• köpeği tarafından şartlı reflexlendirilerek her zil çaldığında köpeğine yemek veren adam
  • köpeği kendisinden daha ünlü olan adam.
  • "zil caldiginda kopegin agzi sulanacak" formasyonunda kendini sartlamis kisi.
    (bkz: pavlov un kopegi)
  • psikoloji hocamiz bize kizarken "pavlov'un kopekleri gibisiniz!" derdi . psikolojiyi ozumsemi$ bir insandi . aah ah .
  • bir arkadaşımın (bkz: bir arkadaş) kendisini örnek alarak iş arkadaşını eğitmişliği vardır. arkadaşım işe başladığı günden beri, 3 hafta boyunca, kendisi ile konuşmayan oda arkadaşını konuşturmak için her gün yanına fazladan bir mandalina almaya başlar. mandalina saati geldiğinde oda arkadaşına mandalina ister misin diye sorar, evet cevabını alınca mandalinayı ikram eder ve çocuk ile zor da olsa muhabbet eder. ilerleyen günlerde çocuk mandalina saatine yakın arkadaşım ile muhabbete başlar ve ödül olarak mandalinasına kavuşur. birkaç ay sonra, yani mandalina sezonu bitince, çocuk yine o saatte sohbet etmeye devam eder.
  • 1849 yılında doğan ve 1936 yılında ölen büyük rus filozofu ivan petrovic pavlov.
  • klasik koşullanma yoluyla öğrenme, ilk kez rus bilim adamı i.pavlov (1849-1936) tarafından ortaya atılmıştır. köpeklerde mide ve tükrük salgılarını çalışması sırasında köpeğin henüz eti görmeden deneyi yapan kişinin ayak seslerini duyduğunda da aynı güçte salya salgılaması pavlov’ın dikkatini çekmiştir. daha sonra bu olguyu sistematik olarak laboratuar ortamında araştırmaya karar vermiştir. pavlov, köpeklerin niçin yiyecek verilmeden önce salya salgıladıkları sorusu üzerinde durmuştur. çünkü yiyecek ağza konunca salyanın akması doğal bir tepkidir. ama salya, yiyeceği veren kişi görüldüğünde de akmaya başlarsa başka bir durum var demektir. pavlov bu gözlemlerinden sonra aç köpeği ses geçirmeyen bir odaya yerleştirmiştir. önce köpeğin tükrük bezinin bir kısmı açığa çıkarmış ve salyanın ağzından dışarı çıkmasını sağlamıştır. daha sonra çıkan salya miktarını ölçmek içi bir kayıt aracı geliştirmiştir. şartlanmanın oluşabilmesi için köpeğe, düzenli olarak yiyecek vermeden zil sesi verilmiştir. tabi ki başlangıçta sadece zil sesine köpek salya tepkisi göstermemiştir. pavlov daha sonra zil sesinin hemen arkasından köpeğe et tozu vermiştir böylece zil sesiyle yiyeceği eşleştirmiştir. bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra zilin ses çıkardığı ve arkasından et verilmediği zaman da köpeğin salya salgıladığını gözledi. oysa köpeğin eti ağzına alınca salgılaması gerekirdi. fakat köpek kulak kabartması beklenen zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oluyordu. bu durumda köpeğe hiç ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiş olmaktadır. bu olayda et, koşulsuz yani doğal uyarıcıdır. (ucs= unconditioned stimulus). koşulsuz uyarıcı, organizma için doğal olan ve tepkiyi otomatik olarak meydana getiren uyarıcıdır. etin meydana getirdiği salya ise koşulsuz yani doğal tepkidir (ucr= unconditioned response). koşulsuz tepki, koşulsuz uyarıcının organizmada meydana getirdiği doğal ve otomatik tepkidir. ses, henüz ilişkilendirilmeden önce bir nötr uyarıcıdır. ses, bir süre et ile birlikte verilip ete gösterilen tepkinin sese de gösterilmesi sağlandıktan sonra, diğer bir deyişle, etin meydana getirdiği etki, ses tarafından paylaşıldıktan sonra, koşullu uyarıcı (cs = contidioned stimulus) haline gelir. başlangıçta nötr bir uyarıcı iken, koşulsuz uyarıcı ile birlikte verilerek koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkiyi paylaşması sağlandıktan sonra tek başına verildiğinde de organizmada doğal ve otomatik tepkiyi oluşturan uyarıcıya koşullu uyarıcı denir. köpeğe tek başına ses verildiğinde, meydana gelen salya salgılama tepkisi koşullu tepkidir. koşullu tepki; sadece koşullu uyarıcının meydana getirdiği doğal, otomatik tepkidir. aslında koşulsuz tepki ve koşullu tepki her zaman aynıdır. örneğin; pavlovun koşullama deneyinde koşulsuz tepki de koşullu tepki de salyadır (slavin, 1986, s. 106; gibson ve chandler, 1988, s. 208-211)klasik koşullanmanın gerçekleşmesi için aşağıdaki koşulların oluşması gerekir. (erden, 1998, s.125). 1. koşullanmanın olması için, öncelikle yiyecek-salya örneğinde olduğu gibi, doğal bir uyarıcı-tepki bağının olması gerekir. insan organizmasında göze ışık tutulunca gözbebeğinin büyümesi, göze üflenince gözün kırpıştırılması, dize vurulunca ayağın yukarı doğru hareket etmesi, ani bir gürültü karşısında irkilme gibi tepkiler koşulsuz uyarıcı ve tepki bağlarıdır. 2. koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcıdan hemen önce verilmesi, iki uyarıcının birleştirilmesi gerekir. pavlovun deneyinde köpek, zil sesi ile eti birleştirmektedir. 3. koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı bağının tekrarlanması gerekir. ancak bazı korku yaratan durumlarda tek bir yaşantı da öğrenmeyi sağlayabilir.
  • köpeği üzerindeki deneyini benim üzerimde yapsaydı asla sonuca ulaşamayacaktı diye düşündüğüm bilim adamı. insan her sigara içmeye gidişinde çakmağını unutur mu amk! yangın merdiveniyle masam arası ortalama insan adımlarından biraz daha büyük adımlarla iki dakika sürüyor. git gel 4 dakika, günde 6 sigaradan 24 dakika, haftada 120 dakika (cumartesi, pazar tatil. onları düştüm), ayda 480, yılda 5.760 dakika yani 4 gün. 2009 şubatta bu binaya taşındığımıza göre kaybım tam 26.880 dakika. yani 448 saat, yani 18.66 gün. *. aslında çok da değilmiş. dert etmeyeyim bari *
  • rus fizyoloji uzmanı.1904'te nobel tıp ve fizyoloji ödülü'nü aldı.
hesabın var mı? giriş yap