hissizleşmek

• insanin ba$ina gelen iyi ya da kotu olaylara artik tepki verememesi durumu. cok fazla aciyi, uzuntuyu ustuste ya$ami$ insanlarin ba$ina gelen hadise. mutlu olamamak, uzulememek^*, $a$iramamak ve akabinde hayattan zevk alamamak.
• a$iri yipranma sonucu hislerin grev yapmasi.ya$ayan oluye donme nedeni.
• artık aşık olamamak....ve bunuda umursamamak....
• hakkında sayfalarca yazı yazmak gelse de aklınıza, yazacak gücü bulamamakla birlikte kağıda dökecek kelimeleri de kaçırırsınız elinizden. son nefes gibi, kağıda şunlar düşer; "tüm hissettiğim, hiçbir şey hissetmiyor olmamdı.. "bu özet cümlesi hissizliğin kanıtı olmakla birlikte artık bir sonun olması gerektiğinin sessiz çığlığıdır biraz. beden ne kadar çabalasa da, ruh duymazdan gelir bunu.
• çevresine kalın,kendi kendine daha kalın duvarlar örerek hiç bir duyguyu yaşamama lüksüne sahip olmak. yaşamayı nefes alıp verme seviyesine indirmek.
• vücudun emniyet kilididir
  
  "ilk darbede boncuk boncuk açılır gözler, -bebek hafızasında kalan annenin burna ilk tuzlu su damlattığı gün gibi-.. inanamaz, darbenin geldiği yöne döner şaşkın, bebek bakışlar.. vuranı arar, görmek ister kalabalığın arasında.. görür.. inanamaz, kabullenmek istemez, beklenmedik bir anda yeniden gelir darbe, sonra yeniden.. sağa beklerken sol tarafta patlar bu sefer.. sağanak gibi gelmektedir..birinden kaçarken illaki bir diğeri yakalamaktadır.. ve sen bilmezsen, vucut elbet bilir "dur"demeyi.."
• umudun bitmesi ve beklemekten sıkılan insanın kendini korkularına teslim etmesi.
• sana ihtiyacım var cümlesini gülümseyerek geçiştirmektir.
• ardarda travmalar yaşayıp, ağır duygular silsilesini bol gözyaşı, belki ağır gürültüler, belki manasız kahkalarla atlatan kişinin artık travma kabul edemeyecek bedeninin verdiği tepki, savunma mekanizması.
• -artık- en kötünün bile etki yaratamaması, en iyi diye bir şeyin olmaması, her şeyin vasat gelmesi. geçmişteki duygulara ve o duyguları uyandıran insanlara duyulan özlem.