• çalışmalar, sosyal medya kullanımının, beynimizdeki zevk/haz merkezlerini tetiklediğini kanıtlamış, buna göre; facebook, instagram, pinterest gibi sosyal medya uygulamalarını kullanırken, beynimizde “nucleus accumbens” denilen ve ayrıca beynin “ödül” merkezi diye de adlandırılan bölge uyarılıyor. bu bölge, seks, kabul görme, yemek, içmek gibi bize iyi gelen aktiviteler yaptığımızda zevk almamızı kolaylaştırıyor. yani biz ne zaman instagramda bir “like” alsak, beynin o merkezi uyarılıyor.

    başka araştırmacılar da, “like” butonunun, aynı zamanda kişilerin “yalnızlık duygularını” azalttığını ve “değer veriliyorum” hissini arttırdığını iddia ediyor. sosyal medyada paylaşımlara “like” diyerek aslında bu ilişki eksiğini de tamamlıyoruz. çünkü “like” ettiğiniz de eşitlik yaratmak adına sizin paylaşımlarınızı “like”lıyor. psikolojide bu etkileşimin ismi “karşılıklılık etkisi” diye bilinir. yani paylaşıyor, beğeniliyor, yalnızlıktan kurtuluyor ve iyi hissediyorsunuz.
    antropolog k. de costa
  • tek bir sebep var.

    (bkz: ego tatmin etme)
  • insanların sizi unutmamasını istemek, instagramdan doğum gününün anılması, güzelliğinin abartılarak tekrar tekrar hatırlatılması için yükleniyor.

    diğer amaçlar;
    -para kazanmak
    -zengin eş
    - flört
    - seks
    -araba tanıtımı
    - kıyafetim şu
    - en seksi benim
    - en seyyah da benim
    - çocuğumun 30. sıçma günü
    - evlendik
    - balayı
    - ah çatlayın da patlayın
    - boşandık
    - günün anlam ve önemi
    - özlü sözler duvarı
  • aslinda olmayan sorun. yani fotograf yuklenmesi sorun degil.

    asil sorun, insanlarin instagram'a fotograf yukleyebilmek icin yurtdisi gezilerine cikmasi, plaj dugunleri yapmasi, pahali mekanlarda yemek yemesi, gardrobunun fotografini koymak icin alisveris yapmasi vs. vs.

    tum bunlari yapmalarinin tek sebebi instagram. gorgusuzlugun ultra mekani instagram.
  • tek bir noktasına takıldığım sorunsaldır.

    insanlar gittiği yerlerin fotoğrafını çeker, gördüğü ilginç ve güzel şeylerin fotoğrafını çeker, aynı şeyin farklı perspektiflerden çekilmiş iki fotoğrafı adeta iki ayrı şeyin fotoğrafı gibi olabilir mesela. itiraz edenler çıkacaksa da bu anlamda fotoğrafçılığın bir sanat olduğu kanaatindeyim. gün batımını çekersin, gün doğumunu çekersin, ulu bir ağacı kökünden bakıp tepesine doğru çekersin v.s v.s v.s... bu ve buna benzer değişik, bir farklılık gayesi taşıyan bütün fotoğrafları anlayabilirim. çünkü içlerinde amatörce de olsa, bir tutam dahi olsa bir sanat kaygısı var.

    ancak benim anlamadığım husus şu, giriyorsunuz birinin profiline ve bakıyorsunuz ki, hepsi birbirinin aynı onlarca yüzlerce fotoğraf... her fotoğrafta kendini çekmiş ya da çektirmiş. çoğu zaman poz ve hatta mekan dahi aynı. olsa olsa kıyafetleri farklı olabilir. bazen de karedeki yeri değişiyor; kimi zaman ortada, kimi zaman sağda ya da solda...

    bu nedir gerçekten? bunun neresi modern albüm? hani böyle bazı filmlerde psikopat karakterler olur ya bir odasının bütün duvarlarını yeni kurbanının resimleriyle kaplar falan, resmen onun gibi* hepsi aynı arkadaş, bütün fotoğrafları aynı... bunları biriktirmekteki amacı ne olabilir ki bir insanın?

    ben fotoğraf yüklemekten ziyade, kendisini gösteren birbirinin aynı fotoğraflar koymanın amacını sorguluyorum.

    edit: bir yazar arkadaş yeşilden yazmış, instagram'a sanat kaygısıyla giriyorsan gidip sanat müzesi, sergi falan gezmelisin diye... belgesel de izleyebilirmişim çiçek böcek görmek için.

    bakın arkadaşlar, benim instagram'da national geographic fotoğrafçısı adayı falan aradığım yok. yani illa sanatsal bir nitelik taşımasına da gerek yok. misal amerika'ya gidersin ve washington monument'i arkana alıp selfie çekersin, bunda benim için bir problem yok. arkadaşlarına kazlıçeşme'de mangal yaparsın birlikte fotoğraf çekinip instagram'a koyarsın, bunda da bir sorun yok. yani illa bir sanatsal anlam taşıyacak diye bir derdim yok benim, bir anıyı ya da bir seyahati de bünyesinde barındırabilir.

    benim anlayamadığım, ne değişik bir mekan, ne değişik bir ortam, ne de başka bir şey olmadığı halde her gün yılmadan, usanmadan aynı kafede ya da aynı mekanda aynı pozu verip fotoğraf çektirmek ve bunu instagram'a atmak... ben bunu anlayamıyorum işte. yoksa çek babacım sanki fotoğraf başı para mı veriyorum bana ne yani. sadece anlamsız geliyor onu belirtmek istedim. bu kadar atar gider yapmaya gerek var mı yani yok kafa ütülüyorsun falanlar...

    elimde olsa size birkaç örnek göstereceğim kendi instagram arkadaşlarımdan ama işte hem gizliliğin ihlali; o bir yana ayıp yani...

    edit 2: yazan eleman çaylakmış* . neyse neyse, olur böyle şeyler ;).
  • cevabını like alıp ego tatmi etme, millete artistik yapma, gezip düşman çatlatıp kıskandırma ve izdivaç amaçlı olarak verdiğim sorunsal.

    ama genel olarak şahsımca instagram kadınların krallığıdır.
  • instagramımı dondurduğum için artık beni bağlamayan sorunsaldır. her ne kadar kaliteli içerikleri takip etsem de artık insanların sürekli gösteriş meraklısı olması midemi bulandırmaya başladı. bir daha geri döner miyim bilmiyorum.
    kocişkosunun bir taneleri meydan size kaldı.
  • cevabı, insanların artık bir şeyi deneyimlemekten değil, yaşadığı deneyimi “sergilemekten” mutlu olmasıdır. vatandaş paris’e gidiyor ama ona mutluluk veren şey o an paris’te olmak değil, paris’te olduğunu pelinsu’ya, berkecan’a göstermek, bakın ben böyle bir hayat yaşayabiliyorum mesajı verebilmek. başarılardan, deneyimlerden, lezzetlerden başkasına sergileyebildiği ölçüde mutlu olabiliyor insanlar. icad yapsa sergileyemedikten sonra hiçbir önemi yok.

    her zaman diyorum çok pis bir döneme denk geldik...
  • kişi ne kadar reddederse reddetsin bastıramadığı bi beğenilme arzusuna sahip. aldığı beğeni arttıkça egosu da aynı oranda okşanıyor. gerçekte mutsuz ve özgüvensiz olsa bile tam tersi yönde izlenim verebiliyor. aldığı beğeni sayısı ile, takipçi sayısı ile doğru orantılı olarak tatmin ediyor kendini.
  • yunan mitolojisi ve ileri görüşlülüğü bu soruya aslında asırlar önce cevap vermiş; (bkz: narcissus) sisifos sonrası en sevdiğim mitolojik hikayedir.
    narcis'in hikayesi ne zaman son bulur? yansımasını görüp kendisine aşık olduğunda, her birimiz kendi yansımalarımızı insanlarla paylaşıp narsistliğimizi doyuma ulaştırmaya çabalıyoruz, ama asıl paradoks burada başlıyor; asla doymuyoruz.
hesabın var mı? giriş yap