• katalanların ilk olarak 15. yüzyılda aragon kralı ikinci john huzurunda dile getirdikleri, ve o zamandan beri kullanageldikleri bir "sadakat yemini" vardır ki, bence günümüzde tüm kral ve kraliçe adayları tarafından okunması ve ibret alınması gerekir (belçika prensesi sana diyorum, norveç prensi sen anla.) tamamı şöyledir:

    "we, who are as good as you, swear to you, who are no better than us, to accept you as our king and sovereign lord, provided that you observe all our liberties and laws - but if not, not."

    türkçe meali: "senin kadar iyi olan bizler, bizden daha iyi olmayan sana yemin ederiz ki, tüm kanunlarımıza uyduğun ve tüm özgürlüklerimizi koruduğun müddetçe seni kralımız ve de egemen hükümdarımız olarak kabul edeceğiz - ama hayırsa, hayır"

    (öyle değil tabii, "ama yoksa, etmeyeceğiz" olacaktı o son kısım. lakin anlamsız olsa da, "ama, hayırsa, hayır" hem mot a mot oluyor, hem de benim kulağıma daha hoş geliyor.)

    daha bir fransız ihtilali veya amerikan devrimi yapılmamışken, aydınlanma çağı yaşanmamışken, rönesans bile emekleme çağında iken, bu ne kadar özgürlükçü, ne kadar aydın, ne kadar iç acıcı bir krala sadakat yeminidir. katalanların pek dikkafalı, pek başına buyruk bir halk olacakları o zamanlardan belliymiş meğer.
  • haklarında şimdiye kadar yazılıp çizilenlerin % 99'unun doğru olduğu halk. dik kafalı, başına buyruk, pinti, duygusal, tezcanlı, kolay sinirlenen, canayakın vs. tipik bir akdeniz milleti işte.

    ispanyollarla aralarındaki meseleyi anlamak için biraz yakın ispanya tarihi, franco dönemi bilmek bile yetecektir. politik açıdan katalanların ispanya'daki konumunu tanımlamak için türkiye'de kürt olma örneğini kullanmak çok yanlış olmamakla birlikte biraz eksiktir. bir kere ispanya'da katalunya diye bir otonom bir bölge vardır ama türkiye'de resmen kürdistan diye bir yer yoktur.*** ayrıca katalanca bu bölgedeki 3 resmi dilden biridir ve resmi bir daireye, postaneye ya da bir bankaya gittiğinizde insanların sizle ispanyolca konuşma zorunluluğu yoktur. zaten (orta)yaşlı nesilde katalanca'dan başka bir dil konuşamama olayı da yaygındır. bununla birlikte genç nesilde katalanca bilmeyen katalanlar da vardır. her millette olduğu gibi bunlarda da milliyetçiliğin dozu kişi bazında eksi sonsuzdan artı sonsuza kadar gider. ama genel olarak tutucu ve milliyetçilerdir diyebiliriz.

    barça* için ölür, yenildiğinde yemeden içmeden kesilirler. ispanya milli takımıyla pek işleri olmaz. açık açık bizim milli takımımız barça derler. 'ee peki ispanyol milli takımında hiç katalan oyuncu yok mu, siz de ispanya'nın bir parçası değil misiniz?' diye sorunca da 'olmaz olur mu hepsi barselona'lı zaten.' diye gerinirler.

    'düşmanımın düşmanı dostumdur'u düstur edinerek basklara sempati duyarlar. yalnız basklar kadar küçük dağları biz yarattık, biz üstün ırkız olayına pek girmezler. bütün meseleleri ispanyollarladır milliyetçilik mevzuunda. ispanyollar tarafından pek sevilmezler. sürekli aşağılanırlar. bi nevi bizdeki kürt-kro eşleştirmesi gibi ispanyollar da katalan-çingene benzetmesi yaparlar.

    çok güzel yemek yaptıkları da doğrudur. kızlarını bilmem ama erkekleri koyu saç-açık ten sevenler için bir içim sudur. bir de sadıklardır ki sormayın gitsin.
  • katalonya genel bilgiler
    mevzu derin. biz şimdilik 1800-1933 arasına göz atalım.

    ispanyol milliyetçiliği ilk olarak 1808-14 la guerra independencia (bağımsızlık savaşı- napoleon'a karşı) ile başlar, cortes de cadiz( cadiz meclisi) ve o dönemdeki tüm liberal hareketler ile 1940'a kadar ivme kazanır .
    19. yüzyılda ispanya'da tek milliyetçilik vardır o da ispanyol olmaktır. ülke içinde diğer ulusların varlığını kabul etmezler. bu nedenle, ülkede bulunan diğer milletler 'regionalismos” bölgesel milliyetçilik olarak adlandırılır. 21. yüzyılda milliyetçiliklerden bahsettiğimizde, ispanyolcada "periferal (tercihi) milliyetçilik" ifadesi kullanılır.
    ispanyol milliyetçiliğinden sonra ilk milliyetçilik katalan milliyetçiliğidir. sonra yavaş yavaş galiçya, bask, endülüs, valencia vb. gibi diğer milliyetçilikler ortaya çıkar.
    ¿bölgesel milliyetçilik neden başladı?
    ispanya, farklı özerk topluluklara (17 otonom ve 2 bağımsız şehir) bölünmüş bir ülkedir. genel olarak, her özerk topluluğun ortaya çıkışı farlıdır. katalonya'da bağımsızlık hareketi bazen güçlü, bazen değildir.
    orijinal milliyetçilik oldukça liberal olmasına rağmen , 19. yüzyılda bu değişti ve milliyetçilik bir anayasayı, özgürlükleri, hakları vb. savunan bir yapıya dönüştü. fakat milliyetçilik her zaman demokrasi yanlısı değildir. hatta 19. yüzyılda bunun tersini savunan bir çok milliyetçilik akımı bulunur. onlara göre ; mutlak kral veya diktatoryal yönetim en iyisidir.
    19. yüzyılın başlarında liberal olan milliyetçilik ortalarında çok muhafazakarlaşır. tarih ve dini ön plana çıkaran , tamamen gerici, bir ideolojiye dönüşür.
    19. yüzyılın ortalarında, ispanya'da farklı milliyetçilik akımları başlar. önce katalan milliyetçiliği, sonra diğerleri. katalonya ve bask bölgesi'nde ham madde ve liman nedeniyle ağır sanayi bunlunur. burjuvazi fabrikaların tümüne sahiptir ve aslında savundukları halk ve kültür değil kendi ekonomik durumlarıdır.
    ilk kez restorasyon zamanında(1875-1831), bölgeler farklı yasa talep eder.
    * bir başka nedeni de; kültürel unutulmuşluktur .yerel dil ' katalanca' , gelenek ve kültürlerini canlandırıp yaşatmak isterler. 19. yüzyılın ortalarında kültürel bir hareket olarak başlar, politik ya da ekonomik değildir. katalan burjuvazisi, paraları olduğu için katalonya'da birçok organizasyon düzenler. katalanca'yı sistematikleştirmek , yani dili düzenlemek için , dil bilgisi ve sözlük çalışmalarına başlanır . barselona üniversitesi'nde katalanca bölümü kurulur. sadece günlük bir dil değil, aynı zamanda edebi bir dil olması sağlanır. bu kültürel hareket, katalanca'da yeniden doğuş anlamına gelen "renaixença" olarak adlandırılır.

    diğer bölgeler de aynı fikri kopyalamaya başlar. örneğin, galiçya'da "reexurdimiento" yapılır.katalonya'da herkes katalanca konuşurken galiçya'da durum böyle değildir. o zamanlar galiçya'da gallego sadece alt sınıfın ve köylülerin konuştuğu bir dildir. eğitimli ve üst sınıf catellano yani ispanyolca konuşur.
    aslında gallego orta çağ edebiyat dilidir ve catellano'dan eskidir. galiçyaca'daki ilk şiir "las cantigas amigo" dur ve kral alfonso x el sabio (bilge kral) galiçyaca pek çok şiir yazmıştır. ortaçağ boyunca galiçya şiir dilidir. galiçya dili hiçbir zaman katalonya'daki gibi sistematikleştirilmemiştir, çünkü katalonya kadar ekonomik imkânları yoktur.

    tüm milliyetçi hareketler, o bölgenin burjuvazisinin desteklediği kültürel hareketler olarak başlar, sonra ideolojik ve siyasi aşamaya geçilir.
    'madem farklı bir kültürümüz, geleneğimiz, dilimiz ve edebiyatımız var o zaman biz bir ulusuz ve başka şeylere sahip olma hakkımız vardır.' denilir. henüz bağımsızlık istenmez, farklı yasalar kafidir. bütün milliyetçilikler tarihi manipüle ederek kullanır. ispanya'daki bölgesel milliyetçiliklerde de durum aynıdır.
    katalanlar farklı bir krallık olduklarını "aragon krallığı" iddia ederler. ancak aragon krallığı; aragon, valensiya ve balear adaları'dan oluşur. eski aragon bölgesel kanunlarını kullanmak isterler lakin bu antik zaman kanunları demokratik değildir. asıl amaç; katalonya'nın ispanya krallığı'nın bir parçası olmadığı zamanlarda daha iyi yaşadığını göstermektir.
    - diğer sebep ise; paranın ispanya'nın diğer bölgelerine gitmesini istemezler. paraya hükmetmek ve daha fazla güce sahip olmak isterler.günümüzde de durum aynıdır.
    - diğer sebep ise; sanayileşme sebebiyle bölgeye gelen göçmen işçilerdir. fabrikalarda çalışan işçiler katalan ya da bask değildir. ispanya'nın diğer bölgelerinden gelmiş fakir, alt sınıf halktır. başta şehre çalışmaya gelen ve kenar mahallelerde kötü şartlarda yaşayanlar asimile edilmeye çalışılır, bu mümkün olmayınca tansiyon yükselir. işçilere yönelik ırkçı davranışlar özellikle bask ülkesinde şiddetlenir. bu, eta terörizmini kışkırtır. tek sebep bu değildir elbette.

    politik katalanizm, (katalonya'nın bir ispanyol federal cumhuriyeti olması gerektiği iddiası) 1868 devrimi'nde başlar ve yüzyılın sonuna kadar sürer. 1880'de birinci katalanist kongre toplanır ve üç yıl sonra katalanizmin ilk siyasetçisi, önemli ideoloğu, bölgenin kentli ve seküler burjuvazisinin temsilcisi olan pi i margall, zaragoza federal meclisi'ni kurar. ancak, yavaş yavaş federalizmden, merkezi hükümet politikacılarıyla ilişkilerini sürdürmek istemeyen bir katalan milliyetçiliğine geçilir. 1882'de vatentí almirall, tüm ilerici katalan milliyetçilerini bir araya getirmek amacıyla center catalá'yı kurar. ancak diğerleri daha geleneksel, kırsal ve anti-liberal bir katalanizmden yanadır (joan mañé i flaquer veya jacinto verdaguer gibi).

    1891'de unió catalanista'daki başka bir dizi katalanist hareketle birleşme olur ve 1892'de bases de manresa, katalanizmin ilk açık programını ve katalan özerklik yasası'nı içeren bir belge hazırlar. muhafazakar ve gelenekçidir. 1901'de lliga de catalunya kurulur, bu da federalist fikirlerin tamamen sona ermesi anlamına gelir. lliga'nın üyeleri muhafazakârdır, özerklik ve kral ıı. carlos'un zamanında var olan siyasi sisteme dönüşü talep ederler. ancak en önde gelen liderleri enric prat de la riba ve fransec cambó, kendi çıkarlarını korumak için restorasyon' un farklı hükümetleriyle aktif işbirliği yapar. cambó parlamento üyesidir, hatta kısa bir süre için hükümette yer alır onun liderliğindeki katalan partisi güçlenir. katalan siyasi güçleri, seçim sahtekarlığına rağmen, 1907 'de olağanüstü yüksek sonuçlar eder. monarşi ve bourbon karşıtı milliyetçi partilerin koalisyonunda yer alırlar. katalanizmin bastırılmasına ve maura hükümetinin düşmesine neden olan trajik barselona haftası'nın (1909) patlak vermesiyle radikalleşme derinleşir.
    1910 ile 1914 arasında lliga'nın bazı üyeleri ayrılarak tam özerklik talep eden partit republicà'yı kurar. aynı yıllarda, radikal popülist lider alejandro lerroux (monarşizm karşıtı ve katalan karşıtı) bölgede çalışan katalan olmayan proletaryayı (işçileri) kendine çekmeyi başarır ve kendi partisi olan radikal cumhuriyetçi parti'yi kurarak yeni bir radikalleşmeye yol açar.
    ingiliz milletler topluluğu yasası'nın onaylanmasının ardından, katalan politikacılar bu fırsatı hemen değerlendirir ve 1914'te dört katalan eyaleti'nde (barselona, ??tarragona, lérida ve gerona), 1923'te general primo de rivera'nın askeri darbesine kadar özerk yönetim kurulur. 1917 itibariyle lliga, restorasyon rejimine karşı muhalefet partileri ve cortes (parlamento) askıya alındığından, temmuz ayında barselona'da bir parlamenterler meclisi toplanmasına karar verilir. meclis, kurucu cortes için acil bir seçim çağrısı talep eder, ancak yetkililer tarafından reddedilir.o andan itibaren fabrikalarda ve sokaklarda şiddet iklimi büyür.

    durum ne zaman değişmeye başlar?
    her şeyden önce, 1918 civarında, 1. dünya savaşı'nın sonunda, milliyetçiler çok güçlenir. katalan milliyetçiliği adına farklı siyasi partiler kurulur ve 1918'den itibaren bağımsızlık istemeye başlarlar.
    o dönemde merkezi hükümet bu sorunu çözmek için madrid'de ne yapıyor?
    1907'ye kadar merkezi hükümet, bu soruna son vereceklerini düşünür. durumun böyle olmadığını çok geçmeden anlaşılır. "maura" adlı hükümetin başkanı "yerel idare hukuku" adı verilen bir yasa çıkarır. bu kanuna göre illerin (bölgelerden değil, illerden bahsediyor) bazı farklı kanunları vardır. bu yasa asla işe yaramaz. çünkü ispanya parlamentosu yasayı kabul etmez 1912'de başkan "canalejas" sorunu çözmeye çalışır ve "ley de mancomunidades- kapsayıcı toplum yasası " adlı başka bir yasa çıkarır. eyaletlerden değil bölgelerden söz eder. aynı bölgedeki şehirler , anlaşırlarsa bir millet oluşturabilirler. bu topluluk, bazı farklı yerel yasaların olduğu bir tür özerkliktir. ancak öncelikle tüm vilayetlerin yerel bir devlet kurmada anlaşması gerekir. hepsinden önemlisi, iktisatla ilgili kanunlardır.
    bu yasa parlamento tarafından kabul edilir ve yürürlüğe girer. 1914'te "katalan mancomunidad" kurulur. hükümet, bu topluluğa, ekonomiyle ilgili temelde bazı küçük yasalar oluşturma hakkı verir. bu topluluk 1914'ten 1923'e kadar devam eder. başka hiçbir bölge bir otonom özerk yönetim kurmayı başaramaz. çünkü diğer bölgelerde milliyetçi duygu hâlâ zayıftır.

    1925'te, primo de rivera'nın darbesinden kısa bir süre sonra, katalan topluluğu askıya alınır ??ve katalancanın remi dil olarak kullanılması yasaklanır. katalanlığın bastırılması önemlidir ve bunun bir sonucu olarak hareket sola doğru bir dönüş yapar. 1918 fransec macià, 1922'de muhafazakâr katalanizme karşı açıkça bağımsız bir parti olan está català olacak olan milliyetçi demokratik federasyon'u kurar. bu parti, liderinin sürgüne gitmek zorunda kalmasına rağmen katalanizmi güçlendirmeyi başarır ve katalonya'nın diktatörlüğe karşı direnişinin sembolü olur. öte yandan, lluis companys sosyalist katalanizmi örgütler. diktatörün düşüşünden kısa bir süre sonra ve ikinci cumhuriyet'in kuruluşundan önce, yeni cumhuriyetçi siyasi partiler kurulur. mart 1931'de, aralarında macià ve companys güçlerinin oluşturduğu bir koalisyon olan esquerra republicana kurulur.

    4 nisan 1931'de, ispanya'da ikinci cumhuriyetin ilan edildiği tarihte, f. macià katalan cumhuriyeti'ni kurmaya karar verir. (eski federalizm fikrinin ardından ilerici katalanistler için bu çok hoştu) hatta bir hükümet kurar.sonunda macià, madrid merkezi hükümet bunu kabul eder ve aylar sonra onaylanan yerel anayasa kabul edilir. (ancak ispanya'yı federe bir ülke ilan etmezler ). 1931 anayasasına göre devlet "bütünleyici"dir, ancak merkezi kurumlar özerkliklerin kurulmasına izin verebilir. bunlardan biri olmak için, bir veya daha fazla ilin birleşerek bir cortes oluşturması, 'estatuto- yerel anayasa' oluşturulması ,sonra referandumuna sunulması en son da madrid'te parlamentoda onaylanması gerekir. ilk cortes'te sol partilerin hakimiyeti, özerkliğin kabul edilmesini sağlar.(sosyalistler gibi bazı partilerin buna karşı çıkmasına rağmen). ancak aynı sol, cumhuriyetçi devletin bütünlüğünün baltalanmasını istemez.

    1933'te mola verelim konu çok derin ve yorucu. yakında görüşmek üzere! ( hasta la pronto (español)- fins a la aviat (catalán)
  • bu ırk nasıl olduysa çok az karışmıştır ispanyollarla. erkekleri de kızları da inanılmaz prototiptir. belli bir adedini gördükten sonra kolaylıkla "aa katalan bu hatun hüşş" ya da "bu dallama kesin katalan napıyo lan o hatunun orda" tipi muhabbetlere malzeme olur.

    hatunları dehşet güzeldir, ama belirtildiği gibi birbirine benzerler. aynı zamanda yarısının ismi montsedir. yani bir hatunun katalan olduğuna karar verilince direk dönüp "hi montse" numarası yapılabilir, acaip tutabilir.
  • yarın, ispanya'dan nefret etmek için yegane sebep olan boğa güreşi alçaklığına son veriyorlar. sırf bu sebeple bile: viva catalunya !
  • ispanyollarda -ya da türklerde- bir iki kadehten sonra görülebilen enseye şaplak tavırları katalanlarda görülmez. daha kibar ve mesafeli insanlardır. bu mesafe hadisesinin çoğu zaman, özellikle orta yaşlı kesimde, yer yer kabalığa dönüşebildiği görülmüştür. özel hayatlarına çok düşkün ve kapalılardır. eğer bir katalan sizi evine davet ediyorsa çok güvendiği, sevdiği insanlardansınız demektir. birlikte yer, içer, eğlenirsiniz ama kolay kolay içlerine almazlar sizi, ama aldıklarında da bırakmazlar, o derece sadık ve korumacıdırlar. buradan bir konuya da açıklık getirmek isterim.. katalanlar sadece katalanca konuşur, ispanyolca konuşmazlar düşüncesi tamamen bir hurafedir. çok çok aşırı milliyetçi bir katalana denk gelmediğiniz sürece -ki çoğu oldukça yaşlı ve aksidir, kendi çevrelerinde yaşarlar, dolayısıyla sizinle bir diyaloga girme ihtimalleri düşüktür- katalanca bilmediğinizi söyleyip rahatlıkla ispanyolca konuşabilirsiniz. eğer katalanca bilen ya da öğrenmeye heves gösteren bir yabancıysanız, yüzlerinde güller açar, sizi cesaretlendirirler, yardım ederler.
  • katalan, dağ ispanyoludur. dağlarda yalnız başlarına yaşarlarken şehirdekiler bunlara "gelin siz de bize katılın" demiş, bunlar da dağda yaşaya yaşaya dilleri dönmemeye başladığı için "katalan" diyebilmişler anca, sonra katalan kalmış isimleri.

    tıpkı iskoçların dağ ingilizi olması gibi. onlara da çamurlu havalarda botlarından "skoç", "skoç" diye ses geldiği için iskoç denmiş mesela.
  • onlarca katalan arkdaşımdan edindiğim ve araştırdığım bilgiler sonucunda 3-5 kelam etmek isteyeceğim millet,ırk.

    öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu gün ispanyol faşist baskısından kurtulmalarının yıldönümü. milli bayramları. milli bayramı dediysek bizimkilere hiç benzemiyor. gerçekten bir bayram havasında kutlama var. dükkanlar kapatılmış, kepenkler indirilmiş vaziyette. sokaklar sessiz, yolda araba geçmiyor. herkes tanıdığı kim varsa yanına almış ve hep beraber meydanlara dökülmüş.

    bu bayramın en büyük etkinliği "la via catalana", katalan geçidi. bu geçit, 400km uzunluğunda el ele tutuşmuş tek sıra halinde bir çizgi şeklinde insanlardan oluşuyor. saat 17:14'te el ele verip marşlarını söylüyorlar. 530km lik katalunya sahil şeridinin 400kmsini aralıksız olarak örtüyor bu geçit. bunun için günler öncesinden provalar yapılıyor. katalan halkının dayanışma bilincini ve bir avuç insan olmadığının resmedilmiş hali olduğundan oldukça etkileyici.

    la via catalana hakkında bilgi

    örnek fotoğraf

    kendilerinde nefret dolu olmadıklarını söyleseler de gördüğüm kadarıyla, sabırsızlık ve nefret dolular. fakat bu nefretleri onları şiddete değil dayanışmaya yönlendiriyor. daha çok kültürlerine ve dillerine sahip çıkıyorlar.

    tek dertleri, kültürlerini ve varlığını dünyaya duyurmak. çünkü dil özgürlükleri var, anaokulundan itibaren katalanca eğitim hakkı var, kendi iç kararlarını kendileri verebiliyorlar özerklik sayesinde. ayrıca sanki farklı bir ülkeymiş gibi ".cat" internet uzantıları bile var. kendilerine has milli bayramları var, kanalları var, bankaları var,var,var...

    bu kadar çok hakka sahip olan bir milletin, hala tam bağımsız olmak istemesi garip karşılanmamalı. çünkü her ırk kendi bağımsızlığını ister. bağımsızlık arzusu evrenseldir. ister bir avuç olsun, ister 20milyon nüfuslu olsun.

    kısacası ateşli, heyecanlı bir millettir katalanlar. bağımsızlık yolunda emin ve mantıklı ilerleyişlerini kutluyorum. kürt halkımızın da şiddetle değil, aynı katalanlar gibi, dayanışmayla direnişini sürdürmesini isterdim.
  • onbes ya da yirmi tanesiyle son derece yakin markaj calismaktayim. son derece heyecanli, hirsli ve oldukca da duygusal insanlar. kendilerini bizim ulke kosullarina gore kurt olarak dusunmekteler!(dogru mudur emin degilim!) hicbir musterimle yakalamadigim sicak diyalogu onlarla yakaladim diyebilirim. yilbasi icin gonderdigim hediyeleri giyip fotograf cektirip bana aninda bir e-mail ile gonderdiler mesela.. ya da onlari burada agirladigim icin gidecekleri gun ofisteki masama essek kadar bir cicek sepeti dayadilar. her ne kadar bazen heyecanlari, tezcanliliklari sebebiyle sabir sinirlarimi zorlasalar da ben katalanlarla calismaktan pek memnunum...
  • katalan halki ispanyollari ya da fransizlari cok sevmez belki ama ispanyanin da fransanin da cok cok zengin bir kesmini olusturur. ayrica katalan dilinde rahatca uluslararasi konferans da yapilir kitaplar da yayinlanir. diyarbakir ya da hakkari'de yasayan insanlarla girona'da perpignan'da yasayanlari politik acidan birbirlerine benzetebilmek icin sadece cahil degil ayni zamanda alabildigine kustah da olmak gerekiyor, ne yazik ki her ikisi de sozlukte mevcut(mus).
hesabın var mı? giriş yap