james dean

• akıllarda yer etmiş o en ünlü fotoğrafı (hani o gözlerini kısıp uzaklara baktığı fotoğraf) gene gözlüksüz çektirdiğini düşünürsek, üzerine kendisinin ileri derecede astigmat sahibi olduğunu eklersek, o fotoğrafın aslında karizma için kasten çekilmediğini; çekim esnasında james dean'in uzaklarda birşeyi görmeye çalıştığını düşünebiliriz.
  
  (bkz: karizma reset)
• james dean'in kendisine örnek aldığı yegane iki insan marlon brando ve montgomery clift tir. ünlü olduktan sonra bu ikisine sık sık telefon açtığı ve kendileriyle görüşmek istediğini bildirdiği belirtilir. marlon brando james dean'den mütemadiyen uzak dururken montgomery cliff çareyi mütemadiyen telefon numarasını değiştirmekte bumuştur^*. fakat james dean asidir, inatçıdır ve her defasında yeni numarasını bulmayı başarır, aramaya devam eder^*. james dean öldükten sonra montgomery cliff'in uzun bir süre boyunca her sarhoş olduğunda james dean'e yaptıkları yüzünden bebekler gibi hıçkıra hıçkıra ağladığı söylenir^*. bize de oh olmus demek duser bu durumda.
• "araba kullanan insanlara bır tavsiyeniz var mı?" sorusunu "evet. aracınızı kullanırken hız yapmamaya dikkat edin. bakarsınız karşınıza ben çıkarım. bu yüzden bir kazaya kurban gitmek istemem" şeklinde cevaplamıştır.
• ben de liz taylor a şık olsam ben de hızlı ölürdüm dedirten karizma öbeği.
• o kadar genç yaşta nasıl o kadar orta yaşlı görünebildiğine akıl erdiremediğim ilah.
• kendisi ileri derecede miyoptu. en ünlü sözü: "daha iyi olmalıyım, her zaman daha da iyi olmalıyım, hatta en iyi olmak bile yetmez bana, o kadar iyi olmalıyım ki kimse yanıma dahi gelemesin."
  porsche spider'ı ile giderken kaza geçirmeden birkaç saniye önce söylediği son söz: "bizi görmüş olmalı" olmuştur. ama maalesef çarptiği arabanın sürücüsü onları (jimmy'nin yanında bir arkadaşı da oturmaktadır ve bu arkadaşı kazayı yaralı atlatmıştır) görmemiştir. jimmy'nin boynu kırılıp anında ölmüş, yanında oturan arkadaşı ise arabadan 20m ileri fırlayıp yola düşmüş ama kazayı kırıklarla atlatmıştır.
• trafik kazasında yaşamını yitirinceye kadar amerikan halkı arabada emniyet kemeri takma konusunda gayet duyarsız takılmakta, "ne işimize yarar ki bu" şeklinde yorumlarda bulunmaktaydı.
  
  kendisi ölümünden sonra basında "emniyet kemeri taksaydı kurtulabilirdi" şeklindeki açıklamalardan sonra amerikadaki emniyet kemeri kullanımı ciddi oranda artış göstermiştir.
• ilk broadway başrolünü oynadığı see the jaguar'ın açılışından önce bir radyo röportajına giderken aztekler üzerine okkalı bir kitabı da yanında götürür ve program boyunca aztekler'den bahseder. ikinci broadway oyunu the immortalist'in geleneksel ekolden olan yönetmeni tarafından sürekli değiştirdiği oyunculuk tekniği yüzünden tiyatrodan kovulur, hatta kovulmakla kalmayıp sokağa kadar kovalanır (sadece iki hafta oynadığı bachir rolüyle yılın gelecek vaad eden oyuncusu kategorisinde 2 broadway ödülü kazanacaktır).
  
  east of eden'ın başrol oyuncusu seçmelerinde gelecekte bir başka sinema ilahı olacak paul newman ile aynı rol için kapışır, rolü alan james olur. yönetmen elia kazan oyuncusunun ilk sinema başrolünü doğaçlama oynamasına müdahale etmez. james film boyunca sık sık çığlık çığlığa haykırır. kazan ise filmin en can alıcı kısmı olan doğum günü sahnesini sonlandıran doğaçlama çığlığı filmden çıkarmayarak altın vuruşu yapar.
  
  rebel without a cause'un çekimlerinin başlamasına birkaç gün kala ortadan kaybolup warner'ları çıldırtır. bir yakınına telefon açarak geri dönmeyeceğini bildirir. 10 gün sonra ortaya çıkar ama nerede olduğu ya da neden geri döndüğü hakkında tek kelime etmez. filmin giriş sahnesinde masayı öylesine güçlü yumruklar ki elindeki iki kemiği kırar.
  
  son filmi olan giant'ın çekimlerinde rol arkadaşı elizabeth taylor ile paylaştığı sahneye heyecandan bir türlü konsantre olamaz ve aniden arkasını dönüp setten uzaklaşır. bir sürü meraklı insanın çekimleri izlediği noktaya yürüyüp tam karşılarında durur, pantolonunun fermuarını indirip işemeye başlar. işini bitirip yeniden sete döner ve "tamam hadi çekelim" der.
  
  yaptığı şeye dair açıklaması şudur: "çok heyecanlıydım. ben bir metot oyuncusuyum. duygularımla çalışım. ama eğer heyecanlıysan duyguların bilinçaltına erişemez ve çalışamazsın. ben de düşündüm ki, eğer iki bin kişinin önünde hiç istifimi bozmadan işeyebilirsem... işte o zaman kameranın karşısında da istediğim her şeyi ama her şeyi yapabilirim."
  
  ölmeden önce hem yönetip hem başrolünü oynamak istediği bir filmin asla gerçekleştirilemeyecek senaryosu üzerinde çalışmaktadır. bu proje dr. jekyll ve mr. hyde'dır.
• yeni tanıştığım insanların ısrarla beni benzetmediği ünlü sima. olm gidin arkadaşlık sitelerine falan kaydolun öyle pazarlayın kendinizi.
• daha 20'li yaşların başında böyle bir karizmaya sahip olan bir insanın, eğer yaşasaydı 40 ve 50'lerinde nasıl tapılası bir insan olabileceğini bir an düşünün.