kaçış

• önceden verilmemiş kısımlarıyla, haluk levent'ten geliyor:
  
  yine sabaha vardım
  aynı yüzleri gördüm
  ne yaptıysam aklımı,kaçıramadım...
  
  yalan gerçek başımı aştı
  usanmadan aradım aşkı
  buldum ama senden çok uzaktı,vazgeçemedim...
  
  bir oyuncak gemi yaparım
  kara kara sayfalardan
  uçak yaparım
  
  alır seni uçarım
  giderim bu diyardan
  
  (klipteki devamı)
  günler aylar beni dinlemez
  durmuş zaman beni anlamaz
  sevdanın katı kuralını çiğneyemedim, çiğneyemedim
  
  (konserlerde söylediği kısım)
  kaldırımda yağmurun sesi
  ne gündüzü var ne gecesi
  hani nerde aşkın adresi ulaşamadım, ulaşamadım
• bir haluk levent sarkisi, ilk kez dinledigimde hicbir yere gitmek istemedigim, kacis fikrinin cok sacma ve uzak oldugu bi yerdeydim, bagira cagira soyluyodum eller havaya, uzun zaman sonra yine sabaha vardigim, yine ayni yuzleri gordugum su an dinledigimde ise kil ediyor beni, ne yaptiysam aklimi kaciramadim diye hayiflanip harbiden super fikir diye siyah kagitlardan gemiler ucaklar yapip kacmak istiyorum oyle bi yere tekrar, gaz bir melodi ve gaz sozler, insan neden hala duruyorum ki diyp bir ucak bileti bile alabilir, sozde..
• yine sabaha vardım
  aynı yüzleri gördüm
  ne yaptıysam aklımı kaçıramadım (yazık)
  yalan gerçek başımı aştı
  usanmadan aradım aşkı
  buldum ama senden çok uzaktı
  vazgeçemedim
  bir oyuncak gemi yaparım kara kara sayfalarda
  uçak yaparım
  alır seni uçarım
  giderim bu diyardan
  
  bu da böyle bişey.
• sözü ve müziği ışıl erdal 'a ait olan serdar keskin'in ıraksamalar albümünden hasta olunası bi parçadır. sözleride aynen şöyledir;
  
  kapat gözlerini balığım üzülme sen
  bir gün elbet kurtulacağız cam çeperlerden
  
  gülüş güzel gök mavi desem anlar mısın?
  ben ağlasam haykırsam göğe, duyacak mısın?
  
  zaman geldi mekan değil ertele sabret
  balığım hiç dinmesin aşkın bir deniz hayal et
• yoksul olduğu için bilgiye ulaşamayanlardan, hayatı ve insanlığı sorgulayamayanlardan, en yüksek eğitim olanaklarının sunulduğu, delirmek için yeterli bütün malzemeye sahip çocuklara kadar bütün hayat tarzlarında, kaçış, rahatsız edici ama çekici bir yere sahiptir. üzerinde fazla oturulamayan sert bir koltuk gibi. anarşist yazarların okunması gerekmez yaşanan yerden kaçma fikrinin ortaya çıkması için. paranın olup olmaması, bir kentte ya da bir kasabada yaşanması hiçbir şeyi değiştirmez. bir insan ya gitmek ister ya da kalmak. gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir. kalanlarsa vasat hayatlarını, bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir...
  
  hakan günday- zargana.
• uykudur. yeme bozukluğudur. bir eyleme sabitlenip kalmaktır. duvar örerek yüzleşmeyi geçiştirmektir.` :ve geciktirmektir.`
• yıldızlı bir kalabalıktır insanın kendi gezegeni olursa.
  (bkz: küçük prens)
• şimdi diyor ki:
  
  ..
  bir oyuncak gemi yaparım
  kara kara sayfalardan
  uçak yaparım
  
  alır seni uçarım
  giderim bu diyardan
  ..
  
  tamam uçağı yaptın, aldın gittin buralardan. gemiye ne oldu gemiye?!?
  çakal kesin gemiyle gidiyormuş numarası yapıp uçakla gidicek!
  
  ps: bana güzel şeyler hatırlatıyor bu şarkı^*
• celalinden rahmetine..
  
  o'nun bir esmasından diğerine.
• bir gün elbet kurtulacağız cam çeperlerden umuduyla dinlenilen sarkidir. serdar keskinin gonlunden kopup gelendir.
  
  akvaryum icinde yasayan biz baliklara hitap eder. evet, onemli olan kacabilmek...ama bununla beraber de kacilacak yeri iyi hesap edebilmek. kacilacak yer bir okyanus ise eyvallah..ancak daha buyukce bir akvaryumsa gerek yok. ceperlerle yasamaya devam malesef.