• bugun sinifta konusan cocuk.
  • gecen gun migros'da calmaya baslayarak beni kasanin onune yigilacak kadar dumura ugratan sarki...
  • school of rock ta;

    ders: grunge

    konusanlar:
    jeremy xx

    gibi biseyler yazan tahtaya sahip olmanın hayalini kurduran, ettiren, dedirten sarki.
  • jeremy, eddie vedder'ın bizzat kendi sorunlu çocukluğundan yarattığı hayali bir kahramandır. zaten ismi de eddie'nin ikinci adı olan "jerome"dan gelmektedir. vedder'ın sorunlu bir çocukluk geçirdiği ise "eskiden, cılız bir cocukken beni itip kakanlar şimdi konserlerimizde en ön sıralardalar..." cümlesinden de anlaşılmaktadır.
  • bu şarkıyı bildim bileli hangi sınıfta yer alsam bir jeremy belirler her derste de bir jeremy klibi çekerdim. sevmediğim hocalarda -ki bu genelde hepsi için geçerli- jeremyi bizzat kendim oynamaktan gurur duyardım. hayallerde yaşıyor bazı ibnelerin ilk örneğiydim o zamanlar tabi.. şimdi de haykırıyor eddie* abi hey gidi..
  • sene olmuş 2010 ve ben hala jeremy'den zevk alıyorum. hiç de utanmıyorum. yerim.
  • sarki sozleri asagidaki gibidir

    at home, drawing pictures of mountain tops, with him on top
    lemon yellow sun, arms raised in a v
    the dead lay in pools of maroon below

    daddy didn't give attention
    to the fact that mommy didn't care
    king jeremy the wicked, oh, ruled his world
    jeremy spoke in class today

    clearly i remember pickin' on the boy
    seemed a harmless little fuck
    but we unleashed a lion
    gnashed his teeth and bit the recess lady's breast
    how could i forget?
    and he hit me with a surprise left
    my jaw left hurtin', ooh, dropped wide open
    just like the day, oh, like the day i heard

    daddy didn't give affection
    and the boy was something mommy wouldn't wear
    king jeremy the wicked, ruled his world

    jeremy spoke in class today
    woo
    try to forget this...try to forget this...
    try to erase this...try to erase this...
    from the blackboard...

    jeremy spoke in class today
    jeremy spoke in, spoke in
    jeremy spoke in class today
    woo
    woooooohhh...spoke in, spoke in
    woooooohhh...uh huh, uh
  • idare ve ogretmenler arasinda hic bir koordinasyon olmayan okulumda, idare tarafindan ogretmenlere zorla yaptirilan ve okunmayacak olan sinavda, tum kagidi sozleri ile doldurdugum sarkidir. ogretmen kagidi okudu, anlamadi fakat okul hayatim boyunca yaptigim en anarsist* eylem oldu. kagidin sonundaki "grunge is dead?" yazisi daha da senlendirdi beni. ayrica sinav sirasinda "2. verse nasi basliyoduu?" seklinde bagirmam kopya algilandi ve kagidim alinmakla tehdit edildim ama aldirmadim "clearly i remember" cevabi ile sarkimi bitirdim. mutluydum*
  • ilk dinlediğim pearl jam şarkısı.
    benim müzik kariyerim - dinleme babında- ilkokul beşteyken kuzenin bana metalika'nın "metallica" albümünü almasıyla başladı. "albüme herkes black falan der ama doğrusu metallicadır." ön bilgisini de vermeyi ihmal etmeyen kuzenim, deli gibi "iron maiden" dinlerdi, -hatta bana da dinletmeye çalıştı ama çok sert gelmişti bana- ama odasında abartmıyorum boyum kadar(o zamanlar 1.50 küsür diye tahmin ediyorum) nirvana posteri vardı, adamın ölü köpek bakışı, saçları falan (poster siyah beyaz ve sadece kurt cobainin kirli sakallı dağınık saçlı kafasından ibaretti) beni bayağı etkilemişti, "bu kim?" dedim kuzene. "kurt cobain" dedi, yemin ederim o an kuzen sigara içseydi bi sigara yakardı, öyle içli söyledi ki..tabi ölmüş adam bilmiyorum*, her neyse bunun üzerine nirvana'nın orjinal bir kasetini alıyorum : "from the muddy banks of the wishkah". "wishkah" bana kedi mamasını anımsattığından "noluyo lan?" diyorum tezgahtan alırken ama seviyorum kaseti, kuzene de veriyorum, o da seviyor falan. sonra okulda -orta 1 de falanım- high fidelity'deki musical moroon twins misali kankam olan bi elemana nirvana'dan bahsediyorum, o sıralar gitar çalmaya yeni başlamışım, "abi adam 3 akor basıyor ama benim bastığım gibi değil, şarkıları çok güzel" falan diye yardırıyorum elemana. o kankam olacak ipne* bana pearl jam'den o zaman bahsediyor, kulaklığını çıkartıyor, "al sen bunu dinle amk. adamlar yarmış bitirmiş dur kaseti sarayım başa !" diyor. jeremy'le o şekilde tanışıyorum. hayatımın büyük bir kısmını kaplayan büyük grup pearl jam' in ten albümünü direk alıyorum. ve kasetini o gün bu gündür dinliyorum.. arabamız 10 senelik olduğu için kasetçaları var (cd çalmıyor maalesef), önceleri walkmanimde eskitmeye çalıştığım kaseti 2004 yılından itibaren arabaya transfer ediyorum ve halen eskimedi, halen o hayvansı bassları içime işliyor, halen eddie vedder'in isyankar sesi kulaklarımı şenlendiriyor. bir çok anımda yeri olan muhteşem şarkıdır jeremy. pearl jam zaten yaşam felsefem gibi bir şey oluyor, bu hikaye de burda bitiyor.*

    edit: gönül ister ki editlemeden bir şeyi yazabileyim..
  • hüzünlü bir şarkıdır, dikkatle ilk kez dinlediğimde jeremy den kendimde çok şeyler bulmuştum.klibi ödüllüdür.
hesabın var mı? giriş yap