. bana neyse. ben hava durumuna netten bakıyorum zaten.
hesabın var mı? giriş yap