• böyle garip bir şey.

    sağda solda görüyorsun birbiri için ölen aşıklar, sevgililer falan var. kız çok seviyor oğlan çok seviyor. beni sevebilme ihtimali olan biri olunca "yok" ama. sanki kimse beni çok fazla sevemez. ben sevebilirim ama biri bana çok aşık olamaz. çirkin değilsindir, iyi bir insansındır belki ama yine de "bende ne bulmuş olabilir ki?" ya da "beni neden çok sevebilir ki?" soruları dolanıyor.

    şimdi biri tarafından sevilme ihtimalim var gibi sanki.. biraz da olsa... ama yok aklıma yatmıyor arkadaş. biri tarafından çok sevilemem, biri bana aşık olamaz... sanki!

    edit: anne babadan sevgi eksikliği görenlerde olur vs. diyen çok var. belirtmek isterim ki ailemden asla sevgi eksikliği görmedim, sevgilerini bana her zaman hissettirdiler. benim burada sevilmekten kastettiğim "aşk". bu şekilde çok sevilemezmişim gibi hissediyorum.

    edit: artık inanıyorum.
  • ailesi tarafından yeterince sevilmemiş travmalı insan refleksidir. kendisi de kendisini sevmez zaten.

    (yaşadık da ondan biliyoruz.)

    ama hayat hem kısa hem uzun. yolun bir yerinde birisi çıkar ve beklentilerinin ötesinde sevgiyi boca eder üstüne. işte kaderinin değişeceği nokta orasıdır.

    kıymet bilirsen uzar yol. nankörlük eder, ne oldum delisi olursan kendini gerçekleştiren kehanet vuku bulur.

    kuzuum hiç ummadığın zamanda oluyor
    darısı başına.
  • 31 yaşındayım hiç sevgilim olmadı var böyle bir şey.

    bakıyorsun dışarda millet sarmaş dolaş, sevgili oluyor flörtt ediyor ne bileyim birlikte tatil yapıyor evleniyor ,nişanlanıyor ama sen yalnızsın. yıllardır böylesin. ne şimdiye kadar sevilmişsin, ne de sevdiğinden kabul görmüşsün. zaten yakıştıramıyorsun da zamanla kendine sevilmeyi. ' lan diyorsun, birisi beni nasıl sevebilir?' zamanla kabul ediyorsun çaresiz.

    ortalık yerde sevgisini birbirlerine gösteren çiftleri sevimli buluyorsun yüzün gülümsüyor için ısınıyor bir yandan ise üzülüyor ve buruk hissediyorsun zira hiç bu vaziyette bulunmadığın için üzgünsün ve bunu kendine dahi itiraf edemiyorsun.

    sonra da umudunu kesip, köşene çekiliyorsun sonsuza kadar.

    sonra :

    kabullenme safhası

    bazen istiyorsun diyorsun ki ya keşke olsa bir kere dahi olsa sevilsem…sonra inanmadığını bunu hak etmediğini düşünüyorsun kendine yalnızlığın iyi olduğuna inandırıyorsun diyorsun ki kim şimdi tanışacak , emek sarfedecek , anlayacak boş ver yalnızlık iyi zaten diyorsun şahsen ben birisinin gerçekten beni sevip, gerçekten bana saygı duyup, gerçekten bana değer vereceğine inanmıyorsun ki hepoleolurzaten böyle iyi boş ver zaten çirkinsinde

    debe editi; istirham ederim bu hususta bana yazmayın zira bu kötü bir duygu bilemezsiniz içinizden aynı anda binlerce duygu geçer ağlamak, gülmek, bağırıp çağırmak istersiniz.mimikleriniz şekilden şekle girer. birazda eliniz ayağınız boşalır koyacak yer bulamazsınız.sonra bir soru dank eder.nasıl ya? "peki tüm olanlar" diye serzenişler tutturmak istersiniz.o yüzden beni rahat bırakın bu konuşularak çözülecek bir şey değil.
  • daha önce hiç sevilmemenizden kaynaklanır. daha doğrusu sevdiğiniz insandan karşılık görememenizden kaynaklanır. çünkü herkes, sevdiği insan tarafından sevilmek ister. "o" sizi sevmediyse tüm dünya size aşık olsa da görmezsiniz. *

    dünyada insanlar böyle korkular yaşıyor. inanın çok acı.
  • evde kalınan bir cuma akşamının bünyede yarattığı hissiyat adeta.
  • hiçkimseye güvenmediğin içindir. her iyiliğin, her gülümsemenin altında, "ne zaman kıracak, ne zaman gidecek, ne zaman yalan söyleyecek" gibi şeylerin ipuçlarını ararsın. kendini bırakamazsın. hep sakladığın bişeyler vardır. sadece kendine ait bıraktığın, kimsenin girmesine izin vermediğin alanlar vardır. bir süre sonra bu hayatının en sevdiğin parçasına dönüşürken, beynini de en çok yiyip bitiren şey oluyor.
  • benim sorunum daha farklı.
    ailemin ve arkadaşlarımın beni çok sevdiğine inanıyorum. hiç bi zaman annem babam dayım kankam beni sevmiyo diye ağlamamışımdır.
    benim sorunum bir erkeğin beni çok seveceğine inancımın olmaması.
    olmuyor arkadaş şu ilişkilerde tutmuyor bir türlü bu his. sağolsunlar sayelerinde kendimi o kadar değersiz ve sevilmemeye layık hissediyorum ki sevilme kriterleri konusunda çıtam son derece düşük. benim için kendini bi yerlerden atsın, bana pahalı hediyeler alsın, bana piremsesmişim gibi davransın demiyorum.
    ama sevsin ya söylemese de olur.
    sabah kalktığımda; günaydın, bugün günün güzel geçer inşallah mesajı almak. müzik dinliyodum sesini duymak istedim aradım deyip aranmak. geçen konuştuğumda öksürüyodun, sıkı giyin hastalanma diye telaşlanmak. bu kitabı aradığını biliyodum, bak buldum sana sürpriz yapıp aldım denmek...
    iste budur sevilmek. bu kadardır mutluluk...
  • kendimi değersiz falan görmüyorum. arkadaşım, eşim, dostum falan da yok değil. önceleri uzun ilişkilerim de oldu. sevildiğimi de hissettim. halen de ilgi duyan, bunu gösteren insanlar var etrafımda ama nedense uzun zamandır ben de böyle hissediyorum. hatta buna ek olarak kimseyi sevemeyeceğimi de hissediyorum. ne zaman ve nasıl oldu bilmiyorum ama bir noktadan sonra insan ilişkileri benim için tuhaf bir hal aldı. özelikle bu duygusal olanları. yani herkes bir gün gider, her ilişki bir gün biter, o zaman salla gitsin gibi bir ruh haline büründüm. etrafımda görüyorum uzun ilişkilerden çıkıp birkaç ayda yeni sevgili yapıyorlar. bu bana çok enteresan geliyor. insanlardaki bu azme hayranım. ben flört biraz uzadığı zaman boşa vakit harcıyor gibi hisediyorum ama adam/kadın 5 seneden sonra 2 ayda yeni sevgili yapıyor.

    tabi zihniyet bu olunca malesef sevmek, sevilmek falan bir hayal olarak kalıyor. flört dönemini 3-5 günde atlatıp birkaç ay ilişki yaşayabilirsen ne ala.

    sanırım o son uzun ilişkide evlenmem gerekiyordu.
  • bu nicki almama sebep olan düşünce.
  • kimse, aslında kimse tarafından çok sevilmediği için üzülmenin gereksiz olduğu histir.

    yolda, sokakta, orda burda sevgi pıtırcığı olarak dolaşan insanlardandık bizde. sonra ne mi oldu? bakınız burda yalnız ve sevgisiz dolanıp duruyoruz. peki çok sevdik-sevildik de neden ayrıldık? çünkü aslında hepimiz bencil birer pisliğiz. insanoğlu bencil. birini severken aslında yaptığımız şey, yalnızlığımızı gidermek. biri bizi sevsin isteğimiz de, birini yaramıza merhem olarak sürmek isteğinden öte bir şey değil. hep biz, hep biz. güzel birini görürüz. gözümüze güzel geldiği için severiz, onunla oluruz. zengin biri, kariyerli biri, toplumda sevilen biri, hepsi egomuzu tatmin etmek için vardır. ezikleri sevmeyiz. fakirleri sevmeyiz. çirkinleri sevmeyiz. işsizleri, silikleri, basitleri sevmeyiz. çünkü biz muhteşem olduğumuz için, bize yakışmazlar. bencil olduğumuz için, her zaman kendimizi en iyisine, en güzeline layık görürüz.

    aslında bizi birileri sever evet. ama o birileri bizim istediğimiz standartta olmadıkları için direkt eleriz. birisi tarafından çok sevilirsin emin ol. belki de seviliyorsun ama sen kendine onu layık görmediğin için onun sevgisi senin için bir hiç. sen, herkesin yanında olan o güzel kızı ya da zengin oğlanı istiyorsun. kıyıda köşede kalmış, sessiz sakin, belki çirkin belki fakir insan senin umrunda değil.

    sen sevilmeyi değil, istediğin gibi biri tarafından sevilmeyi istiyorsun. gururun okşanmalı. onun yanında kendini özel bir insan olarak hissetmelisin. görenler, seni tebrik etmeli sevgilinden ötürü. "aaa bununla mı sevgiliymiş, hımmm bula bula bunu mu bulmuş?" kim bunu duymak ister ki? değil mi?

    sizi sevenlere şans verin. tükürdüğüm ön yargılarınızı bir kez olsun çöpe atın da sizi gerçekten sevenlere şans verin. sizi çok seven biri var. ama siz, onun değil başkasının sizi çok sevmesini istiyorsunuz. ondan sonra da sevilmediğinizi söyleyip, sevgisizlikten yakınıyorsunuz. etrafınızda sizin gibi düşünen, sevgisiz onlarca insan var. ama kafanızı kaldırıp da bakmıyorsunuz. siz, vitrine bakıyorsunuz. sokakta, orada burada gördüğünüz birbirine uyumlu, güzel, yakışıklı, göze görkem çiftlere özeniyorsunuz. sevgiye değer verdiğiniz yok. kimse kimseyi kandırmasın. herkes egosunun kölesi. biri olsun, beni yüceltsin, köpek gibi sevsin ama git dediğimde gitsin. ben de istediğim kişiyi seveyim. seçeyim. gel diyeyim gelsin. öyle bir dünya varsa hepimiz bi bilet alıp gidelim..
hesabın var mı? giriş yap